Kabalat Tora

Main Menu

  • Soru-Cevap (Tümü)
  • Kavramlar (Tümü)
  • Kitap (Tümü)
  • Video (Tümü)

logo

Header Banner

Kabalat Tora

  • Soru-Cevap (Tümü)
  • Kavramlar (Tümü)
  • Kitap (Tümü)
  • Video (Tümü)
  • Öznellik [38]

  • Bağ’ın Merkezi [37]

  • Ham neden yaptı? [36]

  • Ham ne yaptı? [35]

  • İki Rol [34]

Kavramlar
Home›Kavramlar›Derin Gerçeklik

Derin Gerçeklik

By Gökhan Duran
18 August 2017
1164
0
Share:

Hahambaşı Sir Jonathan Sacks Cambridge Üniversitesi’nden felsefe mezunudur. Aşağıdaki hikayeyi anlatıyor:

 

Mezun olduktan sonra, yeşiva’da İsrail’deki Kfar ChaBaD’de eğitim almak için biraz zaman harcadı. Bir vesileyle, Hasidizm’i Kfar’da doğup büyümüş olan bir genç öğrenciyle birlikte çalışıyordu. Hasidizm öğrencisi genç, yaptıkları çalışmaların ortasında Hahambaşı’na döndü ve “Sen ve ben arasındaki farkın ne olduğunu biliyor musun? Sen bütün gün Tanrı’yı düşünüyorsun ve ben ise bütün gün kendimi düşünüyorum!” Hahambaşı bu ifadeyle biraz şaşkına döndü. Eğitim arkadaşına sordu: “Elbette, bu izole hasidik köyde yetiştirildin, dürüstlerin öyküleriyle ve imanla beslendin. Bütün gün Tanrı’yı düşünmeliydin. Ben ise seküler felsefenin kalesinde eğitim gördüm. Bütün gün kendimi düşünmeliydim!” “Öğrenci yanıtladı: “Fikrimi anlamadınız. Üniversiteye gittiniz ve var olduğunuzu bilen felsefe dalında bir derece aldınız. Tek sorunuz acaba Tanrı var mıdır idi. Bu nedenle, bütün gün Tanrı’yı düşünüyorsunuz. Ben, Kfar ChaBaD’de büyüdüm, bir Tanrı’nın var olduğunu biliyorum. Tek sorum, resme nerede uyarım, Tanrı’nın isteğini nasıl yerine getiririm? Bu nedenle bütün gün kendimi düşünüyorum!”

 

Bu hikaye, Kabala’nın Daat Elyon (Üst bilgi) ve Daat Tachton (dünyevi-yeryüzüne ait bilgi) olarak tanımladığı konuları kapsıyor. Veya basitçe, yukarıdan bakış ve aşağıdan bakış. Aşem’in bakış açısına göre O vardır ve biz sadece O’nun İlahi yaratıcı enerjisinin son derece küçük bir tezahürüyüz. Bu Daat Elyon’dur. izim hakkımızdaki bilgisi O’nun Kendisi hakkındaki bilgidir. Bizim bakış açımızdan, biz ve dünyamız vardır – bütün soru Aşem’in dünyamıza nasıl uyduğudur.

 

Bu Daat Tachton’dur.

 

Daat Elyon görüşünü ele alalım. Sonsuz enerjinin maddi dünyayı yaratmak için zincir düzen içerisinde derece derece nasıl yoğunlaştığını anlatmıştık.

 

Bu enerji, fiziksel dünyayı yaratacak ve canlandırabilecek şekilde paketleninceye kadar daraltılan ve yoğunlaşan çeşitli dönüşümler ve filtrelerden geçmiştir. Albert Einstein bize E = Mc2’yi öğretti. Kuantum mekaniğini anlamasak bile, bu eşitlik, bize enerji ile kütle arasında bir ilişki olduğunu ve kütlenin bir enerji şekli olduğunu anlatır. Örneğin bir bardağı alın.Bardak neden yapılır? Camdan. Cam nedir? Silisyum ve oksijen moleküllerin bir araya gelmesidir. Moleküllerden neden oluşur? Moleküller atomlardan oluşur. Atomlar nedir? Atomlar, protonlar, nötronlar ve elektronlardan oluşur. Atom altı parçacıklara, daha derine gittikçe, en küçük kütleli en küçük parçacıkların birer enerji biçimleri olduğunu ve bunların kütleleri ile enerjileri arasında bir ilişki olduğunu buluruz.

