Kabalat Tora

Main Menu

  • Soru-Cevap (Tümü)
  • Kavramlar (Tümü)
  • Kitap (Tümü)
  • Video (Tümü)

logo

Header Banner

Kabalat Tora

  • Soru-Cevap (Tümü)
  • Kavramlar (Tümü)
  • Kitap (Tümü)
  • Video (Tümü)
  • Öznellik [38]

  • Bağ’ın Merkezi [37]

  • Ham neden yaptı? [36]

  • Ham ne yaptı? [35]

  • İki Rol [34]

Soru-Cevap
Home›Soru-Cevap›Tanrı, İsrael’in Mısır’da köle olmasına neden izin verdi? (2) “Keçiler ve Giysiler”

Tanrı, İsrael’in Mısır’da köle olmasına neden izin verdi? (2) “Keçiler ve Giysiler”

By Gökhan Duran
25 July 2020
448
0
Share:

Yahudilerin özgür kaldığı anı biraz daha yakından inceleyelim. Onuncu belada ilk doğan tüm Mısırlılar öldürülecek, Yahudi ilk doğanlar ise kurtulacaktır. O anı düşünürseniz, bu gerçekten Çıkış hikayesinin doruk noktasıdır. Ancak, bu bölümü okursak, beklediğimiz türde bir doruk noktası olmadığını görürüz.

 

Dokuzuncu beladan sonra Moşe ve Paro arasında büyük bir restleşme olur. Paro, Moşe’yi çağırtır, “Sadece davarınız ve sığırınız burada tutulmaya devam edecek. Çocuklarınız bile sizinle gidebilir.” der (Çıkış 10:24). Moşe teklifi reddeder. Mısır Kralı’na dönüp, “sadece sığırlarımızı almakla kalmayacağız, bize sığırları sen vereceksin” der. Paro, çok öfkelenir ve “Huzurumdan defol! Sakın yüzümü bir daha görme[ye cesaret etme]! Çünkü yüzümü gördüğün gün öleceksin!” der. Moşe, “Doğru konuştun. Yüzünü bir daha görmeyeceğim” der. Bu adamlar arasında artık müzakere yoktur. İkisi de bir daha asla birbirlerini görmeyeceklerine yemin etmiştir ve o anda Tanrı iner ve saraydan çıkarken Moşe ile konuşur: “Paro’nun ve Mısır’ın başına bir bela daha getireceğim. Ondan sonra sizi buradan salıverecek. Salıverdiğinde eksiksiz [gideceksiniz]; sizi buradan resmen kovacak” (Çıkış 11:1).

 

Burada duralım, şimdi ne olacak? Hepimiz ne olduğunu biliyoruz; onuncu bela olur, Yahudiler Mısır’dan çıkar. Evet, “Mısır Prensi” adlı çizgi filminde, Charlton Heston’un “On Emir” filminde olan budur, ama gerçek hikayede olan bu değildir. Bunun yerine, karmaşık Pesah yasaları ile karşılaşırız.

 

Yahudilerin bu korbanın kanını kapı pervazlarına sürmeleri gerekmektedir ve sonra gidebilirler. Bunu bir cümlede söyleyebilir ve sonra on bela hikayesine devam edebilirdiniz. Bunun yerine, Pesah korbanının nasıl hazırlanması, onunla ne yapılması gerektiği gibi ayrıntılara gireriz. Yani, ardı ardına yasaları okuruz. Ve kendi kendinize tüm bu yasalardan filmlerde neden bahsedilmediğini düşünürsünüz. Yönetmen onları sıkıcı olduğu için filmlerden çıkarmıştır. Peki, onları orijinal hikayede neden buluyoruz? Tora iyi bir hikayeyi nasıl anlatacağını bilmiyor mu?

