Kabalat Tora

Main Menu

  • Soru-Cevap (Tümü)
  • Kavramlar (Tümü)
  • Kitap (Tümü)
  • Video (Tümü)

logo

Header Banner

Kabalat Tora

  • Soru-Cevap (Tümü)
  • Kavramlar (Tümü)
  • Kitap (Tümü)
  • Video (Tümü)
  • Öznellik [38]

  • Bağ’ın Merkezi [37]

  • Ham neden yaptı? [36]

  • Ham ne yaptı? [35]

  • İki Rol [34]

Kavramlar
Home›Kavramlar›Adam

Adam

By Gökhan Duran
18 August 2017
1053
0
Share:

 

Tanrı, “Kendi suretimizde, kendimize benzer insan yaratalım” dedi…

Tanrı insanı kendi suretinde yarattı, onu Tanrı’nın suretinde yarattı. Onları erkek ve dişi olarak yarattı.

Yaratılış 1:26-27

Maimonides üçüncü inanç ilkesinde, Aşem’in bir bedenine sahip olmadığını ve fiziksel konseptlerin O’na uygulanmadığını belirtmektedir. O’na benzeyen hiçbir şey yoktur. O halde “Kendi suretimizde yaratalım” sözcüklerinin anlamı nedir? Kitap hangi “suretten-imgeden” bahsediyor?

Klasik yorumlar, insanın tek başına yaratıcısı gibi, akıl, ahlak duygusu ve özgür irade ile donatılmış olduğunu açıklar. Bu açıdan, insanın Aşem’in suretinde yaratıldığı açıklanmıştır. “Suret,imge” kavramının Kabalistik yorumu farklı ve derinliklidir. Burada ifade edilen Aşem imgesi, her türlü kavrayışın ötesinde olan Aşem’in Kendisi değil, daha ziyade yaratıcı süreçtir. Ruh ve beden içindeki insan, dünyaların ruhsal altyapısını ve yaratılış dizisi ya da zinciri düzenini yansıtmaktadır.

Iyov’un sözleri ile: “Bedenimden Aşem’i algılıyorum” (Iyov 19:26). Bu söz, insan psikolojisi ve fizyolojisinin incelenmesinin, bunların yüksek alemlerdeki paralel ruhsal kaynaklarını anlamasını sağladığı anlamına gelir. Yaratılışın farklı evrelerini anlamak için Kabalistler insanın modelini referans alarak onu İlahi Olan’a uyarlarlar. Bu süreç çok dikkatli olmayı gerektirir, çünkü daha önce belirtildiği gibi, Aşem’in özüne herhangi bir insan niteliği atfedilemez.

Adam HaRişon, “ilk insan”, bu yaratma sürecinden keskin bir şekilde haberdardı. Bilgisayar benzetmesini kullanırsak, sabit sürücüsü bu bilgilerle programlanmıştı. Onun işletim sistemi, kutsal dil, yaratılış dili olan İbranice dili ile konuştu.

“Ve Aşem “Işık olsun” dedi (Yaratılış 1: 3).

Aşem’in fiziksel ağzı veya ses telleri yoktur. “Ve Aşem dedi” sözlerinin anlamı nedir? Kabala, Sınırsız Işık’ın daralmasının ve sonlu Kaplara akmasının konuşma süreciyle karşılaştırılabilir olduğunu açıklamaktadır. Konuşulan sözde, binlerce düşünce birkaç kelimeye damıtılır, süzülür. Yaratılış’ın on emirinde, Aşem, yaratıcı paketlere büyük enerjileri aktardı ve onları Alef Bet (İbranice alfabe) harfleriyle yapılandırdı.

Alef Bet’teki her harf bir İlahi Gücü ifade eder.

Harflerin kombinasyonları, yaratılışın çeşitliliğine yol açan İlahi Güçlerin kombinasyonlarını temsil eder. Bunu, kimyadaki farklı elementlerin kombinasyonu ile farklı materyallerin oluşumuna benzetebiliriz.

Sodyum hidroksit ile hidroklorik asit karışımı tuz ve su ile sonuçlanır. Sodyum, uçucu bir metal ve klor zehirli bir gazdır, ancak birleştirildiğinde hem sonsuza dek sürecek tuz hem de yaşamı sürdüren su oluştururlar. Örnekte, Alef Bet’in her harfi İlahi yaratıcı enerjinin belirli bir konfigürasyonunu içerir. Harfler birleştirildiğinde, bu enerji yaratılış için katalizör olur. Sefer Yetzirah, Alef Bet’in 22 harfini beş kelime sonu harfi ile beraber yapı taşları ile karşılaştırır. Bu tuğlaların kombinasyonları çok sayıda “ev” inşa edebilir. Bunu bir sonraki bölümde ayrıntılı olarak tartışacağız. Adam, bundan böyle mistik gelenek olarak adlandıracağımız bu bilginin farkındaydı.