 

Kabala bu enerjiyi İlahi yaratıcı enerji olarak adlandırır. Bu, her fiziksel nesnenin onu yaratan enerjinin bir biçimi olduğu anlamına gelir. Dünyamıza bu bakış açısı ile bakarsak, yaratılışta çeşitlilik ve çok türlülük olduğunu, en küçük kum tanesinden en büyük balinaya kadar değişen yaratılmış varlıkları görürüz. Bununla birlikte, gerçekte, bu görünen yaratım dizisi aslında Tanrı olarak adlandırdığımız birleşik tek bir yaratıcı gücün bir tezahürleridir. Bu enerjiyi asıl haliyle algılamamamızın tek sebebi, birçok kat elbise giydirilmiş, gözümüze kimyasal ve fiziksel dokular bakımından zengin gelen çok çeşitli bir dünya yaratmasıdır. Gerçekten, herhangi bir gaz, sıvı ya da katıyı atom altı öz yapısına kadar indirecek olursak, yaratılışı canlandıran sade İlahi yaratıcı enerjiyi algılarız.

 

Kabala, maddenin tinselliğini farketmemizi ve tanımamıza yardımcı olur. Her fiziksel nesnede, cansız bile olsa, onu yaratan bir yaratıcı kuvvet, varoluşun eski durumuna yani yokluğa ya da hiçliğe geri dönmesini sürekli olarak engelleyen bir kuvvet olan “ruh” vardır. Tanrısallığın bu “kıvılcımı”, her şeyin gerçek özü ve her şeyin gerçekliği olan bu kıvılcım, fiziksel madde kutsal bir amaç için kullanıldığında veya Mitzvah’ın yerine getirilmesinde Yaratıcı’nın isteğine uygun olarak serbest kalır ve açığa çıkar. Şema Yisrael’in duasının anlamı budur. “Dinle İsrail, Tanrımız Aşem, Aşem Tek’tir” dediğimizde, bu sadece tek tanrıcılığı ifade etmez, aynı zamanda; Aşem olarak adlandırdığımız, tanıklığını ettiğimiz tüm çeşitliliği ile dünyayı sürekli olarak yaratan birleşik Tek varlığı da ifade eder. Aşem, yaratılışta olup bitenlerden haberdardır; çünkü onu her saniye yokluktan yaratmaktadır. Dünyayla ilgili bilgisi, Kendisi hakkındaki bilgidir.

 

Aşem’in Birliği kavramına dayanan Yahudi Yasası’na göre, Şema Yisrael’i söylerken “Ehad” kelimesinin üç İbranice harften oluştuğunu  aklımızda tutmalıyız: Alef, Het ve Dalet. Alef harfi sayısal olarak birdir ve Aşem’i temsil eder. Dalet sayısal olarak dört yönü temsil eden 4 sayısına eşittir. Het harfi, sayısal olarak yedi gökyüzü ve Dünya’yı temsil eden 8 sayısına eşittir. “Ehad” kelimesini telaffuz ederken, Dalet-tüm yönlerin, Het’lerinin tamamının, Yedi göğün ve dünyanın, Ehad-Bir Aşem tarafından yapıldığını düşünürüz.

 

Bir kişi konuştuğunda, söylenen her kelime düşünce sürecinin bir bölümünü temsil eder. Zihinde kendini ifade eden ruhsal güçlere ait giysilerdir. Tüm konuşma süreci bir daralma ve yoğunlaşmadır ve yaratım zinciri düzeninin metaforudur.

 

Önceki bölümlerde tartışıldığı gibi, Kabala, Yaratılış Kitabı’nda bulunan on sözden kaynaklanan İlahi yaratıcı enerjinin, İbranice alfabesinin harfleri biçiminde yapılandırıldığını ve yaratma zinciri düzeninde aşağı aktığını açıklar.

 

Alef Bet’in her harfi belirli bir enerji düzenini temsil eder; birleştirildiklerinde fiziksel biçim oluşturabilirler.

 

Bu, yaratılışta kullanılan konuşma metaforunu açıklar: “Ve Tanrı, Işık olsun dedi.” Aşem, Yaratılış KitabI’nın birinci bölümünde sıralanan on söz ile yaratmıştır. Kabala’ya göre, konuşma metaforu sadece bir antropomorfizm (insanbiçimcilik) değil, tamı tamına bir ifadedir. Aşem, “Işık olsun” dediğinde, “Or” (ışık) kelimesini oluşturan Alef, Vav ve Reş harflerine sonsuz enerjinin yoğunlaşması ve daralması meydana gelir. Alef, Vav, Reş harfleri, fiziksel ışık yaratacak tüm yaratıcı İlahi enerjiyi içerir. Harflerle yaratılış bilgisi, tüm yaratıkların ruhsal kaynağını algılayarak, onlara yaratıcı enerjinin akışını anlatan isimler veren Adam tarafından biliniyordu.