 

Burada Tora size şimdiye kadar anlatılan en büyük hikayeyi anlatıyor ve hikayenin doruk anında durup Pesah’ın detaylı yasalarına giriyor. Keşke bu yasalar burada olmasaydı, örneğin Levililer Kitabı’na kaydırılsaydı da hikayeyi takip edebilseydik… Yasalar hikayenin bir parçası değillerse takip etmekte zorlanıyoruz, sıkılıyoruz…

 

Tanrı çok iyi bir hikaye anlatıcısıdır. Hikayenin zirve noktasını anladığınızı mı düşündünüz? Sizce hikayenin zirve noktası Moşe’nin sarayda Paro’yu terk etmesi mi? Bu hiçbir şeydir! Hikayenin zirvesi bu yasalardır. Bu yasalar hikayenin bir parçasıdır. Evet, size ne yapmamız gerektiğini söylüyorlar, ama aynı zamanda size çok daha fazlasını da söylüyorlar. Bu yasaları dikkatle okuduğunuzda, tüm yasaların bir başka şaşırtıcı tarafı – hikaye tarafı – kendini ortaya koyuyor gibi görünüyor. Her sayfada “keçiler ve giysiler”in yankılarını duyacaksınız. Onları dikkatlice okuyalım, göreceksiniz:

 

Pesah korbanının birinci yasası, her ailenin kendileri için bir davar alması gerektiğidir ve eğer aile tek bir davarın etini tüketemeyecek kadar küçükse, o aile bir komşuyla, “michsat nefashot, ish l’fi achlo tachosu al-ha-seh” ortak alabilir. Gemara, bu kelimeleri “belirli bir gruptaki her katılımcı” olarak, “b’michsat nefashot” olarak tercüme eder. Her ruhun / kişinin sayılması gerekir. “Ish l’fi achlo tachosu al-ha-seh“: Her kişi, yeme kapasitesi oranında bu davar yavrusu üzerinde pay sahibi olmalıdır.

 

Ama İbranice bilenler, ilk bakışta kelimeyi bu şekilde tercüme etmezdi. “Michsat,” “tachosu,”… “örtmek” anlamına gelen “kaf-sameh-hey” harflerinden oluşan kökten gelir. Kelimenin gerçek anlamı, her bir ruh için bir örtü oluşturduğu, her kişinin “tachosu al-ha-seh” olduğu anlamına gelir: kendilerini davarla örterler. Ama bu ne anlama geliyor olabilir? Ruhlar için örtü? Yosef’un satış hikayesini ve Yaakov’un babasını aldatma hikayesini düşünün, bu hikayelerden herhangi birinde, ruhlar için örtü var mı?

 

Levililer Kitabı bize “ha-dam hu ha nefesh“, “kan, ruhtur” der (17:11). Ruhlar için bir örtü. Kan için bir örtü. “Keçiler ve giysiler” hikayesinde hiç kan örtüldü mü? Kardeşler, Yosef’i satmaya karar verdiklerinde ne demişlerdi? “Ma betza ki naharog et-ahcinu v’chisinu et-damo?” Kardeşimizi “v’chisinu et-damo” öldürüp kanını örtünce elimize ne geçecek? “L’chu v’nimkarenu l’yishmaelim,” onu Yişmaeliler’e satalım (Yaratılış 37:26-27). Kardeşler Yosef’in kanını örtmek, ruhunu örtmek hakkında konuşmuşlardı ve şimdi Pesah korbanında herkesin bir ruh örtüsü için bir araya gelmesi gerekmektedir. Sadece bu ima, sadece bu gönderme olsaydı, bunu bir tesadüf olarak niteleyebilirdiniz, ama göndermeler devam ediyor:

 

“Seh tamim zachar ben shana yihyeh lachem.” Pesah korbanının bir “koyun” olması gerekir, ancak o zaman Tora bize çok tuhaf bir “koyun” tanımı verir. Tora boyunca “seh” kelimesi sadece “koyun” anlamına gelir, ama şimdi garip bir şekilde Tora, kelimenin “cvasim“, “küçük kuzular” veya “min ha-izim” “keçiler” anlamına gelebileceğini söylüyor. Sanki “keçiler ve giysiler” hikayesinde koyun gibi olmaya çalışan bir keçi varmış gibi. Başka bir şeymiş gibi davranan bir keçi var mıydı?

