hristiyanlar, sinagoglarda Yeşaya 52 ve 54. bölümlerin okunduğunu ama isa’nın sözde Mesih olduğunu göstereceği için Yeşaya 53. Bölüm’ün kasten okunmadığını iddia eder.
Bu iddia, Yahudi geleneklerinin nedenlerine dair zayıf bir bilgiye ve Yahudiler’e ve Yahudiliğe karşı derin bir nefrete dayanmaktadır. Bu sorunun cevabı, Aftara ile ilgili geleneğin tarihine, amacına ve uygulamasına bakıldığında kolayca bulunabilir.
Neden Aftara okuyoruz? Aftara okunması, hristiyanlığın ortaya çıkmasından çok önce, Hanuka bayramına yol açan travmatik olaylar sırasında, Antiochus Epiphanes IV (M.Ö. 175-164 yılları arasında hüküm sürmüştür), Yahudi inancını ortadan kaldırmak için Yahudiler’in Tora okuması yasaklanınca, halkın Tora’yı unutmaması için, o haftanın Tora kısmı (peraşası) ile ilgili konuyu içeren Peygamberler (Neviim) kitaplarından bir bölümün okunmasına karar verilmiştir. İşte, Peygamberler (Neviim) kitaplarından o haftanın konusu ile ilgili okunacak bu bölüme “Aftara” denir. Böylece, halk Aftara’yı okuyarak, Tora’daki bölümün hangisi olduğunu ve ana konusunu bilirdi. Bu yasak ortadan kalktıktan sonra da Aftara okunmasına devam edilmiştir.
Bu gelenek eski zamanlardan beri devam etmektedir. İki eski Midraş, Pesikta D’Rav Kahana ve Pesikta Rabbosei D’Rav Kahana‘nın bu Aftaralar için bir dizi “vaazları” vardır. Hatta, hristiyan incili’nde Aftara’nın okunduğuna dair cümleler bulunur:
“Kutsal Yasa ve Peygamberler’in yazıları okunduktan sonra…” (Elçilerin İşleri 13:15)
Bu anlatımdan, bu geleneğin o dönemde alışılagelmiş bir uygulama olduğu anlaşılmaktadır. Misyonerlerin sıklıkla öne sürdükleri bu iddia, sinagogda Aftara okuma geleneğinin hristiyanlık döneminden çok daha önce uygulandığını düşünürsek, mantık dışıdır. Hristiyan İncili’nde (Elçilerin İşleri 13:14-15) Aftara okuma geleneğinden oldukça açık bir şekilde bahsedildiğine göre, Yahudi halkının ileride sapkın bir kültün ortaya çıkıp Yeşaya 53. Bölüm’ü suistimal edeceğini tahmin ederek bu bölümü bu kültten iki yüz yıl önce yasakladığını iddia etmek akıl dışıdır.
Bütün bir yıl boyunca okunan tüm Aftaralar’a bakacak olursak, tüm Aftaralar Peygamberler (Neviim) kitaplarının çok küçük bir bölümünü oluşturmaktadır. Sadece Yeşaya 53. Bölümü’nün değil, Yeşaya 3, 13, 23 veya 33. bölümlerinin de Şabat’ta Aftara’da okunmaması muhtemelen birçok misyoner için sürpriz olacaktır. Örneğin, misyonerlerin suistimal ettiği ve sözde üçlü birlik doktrinini desteklemek için kullandığı Yeşaya 9:5-6 ayetlerinin Aftara’da okunduğu gerçeğiyle kanıtlandığı gibi, hristiyan iddia ve iftiralarının Aftara seçiminde Yahudiler açısından hiçbir önemi yoktur.
Konuyu daha iyi anlamak için Peygamberler kitaplarından hangi metinlerin seçildiğine bakmamız gerekir. Aftaralar 3 gruba ayrılır. Aftaralar’ın çoğunluğunu oluşturan ilk kısım, haftalık Tora okumalarıyla ilişkilendirilen kısımlardır. İlk 5 haftalık okumaya (peraşaya) ve Aftara’ya bakarsak şunları görürüz:
Bereşit – Yeşaya 42:5 – 43:10. Bereşit peraşası, dünyanın yaratılışıyla ilgilenir ve ilgili Aftara şu sözlerle başlar: “Gökleri yaratmış, ve onları yaymış, yeri ve ondan çıkanları sermiş olan…“
Noah – Yeşaya 54:1 – 55:5. Noah peraşası, Noah ve tufandan bahseder ve Yeşaya 54:9 ayeti tufandan bahseder: “Bu benim için Nuh tufanı gibidir.“
Leh Leha – Yeşaya 40:27 – 41:16. Bu peraşa, Avraam’ın yaptığı savaşlardan ve diğer olaylardan bahseder. Yeşaya 41:2-3’te bununla ilgili bir ipucu bulunmaktadır: “Doğudan adaleti harekete geçiren, hizmete koşan kim? Ulusları önüne katıyor,krallara baş eğdiriyor. Kılıcıyla toz ediyor onları, yayıyla savrulan samana çeviriyor. Kovalıyor onları, ayak basmadığı bir yoldan esenlikle geçiyor.”
VaYera – 2 Krallar 4:1 – 37. Bu peraşada Yitshak’ın doğacağına dair vaadi ve doğumunu öğreniyoruz ve ilgili Aftara peygamber Elişa’dan ve birinin bir oğul doğuracağına nasıl söz verdiğinden bahsetmektedir.
Haye Sara – 1. Krallar 1:1 – 31. Bu peraşada, Avraam’ın yaşlanması ve ölümünden bahsedilir ve ilgili Aftara da Kral David ile ilgili olarak aynı konudan bahseder.
