İddia:
Sanhedrin 106a, Meryem’e hakaret etmekte, İsa’nın annesinin bir fahişe olduğunu söylemektedir. Şöyle demektedir: “Prens ve valilerin soyundan gelen bu kişi, marangozlarla fahişelik yaptı.” Ayrıca, Talmud’un “sansürsüz” metninde Şabat 104b bölümünün 2 no’lu dipnotunda İsa’nın annesi “kuaför Miryam” ın birçok erkekle birlikte olduğu” yazılmıştır.
“İsa, zinadan doğan bir piçti” (Yevamot 49b).
“Meryem bir fahişeydi: İsa (Bilam) kötü bir adamdı” (Sanhedrin 106a ve b).
“İsa bir büyücü ve ahmaktı. Meryem zina yapan bir kadındı.” (Şabat 104b).
***
(Not: Şabat 104b bölümüne yapılan atıf, bir önceki yazıda açıklanmıştı.)
Şimdi, atıf yapılan metinlere bakalım:
Metin
Mişna Yematot 4:18
Rabbi Şimon ben Azzay şöyle dedi: “Yeruşalayim’de bir soy kitabı buldum ve içinde ‘Ploni adamı bir piçtir’ yazmaktadır.”
***
İsa’dan bahsettiği iddia edilen metin budur. Mişna, ünlü bir kişiye atıfta bulunmaktadır ve Mişna derleyicileri tarafından ismi belirtilmemektedir. Ploni bugün John Doe’ya benzer [John Doe ismi, ABD’de gerçek kimliği belirlenemeyen, ya da (mahkemelerdeki gizli oturumlar vb.) yasal gerekçelerle gizli tutulması gereken kişiler ve kimliği saptanamayan cesetler için kullanılan bir takma isimdir] bir şekilde kullanılan bir Kutsal Kitap terimidir (Karşılaştır Rut 4:1).
Soy kayıtların tutulması Talmudik zamanlarda çok yaygındı, bu yüzden Yahudiler babası belli olmayan kişilerle evlenerek Kutsal Kitap’ın yasağını ihlal etmemiştir (Bakınız: Yasa’nın Tekrarı 23:3). Soyun araştırılması ve babanın belli olmaması iddiaları gibi konular nadir rastlanan konular değildir (Karşılaştır: Nehemya 7:5; Talmud Kiduşin 70b-71a). Dolayısıyla, isimsiz bir metnin İsa’dan bahsettiğini varsaymak için hiçbir sebep yoktur.
Gustaf Dalman, bu Mişna’nın İsa’ya atıf yaptığı iddiasını reddetmektedir [Dalman, Die Worte Jesus (Liepzig: Hinrichs, 1898), sayfa 4 sıra 2]. Benzer şekilde, R.T. Herford, bu metnin İsa’dan bahsettiğine yönelik iddiayı “şüpheli ve muhtemelen temelsiz” olarak tanımlamaktadır [Herford, “Rabbinik Yazın’da İsa”, Universal Jewish Encyclopedia Cilt 6, sayfa 87-88]. Johann Maier bu iddiaya “tuhaf spekülasyon” demektedir [Maier, İsa von Nazareth in der talmudischen Uberlieferung, sayfa 50]. Bütün bu açıklamalardan, John P. Meier tarafından yazılan “A Marginal Jew” kitabında, cilt 1, sayfa 108’de bahsedilmektedir.
Metin
Sanhedrin 106a
Rabbi Yohanan, (Bilam ile ilgili olarak) şunları söyledi: Başlangıçta bir peygamberdi, sonunda bir büyücü oldu.
Rav Papa şöyle dedi: İnsanların dediği gibi, “Prens ve hükümdarların soyundan gelmişti, marangozlarla fahişelik yaptı.”
***
Bu metnin ne dediğine beraber bakalım:
Sonunda, Talmud’da Bilam ile ilgili metinlerin aslında İsa’ya yapılan örtülü atıflar olduğu yönündeki tuhaf ve komik iddiaya geldik. Göreceğimiz gibi Bilam, İsa için Talmudik bir şifre veya kod değildir. Yukarıdaki metnin gördüğünüz gibiİsa ile hiçbir ilgisi yoktur, yalnızca Bilam’a atıfta bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, metni dikkatlice okursanız, Rav Papa’nın Rabbi Yohanan’ın ifadesini açıklayan bir benzetme yaptığını göreceksiniz. Bu metinden Rabbi Yohanan’ın ifadesinin İsa’ya ve Rav Papa’nın ise İsa’nın annesine gönderme yaptığını çıkarmak imkansızdır.
