Yahudi Kutsal Metinleri’ne göre Mesih (Maşiah), Kral Davut’un (David AMeleh) ve oğlu Kral Süleyman’ın (Şelomo Ameleh) soyundan gelmelidir. Dolayısıyla Yehuda oymağının bir mensubu olmalıdır.
Bakınız: 2 Samuel 7:12-16, Yeremya 23:5-6, Yeşaya 11:1, Mezmurlar 89: 31-38, 1 Tarihler 22:9-10, 1 Tarihler 28:5, 1 Krallar 1:31…
Hristiyan İncili, Yahudi Kutsal Kitabı’nda belirtilen bu öngörülerin İsa tarafından yerine getirildiğini göstermek için Matta ve Luka kitaplarında (Matta 1.Bölüm ve Luka 3.Bölüm) İsa’nın soyağaçlarını vermektedir.
“İbrahim oğlu, Davut oğlu İsa Mesih’in soy kaydı şöyledir” sözleriyle başlamakta ve 16.cümlede İsa’nın soyağacını şöyle tamamlamaktadır: “Yakup Meryem’in kocası Yusuf’un babasıydı. Meryem’den Mesih diye tanınan İsa doğdu.” (Matta 1:1-16)
Matta, aynı birinci bölüm içerisinde Yusuf’un İsa’nın babası olmadığını söylemekteyken (Matta 1:18-25), nasıl oluyor da İsa’nın soyunu Yusuf üzerinden açıklamaya çalışmaktadır?
Devam etmeden önce, Matta 1:16’a geri dönelim.
Orijinal Yunanca metinden açıkça görüldüğü gibi, doğru çeviri şudur:
Yakup, kendisinden Mesih diye tanınan İsa’nın doğduğu Meryem’in kocası Yusuf’un babasıydı.
Orijinal metinde “ἐξ ἧς” (dişil tekil) kelimeleri Meryem’i işaret eder, Yusuf’u veya Meryem ile Yusuf’u değil.
Eğer İsa, Matta’nın iddia ettiği gibi bakireden doğduysa, Meryem’e dokunmamış bile olan Yusuf’un (Matta 1:25), sözde Kral Davut’a dayanan soyağacının İsa ile elbette hiçbir ilgisi yoktur. İsa’nın, sadece Meryem ile kan bağı vardır ve bu durumda İsa’nın Mesih olma ihtimali yoktur. Çünkü, bir kişinin oymağı/kavmi babadan geçer, asla anneden değil! Bakınız: Sayım 1:18. Bu durumda İsa, Yehuda oymağından, dolayısı ile Kral Davut ve Süleyman’ın oymağından geliyor olamaz.
Hristiyan İncili, İsa’nın bakireden doğduğu iddiasını yaparak, İsa’nın Mesih olamayacağını kendi eliyle kanıtlamaktadır.
Vaat edilen Mesih
Matta Kitabı’nın Yazarı, Mesih’in Davut’un soyuna dayanması gerektiğini biliyordu. Bu nedenle bir soy kaydı oluşturmuş ve bunu da şematik ve üçlü on dörtlü yapı ile tertip etmişti. İsa’nın soyağacını tarifleyen cümlelerden sonra Matta, İbrahim’den İsa’ya kadar soyağacının üç tane on dörtlü gruptan, toplamda kırk iki nesilden oluştuğunu söylemektedir.
“Buna göre, İbrahim’den Davut’a kadar toplam on dört kuşak, Davut’tan Babil sürgününe kadar on dört kuşak, Babil sürgününden Mesih’e kadar on dört kuşak vardır.” (Matta 1:17)
Matta Kitabı’nın Yazarı’nın tertip ettiği soyağacının üç tane on dörtlü gruptan oluşması tesadüf değildir. Bunun nedeni Davut’un İbranice orijinal kelime karşılığının sayısal değerinin ondört olmasıdır. Aynı zamanda on dört sayısı, tamlık, kusursuzluk, antlaşma gibi kavramları sembolize eden yedi sayısının iki katıdır. Bu sebeple Matta Kitabı’nın Yazarı için, on dörtlü gruplamayı düzenlemek ve korumak önemlidir.