 

Kardeşler ne yapmıştı? Bir keçiyi kestiler, giysinin üzerine kan koydular ve keçi kanını insan kanı gibi gösterdiler. Kardeşler kanlı pelerinle geldiler ve babalarını bunun Yosef’in kanı olduğunu düşünmesi için kandırdılar. Tora bir kez daha, “keçilerin başka bir şeymiş gibi davranmasına izin verin” demektedir.

 

“V’achlu et-ha-basar ha-layla ha-zeh tzli-eş“: “[Korbana ait] Eti o gece yesinler. Onu [doğrudan] ateşte kızarmış [halde] “Al-tochlu mimneu na u-bashel mevushal b’mayim” Onu az pişmiş, suda haşlanmış veya [başka bir sıvıda] pişirilmiş olarak yemeyin. Açık ateşte kızartmalısın. Neden su kullanmanıza izin verilmiyor? Suyun, koyuna değmemesi gerekmektedir. Koyun, Yosef’e yapılan bir atıftır. “Keçiler ve giysiler” hikayesinde Yosef’in atıldığı kuyuda su var mıydı? Tora bize şöyle diyor: Yosef’in atıldığı, “ha-bor reyk“, çukur boştu, “eyn bo mayim,” içinde su yoktu.

 

“Matzot al-mrorim yochluhu“: Pesah korbanının Matza ile yenmesi gerekir. Pesah’tır, yani ekmek yiyemezsin. Yediğiniz ekmek Matza’dır ve “al-mrorim” ile birlikte mrorim (acı otlar) ile yenmelidir. Acılık ve ekmek. Acılık ve ekmek ne zaman bir araya gelmişti? “Keçiler ve giysiler” hikayelerinin birincisinde, Yaakov babasına hizmet ederken ona keçi ile birlikte ekmek vermişti (Yaratılış 27:17). Esav, keçinin eti ve ekmek ile aldatıldığını fark ettiğinde “vayitzak tza’aka gdola u-mara”: son derece şiddetli ve acı bir çığlık attı (27:34).

 

Bu yüzden bir kez daha, küçük koyunu ekmekle ve acılıkla yiyin ve “Keçiler ve giysiler” hikayelerinin ikincisini düşünün; orada ekmek yemek var mıydı? Kardeşler çukura Yosef’i attıktan sonra “vayeshvu le’echol lechem” bir kez daha ekmek yemek için aile grubu olarak oturdular (Yaratılış 37:25). Bir aile grubunda oturun ve ekmek yiyin, matza al-mrorim‘inizi yiyin. Peki, “mrorim” kelimesini (mem, reş, reş) başka nerede görürsünüz?

 

Bu kelime, daha sonra Yaakov’un Yosef’e verdiği kutsamalarda Yosef’e atıfta bulunan bir kelimedir. “Vayistimuhu vayimor’ruhu.” Yaakov, hayatının sonunda kardeşlerin Yosef’ten nefret ettiğini, “vayimor’ruhu“, onların Yosef’in hayatını acılaştırdığını teslim eder (Yaratılış 49:23). Evet, bir kez daha, bu korbanı “mem-reş-reş” acı ile yiyin.

 

“Al-tochlu mimenu na.” Çiğ yemeyin (Çıkış 12:9). “Çiğ” için garip bir kelime..Size “na” kelimesinin “nun, alef” harfleri, ne anlama geldiğini sorsaydım, bana asla “çiğ” anlamına geldiğini söylemezdiniz; bana bunun “lütfen” demek olduğunu söylerdiniz. Kelimenin anlamı budur. “Keçiler ve giysiler” hikayelerinde “na” (lütfen) var mı? Her yerde vardır.