Rabbi Yohanan, Bilam’ın çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve başlangıçta gerçek bir peygamber olduğunu söylemektedir. Ancak, kötülüğe dönmüş ve yaşamının sonunda bir büyücü (yani bir kara büyü uygulayıcısı) olmuştur. Bilam’ın düşüşü ile ilgili bu gelenek, aynı zamanda Tanhuma’da [Balak 5] ve Yalkut Şimoni’de [Sayım Kitabı, 771] yazılmıştır. Kendiniz kontrol edin!
Rav Papa bunu açıklamak için bir benzetme ekler: İnsanlarını savaşa sokan güçlü bir hükümdar ile evli bir kadını, güçlü elleri kılıcı ustalıkla işleyebilen ve rakiplerini yenebilecek güçlü birinin eşi olmaya alışkın bir kadını düşünün. Eğer kocası ölecek olsaydı, yine benzer bir liderlik, güç ve mevkiye sahip biriyle evlenmek isterdi. Bu dul kadın, evlenmek istediği kişiler tarafından görülmese de, eski ihtişamına kavuşmak için çaba sarf edecek ve vatandaşlarını savaşa götürecek yetkiye sahip olmasa da, ustalıkla işleyen ellere sahip bir marangozla evlenecektir. Eski ihtişamına ulaşma imkanı artık açıkça yok olsa bile, eski konumuna ulaşmak için mümkün olan her şeyi deneyecektir.
Benzer şekilde, Bilam başlangıçta peygamberlik yeteneği olan bir adamdı (bir prens veya hükümdar gibi). Geleceği görmeye ve hatta geleceği lanet ve kutsamalar ile manipüle etme yeteneğine sahipti. Ancak, Tanrı ondan peygamberliği alıp, kendisine verilen bu hediyeyi kaybettiğinde, Bilam hala geleceği görmeye devam etmek istedi, hatta büyücülük ve kara büyü (bir marangoz gibi) gibi uç yöntemlere başvurdu.
Açıktır ki, bu metnin İsa ile hiçbir ilgisi yoktur ve Meryem’e yapılan bir hakaret de bulunmamaktadır.
Karşılaştır: Rabbi Meir HaLevi Abulafya, Yad Ramah, Sanhedrin aynı yerde; Efrayim Urbah, “Yahudi olmayan Peygamberler ve Bilam Metni Hakkında Rabbinik İnceleme” (İbranice), Tarbitz (25: 1956), sayfa 284.
İddia
İsa’nın erken ölümünden mutluluk duymak.
Sanhedrin 106 bölümündeki bir metin İsa’nın erken ölümünden duyulan mutluluğu anlatmaktadır: “Bilam’ın (İsa) kaç yaşında olduğunu duydunuz mu? – Cevap verdi: Gerçekte belirtilmemiştir, ancak şöyle yazılmıştır: Kanlı ve hilekar insanlar, yaşamaları gereken günlerinin yarısını yaşayamaz, bu da otuz üç ya da otuz dört yaşında olduğu anlamına gelir.”
Metin
Sanhedrin 106b
Bir heretik, Rabbi Hanina’ya şöyle dedi: Bilam’ın kaç yaşında olduğunu biliyor musunuz? [Rabbi Hanina] yanıtladı: Yazılı değildir. Ancak, (Mezmurlar 55:24) şöyle der: “Kanlı ve hilekar adamlar günlerinin yarısına ulaşmayacaklardır.” O halde 33 ya da 34 yaşındaydı. [Heretik] şöyle dedi: “İyi dedin. Bilam’ın tarihçesini gördüm ve şöyle diyordu: “Topal Bilam 33 yaşında bir soyguncu olan Pinhas (Pineas) tarafından öldürüldü.”
***
Metnin ne dediğine beraber bakalım:
Burada da Talmud’un Bilam’dan bahsettiği metnin aslında İsa’dan bahsettiği, Bilam kelimesinin İsa için bir şifre olduğu iddiasını görüyoruz. Burada kurulmak istenen bağlantı, İsa’nın 33 yaşında ölmüş olmasıdır ve bu bölüm Bilam’ın da yaklaşık olarak o yaşlarda öldüğünü söyler. Ayrıca, Pinhas ve Pontius Pilatus’un her ikisinin adında “P” harfi bulunur. İnanması zor ama, bu benzer P harfi nedeniyle Pinhas ile Pontius Pilatus arasında bağlantı kurulmaya çalışılır. Ayrıca, metinde bir kişinin ölümünden mutluluk duymak ile ilgili bir bahis de bulunmadığı görülmektedir. Rabbi Hanina’ya Bilam’ın ölüm yaşı sorulmaktadır, Rabbi Hanina da bir çıkarımda bulunmaktadır.