İkinci ondörtlü grup, Süleyman’dan Yehoyakin’e kadar olan kısım, (Matta 1: 6-11), Davut ile başlamakta ve Babil sürgününde doğan Yehoyakin ile sonra ermektedir. Matta Kitabı’nın Yazarı, on dörtlü gruplamayı ve toplamda kırk iki nesli tertip etmek için Davut’tan Yehoyakin’a kadar olan listede bazı nesilleri silmiştir!
Kendilerine sunulanları sorgusuz sualsiz kabul eden, iyi niyetli ama bilgisiz kişilerin kör inançla kabul ettikleri bu listenin bir tertip olduğu son derece kolayca kanıtlanabilir. 1. Tarihler Kitabı 3. Bölüm’e bakan herkes, Davut’tan Yehoyakin’e olan on sekiz nesli görebilir.
Kanıt:
1 Tarihler 3:5-15 | Matta 1:6-11 | ||
15 | Süleyman | 15 | Süleyman |
16 | Rehavam | 16 | Rehavam |
17 | Aviya | 17 | Aviya |
18 | Asa | 18 | Asa |
19 | Yehoşafat | 19 | Yehoşafat |
20 | Yehoram | 20 | Yehoram |
21 | Ahazya | SİLİNMİŞ | |
22 | Yoaş | ||
23 | Amatsya | ||
24 | Azarya | 21 | Uzziya |
25 | Yotam | 22 | Yotam |
26 | Ahaz | 23 | Ahaz |
27 | Hizkiya | 24 | Hizkiya |
28 | Manaşşe | 25 | Manaşşe |
29 | Amon | 26 | Amon |
30 | Yoşiya | 27 | Yoşiya |
31 | Yehoyakim | SİLİNMİŞ | |
32 | Yehoyakin | 28 | Yehoyakin |
Bu kadar kolay!
Matta Kitabı’nın Yazarı bu kadar kolay biçimde yanlışlığı gösterebilecek bir soyağacı tertip etme işine neden girmiştir?
Misyonerler, bu apaçık tertibi açıklamak için bazı denemelerde bulunmaktadır: Bu denemelerden birincisi, İsa’nın ‘asil’ soy kaydı içinde bulunması uygun olmayan bazı “kötü” kralların Matta Kitabı’nın Yazarı tarafından silinmiş olmasıdır. Oysa, ülkeyi putperest uygulamalara bırakan Ahaz, Peygamber Yeşaya’yı öldüren Manaşşe gibi son derece kötü krallar Matta’nın soy kaydında bulunmaya devam etmektedir!
İkincisi deneme, Yahudi Kutsal Metinleri’nde nesil atlamanın yaygın bir uygulama olduğu, nesillerin atlanması durumunda büyükbabanın sonraki nesildeki kişinin babası olarak listelenmiş olduğudur. Bir babanın isminin silinmiş olması, bir neslin geçtiği gerçeğini değiştirmez. Nesil sayısı, babanın ismi belirtilmiş olsa da olmasa da değişecektir. Oysa, Matta Kitabı’nın Yazarı, üç gruplu on dört nesil sayısını tutturmak için nesillerin sayısı ile oynamıştır.
Matta’nın üçüncü ve sonuncu on dörtlü grubu apaçık biçimde kurgudur. İçerisinde birçok sorun bulunmaktadır.
Bu sorunlardan birincisi, içinde on dört değil, on üç nesil bulunmasıdır!
1 | Şealtiel |
2 | Zerubbabil |
3 | Avihut |
4 | Elyakim |
5 | Azor |
6 | Sadok |
7 | Ahim |
8 | Elihut |
9 | Elazar |
10 | Mattan |
11 | Yakup |
12 | Yusuf |
13 | İsa? (Yusuf’un oğlu değil) |
Hristiyan İncili’nin Tanrı sözü olduğuna inananlar için ne büyük problem!