“Aşem yerdeki hayvanların, gökteki kuşların tümünü topraktan yaratmıştı. Onlara ne ad vereceğini görmek için hepsini Adam’a getirdi. Adem her birine ne ad verdiyse, o canlı o adla anıldı “(Yaratılış 2:19).

Aşem neden Adam’a hayvanlara isim koymasını istedi? Adları fikir birliği ile kararlaştırılmamalı mıydı? Cevap, Adam, her hayvanı yaratan yaratıcı ruhun ruhsal bileşenlerini algıladı ve ruhsal konfigürasyonuyla bağdaştırarak her hayvanı isimlendirdi. Böylece, yaratılmış olan her şey İbranice isimlerinden ve isimlerindeki bileşen harflerinden doğrudan etkilenir oldu.

Şekinah veya “İlahi Mevcudiyet” Aden Bahçesi’nde tümüyle tezahür etmişti. Adam’a göre mineral, sebze ve hayvan krallıklarının her yönü İlahi yaratıcılığın harika tezahürleriydi. Bu kozmik orkestranın şefi olarak, Adam yaratılmış olanlara O’nun hükümdarlığına secde etmelerine, yere kapanmalarına yönlendirdi.

“Aşem Adam’ı topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adam yaşayan varlık oldu “(Yaratılış 2: 7).

Adam Yaratılış kavşağında durdu. Vücudu topraktan oluştu – “min ha’adamah”- dolayısıyla Adam adını aldı. Aşem’in burun deliklerine üflediği Ruhu, Aşem’in en derin yönünden, tavrından kaynaklanıyordu. Zohar, “İnsanın dışa vurduğu en içten, en derin canlılığı kuvvet ile üfleyerektir.” der. İnsanın ruhu Iyov tarafından “yukarıdaki Aşem’in bir parçası” olarak tanımlanmaktadır (Iyov 31: 2). Bu İlahi kıvılcım, dünyevi bir kabuk içine alınmıştır. Dolayısıyla insan kaba hedonizm ve ruhsal zevk arasında salınabilir. Günahından önce, Adam’ın ruhu vücudu ve tüm bedensel işlevleri vasıtası ile ışıyordu. Bütün organları İlahi amacı yerine getiriyordu.

“Ona, “Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu. Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.” Yaratılış 2:16

Yasak meyveyi yemeden önce kötülük, Bilgi Ağacı ve yılanın içinde saklı olarak dışsal idi. Yasak meyveyi yeme üzerine insan, iyiyle kötüyü belirlemek için mücadeleyi içselleştirdi. Adam’ın günahı etkili bir şekilde Şekinah’ın dünyadan ayrılmasına neden oldu ve insanın durumunu iyileştirmek ve dünyayı Yaratacı ile tekrar uyuşturmak için çok eski savaşı başlattı. Aden Bahçesi’nden atıldı ve soyundan gelenlerinin, yaşamını sürdürecek sıkıntılar yoluyla Aşem’i aramaları gerektiği belirtildi.

Bununla birlikte, Adam’a programlanan mistik gelenek, çocuklarına aktarıldı. Şit’in oğlu ve Adem’in torunları olan Enoş’un günlerinde, dünyada putperestlik ortaya çıkmaya ve yayılmaya başlamıştı. Gününün filozofları, Aşem’in üstün bir Varlık olduğunda hemfikir olsalar da, çeşitli kozmik kolları astlarına devretmiş olması gerektiğini düşünürlerken yanılıyorlardı; takımyıldızlar, güneş, ay ve yıldızlar gibi. Bilgisiz halk, yıldız gözlemciliği ile o kadar megul olmuştur ki, sonuçta takımyıldızlara tapmalarına ve Aşem’i unutmalarına ulaşacak kadar bu astlara hayranlık duydular ve taptılar.Eylemlerinin sonucu olarak Adam’ın günahı yüzünden dünyamızdan bir derece uzaklaşmış olan Şekinah, insanlığın hataları yüzünden tekrar tekrar uzaklaşmıştır. Midraş, Talmud’la birlikte yedi göğün mevcudiyetinden bahsederken, bu süreci Ezgilerin Ezgisi’ne yapılan yorumda şöyle anlatıyor:

Adam’ın günahı boyunca, Şekinah dünyadan birinci göğe geçti. Kayin ve Abel’in günahları üzerine Şekinah ilk gökten ikinci göğe geçti.