Neyse ki, tarihçiler bu bölümün İsa’ya yapılan bir atıf olmadığı konusunda genellikle hemfikirdir. Aşağıdakiler Encyclopedia Judaica’dan alınmıştır (“İsa”, cilt 10 sayfa 16):
“Bununla birlikte, bir Hristiyan’ın bir Yahudi’ye İsa’nın kaç yaşında olduğunu soracağını, Bilam’ın Tarihçesi Kitabı’nı ve tüm Rabbinik yazın içerisinde adı bir kez bile geçmeyen Pontius Pilatus’un soyguncu Pinhas olarak şifrelenmiş olduğunu hayal etmek imkansızdır. Bahsedilen heretik kişi, Hanina’nın Tora’da cevaplanmayan bir soruyu cevaplayıp cevaplayamayacağını test eden Gnostik mezhebinin bir üyesiydi. Bilam’ın Tarihçesi Kitabı, Bilam ile ilgili sonradan yazılmış bir kitaptı. Bu kitaplar genellikle Atalar’a ve peygamberlere karşı olumsuz bir tavır içeriyordu ve Kutsal Kitap’taki Pinhas’ın soyguncu Pinhas olarak adlandırılması mümkündü.”
Karşılaştır: Urbach, adı geçen yerde, sayfa 284; W. Bacher, Jewish Quarterly Review 3, sayfa 456-457; Chanoch Zundel Ben Yosef, Eitz Yosef, Ein Ya’akov, Sotah 11a, Bilam konusu.
Konuyu netleştirmek için, şimdi Bilam’ın Talmud’da İsa için kullanılan bir şifre, kod sözcük olduğu yönündeki genel iddiayı ele alalım.
Bilam
Bilam, Rabbinik yazın içerisinde kötülerin arketipidir. Göreceğimiz gibi, Tanrı ile yakınlığı ve peygamberliği başlangıçta ona çok iyi şeyler yapma potansiyeli veren güçlü bir adam olsa da Bilam, bu armağanları kötülüğe karşı kullanmayı seçmiştir. Tamamen tersine çevrilmiş olan müthiş potansiyeli, kötülüğe gitmeye yönelik kabiliyetleri nedeniyle, yozlaşmanın en önemli örneği olarak kabul edilir.
Bilam’ın Talmud’da İsa için bir kod kelime olduğunun öne sürüldüğünü, bununla birlikte, Bilam’ın kötülüğün örneği olarak kabul edilen bu pasajlarda İsa’ya bir atıf olmasının mümkün olmadığını ve benzer bölümlerde de İsa’ya atıf yapılıyor olmasını gerektirecek bir neden olmadığını göreceksiniz.
Yasa’nın Tekrarı 34:10 üzerine Sifre
“Yisrael’de Moşe gibi bir peygamber daha çıkmadı. Tanrı onu yüz yüze bilmişti.” Fakat diğer milletlerde ortaya çıktı. Kim? Beor oğlu Bilam. Bilam kiminle konuştuğunu biliyordu, (Sayım 24:16) “Tanrı’nın sözlerini duyanın sözü...”
Bilam, Tanrı’nın ne zaman konuşacağını biliyordu (Sayım 24:16) “…Ve En Yüce’nin niyetini bilenin.”
Tanrı, Bilam ile düşerken konuşurdu. Yazıldığı gibi (Sayım 24:4) “…Her-şeye-Kadir-Tanrı’nın vizyonlarını seyreden, düşerek, ama örtüsüz gözle.”
***
Burada, Kutsal Kitap’taki Bilam’a net bir atıf görmekteyiz. Peygamberliği ile ilgili yapılan alıntılar, doğrudan Kutsal Kitap’tan, Çölde Sayım Kitabı’ndaki Bilam bahsindendir. Bu bölümün İsa’ya ya da Yeşu’ya gönderme yapması mümkün değildir.