Matta’nın sözde kırk iki, ama aslında kırk bir olan nesil sayısından neden bir tane eksiltildiğini ileride açıklayacağız. Yüzyıllardır Kilise, bu apaçık soruları örtmeye çalışmakta ve sessiz kör inancı körüklemektedir.
Peygamber Yeremya, Yehoyakin’i lanetler
Matta Kitabı’nın Yazarı bize İsa’nın asil soyunun Kral Yehoyakin’e dayandığını söylemektedir. Kral Yehoyakin o kadar despot bir kraldır ki “Yahudi Caligula” olarak tanınır. Yehoyakin’in krallığı o kadar zalimdir ki, Peygamber Yeremya, Yehoyakin’i lanetler. Artık Yehoyakin’in soyundan gelecek hiç kimse Davut’un tahtında oturamayacaktır.
Rab şöyle diyor: Bu adamı çocuksuz, günlerinde işi iyi gitmeyecek bir adam olarak yazın; çünkü artık işi iyi gidip Davut’un tahtı üzerinde oturan, ve Yahuda’ya saltanat eden onun zürriyetinden kimse olmayacak. (Yeremya 22:30)
Gerçekten de Yehoyakin’den sonra Yehoyakin’in soyundan kimse Davut’un tahtına oturmamıştır. Yehoyakin, zulmü ile ünlüyken, torunu Zerubbabil dindar bir insandı ve Tanrı’nın yolunu izliyordu. Ama bu inancı boşa gitmedi. Babil sürgününden gelenlerin başında yönetici olarak görev yaptı ve İkinci Tapınağın yapımında şahsen sorumluydu. Yahudi sürgünler Babil’den döndüklerinde Zerubbabil’e mühür yüzüğü verildi (Hagay 2:23) ama asla kral olmadı ve Davut’un tahtına oturmadı.
Matta Kitabı’nın Yazarı, İsa’nın soyunun Kral Yehoyakin’e dayandığını söyleyerek, İsa’nın Davut’un tahtına oturamayacağını göstermekte, böylece İsa’nın Mesih olması ile ilgili büyük problemi ortaya koymaktadır.
Luka, bu konuda Matta Kitabı’nın Yazarı’ndan daha dikkatlidir. Luka, Yehoyakin’in soyundaki laneti gizlemek için İsa’nın soyundan Yehoyakin’i çıkarmış, onun yerine kimsenin bilmediği “Neri” ismini eklemiştir. Luka’ya göre Neri, lanetli Yehoyakin’in yerine Şealtiel’in babasıydı (Luka 3:27).
Artık, Matta Kitabı’nın Yazarı’nın İbrahim’den İsa’ya kadar kırk iki nesil olduğunu söyleyip, neden bir tane eksik olarak, kırk bir tane nesli yazdığı ortadadır. Luka gibi Matta da, İsa’nın soyu içerisindeki lanetli Yehoyakin’i gizlemek istemiştir. Ama Yehoyakin’i gizlemeye çalışırken dikkatsizce hata yapmıştır.
Yehoyakin ismi Yahudi Kutsal Metinleri’nde birçok kez yer almaktadır. Bu isimlerden en ünlüsü lanetli kral Yehoyakin’dir, babasının ismi ise çok benzer biçimde Yehoyakim’dir. (Bakınız 2 Krallar 24:6).
Matta, Luka gibi Yehoyakin’i gizlemek istemiştir ama Yehoyakin yerine Yehoyakim ismini soy kaydından silmiştir. En üstteki tabloya bakınız.
Hristiyan akademisyenler İsa’nın lanetli neslini nasıl açıklamaya çalışmaktadır?
Ünlü Hristiyan akademisyenlerden Dr. Charles Caldwell Ryrie, Josh McDowell bu sorunun farkındadırlar. McDowell, çok satan kitabı “A Ready Defense” kitabında şöyle demektedir:
Eğer Yusuf, İsa’nın babası olsaydı; İsa, Davut’un tahtında hak iddia edemezdi. Yeremya 22:28-30’da bulunan peygamberlik gereğince, Kral Yehoyakin’in soyundan kimse İsrail’in kralı olamaz ve Matta 1:12 bize Yusuf’un Yehoyakin’in soyundan geldiğini aktarmaktadır. Aksi halde İsa, lanetli soydan gelecekti.