 

“Tzuda-na li tzayid” Yitzhak, Esav’a, “lütfen benim için hayvan avla ve geri dön ve seni kutsayayım, ilk doğanım” der. Ve sonra tekrar, “Keçiler ve giysiler” hikayelerinin ikincisinde Yosef’in kardeşleri, kanlı giysiyi babalarına gösterdikleri zaman, “haker-na” “tanı, lütfen baba” derler. Oğlunun pelerini değil mi? Her şey kibarca yapıldı. Şimdi Tora, “şimdi her şeyi baştan alalım, ama bu sefer ‘lütfen’ olmadan yapalım” der.

 

“V’lo totiru mimenu ad-boker” ve sabah sanki hiç koyun var olmamış gibi hiçbir şeyin kalmadığından emin olun. “Keçiler ve giysiler” hikayelerinde bu size ne hatırlatıyor? Reuven kuyuya geri döner ve onu boş bulur. Bir iz bile kalmamıştır. Yosef’ten iz yoktur. Bir kez daha, küçük koyun ortadan kaybolmalıdır.

 

“V’kacha tochlu otoh“: ve böylece onu yiyeceksin, Tora diyor ki, “matneichem chagurim naalchem b’ragleichem” beliniz kuşanmış, ayakkabılarınız ayaklarınızda ve sopanız elinizde, gitmeye hazır bir şekilde yiyeceksiniz. Neden gitmeye hazır biçimde giyinmek zorundasınız? Çünkü“Keçiler ve giysiler” hikayelerinde, her zaman gitmeye hazırsınızdır.

 

“Keçiler ve giysiler” hikayelerinin birincisinden sonra, Yaakov hayatından endişe ederek, korku içinde evden sürgüne gitti (Yaratılış 27:43). “Keçiler ve giysiler” hikayelerinin ikincisinden sonra, aile Mısır’a  indi (Yaratılış 46:6-7). “Keçiler ve giysiler” hikayelerinin ikisinin sonunda da sürgüne gitmiştiniz. Şimdi, sizi sürgüne götüren hikayeleri tekrarlayacaksınız, ama bu defa bunu farklı yapacaksınız; hikayeyi kurtaracaksınız ve kendiniz kurtulacaksınız. Bu sefer özgürlüğe yürüyeceksiniz, sürgüne değil.

 

Birkaç ayet sonra, Moşe bu yasaları ileri gelenlere / ihtiyarlara anlatır ve bunu yaptığında birkaç yasa daha ekler. İkincil anlamlar için sözlerini dikkatlice dinleyelim:

 

“Vayikra Moshe l’chol ziknei Yisrael,” Moşe ihtiyarları çağırdı, “vayomer aleihem mishchu kchu lachem tzon l’mishpachoteichem,” “Kendiniz için çekin ve aileleriniz için bir koyun alın” dedi (Çıkış 12:21).

 

Size bir şey sormama izin verin: Diyelim ki “kendiniz için çekin” dememiş olsun, sadece “aileleriniz için bir koyun alın” demiş olsaydı, anlamda bir eksiklik olur muydu? Anlaşılamayan bir nokta olur muydu? Neden “kendiniz için çekin” sözünü ekliyor? “Çekme” kimin umrunda?

 

“Keçiler ve giysiler” hikayelerini düşünün. Söz konusu ayetteki “çekme” anlamındaki “mem, şin, kaf, vav” kelimesi Tora’da kaç kez geçer? Sadece bir kez daha! Tüm Tora’da “mem, şin, kaf, vav” kelimesi bu ayet dışında sadece Yosef’in satışında, “Keçiler ve giysiler” hikayelerinin ikincisinde geçer.

 

“Vayimshchu v’ya’alu et-Yosef min-ha-bor,” insanlar Yosef’i köle olarak satmak için çukurdan çıkardıklarında (Yaratılış 37:28). Tora, bir kez daha, küçük koyunu çek diyor. Ama bu sefer farklı yapın. Onu köle olarak satmayın, “mishchu u-kchu lachem tzon l’mishpachoteichem,”: bu sefer koyunu çekin, Yosef’i çukurdan çekin ve o küçük koyunu kendiniz için alın, ailenize götürün.