Avot D’Rabbi Natan
Neden Iyov’a (Iyov 1:8) “Kusursuz, doğru bir adamdır” denmektedir? Bize sünnetli doğduğunu öğretmek için. Adam da sünnetli olarak doğdu “Görüntümüzde ve benzeyişimizde insan yapalım”(Yaratılış 1:27). Şet, sünnetli olarak doğdu. “…kendi benzeyişi ve şeklinde bir oğlu oldu (Yaratılış: 5:2)…. “Noah, sünnetli olarak doğdu… Şem, sünnetli olarak doğdu… Yaakov, sünnetli olarak doğdu… Yosef sünnetli olarak doğdu… Moşe, sünnetli olarak doğdu… Kötü Bilam bile sünnetli doğdu…Samuel sünnetli olarak doğdu…David de sünnetli olarak doğdu … Yeremya da sünnetli olarak doğdu … Zerubavel de sünnetli olarak doğdu…
***
Talmud burada sünnetin bir erkeğin yaratılışındaki son adım olduğu anlayışını aktarmaktadır. Sünnetsiz bir adamın tam olmadığını ve Tanrı’nın yaratılışı tamamlamak görevini bize verdiğini anlatmaktadır. Bununla birlikte, bazı kişiler öyle büyüklük ve mükemmellik potansiyeline sahip olarak dünyaya gelmiştir ki sünnetli olarak doğmuşlardır. Bu kahramanlar listesinde, bu dürüst ve kutsal liderlerin listesi içerisinde Bilam da vardır. Büyüklük ve mükemmellik potansiyeline sahip olarak dünyaya gelmiş olmasına rağmen, özgür iradesiyle kötülüğe sapmıştır.
Kronolojik düzene bakarak da, bu kişinin İsa veya Yeşu olmadığı, Kutsal Kitap’taki Bilam’ı ifade ettiği açıktır. İsa veya Yeşu kastedilseydi, David, Yeremya ve Zerubavel’den sonra sıralanması gerekirdi.
Mişna Avot 5:19
Bu üç niteliğe sahip olan kişi, atamız Avraam’ın öğrencilerindendir: cömert bir göz, alçak gönüllü bir ruh ve uysal bir ruh. Ancak şu üç zıt niteliğe sahip olan Kötü Bilam’ın öğrencilerindendir: kötü göz, gururlu bir ruh ve kibirli bir ruh.
Avraam’ın öğrencileri hangi açıdan Bilam’ın öğrencilerinden farklıdır? Avraam’ın öğrencileri bu dünyadan tat alır ve Gelecek Dünya’yı miras alır, yazılmış olduğu gibi (Özdeyişler 8:21) “Böylelikle, beni sevenleri servet sahibi yapar, hazinelerini doldururum.” Bilam’ın öğrencileri Gehinom’u miras alır ve yıkım çukuruna iner, yazılmış olduğu gibi, (Mezmur 55:23) “Fakat sen, ey Tanrı, onları yıkım çukuruna indireceksin; Kanlı ve hilekar adamlar günlerinin yarısına ermeyeceklerdir. Ben ise, sana güvenirim.”
***
Burada yine, Bilam’ın kötülük örneği olduğunu görüyoruz. Mişna, Yahudi Kutsal Kitabı’ndan örnekler kullanarak, bir kişinin yaşamında tutması gereken doğru tutumları göstermeye çalışır.
Bu kanıtlar ile, İsa ya da Yeşu’nun değil, Kutsal Kitap’taki Bilam’ın yeteneklerini kötülük için kullanan biri olarak tarif edildiği gösterilmektedir. Bütün bu örneklerin amacı, Bilam’ın Rabbinik yazında baş kötü olarak görüldüğünü göstermektir. Bu nedenle, tarihçilerin Bilam’ı kötüleyen pek çok bölüm bulması şaşırtıcı değildir. Ancak, bu bölümlerin İsa ya da Yeşu’ya değil, gerçek Bilam’a atıfta bulunduğuna inanmak için birçok neden vardır.
Talmud’un Bilam’ı İsa için bir şifre sözcük olarak kullandığına inanan bazı tarihçilerin bulunduğunu belirtmiştim. Ancak, bu iddia Talmud’un akademik incelemesine dayanamamıştır.
Profesör Louis Ginzberg, “Kıyamet-Eskatolojik Yazılara Yönelik Sinagogun Tutumuna İlişkin Bazı Gözlemler”, Kutsal Kitap Yazını Dergisi, sayfa 121, sayı 18.