Kaynak: McDowell, Josh. A Ready Defense. San Bernardino: Here’s Life Publishers, Inc., 1990. Sayfa 188.
Tovia Singer, John McTernan ile münazarasının sonunda McTernan’a, “İsa, Yehoyakin’in soyundan geliyorsa, İsa nasıl Mesih olabilir?” diye sormuştu. McTernan, İsa’nın bakireden doğduğunu, Yusuf ve Yehoyakin’in soyu ile ilgisi olmadığını söylemiştir. Singer, madem ki Yusuf’un İsa ile ile ilgisi yok, Matta niçin İsa ile ilgisi olmayan Yusuf’un soy kaydını veriyor diye sorduğunda, McTernan, alçakgönüllükle bunun yanıtını bilmediğini söylemiştir.
Dr. Charles Caldwell Ryrie, Josh McDowell ve birçok Hristiyan akademisyen McTernan ile aynı yanıtı vermektedir: İsa’nın bakireden doğumu, İsa’nın Yusuf ile hiçbir ilişkisi olmadığını göstermektedir. Bu nedenle İsa, Yehoyakin’in soyunun lanetinden etkilenmemektedir.
Bu durumda, Matta’nın birinci ölümünde yer alan Yusuf’un soy kaydının İsa ile hiçbiri ilgisi bulunmamaktadır. Yusuf’un soy kaydı ile İsa’nın Mesih olma iddiası birbiri ile alakasızdır.
Rabbiler: “Yehoyakin’in laneti ortadan kaldırılmıştır.”
Bazı Hristiyanlar bu paradoksu çözmek için umutsuzca Yahudi Sözlü Geleneği’ne sarılmıştır. Hristiyanların ezici çoğunluğuna göre Yahudi Sözlü Geleneği, Rabbiler tarafından uydurulmuş, eklenmiş, keyfi kurallar, tartışmalar ve uygulamalardır. Ama nedense, işlerine yarar gördükleri bir konu yakalarlarsa, neye mal olacağını düşünmeden bu geleneğe dört elle sarılmaktadırlar.
Hristiyanların, İsa’nın lanetli nesli ile ilgili çelişkileri çözme gayretleri içerisinde keşfettikleri metin Talmud’da Traktat Sanhedrin 37b-38a ve Levililer Rabba 19:6 bölümünde yer alır.
Yahudi Sözlü Geleneği’ne göre Yehoyakin, Babil sürgünü sırasında tövbe eder ve bunun karşılığında Yehoyakin, Tanrı tarafından tamamen affedilir ve üzerindeki lanet kaldırılır. Talmud, bu olay sonucunda şu ilkeyi verir: Sürgünde yapılan tövbe, tüm günahları siler. (Bakınız Traktat Sanhedrin 37b).
Tanrı’nın bağışlayıcılığı ile ilgili Talmud metninin Kilise savunmacıları tarafından baş tacı yapılması ne ironik! Üstelik kan dökülmeden bağışlama! Misyonerler, bir yandan Talmud’un yetkisini inkar ederken, bir yandan İsa’nın lanetli soy kaydı sorununu çözmek için Talmud metnini örnek göstermektedirler.
Ancak, tüm misyonerler bu çözümden mutlu değildir. Çünkü, İsa’nın lanetli soy kaydı sorununu çözmek isterken, daha büyük sorunları üstlenmektedirler. Birincisi, Talmud metninin yetkisini kabul etmektedirler. İkincisi, Yehoyakin’in Tanrı tarafından affedilmesinde Hristiyanlığın temel doktrinleri olan, bağışlanma için kan dökülmesi, Mesih’in Tanrı’nın Kuzusu olarak insanları aklaması, kurban olarak kendini sunması, Mesih’e iman, çarmıh gibi Hristiyan ilkeleri yoktur. Pavlus’un, Romalılar 3.Bölüm’de söylediği gibi insanın hiçbir eylem ile kurtulamayacağı, insanın tamamen bozulmuş ve tamamen yetersiz olması, sadece İsa’ya iman ile kurtulmak kavramlarının hiçbiri yoktur. Yehoyakin, Yasa’ya uyarak, iyi eylemler ve tövbe ile tamamen günahlarından aklanmıştır. İnsan, kendi eylemleri ile kurtulmuştur. Bu da Hristiyanlığın temel inançlarına tümüyle aykırıdır.