Enoş günahı ile Şekinah, ikinci gökten üçüncü göğe geçti vb. Sonunda, ardışık nesillerdeki günahlar aracılığıyla Şekinah, yedinci kubbeye kadar uzaklaştı. İbrahim geri dönüş sürecini başlattı; yedinci kubbedeki Şekinah’ı altıncı göğe getirdi, altıncıdan beşinci göğe İshak getirdi; yedinci nesilde Moşe ile Şekinah yeryüzüne geri göndü ve Mişkan’a indi.

“Şekinah’ın uzaklaşması” kavramının, Aşem’in Kendisi’ni dünyadan uzaklaştırdığını ima etmediğini belirtmek gerekir; çünkü dünya daha sonraki bir bölümde açıklanacağı gibi varolabilmek için sürekli olan İlahi yaratıcı enerjiye tamamen bağımlıdır. Aksine, Şekinah’ın kaldırılması, dünya toplumlarının İlahi olana duyarsızlaşması demektir. Düzen açıktır: günah duyarsızlık yaratır. Bununla birlikte, erdemliler dünyayı hakiki gerçeklik ile uyumlu hale getirirler. Kabalistik sözlükte, bu genelde Tikkun Olam ya da “dünyanın onarılması,düzeltilmesi” olarak adlandırılır. Amaç, dünyayı günah öncesi kusursuz haline döndürmektir..

Adam ile Noah arasındaki on nesilde gerçeğin farkında olan sadece bir avuç erdemli insan vardı. Sonunda dünya o kadar şiddetle doldu ki, saf olmayan bir Kap’ın mikvaya batırılması gibi Aşem onu arıtmak için sular altında bıraktı. Bir erdemli adam, Noah, üç oğlu Şem, Ham ve Yafet ile birlikte Gemi ile kurtuldu. Noah, mistik geleneği oğlu Şem’e aktardı ve O da akabinde büyük torunu Ever’e iletti.

KİTABI OKU

Rabbi Nissan Dovid Dubov

Post Views: 796
Tagsadamadembereşitkabalatanritora
0
Shares
  • 0
  • +

Leave a reply Cancel reply

0
logo

Yahudilik hakkında makaleler yazıyor, çeviri yapıyor, videolar hazırlıyorum.

Sorularınızın tamamına yanıt vermeye çalışacağım. E-posta ile ya da "iletişim" bölümünden bana ulaşabilirsiniz.

Hakkımda

  • ..
  • ..
  • gokhanduran.bv@gmail.com

Instagram

kabalattora

Ben Noah Yasaları SORU: Ben Noah Yasaları ismin Ben Noah Yasaları

SORU: Ben Noah Yasaları ismini nereden almaktadır?

CEVAP: Tüm insanlık, Noah’ın soyundan geldiği için, tüm insanlığın sorumlu olduğu ahlaki kurallara Noah’ın Çocukları Yasaları adı verilmiştir. Bu isim, Babil Talmudu Sanhedrin 56a bölümünde kullanılmaktadır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Yahudiliğin bir ırk veya belirli bir halka ait b Yahudiliğin bir ırk veya belirli bir halka ait bir din olduğunu, Yahudiliğe geçişin mümkün olmadığını, Yahudilerin aralarına diğer halklardan insanları almadıklarını, kapalı bir toplum olduklarını duymuşsunuzdur. Sayısız diğer konularda olduğu gibi bu konu hakkında da, içinde bulunduğumuz toplum içerisinde, temelsiz, kulaktan dolma ve nefret dolu yanlış bilgiler bulunmaktadır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik
Öncelikle iddiayı görelim: Mika 5:1 (Hristiyan Öncelikle iddiayı görelim:

Mika 5:1 (Hristiyan İncili’nde 5:2) “Ama sen, Beytlehem Efrata, Yahuda boyları arasında küçük olduğun halde, İsrail üzerine hükümdar olacak bana senden çıkacak. Onun kökeni eskiden, eski günlerdendir” ayetindeki “sen, Beytlehem Efrata” “veata beytlehem efrata” ifadesi eril bir ifadedir. Tanah’ta yer alan şehir isimleri eril değil dişildir. O halde Beytlehem bir şehir olamaz.