 

Harflerin kombinasyonu aracılığı ile yaratılışa, Sefer Yetzirah’ın bir tuğla bir ev, iki tuğla iki ev, üç tuğla altı ev, dört tuğla evler inşa edebilir diye belirttiği ifade ile atıf yapılır. Matematiksel formül basittir. İki tuğlanız varsa, örneğin Alef ve Bet, iki ev inşa edebilirsiniz, yani Alef, Bet veya Bet, Alef sırası ile yazabilirsiniz. Üç tuğlanız varsa, 6 ev oluşturabilirsiniz (3 x 2 x 1). Dört harf 24 ev oluşturabilir (4 x 3 x 2 x 1). Dahası, son harfleri ve “At Bash” adı verilen harflerin değiştirilebilir olma olasılığını göz önüne alırsak (Alef -Taf ve Bet-Şin değiş tokuşu), inşa edebileceğiniz ev sayısı çok fazladır.

 

Sefer Yetzirah, dünyanın aracılığı ile yaratıldığı 231 kapıdan bahseder. Buna bir daire çizerek ve Alef Bet’i çevresine yazarak ulaşılır. Eğer biri Alef ve Gimel’i bir çizgiyle birleştirir, sonra da Dalet’i birleştirirse ve sırasıyla tüm harflerle devam ederse, toplam 231 doğruya sahip olursunuz. 22 harfi birbirine bağlayan 231 doğruya “231 kapı” adı verilir. Bunun anlamı, yaratımın giriş kapılarının İlahi güçleri temsil eden harf kombinasyonları aracılığı ile olduğudur. İlk dönem Kabalistlere göre, 231 kapının ipucu “İsrail” ismi içerisinde verilmişti. İsrail, İbranice olarak YiSRAeL olarak yazılır. Bu harfler ile aynı zamanda ” 231 var” anlamına gelen Yesh RLa da yazılabilir. Bu harfler, Reş, Lamed ve Alef’in toplam numerik değeri 231 ‘dir.  Midraş, yaratılışın başlangıcında “İsrail düşünce olarak varoldu” demektedir. İsrail ismi, yaratılışın gerçekleştiği  bu 231 kapı aracılığı ile olduğunu ima etmektedir. Bazı Kabalistler, bu 231 kapıyı Tzimtzum’dan kalma kalıntı (Reshimu) kelimesinin harfleriyle tanımlarlar.

 

Sefer Yetzirah, dünyanın 32 bilgelik yolu ile yaratıldığını belirterek başlar. 32 sayısı, sadece Alef Bet’in 22 harfine ilave olarak 10 Sefirot’tan oluşur. Kabala’da, Atzilut dünyasındaki Malkut Sefirası’na “Aşem’in ağzı” denir. Bu ağızdan, Yaratılış Kitabında bulunan yaratılışın on sözünün çıktığı söylenir. Herbiri Sefirot’tan gelen bir akışı temsil eden harf kombinasyonları, bu zincirden aşağı yayılır. Her aşamada, bu dünyada fizikselliği yaratana kadar güçleri azaltılır ve yoğunlaşır. Baal Shem Tov, Aşem’in dünyayı yaratmak için kullandığı kelimelerin sadece bir kez söylenmiş olduğunu değil, her an devamlı söylendiğini açıklar. Diğer bir deyişle, Yaratılış’ın on ifadesi sadece tarihsel bir olay değil, devam eden bir dinamiktir ve her yaratılmışı canlandıran İlahi yaratıcı enerjinin sürekli akışını temsil eder. Aşem bir an için yaratıcı enerjisini yaratımdan geri çekerse, dünya var olmayı bırakacaktır. Aşem bu harflerle yapılandırılan enerjiyi geri çeker ya da mecazi olarak “Işık olsun” sözlerini söylemekten vazgeçerse, Işık ortadan kalkacaktır.

 

Aşağıdaki kısa öykü bu konuyu tasvir eder. İki arkadaştan biri bir tartışma sonrasında arkadaşına sorar: “Aşem oturduğumuz masayı nasıl yok edebilir?” Arkadaşı, Aşem’in masayı yakıp yıkması için bir ateş topu gönderebileceğini söyleyince, soruyu soran kişi kalacak olan külleri sorar. Aşem’in külleri yedi denizin üzerine yayacak bir kasırga göndereceğini söyler. “Suda yüzen küllere ne oldu?” diye sorar. “Aşem, denizin tüm balıklarını külleri yemeye gönderir.” diye cevap verince “Evet ama balıkların karnında kül hala var olacaktır” diye tekrar sorar. Bunun üzerine arkadaşına döner ve ona kendi fikrini sorar: “Aşem masayı yok etmek isteseydi, basitçe yaratmayı bırakırdı” der. Daat Elyon açısından, dünya bu nedenle, İlahi yaratıcı enerjinin devam eden sürekli akışının bir tezahürüdür ve Aşem isterse bu enerjiyi geri çekecektir. Dolayısıyla, fiziksel varoluşun tümü bağımlı bir varoluştur. Ancak Aşem, var olması için yaratılıştan tamamen bağımsızdır.