 

Burada iki anlamlı bir söz vardır. Bir düzeyde, aileleriniz için koyun, pesah kuzusunu alın demektir. Başka bir düzeyde, koyun nedir? Bu sefer doğruyu yapın. Yosef’i çekin. Onu dışarı çekip ve bir köle olarak satılmasına izin vermeyin, onu dışarı çekin ve onu aileye geri getirin. Onu dışlamayın! Onu içeri getirin!

 

Bir sonra olan şey, “v’shachatu ha-pesach“, Pesah korbanını kesmektir (Çıkış 12:21). “Keçiler ve giysiler” hikayelerinde bir şey kesilmiş miydi? “Vayishchatu [seir gibi okunur] et-izim.” Keçiyi kestiler (Yaratılış 37:31). Ve bunu yaptıktan sonra ne yaptılar? Kardeşleri giysiyi kana batırdılar. Pesah korbanında kana batırma var mıdır? Okumaya devam edelim. “U-lakachtem agudat ezov,” ve sonra bir bitki alın, “u-tavaltem b’dam,” ve kana batırın (Çıkış 12:22).

 

Bir kez daha, yine “keçiler ve giysiler” hikayelerine dönüyoruz. Hangi kana batırın? “Baraj asher b’saf,” eşiğe sürülecek kana. Sadece kapının üç tarafı, iki kapı direği ve kapını üzerindeki lentoya değil, aynı zamanda eşiğin, kapının alt kısmına da (Çıkış 12:22). Ama bu “kapının altı” kelimesi pek alışılmadık bir kelimedir; “saf” (sameh ve pe) ve sık geçmez. Başka kim “sameh, pe” dir? Yosef (yod, vav, sameh, pe)!

 

O keçi kanı sahte Yosef kanıydı değil mi? Ama bir kez daha, koyunun kanına batırın.

 

Bunların tamamı, “keçiler ve giysiler” hikayelerinin sembolik bir tekrarıdır. Mısır’dan çıkmak mı istiyorsunuz? Bununla ilişki kurmadan Mısır’dan çıkabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Tüm ilk doğanların öleceği bir gece olacak. İlk doğanınızın yaşamasını istiyorsanız, ilk doğanlık hakkı için kardeşlerin birbirleriyle savaştığı tarihin o bölümünü düzeltin. Tüm korkunç hatıraları tekrar yaşayın ama bu sefer doğru yaşayın. Hatıraları onarın. Küçük koyunu çekin ve ailenize götürün. Yosef’i geri getirin.

 

Tüm aile Mısır’ı terk etmek için bir araya geldiğinde, kimseyi geride bırakmayın. Kardeşinizi geri getirin!

 

Sonraki yazıda bana katılın.

 

Kaynak: Rabbi David Fohrman (www.alephbeta.org)

Post Views: 485
0
Shares
  • 0
  • +

Leave a reply Cancel reply

0
logo

Yahudilik hakkında makaleler yazıyor, çeviri yapıyor, videolar hazırlıyorum.

Sorularınızın tamamına yanıt vermeye çalışacağım. E-posta ile ya da "iletişim" bölümünden bana ulaşabilirsiniz.

Hakkımda

  • ..
  • ..
  • gokhanduran.bv@gmail.com

Instagram

kabalattora

“Jews for Jesus” adlı Hristiyan misyonerlik k “Jews for Jesus” adlı Hristiyan misyonerlik kurumunun kurucusu olan Moshe Rosen, Mezmurlar 22:17 (16)’de כָּ֝אֲרִ֗י (kaari) kelimesinin Hristiyan çevirilerinde niçin “deliyorlar” olarak tercüme edildiğini açıklamak için yaratıcı çözümler bulmaya çalışmaktadır.