Ayrıca, söz konusu ayetin devamında (küçük) “tsair” kelimesi de erildir. Eğer Beytlehem, bir şehri ifade ediyor olsaydı bu kelimeyi niteleyen “tsair” kelimesi de dişil “tsairah” olmalıydı. Öyleyse, beyt-lehem bir şehri değil, Lehem Evi’ni yani Lehem klanını ifade etmektedir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Tora, Mısır’dan Çıkış Kitabı’nda Yitro Tora, Mısır’dan Çıkış Kitabı’nda Yitro Peraşası’nda 20. Bölüm’de On Temel Buyruğun verilmesinden hemen sonraki Mişpatim Peraşası’nda, söz konusu on ilkenin ayrıntıları verilir ve bu ayrıntılara ilk olarak kölelik ile ilgili yasalarla başlanır (Bakınız Çıkış 21.2-6). Bu peraşada, Tora’nın büyük üslup özelliklerinden birini, bir olayın anlatımından sonra yasaların ilan edilişine geçişi görürüz.

Bu peraşaya kadar Mısır’dan Çıkış Kitabı’nın esas konusu Yahudiler’in Mısır’daki esaretinden kurtuluşu ve özgürlüğe doğru yolculuğudur. Şimdi ise ayrıntılı yasalar, “özgürlük anayasası” açıklanacaktır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi
Çoğu Hristiyan, Yahudilerin işlemiş olduğu günahlar, yapmış oldukları kötülükler nedeniyle, Tanrı’nın Yahudiler’den yüz çevirdiğini (İbraniler 8:9), Yahudiler ile anlaşmasını bozduğunu, Yahudiler’in artık Tanrı’nın seçilmiş ulusu olmadığını iddia eder.

Sardisli Melito’nun (M.S. 2 Yüzyıl) inanç bildirgesine göre Yahudiler, Tanrı’yı öldürdükleri için, antlaşmayı kaybetmiştir. Bu nedenle Kilise artık “Yeni İsrail”dir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #kilise
Kutsal Kitap’ın Yaratılış Kitabı’nın 6-1 Kutsal Kitap’ın Yaratılış Kitabı’nın 6-10 bölümlerinde anlatılan Noah Tufanı’nın, Gılgamış Destanı’nda anlatılan tufan hikayesinden alındığı iddia edilmektedir. İnceleyelim:

Sümerlilerin Ziusudra hikayesi, Akkadlıların Atrahasis Destanı ve Gılgamış Destanları, Yaratılış Kitabı’nda anlatılan Noah’ın Tufanı anlatımına ek olarak Yakın Doğu’da anlatılmış olan tufan hikayeleridir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Mika 5:1 (2) Kutsal Kitap, Mesih’in doğum yerin Mika 5:1 (2) Kutsal Kitap, Mesih’in doğum yerinin Beytlehem olacağını mı söylemektedir?

Dört kanonik İncil yazarı içerisinde sadece Matta, Yahudi Kutsal Kitabı’ndan alıntılar yaparak, bu ayetlerin İsa tarafından  yerine getirildiğini iddia eder. Her birinin yanlışlığı kolaylıkla gösterilebilecek olan Matta’nın bu iddialarından birine göre Mesih’in doğum yeri Yahudi Kutsal Kitabı’nda belirtilmiştir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık #mesih
Kutsal Ruh

Mezmurlar 33:6 Gökler Rab’bin sözüyle ve onların bütün orduları ağzının nefesi ile yaratıldı.

 

Bu mezmurda, “nefes” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “ruah” (ר֥וּחַ) kelimesidir. “Ruh” olarak tercüme edilebilir. “Söz” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “devar” (דְבַ֣ר) kelimesidir. Üçlü Birlik doktrinine iman eden Hristiyanlar, bu mezmurda üçlü birliğe atıf olduğunu savunurlar. Onlara göre, “Ruh” kelimesi ile işaret edilen Kutsal Ruh, “Söz” kelimesi ile işaret edilen de Oğul’dur. Dolayısı ile hem Kutsal Ruh hem Oğul, Yaratılış’a katılmış eş yaratıcılardır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #islam #yahudi
İsa, kaç tane eşeğe bindi? İsa, Yeruşalayim İsa, kaç tane eşeğe bindi?

İsa, Yeruşalayim’e girerken kaç tane hayvana bindi? Dört kanonik İncil’den üç tanesine, Markos 11:7, Luka 19:29-35 ve Yuhanna 12:14’e göre İsa bir tane sıpaya binmiştir. Bu Hristiyan İncili yazarları, kendi hikayelerini, Zekeriya Peygamber’in Mesih’in Yeruşalayim’e sıpaya binerek girişi ile ilgili peygamberliği İsa tarafından yerine getirilmiş gibi yazmışlardır.