Talmud, Yehoyakin’in aklanması konusunda haklıysa, Hristiyan doktrinlerinin geçersizliği konusunda da haklıdır. Misyoner ise işlerine geldiğinde Talmud’u baş tacı yapmaya, işlerine gelmediğinde Talmud’un Rabbiler tarafından türetilmiş olduğunu söylemeye devam etmektedirler.
Luka’ya göre İsa’nın Soy Kaydı
Matta ve Luka kitaplarına göre İsa, bakireden doğmuştur. Ne ironiktir ki, bu iddiaları Hristiyanların İsa’nın Davut’un tahtının varisi ve Yahudiler’in Kralı olma iddialarını tümüyle paramparça etmektedir. Çünkü, oymak/kabile soyu sadece babadan çocuklara geçer. Asla anneden geçmez. Bu ilke Tora’da Sayım 1:18’te açıkça belirtilmiştir:
İkinci ayın birinde tüm toplumu bir araya topladılar. [Tüm erkekler,] Yirmi yaş ve üstündekilerin, kafa başı [sayımla belirlenen] isim adedine göre, ailelerine ve atasal evlerine (İbranice “avotam” = babaları) ait soy kütüklerini tasdik ettirdiler.
Hristiyan öğretilerine göre, İsa’nın sadece bir insan ebeveyni, Yahudi annesi vardır. İsa’nın Yusuf ile kan bağı yoktur. Oysa, bir kişinin Davut’un oymağından olması için, Yahudi olması ve Yahuda oymağından gelen bir babaya sahip olması gerekir. Bir kişinin gerçek Mesih olması için bu zorunludur.
Öyleyse, Meryem’in soy kaydının İsa’nın Davut’un soyundan gelip gelmemesi ile hiçbir ilgisi yoktur. Bu nedenle, Meryem’in soy kaydı Hristiyan İncili’nde yer almaz. Annenin hangi oymaktan geldiğinin bir kişinin mensup olduğu oymak ile hiçbir ilgisinin olmaması nedeniyle, Hem Matta hem Luka kitabında Yusuf’un soy kaydı yer alır. Kanonik incillerin en eskisi Markos Kitabı ise bakireden doğum hakkında bir şey bilmemektedir. Bu nedenle kitap, İsa’nın vaftizi ile başlamaktadır.
Ancak burada çok büyük bir problem başlamaktadır:
Matta’nın soy kaydı ile Luka’nın soy kaydı birbirinden farklıdır. Bu durumda, Katolik ve Protestanlar mecburen şu iddiayı öne sürmek zorunda kalmıştır: Matta, Yusuf’un soy kaydını aktarmaktadır, Luka ise Meryem’in soy kaydını aktarmaktadır! Hristiyan İncili’nin hiçbir yerinde böyle bir ifade yer almamasına rağmen, Kilise soy kayıtları arasındaki apaçık çelişkiye hızlı çözüm bulmak için bu iddiayı savunmak zorundadır.
Hristiyan İncili’nde Meryem’in Davut’un soyundan olduğuna dair hiçbir ifade yer almaz. Hatta, Luka Kitabı’nda Meryem’in değil, Yusuf’un Davut’un soyundan geldiği söylenmektedir:
Davut’un soyundan Yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryem’di. (Luka 1:27)
Dahası Luka, Meryem’in Elizabet’in akrabası olduğunu söylemektedir. Luka’ya göre, Elizabet Harun’un soyundan gelmektedir (Luka 1:5).
