
Zekeriya 3:8-10 ve 6:11-13 ayetleri “isa” adlı kişiden mi söz etmektedir?
Ey Başkâhin Yeşu, sen ve önünde oturan kâhin arkadaşların, dinleyin! Çünkü onlar gelecek olayların önbelirtisidir. Daladındaki kulumu ortaya çıkarıyorum. Yeşu’nun önüne koyduğum taşa bakın! O tek taşın yedi gözü var; onun üzerine bir yazıt oyacağım, diyor Haşem Tsevaot, bir günde bu ülkenin günahını kaldıracağım. O gün her biriniz komşusunu asmasının, incir ağacının altında oturmaya çağıracak, böyle diyor Haşem Tsevaot. (Zekeriya 3:8-10)
Aldığın altınla gümüşten bir taç yaparak Yehosadak oğlu Başkâhin Yeşu’nun başına tak. Haşem Tsevaot şöyle diyor de: “İşte Dal adındaki adam! Bulunduğu yerde filizlenecek ve Haşem’in Tapınağı’nı kuracak. Evet, Haşem’in Tapınağı’nı kuracak olan odur. Görkemle kuşanacak, tahtında oturup egemenlik sürecek. Tahtında oturan kâhin olacak. İkisi arasında barış olacak.” (Zekeriya 6:11-13)
hristiyanlar, yukarıdaki ayetlerde söz edilen “Dal”ın “isa” adlı kişi olduğunu ileri sürmektedirler.
Yahudi Kutsal Yazıları’nda Mesih’e “Dal” denir mi?
Tanrı, Zekeriya 3:8-10 ve 6:11-13 ayetlerinde İbranice “Tsemakh” (Türkçe: dal) adındaki kulundan söz etmektedir.
“Tsemakh” kavramını biz Yeşaya ve Yeremya kitaplarında da görmekteyiz:
O gün Haşem’in dalı, İsrael halkından sağ kalanların güzelliği ve görkemi olacak; ülkenin meyvesi de onların kıvancı ve övüncü olacak. (Yeşaya 2:4)
İşte Davut için doğru bir dal çıkaracağım günler geliyor, diyor Haşem, bu kral bilgece egemenlik sürecek, ülkede adil ve doğru olanı yapacak. Onun döneminde Yahuda kurtulacak, İsrael güvenlik içinde yaşayacak. O, “Haşem Tsidkenu” adıyla anılacak. (Yeremya 23:5-6)
Yeşaya 2:4 ile Yeremya 23:5-6 ayetlerinde söz edilen “Dal”ın Mesih olduğu açıktır.
Mesih’e neden “Dal” denmektedir?
Yeşaya 11:1 ayetinde, Mesih’in atası olan Davut’un babası İşay’a “kök” denmektedir. Mesih ise bu kökten türeyen ağacın (ailenin/soyun) dallarından bir tanesidir. Elbette, tek bir dalı olan ağaç yoktur. Bir ağacın pek çok dalı vardır. Bu nedenle, İşay oğlu Davut soyundan gelen herkes bu ağacın birer dalıdır. Dolayısıyla “Tsemakh” kavramı yalnızca Mesih’e özgü bir kavram değildir.
Zekeriya 3:8-9 ile 6:11-13 ayetlerinde söz edilen Tsemakh kimdir?
Zekeriya 3:8-9 ile 6:11-13 ayetlerinde söz edilen Tsemakh, Mesih değildir. İlgili ayetlere göre Tsemakh, Haşem’in Tapınağını inşa edecek, tahtta oturup egemenlik sürecek birisidir. Bu kişi, bir görümde Başkâhin Yeşu ve arkadaşlarına gösterilir.
Babil sürgününden geri dönüş yaşanmıştır ve Nebukadnessar tarafından yıkılmış olan Haşem’in Tapınağı tekrar inşa edilecektir. Tsemakh ise bu Tapınağı tekrar inşa edecek olan kişidir.
Haşem’in Tapınağını inşa edecek olan “Tsemakh”, Davut’un soyundan gelen “dal”, kimdir?
Zekeriya Peygamber kitabında Tsemakh’ın kimliğini açıklamaktadır:
Haşem bana yine seslendi: “Bu tapınağın temelini Zerubbabil’in elleri attı, tapınağı tamamlayacak olan da onun elleridir.” O zaman beni size Haşem Tsevaot’un gönderdiğini anlayacaksınız. (Zekeriya 4:8-9)
Tsemakh, İşay oğlu Davut’un soyundan gelen Yahuda valisi Zerubbabil’dir.