 

Üstelik, Aşem’in kozmosun yaratılmasında harcadığı tüm enerji, O’nun sonsuz gücünün sonsuz derecede küçük bir bölümüdür. Önceki bölümleri temel alarak, şimdi Yaratıcı’nın büyüklüğünü tam olarak anlamamıza yardımcı olmak için meditatif bir süreç başlatabiliriz. Öncelikle, biri muhteşem fiziksel oluşumlara bakmalı ve Aşem’in görkemini bu dünyaya nasıl giydirdiğini görmelidir. Sonra bu dünyadaki her şeyin önce yıldızlar sonrasında Yetzirah dünyasındaki melekler tarafından etkilendiğini düşünmelidir. Meleklerin hizmet edişini, İlahi Olan’ın önünde nasıl tamamen yok, erimiş durumda durduklarını düşünmelidir. Daha sonra İlahi Taht’ın dünyasına Beriah dünyasına yükselmeli ve nihayet Atzilut dünyasında tamamen hüşu içerisinde durmalıdır. Daha sonra Atzilut’un en üst seviyesinin dahi, Or Ein Sof’ın Işığının küçük bir kısmı, Memale Kol Almin’in Işığı olduğunu düşünebilir.

 

Bu tür bir meditasyon, birini Atzmut Ein Sof (sonsuz Işığın özü) ile yüz yüze getirir.

 

Büyük Meclis’in Adamları bu meditasyona karşılık gelecek şekilde günlük dualarımızı yapılandırmıştır. Öncelikle, sabah kutsamalarını okuruz ve Aşem’e günlük işlevlerimiz için teşekkür ederiz. Daha sonra, Aşem’e karşı ateşli bir sevgi ile tüketilecek olan kendi Nefesh HaBehamit’ imize (içimizdeki hayvansılık) yakınlaşmamızın gerekliliğini tasvir eden fedakarlıkları, kurbanlıkları (korbanot) okuruz. Pesukei D’Zimrah okuduğumuzda Aşem’in dünyadaki görkemini, heybetini anlatan övgüleri söyleriz. Sonra, Yetzirah dünyasına yükselir ve Melekler’in hizmetini anlatırız. Şema’yı okurken Beriah dünyasına yükselir ve Aşem’in Birliği’ üzerinde meditasyon yaparız. Ardından Atzilut dünyasında, Amidah’ta huşu içerisinde dururuz. Or Ein Sof’dan sonraki Tzimtzum’dan sonra gelen Atzilut dünyasında meditasyon yaparız. Son olarak, istekte bulunan bir çocuk gibi Aşem’e, bize yaratılıştaki rolümüzü, İlahi amaç doğrultusunda maddi imkanı bize vererek, bu dünyada Aşem için bir konut yapabilmemiz için fiziksel rızık, yaşam dayanağı vermesini isteriz.

 

Dua Merdiveni

 

Sabah Duası Yaratılış Seviyesi
Amidah Atzilut (Yayınım – Emanasyon Dünyası)
Şema Yisrael Beriah (Yaratım Dünyası)
Meleklerin Hizmeti Yetzirah ( Biçimlendirme Dünyası)
Pesukei D’Zimrah (Övgü sözleri) Assiyah ( Eylem Dünyası)
Korbonot (Kurbana yönelik dualar) Nefesh HaBehamit (Hayvansal Ruh)

 

Bu yükseklikten inişe başlarız veya bıu aleme yeniden giriş yapmaya başlarız. İlk önce, tövbe dualarını Tachanun’u okuruz. Çok yakınlaşmış olduğumuz, İlahi Olan’dan uzaklığımızı hissederiz ve yollarımızı düzeltmeye çalışırız. Dualarımıza devam eder, Aleinu’da doruğa çıkar, bu dünyaya yine Aşem’in krallığı tarafından egemen olunması için arzumuzu ve duamızı ifade ederiz.

 

Gerçek mistik, ruhsal haz yolculuklarına çıkmak ile ilgilenmez, daha ziyade, bu dünyada daha iyi, üretken ve ruhsal bir birey olmak için manevi deneyimini bu dünyaya aktarmak ve entegre etmek ile meşgul olur.

 

Şimdi, yaratılış zincir düzeni bilgisinin meditasyon üzerindeki derin etkisinin yararını açıkça görebiliriz.