Bu da, Meryem’i Davut’un Yahuda oymağı yerine Levi oymağına yakın yapmaktadır. İlave olarak Luka, Meryem’in değil, Yusuf’un Davut’un oymağından geldiğini bir kez daha Luka 2:4’te tekrarlamaktadır:
Böylece Yusuf da, Davut’un soyundan ve torunlarından olduğu için Celile’nin Nasıra Kenti’nden Yahudiye bölgesine, Davut’un kenti Beytlehem’e gitti (Luka 2:4).
Luka’nın soy kaydının Meryem’in soy kaydı olduğunun iddia edilmesinin birkaç nedeni vardır. Birincisi, Pavlus’un Romalılar 1:3’te İsa’nın beden açısından Davut’un soyundan olduğunu belirtmiş olmasıdır. Bu ifade her zaman Kral Davut’un İsa’nın biyolojik atası olduğu biçiminde anlaşılmıştır.
Pavlus, Romalılar mektubunu yazdığında, kendisinden sonraki Hristiyanların İsa’nın bakireden doğduğunu iddia edeceğini bilmiyordu. Pavlus’un mektuplarının hiç birinde İsa’nın bakireden doğumu ile bir ifade bulunmamaktadır. Sonuç olarak Kilise, Pavlus’un bu sözü ile bakireden doğumu bir biçimde birleştirmek zorundaydı.
Bu sorun şöyle çözüldü: Matta’nın soy kaydının Yusuf’a aitken, Luka’nın soy kaydının Meryem’e ait olduğu söylenecekti. Böylece, Luka’nın soy kaydı ile İsa beden açısından Davut’un soyundan gelebilirdi. Benzer biçimde, Meryem’in soyunu Kral Davut ile birleştirerek, Pavlus’un İsa’nın bedensel olarak Davut’un soyundan olduğu iddiası sözde çözülmüş, İsa ile Davut arasında fiziksel bağlantı kurulmuş oldu.
Luka ile Matta’nın birbirinden farklı soy kayıtları böylece çözülmeye çalışılırken başka çelişkiler ortada kaldı:
Matta, Yusuf’un babasının Yakup olduğunu söylerken, Luka, Yusuf’un babasının Eli olduğunu söylemektedir. (Luka 3:23).
Luka, soy kaydını açıklamaya şöyle başlamaktadır:
İsa görevine başladığı zaman otuz yaşlarındaydı. Yusuf’un oğlu olduğu sanılıyordu. Yusuf da Eli oğlu, Mattat oğlu, Levi oğlu, Malki oğlu,…(Luka 3:23-24)
Luka, soy kaydına Yusuf ile başlamakta, Yusuf’un babasının ismini vererek devam etmekte, babasının babası ile soy kaydı devam etmektedir. Meryem ile ilgili ima dahi bulunmamaktadır.
Kilise’nin, yukarıda belirtmiş olduğumuz nedenlerle Luka’nın soy kaydının Meryem’in soy kaydı olduğu manevrasını kabul edenler, mecburen şöyle demek zorunda kalmışlardır:
Eli, Yusuf’un babası değil, Meryem’in babasıdır. Eli, Yusuf’un kayın babasıdır! Yahudi geleneğine göre soy kaydı erkekler üzerinden gösterildiği için Meryem’in adı geçmemektedir!
Milyarlarca Hristiyan, Luka’nın soy kaydının Meryem’in soy kaydı olduğunu belirten bir ima dahi olmamasına, soy kaydının Yusuf ile başlamasına rağmen, apaçık çelişkileri gidermek için Kilise’nin bu manevrasını hiçbir kayıt, delil olmadan kör inançla savunmaya devam etmektedir.
Yahudiliği, Yahudiler’i, Yahudi Kutsal Kitabı’nı Yahudiler’den daha iyi bildiğini sanan Hristiyanlar bizden kendi kör inançlarına dahil olmamızı beklemektedirler.
Kutsal Kitabınızı bilin!
Kutsal Kitabınızı bilirseniz, kimse inancınızı ve Tanrı ile olan bağlantınızı çalamaz.