1.Tarihler 3. bölümde İşay oğlu Davut’tan Zerubbabil’e kadar olan soy kaydı yer almaktadır.
Haşem Tsevaot, “O gün seni alacağım, ey Şealtiel’in torunu kulum Zerubbabil” diyor, “ve seni mühür yüzüğü gibi yapacağım. Çünkü ben seni seçtim.” böyle diyor Haşem Tsevaot. (Hagay 2:23)
Zekeriya 6:11-13 ayetlerine göre Tapınak inşa edildikten sonra, Başkâhin Yeşu Tapınağın Başkâhini olarak; Zerubbabil ise Yahuda Kralı olarak hüküm sürecekti ve aralarında barış olacaktı.
Aralarındaki barış vurgusunun nedeni, geçmişte yaşanmış olan Başkâhin ile Kral arasındaki çatışmalar ve anlaşmazlıklardır. Bu yeni dönemde, artık bu tür anlaşmazlıklar olmayacaktır.
Zekeriya 6:13 kral ve kâhin görevine sahip tek bir kişiden mi söz etmektedir?
Önemli olan bir diğer nokta, Zekeriya 6:11-13 ayetlerinde tek bir kişinin hem kral hem de kâhin olacağından söz etmiyor oluşudur. Peygamber, Başkâhin Yeşu ve Zerubbabil’den söz etmektedir. Tek bir kişiden söz etmediğini diğer bir ayette açıklamaktadır:
Meleğe, “Kandilliğin sağındaki ve solundaki bu iki zeytin ağacı nedir?” diye sordum, “Altın gibi yağ akıtan iki altın oluğun yanındaki bu iki zeytin dalı nedir? Bunların anlamını bilmiyor musun?” diye karşılık verdi. “Hayır, efendim” dedim. Melek, “Bunlar bütün dünyanın Rabbi’ne hizmet eden, zeytinyağıyla kutsanmış iki kişidir (İbranice: zeytinyağının iki oğlu)” diye açıkladı. (Zekeriya 4:11-14)
Haşem’in Tapınağı Zerubbabil ve Başkâhin Yeşu’nun öncülüğünde inşa edilmiştir:
Bunun üzerine Şealtiel oğlu Zerubbabil ile Yosadak oğlu Yeşu Tanrı’nın Yeruşalim’deki Tapınağı’nı yeniden kurmaya giriştiler. Tanrı’nın peygamberleri de onlarla birlikteydi ve onlara yardım ediyordu. (Ezra 5:2)
Zerubbabil’in hiç kral olmayıp vali olarak kalması, onun Tsemakh olmadığı anlamına mı gelir?
Zerubbabil hiç kral olmamış; hiç tahta oturmamış; vali olarak kalmıştır. Zekeriya 3:10 ayetinde söz edildiği gibi barış dönemi de yaşanmamıştır. (İncir ağacının ve asmanın altında oturmak barış ve güvenlik içinde yaşamak demektir. bkz. 1. Krallar 4:25.)
Haşem sözünden mi dönmüştür? Fikir mi değiştirmiştir? Haşem ne sözünden döner ne de fikir değiştirir. (bkz. Çölde Sayım 23:19)
Aksine Haşem verdiği sözü tutmuştur:
Uzaktakiler de gelip Haşem’in Tapınağı’nın yapımında çalışacak. Böylece beni size Haşem Tsevaot’un gönderdiğini anlayacaksınız. Tanrınız Haşem’in sözüne özenle uyarsanız bütün bunlar gerçekleşecektir. (Zekeriya 6:15)
Haşem, tüm bunların gerçekleşmesi için İsrael halkının sözüne özenle uymaları şartını koşmuştur.
İsrael halkı, Haşem’in sözüne bir süre uymuş ve Haşem’in Tapınağı tekrar inşa edilmiştir. Eğer İsrael halkı, Haşem’in sözüne özenle uymaya devam etseydi, Zerubbabil kral olacaktı ve barış dönemi başlayacaktı. İsrael halkının söz dinlemezliği, Zerubbabil’in kral olmasını engellemiş ve barış döneminin başlamamasına neden olmuştur.
Haşem’in Tapınağı bu sefer Romalılar tarafından yıkılmış ve İsrael halkı tekrar sürgüne gitmiştir. Haşem’in Tapınağının tekrar yıkılması ve yeni sürgün döneminin başlaması ile beraber de İsraelhalkının kendi günahlarının bedelini çektikleri sıkıntılar ve acılarla kendilerinin ödeyecekleri angarya ve sürgün dönemi (bkz. Yeşaya 40:2) başlamıştır.