 

İnsan, yaratılış merdiveni dibinde durduğunu düşünür ve bu yaratılış merdivenine bakarsa, Or Ein Sof’ın önünde tamamen yok olur. Bununla birlikte, aynı zamanda, kendisinin yaratılışın amacı olduğunu, kozmosta bir toz tanesi olarak hayati önemi olduğu düşüncesiyle memnundur. Böyle bir meditasyon, insanı gerçek bir alçak gönüllülüğe ve amacını gerçekleştirme konusunda odaklanmaya götürür.

 

İnsan, devam etmekte olan yaratılış ilkesini kavradığında Aşem’in yakın,içkin varlığını derinden hisseder. Dünya artık dün burada ve yarın burada olacak bir yer değil, fakat yeni bir günlük yaratımdır. Aşem, bir amaç için yeni bir dünya yaratmaktadır ve O bu amacı bildirmiştir.

 

O, tamamen bağımlı olduğumuz, insanın işlerini yönlendiren ve her şeye gücü yeten Varlıktır.

 

Bu bizi İlahi takdir (kader) ilkesine götürür (Hashgachah Pratit). Baal Shem Tov, önceki Yahudi filozoflarından farklı olarak, İlahi takdirin cansız dünyaya da uzandığını belirtir. Sokakta bir yaprak dahi dönse bunun İlahi takdir ile olduğunu öğretir. Bu, Aşem’in rüzgar ve yaprak da dahil olmak üzere dünyayı her an yoktan yarattığına dair ilkesine uymaktadır.

 

Bu prensibe göre, hiçbir şey tesadüfen gerçekleşmez.

 

Aşem’e hizmet etmenin yollarından biri, bu İlahi takdiri kişinin günlük işlerinde görmektir. Hayatta öylesine dolaşılmaz, aksine Yukarı’dan yönlendirilir, çünkü; “Aşem, insanın adımlarını hazırlar.” Bir yere gelmenin amacı, o yeri Aşem için konut haline getirmektir.

 

Bu felsefenin etkilerinden biri, olaylar planladığımız gibi gitmediğinde bile bunun Aşem’in isteği olduğuna ve hayal kırıklığına uğramamıza rağmen bunun nasıl O’nun isteği olduğunu görmeye çabalamaktır.

 

Talmud, bu nedenle kızgınlığın puta tapmaya benzer olduğunu öğretir.

 

Tanya’da Rabi Schneur Zalman, bir kişi sinirlendiğinde, olayların gelişiminde amacına ulaşamamış ve üzgün olduğu anlamına geldiğini açıklar. Olayların bu şekilde gelişiminin Yukarı’dan düzenlendiğini anlamakta başarısız olmak, putperestlikle aynı şeydir. Gerçek bir inanan, Talmud’un “Tanrı korkusu dışındaki her şey Tanrı’nın elleri ile gerçekleşir” sözünü anlar. Gerçekleşen her şey, bu koşullara verilen tepki haricinde, Yukarı’dan belirlenir. Tepki, insanın özgür seçimine kalmıştır.

KİTABI OKU

 

 

 

 

 

 

 

 

Rabbi Nissan Dovid Dubov

Post Views: 918
TagsadamademavraambereşitchabaddaviddeeperderindubovElohimgerçeklikibrahimincilkabalakuranmaşiahmesihmistisizmmoşemusanissanrealitytorahTzimtzumyahudiyahudilikyaratılışzohar
0
Shares
  • 0
  • +

Leave a reply Cancel reply

0
logo

Yahudilik hakkında makaleler yazıyor, çeviri yapıyor, videolar hazırlıyorum.

Sorularınızın tamamına yanıt vermeye çalışacağım. E-posta ile ya da "iletişim" bölümünden bana ulaşabilirsiniz.

Hakkımda

  • ..
  • ..
  • gokhanduran.bv@gmail.com

Instagram

kabalattora

Öncelikle iddiayı görelim: Mika 5:1 (Hristiyan Öncelikle iddiayı görelim:

Mika 5:1 (Hristiyan İncili’nde 5:2) “Ama sen, Beytlehem Efrata, Yahuda boyları arasında küçük olduğun halde, İsrail üzerine hükümdar olacak bana senden çıkacak. Onun kökeni eskiden, eski günlerdendir” ayetindeki “sen, Beytlehem Efrata” “veata beytlehem efrata” ifadesi eril bir ifadedir. Tanah’ta yer alan şehir isimleri eril değil dişildir. O halde Beytlehem bir şehir olamaz.