Rosen, misyoner faaliyetleri için çok sayıda dağıtılmış “Y’shua” adlı kitabında,  כָּ֝אֲרִ֗י (kaari) kelimesinin “aslan gibi” anlamına geldiğini ve “deliyorlar” anlamına gelmediğini kabul etmektedir! Ancak bu durum Yahudiler’in söylediklerinin doğru olduğunu kabul etmek anlamına geldiği için, başka bir iddiada bulunmaktadır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Ben Noah Yasaları SORU: Ben Noah Yasaları ismin Ben Noah Yasaları

SORU: Ben Noah Yasaları ismini nereden almaktadır?

CEVAP: Tüm insanlık, Noah’ın soyundan geldiği için, tüm insanlığın sorumlu olduğu ahlaki kurallara Noah’ın Çocukları Yasaları adı verilmiştir. Bu isim, Babil Talmudu Sanhedrin 56a bölümünde kullanılmaktadır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Yahudiliğin bir ırk veya belirli bir halka ait b Yahudiliğin bir ırk veya belirli bir halka ait bir din olduğunu, Yahudiliğe geçişin mümkün olmadığını, Yahudilerin aralarına diğer halklardan insanları almadıklarını, kapalı bir toplum olduklarını duymuşsunuzdur. Sayısız diğer konularda olduğu gibi bu konu hakkında da, içinde bulunduğumuz toplum içerisinde, temelsiz, kulaktan dolma ve nefret dolu yanlış bilgiler bulunmaktadır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik
Öncelikle iddiayı görelim: Mika 5:1 (Hristiyan Öncelikle iddiayı görelim:

Mika 5:1 (Hristiyan İncili’nde 5:2) “Ama sen, Beytlehem Efrata, Yahuda boyları arasında küçük olduğun halde, İsrail üzerine hükümdar olacak bana senden çıkacak. Onun kökeni eskiden, eski günlerdendir” ayetindeki “sen, Beytlehem Efrata” “veata beytlehem efrata” ifadesi eril bir ifadedir. Tanah’ta yer alan şehir isimleri eril değil dişildir. O halde Beytlehem bir şehir olamaz.

Ayrıca, söz konusu ayetin devamında (küçük) “tsair” kelimesi de erildir. Eğer Beytlehem, bir şehri ifade ediyor olsaydı bu kelimeyi niteleyen “tsair” kelimesi de dişil “tsairah” olmalıydı. Öyleyse, beyt-lehem bir şehri değil, Lehem Evi’ni yani Lehem klanını ifade etmektedir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Tora, Mısır’dan Çıkış Kitabı’nda Yitro Tora, Mısır’dan Çıkış Kitabı’nda Yitro Peraşası’nda 20. Bölüm’de On Temel Buyruğun verilmesinden hemen sonraki Mişpatim Peraşası’nda, söz konusu on ilkenin ayrıntıları verilir ve bu ayrıntılara ilk olarak kölelik ile ilgili yasalarla başlanır (Bakınız Çıkış 21.2-6). Bu peraşada, Tora’nın büyük üslup özelliklerinden birini, bir olayın anlatımından sonra yasaların ilan edilişine geçişi görürüz.

Bu peraşaya kadar Mısır’dan Çıkış Kitabı’nın esas konusu Yahudiler’in Mısır’daki esaretinden kurtuluşu ve özgürlüğe doğru yolculuğudur. Şimdi ise ayrıntılı yasalar, “özgürlük anayasası” açıklanacaktır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi
Çoğu Hristiyan, Yahudilerin işlemiş olduğu günahlar, yapmış oldukları kötülükler nedeniyle, Tanrı’nın Yahudiler’den yüz çevirdiğini (İbraniler 8:9), Yahudiler ile anlaşmasını bozduğunu, Yahudiler’in artık Tanrı’nın seçilmiş ulusu olmadığını iddia eder.