Bu sitede onlarca kez gösterildiği gibi, Matta Kitabı’nın yazarı İbranice bilmiyordu ve bu da tuhaf bir sonuca yol açmıştı. Matta Kitabı’nın yazarı, Zekeriya 9:9 ayetinde yer alan peygamberliği yanlış anlamış, Mesih’in Yeruşalayim’e bir yerine iki hayvan üzerinde girdiğini sanmıştır. Yani, Matta’nın “Palmiye Pazarı’nda” İsa, iki hayvanın üzerine binmişti!

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Gerçekliği Yönetmek (Haşgaha Pratis) Tanrı, E Gerçekliği Yönetmek (Haşgaha Pratis) Tanrı, Evren'i Nasıl Yaratır? Bölüm 03

Devamı için: kabalat.com

#tanya #torahvisuals #kabalat #hasidizm #Yahudilik #yahudi
Çok tanrılı dinlerde, tanrılar ile cinler aras Çok tanrılı dinlerde, tanrılar ile cinler arasındaki ayrım değişkendir. İyi ve kötü tanrılar olduğu gibi iyi ve kötü cinler de vardır. Tanrılar ile cinler arasında niteliksel bir fark yoktur; hatta cinin bir ismi “kötü tanrı”dır. Bunun nedeni, çok tanrılı dinlerde, doğadaki her büyük olay ve kuvveti yöneten bağımsız bir tanrının var olmasıdır. Bu dinlerde cinlerin tanrılardan farkı; daha az güçlü olmaları, daha az bireyselliğe sahip olmaları, ara sıra tanrılara karşı ayaklanmaları ve bazen de başarılı olmalarıdır. 

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #islam
Tanrı kimin kurtulacağını seçti mi? Kalvinis Tanrı kimin kurtulacağını seçti mi?

Kalvinistler neye inanır?

Kalvinistlere göre Tanrı, ezelde, henüz Dünya’ya gelmeden önce insanlardan kimin kurtulacağına kimin ise lanetli olduğuna karar vermiştir.

Tanrı, kurtulmaları için seçilmiş insanları ve lanetlileri dünya hayatında yapacakları iyi veya kötü davranışlara bakmaksızın ezelde belirlemiştir!

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #kalvinizm
Kalvinistler neye inanır? Reform Protestanlar ve Kalvinistler neye inanır?

Reform Protestanlar veya Kalvinistler, insanın başlangıçta işlemiş olduğu günah nedeniyle doğasının tamamen bozulmuş olduğuna, kendi günahlı doğasına esir olduğuna, artık kendi kurtuluşu konusunda hiçbir şey yapamayacak durumda olduğuna inanırlar.

Onlara göre insanlar, kendilerini kurtuluşa götürecek iyi işleri seçme özgür iradesine sahip değildirler. Kendi kuvvetleriyle iman edemezler. Tora’daki buyrukları yerine getirerek, iyi işler yaparak yaşama kavuşmak mümkün değildir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Mezmur 110:1 “Rab, Rabbim’e dedi ki?” Hrist Mezmur 110:1 “Rab, Rabbim’e dedi ki?”

Hristiyan İncili’nde Matta Kitabı’nda İsa, Ferisiler’e dönüp sorar:

Matta 22:42 Ferisiler toplu haldeyken İsa onlara şunu sordu: “Mesih’le ilgili olarak ne düşünüyorsunuz? O kimin oğludur?”

Yani, günlük konuşma diliyle “Mesih kimin soyundan gelecektir?” diye sormaktadır.

Onlar da, “Davut’un Oğlu” dediler.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Mezmurlar 40:6 “bana bir beden hazırladın?” Mezmurlar 40:6 “bana bir beden hazırladın?”

Kilise’nin ana inanç ilkesi, yalnızca kan sunusunun günahı aklayabileceğidir. Bu öğretiye göre, İsa’nın ölümü, her insanın sözde asli günah nedeniyle günahkar doğmasını aklayabilecek tek yoldur.