“Bu nedenle, Talmudik-Midraşik yazının tamamının İsa ya da öğrencileri için hiçbir takma isim bilmediği kesin olarak ifade edilebilir.”
John P. Meier, Bir Marjinal Yahudi (1991), cilt. 1 sayfa 95
“Örneğin, Johann Maier tarafından radikal bir öneri yapılmaktadır; sadece Mişna değil, aynı zamanda her iki Talmud da Nasıralı İsa’dan güvenilir ve doğrudan biçimde hiç söz etmemektedir.
Benim düşünceme göre, Maier’in argümanları özellikle Mişna ve diğer Rabbinik kaynaklar konusunda ikna edicidir: bu dönemden alıntı yapılan hiçbir metin gerçekte İsa’yı ifade etmez. Böylece, bu bölümde savunduğum görüşü o da onaylamaktadır.”
İddia:
Gittin 57a İsa’nın cehennemde olduğunu ve “sıcak dışkıyla” kaynatıldığını söylemektedir.
Metin
Talmud Gittin 56b-57a
[Onkelos Bar Kalonikus] Bilam’ı ölüler arasından çağırdı. [Onkelos] sordu: Bu dünyada kim onurlandırılır? [Bilam] yanıtladı: İsrael. [Onkelos sordu:] Peki ya onlara katılmak? [Bilam] cevap verdi: (Yasa’nın Tekrarı 23:7) “Hayatın boyunca, ebediyen, [bu iki ulusun] huzurunu ve refahını arama.” [Onkelos] sordu: Cezan nedir? [Bilam yanıtladı]: Kaynayan menide.
[Onkelos] Yeşu’yu ölüler arasından çağırdı. [Onkelos] sordu: Bu dünyada kim onurlandırılır? [Yeşu] yanıtladı: İsrael. [Onkelos sordu:] Peki ya onlara katılmak? [Yeşu] yanıtladı: İyiliklerini isteyin. Kötülüklerini istemeyin. Onlara dokunan kişi sanki gözünün göz bebeğine dokunmuş gibidir. [Onkelos] sordu: Cezan nedir? [Yeşu cevapladı]: Kaynayan dışkıda.
Söylendiği gibi, “Bilginlerin sözleriyle alay eden cehennemde sıcak dışkıyla kaynatılarak cezalandırılır.”
***
Burada, Yahudiliğe geçmiş en ünlü kişilerden olan Onkelos’un bir öyküsünü görüyoruz. Yahudiliğe geçmeden önce, tarihin ünlü kötülerine sormak için kara büyüyü kullanmaktadır ve onlara bu dünyada yaptıkları kötülüklerinin Gelecek Dünya’da onları kurtarıp kurtarmadığını sormaktadır. Her iki durumda da İsrael ödüllendirilirken, günahkarlar diğer dünyada korkunç bir şekilde cezalandırılmaktadır.
Bir önceki yazıda açıkladığımız gibi buradaki Yeşu, Hristiyan İncili’nin İsa’sı değildir. Büyük olasılıkla, Rabbinik gelenekten sapan ve Helenistik putperestliği Yahudilik ile birleştirerek kendi dinini yaratan, M.Ö. 1. yüzyılın başlarında öne çıkan bir heretiktir. Yeşu’nun bir ön-İsa figürü olma ihtimali olup, bazı akademisyenler bu kişinin ilk dönem Hristiyanlarına ilham verdiğine işaret etse de, kesinlikle Yeruşalayim’de M.S. 30-33 yıllarında çarmıha gerilmiş olan kişi değildir.
İlginç bir şekilde, bir kişi yukarıdaki pasajda adı geçen Yeşu’nun İsa olduğunu iddia ederse, o halde Bilam, İsa’nın şifreli adı olamaz, çünkü; aynı pasajda hem Bilam hem de Yeşu farklı iki kişi olarak geçmektedir. Başka bir deyişle, bir taraftan Bilam’ın annesinin bir fahişe olması ya da Bilam’ın genç ölmesinin İsa’ya gönderme yaptığını iddia etmek, bir yandan Yeşu ile ilgili yukarıdaki pasajın İsa’yı ifade ettiğini iddia etmek birbiri ile çelişmektedir.
Kutsal Kitabınızı bilin!
Kutsal Kitabınızı bilirseniz, kimse inancınızı ve Tanrı ile olan bağlantınızı çalamaz.
Kaynak: Gil Student