
Pavlus, Galatyalılar Kitabı’nda Anadolu’da yaşayan, Yahudi olmayan bir topluma hitap etmektedir. Hatırlayalım, Galatyalılar 3:16’da şöyle demektedir:
“Vaatler İbrahim’e ve soyundan olana verildi. Tanrı birçok kişiden söz ediyormuş gibi, “Ve soyundan olanlara” demiyor; “Soyundan olana” demekle tek bir kişiden, yani Mesih’ten söz ediyor.”
Galatyalılar 3:16
Yahudi olmayan ve dolayısıyla büyük ihtimalle İbranice bilmeyen bir toplumu, “soy” kelimesinin tekil halde kullanıldığına ve dolayısıyla tek bir bireyden bahsettiğine ikna etmeye çalışmaktadır.
Hristiyan iddiasının tümüyle uydurma olduğunun kanıtı işte buradadır!
Yaratılış 3:15’te yer alan “soy” olarak tercüme edilen kelime “זַרְעָ֑הּ” (zera) kelimesidir ve “tohum” anlamındadır:

Yaratılış 3:15’de Hristiyan çevirilerinde “soy” olarak tercüme edilen זַרְעֲךָ֖ “zera” (tohum) kelimesi, İngilizce “sheep” (koyun/koyunlar) kelimesi gibidir. Sonuna çoğul takısı almaz, “sheeps” diye bir kelime yoktur. “Koyunlar” demek istediğimizde “sheeps” demeyiz. Yaratılış 3:15’deki זַרְעֲךָ֖ “zera” (tohum) kelimesi de çoğul anlama sahiptir.
Tora, aynı Yaratılış 3:15’teki gibi, 13:15, 13:16, 15:5, 16:10, 22:17, 26:4 ayetlerinde tekil halde “zera” kelimesini kullandığında daima çoğul anlamda kullanır ve İsrael Ulusu’nu, İbrahim’in soyundan gelenleri kasteder. Aşağıdaki ayetlerin tümünde tekil halde “zera” kelimesi çoğul anlamda İsrael Ulusu’nu, İbrahim’in soyundan gelenleri ifade etmektedir. Bir kişiyi veya İsa’yı değil!
Kendiniz kontrol edin!
Soyunu (tohumunu זַרְעֲךָ֖) toprağın tozu gibi yapacağım. Öyle ki, eğer bir kişi toprağın toz zerrelerini sayabilirse, o zaman soyun (tohumun זַרְעֲךָ֖) da sayılabilecektir.
Yaratılış 13:16
Tohumu זַרְעֲךָ֖ (tohumları değil!), toz zerreleri gibi, sayılamayacak kadar çok olacak! Görüldüğü gibi tohum bir kişiyi değil, sayılmayacak kadar çok kişiyi ifade etmektedir.
[Tanrı] Onu dışarı çıkardı ve “Gökyüzüne bir bak. Sayabilirsen, yıldızları say” dedi. Sonra ona “Soyun (tohumun זַרְעֶֽךָ) İşte böyle [kalabalık] olacak” dedi.
Yaratılış 15:5
Tohumu זַרְעֶֽךָ (tohumları değil!), yıldızlar gibi, sayılamayacak kadar çok olacak! Görüldüğü gibi tohum bir kişiyi değil, sayılmayacak kadar çok kişiyi ifade etmektedir.
[Diğer bir] Melek ona Tanrı’nın sözleriyle “Soyunu ( tohumunu זַרְעֵ֑ךְ) fazlasıyla çoğaltacağım ve bolluktan sayılamayacaklar” dedi.
Yaratılış 16:10
Tohumu זַרְעֵ֑ךְ (tohumları değil!), o kadar bol olacak ki sayılamayacak kadar çok olacak! Görüldüğü gibi tohum bir kişiyi değil, sayılmayacak kadar çok kişiyi ifade etmektedir.
Seni kesinlikle mübarek kılacağım ve soyunu (זַרְעֲךָ֙) göklerdeki yıldızlar ve deniz kıyısındaki kum gibi fazlasıyla çoğaltacağım. Soyun (זַרְעֲךָ֔), düşmanlarının kapısını miras edinecek
Yaratılış 22:17
Tohumu זַרְעֲךָ֙ (tohumları değil!), yıldızlar gibi, sayılamayacak kadar çok olacak! Görüldüğü gibi tohum bir kişiyi değil, sayılmayacak kadar çok kişiyi ifade etmektedir.
Soyunu זַרְעֲךָ֙ göklerdeki yıldızlar kadar çoğaltacağım ve tüm bu toprakları soyuna לְזַרְעֲךָ֔ vereceğim. Dünyanın tüm milletleri senin soyun בְזַרְעֲךָ֔ sayesinde mübarek kılınacaklar.
Yaratılış 26:4
Tohumu זַרְעֲךָ֙ (tohumları değil!), yıldızlar gibi, sayılamayacak kadar çok olacak! Görüldüğü gibi tohum bir kişiyi değil, sayılmayacak kadar çok kişiyi ifade etmektedir.
İbranice זַרְעֵ֑ךְ kelimesi yukarıda örneği verilen ayetlerde apaçık biçimde görüldüğü gibi daima çoğul anlamdadır.
Bu durumda sözde “Ferisi oğlu Ferisi (!) (Elçilerin İşleri 23:6)” Pavlus, “Tanrı birçok kişiden söz ediyormuş gibi, “Ve soyundan olanlara” demiyor; “Soyundan olana” demekle tek bir kişiden, yani Mesih’ten söz ediyor” (Galatyalılar 3:16) dediğinde, ya hiç İbranice bilmiyordur ya da bir şarlatandır.
Kutsal Kitabınızı bilin!
Kutsal Kitabınızı bilirseniz, kimse inancınızı ve Tanrı ile olan bağlantınızı çalamaz.