Sadece kan sunusunun günahı aklayabileceği görüşü, kolayca görülebileceği gibi Yahudi Kutsal Kitabı tarafından yalanlanmaktadır. Örneğin, Mezmurlar Kitabı, Yeşaya, Mika, Hoşea ve Yeremya Peygamberler günahkar insanları günahlarını aklamak için kurbanlara güvenmemesi konusunda uyarmaktadır. Peygamberlerin sözleri Hristiyan inancına tamamen zıttır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Daniel 7:13 “Göğün bulutlarıyla gelen insano Daniel 7:13 “Göğün bulutlarıyla gelen insanoğluna benzeyen biri” kimdir?

Hristiyan İncili’nde “İnsanoğlu” terimi birçok kez kullanılır ve İsa bu terimi kendisi için kullanır. (Bkz. Matta 9:6, Matta 10:23, Matta 11:19, Matta 12:8, Matta 12:32, Matta 12:40, Matta 13:37, Matta 13:41-42, Matta 16:13, Matta 16:27-28, Matta 17:9…)

Hristiyan İncili’ndeki “İnsanoğlu” belirli bir kişiyi, İsa’yı tanımlar, belirlilik edatı alır ve ilk harfi büyük harfle yazılır, Daniel 7:13 ‘deki “insanoğlu” terimi ise belirlilik edatı almaz ve “bir” insanoğlu olarak yazılır. Hristiyanlar, Daniel 7:13 ayetini tercüme ederken, “insanoğlu” kelimesinin ilk harfini büyük harfle yazarlar ki, bu terim İsa’yı işaret ediyormuş gibi görünsün. Oysa, ayetin orjinalinde belirlilik edatı olmadığı gibi, İbranice dilinde büyük harf de yoktur. Hristiyanlar, Yahudi Kutsal Kitabı’nın birçok yerinde olduğu gibi, Daniel Kitabı üzerinde de oynama yapmaktan çekinmezler.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık
Sabah Yıldızı Lucifer Lucifer kelimesi, kelime Sabah Yıldızı Lucifer

Lucifer kelimesi, kelime anlamı olarak “ışık taşıyan” anlamına gelir. “Işık” anlamındaki Latince “lux” kelimesi (Proto Hint Avrupa dilinde “leuk” kelimesi) ve latince “taşıma” anlamındaki “ferre” kelimesinden (Proto Hint Avrupa dilinde “bher” kelimesi) oluşur.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık
Levililer Kitabı tam olarak Mısır’dan Çıkı Levililer Kitabı tam olarak Mısır’dan Çıkış Kitabı’nın bittiği yerde başlar. Mısır’dan Çıkış 40:34-35 ayetlerinde, Tanrı’nın kevod’unu, Tanrı’nın Kutsiyeti’nin ortaya çıkışını okuruz. Daha önce Sinay Dağı’nda duran Tanrı, tarifini Moşe’ye verdiği ve dağın eteğinde inşa edilen Mişkan’a iner:

"Bulut, Buluşma Çadırı’nı kapladı ve Tanrı’nın Onuru (ukevod) Mişkan’ı doldurdu. Moşe Buluşma Çadırı’na giremedi; zira bulut [çadırın] üzerine çökmüş, Tanrı’nın Onuru (ukevod) Mişkan’ı doldurmuştu."

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik
Türkçe çevirilerde “peygamber” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “navi” kelimesidir. Bu kelime aynı dil ailesinde yer alan Arapça’da da “nebi” olarak yer almaktadır. “Navi” kelimesinin kökü “nun, bet ve alef” harflerinden oluşur (נבא). Bu kelimenin kökü “seslenmek” anlamına gelir. “Navi” kelimesi de “konuşan, seslenen” anlamındadır. Bu anlamın en açık örneği Mısır’dan Çıkış 7:1 ayetinde yer alır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi
“Yazıcıların yalancı kalemi” (Yeremya 8:8) “Yazıcıların yalancı kalemi” (Yeremya 8:8)

Müslümanlar ve Hristiyanlar, Yahudi Kutsal Metinleri’ni didik didik ederek kendi inançlarına destek bulmaya çalışmaktadırlar. Yahudi Kutsal Kitabı’nda bulabildikleri ilgisiz ayetleri öncesi ve sonrasından kopartarak, konuyu değiştirerek, bilerek yanlış tercüme ederek veya kasıtlı biçimde yeni anlamlar vererek, Yahudi Kutsal Metinleri’nden onay aramaktadırlar. Bu konuda belki de an bariz biçimde çarpıtılan ayetlerden biri Yeremya 8:8 ayetidir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık #islam
Load More... Takip edin

Mesih Çağı:

  • Soru-Cevap
  • Kavramlar
  • Kitap
  • Video
© Copyright kabalat.com Tüm Hakları Saklıdır.