Ayrıca, söz konusu ayetin devamında (küçük) “tsair” kelimesi de erildir. Eğer Beytlehem, bir şehri ifade ediyor olsaydı bu kelimeyi niteleyen “tsair” kelimesi de dişil “tsairah” olmalıydı. Öyleyse, beyt-lehem bir şehri değil, Lehem Evi’ni yani Lehem klanını ifade etmektedir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Tora, Mısır’dan Çıkış Kitabı’nda Yitro Tora, Mısır’dan Çıkış Kitabı’nda Yitro Peraşası’nda 20. Bölüm’de On Temel Buyruğun verilmesinden hemen sonraki Mişpatim Peraşası’nda, söz konusu on ilkenin ayrıntıları verilir ve bu ayrıntılara ilk olarak kölelik ile ilgili yasalarla başlanır (Bakınız Çıkış 21.2-6). Bu peraşada, Tora’nın büyük üslup özelliklerinden birini, bir olayın anlatımından sonra yasaların ilan edilişine geçişi görürüz.

Bu peraşaya kadar Mısır’dan Çıkış Kitabı’nın esas konusu Yahudiler’in Mısır’daki esaretinden kurtuluşu ve özgürlüğe doğru yolculuğudur. Şimdi ise ayrıntılı yasalar, “özgürlük anayasası” açıklanacaktır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi
Çoğu Hristiyan, Yahudilerin işlemiş olduğu günahlar, yapmış oldukları kötülükler nedeniyle, Tanrı’nın Yahudiler’den yüz çevirdiğini (İbraniler 8:9), Yahudiler ile anlaşmasını bozduğunu, Yahudiler’in artık Tanrı’nın seçilmiş ulusu olmadığını iddia eder.

Sardisli Melito’nun (M.S. 2 Yüzyıl) inanç bildirgesine göre Yahudiler, Tanrı’yı öldürdükleri için, antlaşmayı kaybetmiştir. Bu nedenle Kilise artık “Yeni İsrail”dir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #kilise
Kutsal Kitap’ın Yaratılış Kitabı’nın 6-1 Kutsal Kitap’ın Yaratılış Kitabı’nın 6-10 bölümlerinde anlatılan Noah Tufanı’nın, Gılgamış Destanı’nda anlatılan tufan hikayesinden alındığı iddia edilmektedir. İnceleyelim:

Sümerlilerin Ziusudra hikayesi, Akkadlıların Atrahasis Destanı ve Gılgamış Destanları, Yaratılış Kitabı’nda anlatılan Noah’ın Tufanı anlatımına ek olarak Yakın Doğu’da anlatılmış olan tufan hikayeleridir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Mika 5:1 (2) Kutsal Kitap, Mesih’in doğum yerin Mika 5:1 (2) Kutsal Kitap, Mesih’in doğum yerinin Beytlehem olacağını mı söylemektedir?

Dört kanonik İncil yazarı içerisinde sadece Matta, Yahudi Kutsal Kitabı’ndan alıntılar yaparak, bu ayetlerin İsa tarafından  yerine getirildiğini iddia eder. Her birinin yanlışlığı kolaylıkla gösterilebilecek olan Matta’nın bu iddialarından birine göre Mesih’in doğum yeri Yahudi Kutsal Kitabı’nda belirtilmiştir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık #mesih
Kutsal Ruh

Mezmurlar 33:6 Gökler Rab’bin sözüyle ve onların bütün orduları ağzının nefesi ile yaratıldı.

 

Bu mezmurda, “nefes” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “ruah” (ר֥וּחַ) kelimesidir. “Ruh” olarak tercüme edilebilir. “Söz” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “devar” (דְבַ֣ר) kelimesidir. Üçlü Birlik doktrinine iman eden Hristiyanlar, bu mezmurda üçlü birliğe atıf olduğunu savunurlar. Onlara göre, “Ruh” kelimesi ile işaret edilen Kutsal Ruh, “Söz” kelimesi ile işaret edilen de Oğul’dur. Dolayısı ile hem Kutsal Ruh hem Oğul, Yaratılış’a katılmış eş yaratıcılardır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #islam #yahudi
İsa, kaç tane eşeğe bindi? İsa, Yeruşalayim İsa, kaç tane eşeğe bindi?

İsa, Yeruşalayim’e girerken kaç tane hayvana bindi? Dört kanonik İncil’den üç tanesine, Markos 11:7, Luka 19:29-35 ve Yuhanna 12:14’e göre İsa bir tane sıpaya binmiştir. Bu Hristiyan İncili yazarları, kendi hikayelerini, Zekeriya Peygamber’in Mesih’in Yeruşalayim’e sıpaya binerek girişi ile ilgili peygamberliği İsa tarafından yerine getirilmiş gibi yazmışlardır.

Bu sitede onlarca kez gösterildiği gibi, Matta Kitabı’nın yazarı İbranice bilmiyordu ve bu da tuhaf bir sonuca yol açmıştı. Matta Kitabı’nın yazarı, Zekeriya 9:9 ayetinde yer alan peygamberliği yanlış anlamış, Mesih’in Yeruşalayim’e bir yerine iki hayvan üzerinde girdiğini sanmıştır. Yani, Matta’nın “Palmiye Pazarı’nda” İsa, iki hayvanın üzerine binmişti!