Dolayısıyla Zerubabbil’in hiç kral olmaması, Tsemakh’ın Zerubbabil olmadığı anlamına gelmez.
Haşem’in “bir günde ülkenin günahını kaldırması” ne demektir?
Ülkenin günahı bir günde nasıl kaldırılabilir? Tora’nın verilmesi ile birlikte, Buluşma Çadırı ve Haşem’in Tapınağı varken İsrael halkının günahları her yıl Haşem tarafından “bir gün”de kaldırılmıştır.
Bu özel günün bir ismi vardır: Yom Kippur (Kefaret Günü)
Aşağıdakiler sizin için sürekli bir yasa olacak: Yedinci ayın onuncu günü isteklerinizi denetleyeceksiniz. Gerek İsraelliler’den, gerekse aranızda yaşayan yabancılardan hiç kimse çalışmayacak. Çünkü o gün, Kâhin Harun sizi pak kılmak için günahlarınızı bağışlatacaktır. Haşem’in huzurunda bütün günahlarınızdan arınacaksınız. (Levililer 16:29- 30)
Haşem’in Tapınağı tekrardan inşa edildiğinde, Yom Kippur günü İsrael halkı oruç tutup tövbe ettiğinde, Başkâhin Yeşu kurbanlar sunduğunda Haşem İsrael’in günahını kaldıracaktı. Ayette söz edilen ifadenin anlamı budur.
Mesih’in kendisini kurban etmesi gibi bir durum söz konusu değildir.
Yahudi Kutsal Yazıları, “başkasının günahını üstlenme” (İngilizce: substitutionary/vicarious atonement) doktrinini destekler mi?
Kesinlikle desteklemez, aksine açıkça reddedilir.
Altın buzağı olayı sonrasını Tora şöyle anlatmaktadır:
(Musa) Ertesi gün halka, “Korkunç bir günah işlediniz” dedi, “Şimdi Haşem’in huzuruna çıkacağım. Belki günahınızı bağışlatabilirim (İbranice: kefaret edebilirim). Sonra Haşem’e dönerek, “Çok yazık, bu halk korkunç bir günah işledi” dedi, “Kendilerine altın put yaptılar. Lütfen günahlarını bağışla, yoksa yazdığın kitaptan adımı sil.” Haşem, “Kim bana karşı günah işlediyse onun adını sileceğim” diye karşılık verdi, “Şimdi git, halkı sana söylediğim yere götür. Meleğim sana öncülük edecek. Ama zamanı gelince günahlarından ötürü onları cezalandıracağım.” Haşem halkı cezalandırdı. Çünkü Harun’a buzağı yaptırmışlardı. (Mısır’dan Çıkış 32:30-35)
Yukarıdaki ayetlerde anlatıldığı üzere, altın buzağı günahına katılmayan; o günahtan masum olan Musa, Haşem’e “altın buzağı günahına katılan halkın yerine kendisinin cezalandırılmasını ve onların bağışlanmasını” teklif etmiştir.
Ancak Haşem, “Kim bana karşı günah işlediyse onun adını sileceğim.” cümlesiyle “substitutionary/vicarious atonement” doktrinini yıkmış; onu reddetmiştir. Sonrasında Musa yerine halkı cezalandırarak ortaya koyduğu ilkeyi tescillemiştir.
Haşem burada Musa’ya “Bunu sen yapamazsın” dememiştir. Kişiyi değil anlayışı hedef almıştır. Bu nedenle, Haşem’in burada reddettiği Musa değil doktrindir.
Hezekiel peygamberin kitabında da Haşem aynı ilkeyi ortaya koymuştur:
Doğru kişi doğruluğunun, kötü kişi kötülüğünün karşılığını alacaktır. (Hezekiel 18:20)
Haşem’in ortaya koyduğu bu açık ilke nedeniyle, hristiyanlığın “Mesih’in günahlarımızı üstlenip bizim yerimize ölmesi ve günahlarımıza kefaret etmesi” öğretisi sahtedir ve reddedilmelidir.
Mezmur 32, 40 ve 51’de Davut’un işlediği günah sonucunda tövbe ederek ve kurban kanı dökmeyerek bağışlandığını neden okuyoruz? Neden Davut bu sözleri yazdı?
Cevabı basittir. Bize, halkına yol göstermek için bunları yazmıştır. Kendisi binlerce yıl önce aramızdan ayrılmasına rağmen bize bugün de yol göstermektedir.