Ve böylece haftalık Tora konusu ile Peygamberler kitaplarından ilgili konu özel haftalar hariç tüm haftalar boyunca devam etmektedir. Ancak Yeşaya 53. Bölüm’de anlatılanlar ile haftalık Tora konusu örtüşmediği için Aftaralar’da bu 53. Bölüm okunmaz.
İkinci kısım, Yahudi bayramlarında okunan Aftaralar’dır:
Yom Kippur’da iki Aftara okunur. Sabah Yeşaya 57:14 – 58:14’ü, öğleden sonra da her ikisi de tövbe konusuyla ilgili olduğu için Yunus Kitabı’nı okuruz.
Sukot Bayramı’nın ilk günü, Sukot Bayramı’ndan bahseden Zekeriya 14:1-21’i okuruz.
Pesah Bayramı’nın ilk günü, Pesah Bayramı’nın kutlanmasından bahseden Yeoşua 3:5-7; 5:2:15; 6:1; 6:27’i okuruz.
Şavuot Bayramı’nın ilk günü, Tora’nın Sinay Dağı’nda verilmesi deneyimine benzeyen bir vahiy deneyiminden bahseden Hezekiel 1:1-28, 3:12’yi okuruz.
Üçüncü ve son kısım, Roş Aşana’dan önceki 10 hafta boyunca okunan Aftaralar’dır. Bu kısım, iki bölüme ayrılır. İlki, 9 Av oruç gününden önce okunan üç Aftara’dır. Bu, oruç gününe kadar uzanan bir yas dönemidir. Sonraki yedi Aftara, Roş Aşana’dan önceki Şabat’a kadar, 9 Av gününü takip eden Şabat’tan başlayarak okunur.
Bunlar, Yahudi halkının yıkım sonrasında teselli edilmesiyle ilgili bölümlerdir. İlginçtir ki, hepsi Yeşaya Kitabı’ndan ve özellikle 40. bölümden sonra alınmıştır.
9 Av’dan önceki ilk üç Aftara, ceza uyarılarıyla ilgilenir ve Yeruşalayim’deki Tapınağın yıkımını anan 9 Av gününe giriştir.
Yeremya 1:1 – 2:3
Yeremya 2:4 – 28, 3:4
Yeşaya 1:1 – 27
Bu üç Aftara’yı takiben yedi teselli Aftarası okunur:
Yeşaya 40:1 – 26
Yeşaya 49:14 – 51:3
Yeşaya 54:11 – 55:5
Yeşaya 51:12 – 52:12
Yeşaya 54:1 – 10
Yeşaya 60:1 – 22
Yeşaya 61:10 – 63:9
Bu yedi teselli Aftarası’na bakarsak, hepsi Yeşaya Kitabı’nın son bölümünden alınmıştır.
Misyonerler, dördüncü ve beşinci hafta arasında Yeşaya 53. Bölüm’ün kasten dışarıda bırakıldığını iddia ederler. Ancak bu iddiayla ilgili birçok sorun bulunmaktadır. İlk olarak, Yeşaya Kitabı’ndaki birçok bölümün atlandığını görürüz. Örneğin, Yeşaya 42 – 48 ve 55-59 bölümlerinin tümü Aftaralar’a dahil değildir.
İkinci olarak;
bu bölümler sürgündeki Yahudi halkı için teselli mesajları içermektedir. Bununla birlikte, Yeşaya 53. Bölüm teselli sözlerini değil, diğer ulusların ve Tanrı’nın sürgün dönemindeki İsrael ile ilgili görüşlerini içermektedir.
Ölü Deniz Parşömenleri de rabbilerin, Yeşaya 53. Bölüm’ün Yahudi halkı için teselli sözlerini içermediği görüşünü desteklemektedir:
Aşağıdaki liste, 4QTanhumin (Tanhumin, “teselli edici” demektir) olarak adlandırılan 4Q176 belgelerinden alınmıştır. Bilim adamları bu parşömeni İsrael’i teselli eden ayetler derlemesi olarak görmektedir. Yeşaya Kitabı’ndan hangi bölümlerin dahil edildiğine ve bu bölümlerin sırasına dikkat etmek çok ilginçtir:
- Yeşaya 40:1-5, Yeşaya 41:8-9, Yeşaya 49:7, 13-17 (Parça 1+2)
- Yeşaya 43:1-2 (Parça 3)
- Yeşaya 43:4-6 (Parça 4+5)
- Yeşaya 51:22-23 (Parça 6+7)
- Yeşaya 52:1-3, 54:4-10 (Parça 8-11. Bu iki bölümün Ölü Deniz Parşömeni parçalarında bitişik olarak görünmesi ilginçtir.)
Ne tesadüftür ki teselli Aftaraları’nın ilk beşinin tamamı burada bulunmaktadır. Ve ne ilginçtir ki, Ölü Deniz Parşömenleri’nde, hristiyanlık adlı bir kült ortaya çıkmadan önce, Yeşaya 53. Bölüm Aftaralar’da yer almamaktadır! Ölü Deniz Parşömenleri’ni derleyenler de rabbilerin ileride kuracağı komplonun! bir parçası mıydı?
Buradan da görüyoruz ki, rabbiler yılın o dönemine uygun okunması gereken Aftaralar’ı seçmiştir, insanları kandırmak veya bazı konuları gizlemek için değil. Her zaman olduğu gibi, bu sitede yüzlerce kez kanıtlandığı üzere, hristiyan misyonerler her türlü iftirayı söylemekten çekinmezler ve takipçilerinin de hiçbir sorgulama ve araştırma yapmayacağından, her söylediklerini koşulsuz taklit edeceklerinden emindirler.
Kutsal Kitabınızı bilin!
Kutsal Kitabınızı bilirseniz, hiçbir iftiracı inancınızı ve Tanrı ile olan bağlantınızı çalamaz!