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Gerçekliği Yönetmek (Haşgaha Pratis) Tanrı, E Gerçekliği Yönetmek (Haşgaha Pratis) Tanrı, Evren'i Nasıl Yaratır? Bölüm 03

Devamı için: kabalat.com

#tanya #torahvisuals #kabalat #hasidizm #Yahudilik #yahudi
Çok tanrılı dinlerde, tanrılar ile cinler aras Çok tanrılı dinlerde, tanrılar ile cinler arasındaki ayrım değişkendir. İyi ve kötü tanrılar olduğu gibi iyi ve kötü cinler de vardır. Tanrılar ile cinler arasında niteliksel bir fark yoktur; hatta cinin bir ismi “kötü tanrı”dır. Bunun nedeni, çok tanrılı dinlerde, doğadaki her büyük olay ve kuvveti yöneten bağımsız bir tanrının var olmasıdır. Bu dinlerde cinlerin tanrılardan farkı; daha az güçlü olmaları, daha az bireyselliğe sahip olmaları, ara sıra tanrılara karşı ayaklanmaları ve bazen de başarılı olmalarıdır. 

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #islam
Tanrı kimin kurtulacağını seçti mi? Kalvinis Tanrı kimin kurtulacağını seçti mi?

Kalvinistler neye inanır?

Kalvinistlere göre Tanrı, ezelde, henüz Dünya’ya gelmeden önce insanlardan kimin kurtulacağına kimin ise lanetli olduğuna karar vermiştir.

Tanrı, kurtulmaları için seçilmiş insanları ve lanetlileri dünya hayatında yapacakları iyi veya kötü davranışlara bakmaksızın ezelde belirlemiştir!

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #kalvinizm
Kalvinistler neye inanır? Reform Protestanlar ve Kalvinistler neye inanır?

Reform Protestanlar veya Kalvinistler, insanın başlangıçta işlemiş olduğu günah nedeniyle doğasının tamamen bozulmuş olduğuna, kendi günahlı doğasına esir olduğuna, artık kendi kurtuluşu konusunda hiçbir şey yapamayacak durumda olduğuna inanırlar.

Onlara göre insanlar, kendilerini kurtuluşa götürecek iyi işleri seçme özgür iradesine sahip değildirler. Kendi kuvvetleriyle iman edemezler. Tora’daki buyrukları yerine getirerek, iyi işler yaparak yaşama kavuşmak mümkün değildir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Mezmur 110:1 “Rab, Rabbim’e dedi ki?” Hrist Mezmur 110:1 “Rab, Rabbim’e dedi ki?”

Hristiyan İncili’nde Matta Kitabı’nda İsa, Ferisiler’e dönüp sorar:

Matta 22:42 Ferisiler toplu haldeyken İsa onlara şunu sordu: “Mesih’le ilgili olarak ne düşünüyorsunuz? O kimin oğludur?”

Yani, günlük konuşma diliyle “Mesih kimin soyundan gelecektir?” diye sormaktadır.

Onlar da, “Davut’un Oğlu” dediler.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Mezmurlar 40:6 “bana bir beden hazırladın?” Mezmurlar 40:6 “bana bir beden hazırladın?”

Kilise’nin ana inanç ilkesi, yalnızca kan sunusunun günahı aklayabileceğidir. Bu öğretiye göre, İsa’nın ölümü, her insanın sözde asli günah nedeniyle günahkar doğmasını aklayabilecek tek yoldur.

Sadece kan sunusunun günahı aklayabileceği görüşü, kolayca görülebileceği gibi Yahudi Kutsal Kitabı tarafından yalanlanmaktadır. Örneğin, Mezmurlar Kitabı, Yeşaya, Mika, Hoşea ve Yeremya Peygamberler günahkar insanları günahlarını aklamak için kurbanlara güvenmemesi konusunda uyarmaktadır. Peygamberlerin sözleri Hristiyan inancına tamamen zıttır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Daniel 7:13 “Göğün bulutlarıyla gelen insano Daniel 7:13 “Göğün bulutlarıyla gelen insanoğluna benzeyen biri” kimdir?