Haşem’in kabul ettiği, hoşnut olduğu kurbanın “Mesih’in bedeni” değil de “alçakgönüllülükle ve pişmanlıkla edilen tövbe” olduğunu açıklamıştır:
Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur, alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Tanrı. (Mezmurlar 51:17)
Kişinin çektiği acılar ve sıkıntılar, ancak kendi günahına kefaret edebilir çünkü tövbeye neden olur. Yeşaya 40:2 ayetinde de İsrael halkının sürgünde çektiği acıların ve sıkıntıların onların tüm günahlarının bağışlanmasını sağlayacağını okumaktayız. Çünkü bu sıkıntılar ve acılar, yaptıklarını gözden geçirmelerine ve tövbe etmelerine neden olacaktır.
Bunu Tora’da da okumaktayız:
Bütün bu olaylar – önünüze serdiğim kutsama ve lanetler – başınıza geldiğinde, Tanrınız Haşem’in sizi dağıttığı uluslar arasında bunları anımsayacaksınız. Bugün size ilettiğim buyruklar uyarınca siz ve çocuklarınız Tanrınız Haşem’e döner, bütün yüreğinizle, bütün canınızla O’na uyarsanız, Tanrınız Haşem size acıyacak, sizi sürgünden geri getirecek. Sizi dağıttığı ulusların arasından yeniden toplayacak. (Yasa’nın Tekrarı 30:1-3)
Yeşaya peygamber tekrar şöyle demektedir:
Kötü kişi yolunu, fesatçı düşüncelerini bıraksın; Haşem’e dönsün, merhamet bulur, Tanrımız’a dönsün, bol bol bağışlanır. (Yeşaya 55:7)
Bu nedenle, hristiyanlığın sahte doktrinlerini reddedip Haşem’in sözlerine kulak veriyoruz. Bağışlanmamız için birisinin bizim yerimize ölmesine gerek olmadığını, hatta bunun Haşem’in ilkelerine aykırı olduğunu biliyoruz ve bunu dünyaya ilan ediyoruz.
Mesih kendisini mi kurban edecek?
Hezekiel 34:24 ve 37:25 ayetlerinde “Önder” (İbranice: nasi) olarak bize tanıtılan Mesih’in, krallığı döneminde kendi günahlarına ve halkının günahlarına kefaret etmesi için hayvan günah sunuları sunacağını okuyoruz:
O gün Önder kendisi ve ülke halkı için günah sunusu olarak bir boğa sağlayacak. Yedi gün bayram boyunca her gün Haşem’e yakmalık sunu olarak kusursuz yedi boğayla yedi koç, günah sunusu olarak da bir teke sağlayacak. (Hezekiel 45:22-23)
Peygamber açıkça Mesih’in kendisini değil Tora’da tarif edildiği şekilde hayvan kurbanlar sunacağını söylemektedir.
Hezekiel peygamber, İbraniler kitabını açıkça yalanlamaktadır!
O, öbür başkâhinler gibi her gün önce kendi günahları, sonra da halkın günahları için kurbanlar sunmak zorunda değildir. Çünkü kendini sunmakla bunu ilk ve son kez yaptı. (İbraniler 7:27)
Peygamber ayrıca Hristiyanlığın “günah nedir bilmeyen; kusursuz Mesih” kavramını da yıkmıştır. Mesih’in bir insan olduğunu, hatalar yapabileceğini ve kendisi için de günah sunusu sunacağını bize göstermiştir.
Bunların bağışlanması durumunda artık günah için sunuya gerek yoktur. (İbraniler 10:18)
Eğer isa’nın kendisini kurban etmesi ile birlikte günah için kurbana gerek kalmamışsa, isa son kurban ise, Hezekiel peygamber neden Mesih’in krallığında kefaret amacıyla hayvan kurbanların sunulacağını söylemektedir?
İsrael’in sulak otlaklarındaki sürüden iki yüz koyundan bir koyun alınacak. Halkın günahlarını bağışlatmak (İbranice: kefaret) için bu koyunlar yakmalık sunular, tahıl ve esenlik sunuları için kullanılacak. Efendi Haşem böyle diyor. (Hezekiel 45:15)
İsrael’in peygamberleri, hristiyanlığın tüm sahte doktrinlerini hristiyanlık’tan yüzyıllar öncesinde reddetmiştir.
Kutsal Kitabınızı bilin!
Kutsal Kitabınızı bilirseniz, hiçbir sözde misyoner inancınızı ve Tanrı ile olan bağlantınızı çalamaz.