Hristiyan İncili’nde “İnsanoğlu” terimi birçok kez kullanılır ve İsa bu terimi kendisi için kullanır. (Bkz. Matta 9:6, Matta 10:23, Matta 11:19, Matta 12:8, Matta 12:32, Matta 12:40, Matta 13:37, Matta 13:41-42, Matta 16:13, Matta 16:27-28, Matta 17:9…)

Hristiyan İncili’ndeki “İnsanoğlu” belirli bir kişiyi, İsa’yı tanımlar, belirlilik edatı alır ve ilk harfi büyük harfle yazılır, Daniel 7:13 ‘deki “insanoğlu” terimi ise belirlilik edatı almaz ve “bir” insanoğlu olarak yazılır. Hristiyanlar, Daniel 7:13 ayetini tercüme ederken, “insanoğlu” kelimesinin ilk harfini büyük harfle yazarlar ki, bu terim İsa’yı işaret ediyormuş gibi görünsün. Oysa, ayetin orjinalinde belirlilik edatı olmadığı gibi, İbranice dilinde büyük harf de yoktur. Hristiyanlar, Yahudi Kutsal Kitabı’nın birçok yerinde olduğu gibi, Daniel Kitabı üzerinde de oynama yapmaktan çekinmezler.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık
Sabah Yıldızı Lucifer Lucifer kelimesi, kelime Sabah Yıldızı Lucifer

Lucifer kelimesi, kelime anlamı olarak “ışık taşıyan” anlamına gelir. “Işık” anlamındaki Latince “lux” kelimesi (Proto Hint Avrupa dilinde “leuk” kelimesi) ve latince “taşıma” anlamındaki “ferre” kelimesinden (Proto Hint Avrupa dilinde “bher” kelimesi) oluşur.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık
Levililer Kitabı tam olarak Mısır’dan Çıkı Levililer Kitabı tam olarak Mısır’dan Çıkış Kitabı’nın bittiği yerde başlar. Mısır’dan Çıkış 40:34-35 ayetlerinde, Tanrı’nın kevod’unu, Tanrı’nın Kutsiyeti’nin ortaya çıkışını okuruz. Daha önce Sinay Dağı’nda duran Tanrı, tarifini Moşe’ye verdiği ve dağın eteğinde inşa edilen Mişkan’a iner:

"Bulut, Buluşma Çadırı’nı kapladı ve Tanrı’nın Onuru (ukevod) Mişkan’ı doldurdu. Moşe Buluşma Çadırı’na giremedi; zira bulut [çadırın] üzerine çökmüş, Tanrı’nın Onuru (ukevod) Mişkan’ı doldurmuştu."

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik
Türkçe çevirilerde “peygamber” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “navi” kelimesidir. Bu kelime aynı dil ailesinde yer alan Arapça’da da “nebi” olarak yer almaktadır. “Navi” kelimesinin kökü “nun, bet ve alef” harflerinden oluşur (נבא). Bu kelimenin kökü “seslenmek” anlamına gelir. “Navi” kelimesi de “konuşan, seslenen” anlamındadır. Bu anlamın en açık örneği Mısır’dan Çıkış 7:1 ayetinde yer alır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi
“Yazıcıların yalancı kalemi” (Yeremya 8:8) “Yazıcıların yalancı kalemi” (Yeremya 8:8)

Müslümanlar ve Hristiyanlar, Yahudi Kutsal Metinleri’ni didik didik ederek kendi inançlarına destek bulmaya çalışmaktadırlar. Yahudi Kutsal Kitabı’nda bulabildikleri ilgisiz ayetleri öncesi ve sonrasından kopartarak, konuyu değiştirerek, bilerek yanlış tercüme ederek veya kasıtlı biçimde yeni anlamlar vererek, Yahudi Kutsal Metinleri’nden onay aramaktadırlar. Bu konuda belki de an bariz biçimde çarpıtılan ayetlerden biri Yeremya 8:8 ayetidir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık #islam
İddia 3: "İşte kendisine destek olduğum, gön İddia 3:

"İşte kendisine destek olduğum, gönlümün hoşnut olduğu seçtiğim kulum! Ruhum’u onun üzerine koydum. Adaleti uluslara ulaştıracak."
(Yeşaya 42:1)
 
Yeşaya 42:1 ‘de “destek olduğum” olarak tercüme edilen “etmak” olarak okunan kelime “ahmed” olarak okunabilir. Bu iki kelime birbirine çok benzerdir. Bu kelimenin orijinali “ahmed”dir, ancak; bu ayette bahsedilen kulun İslam Peygamber’i Muhammed’i gösterdiğini gizlemek için bu kelime “destek olduğum” olarak çevrilmiştir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #islam
Tanah’ta İslam Peygamber’i müjdeleniyor mu? Tanah’ta İslam Peygamber’i müjdeleniyor mu?

Yahudi Kutsal Metinleri yaklaşık olarak 304.900 kelime içermektedir. Bazı müslümanlar, bu kelimeler içerisinden birkaç ayetin İslam Peygamberi’ni müjdelediğini iddia etmektedir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi
Load More... Takip edin

Mesih Çağı:

  • Soru-Cevap
  • Kavramlar
  • Kitap
  • Video
© Copyright kabalat.com Tüm Hakları Saklıdır.