Sardisli Melito’nun (M.S. 2 Yüzyıl) inanç bildirgesine göre Yahudiler, Tanrı’yı öldürdükleri için, antlaşmayı kaybetmiştir. Bu nedenle Kilise artık “Yeni İsrail”dir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #kilise
Kutsal Kitap’ın Yaratılış Kitabı’nın 6-1 Kutsal Kitap’ın Yaratılış Kitabı’nın 6-10 bölümlerinde anlatılan Noah Tufanı’nın, Gılgamış Destanı’nda anlatılan tufan hikayesinden alındığı iddia edilmektedir. İnceleyelim:

Sümerlilerin Ziusudra hikayesi, Akkadlıların Atrahasis Destanı ve Gılgamış Destanları, Yaratılış Kitabı’nda anlatılan Noah’ın Tufanı anlatımına ek olarak Yakın Doğu’da anlatılmış olan tufan hikayeleridir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Mika 5:1 (2) Kutsal Kitap, Mesih’in doğum yerin Mika 5:1 (2) Kutsal Kitap, Mesih’in doğum yerinin Beytlehem olacağını mı söylemektedir?

Dört kanonik İncil yazarı içerisinde sadece Matta, Yahudi Kutsal Kitabı’ndan alıntılar yaparak, bu ayetlerin İsa tarafından  yerine getirildiğini iddia eder. Her birinin yanlışlığı kolaylıkla gösterilebilecek olan Matta’nın bu iddialarından birine göre Mesih’in doğum yeri Yahudi Kutsal Kitabı’nda belirtilmiştir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık #mesih
Kutsal Ruh

Mezmurlar 33:6 Gökler Rab’bin sözüyle ve onların bütün orduları ağzının nefesi ile yaratıldı.

 

Bu mezmurda, “nefes” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “ruah” (ר֥וּחַ) kelimesidir. “Ruh” olarak tercüme edilebilir. “Söz” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “devar” (דְבַ֣ר) kelimesidir. Üçlü Birlik doktrinine iman eden Hristiyanlar, bu mezmurda üçlü birliğe atıf olduğunu savunurlar. Onlara göre, “Ruh” kelimesi ile işaret edilen Kutsal Ruh, “Söz” kelimesi ile işaret edilen de Oğul’dur. Dolayısı ile hem Kutsal Ruh hem Oğul, Yaratılış’a katılmış eş yaratıcılardır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #islam #yahudi
İsa, kaç tane eşeğe bindi? İsa, Yeruşalayim İsa, kaç tane eşeğe bindi?

İsa, Yeruşalayim’e girerken kaç tane hayvana bindi? Dört kanonik İncil’den üç tanesine, Markos 11:7, Luka 19:29-35 ve Yuhanna 12:14’e göre İsa bir tane sıpaya binmiştir. Bu Hristiyan İncili yazarları, kendi hikayelerini, Zekeriya Peygamber’in Mesih’in Yeruşalayim’e sıpaya binerek girişi ile ilgili peygamberliği İsa tarafından yerine getirilmiş gibi yazmışlardır.

Bu sitede onlarca kez gösterildiği gibi, Matta Kitabı’nın yazarı İbranice bilmiyordu ve bu da tuhaf bir sonuca yol açmıştı. Matta Kitabı’nın yazarı, Zekeriya 9:9 ayetinde yer alan peygamberliği yanlış anlamış, Mesih’in Yeruşalayim’e bir yerine iki hayvan üzerinde girdiğini sanmıştır. Yani, Matta’nın “Palmiye Pazarı’nda” İsa, iki hayvanın üzerine binmişti!

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Gerçekliği Yönetmek (Haşgaha Pratis) Tanrı, E Gerçekliği Yönetmek (Haşgaha Pratis) Tanrı, Evren'i Nasıl Yaratır? Bölüm 03

Devamı için: kabalat.com

#tanya #torahvisuals #kabalat #hasidizm #Yahudilik #yahudi
Çok tanrılı dinlerde, tanrılar ile cinler aras Çok tanrılı dinlerde, tanrılar ile cinler arasındaki ayrım değişkendir. İyi ve kötü tanrılar olduğu gibi iyi ve kötü cinler de vardır. Tanrılar ile cinler arasında niteliksel bir fark yoktur; hatta cinin bir ismi “kötü tanrı”dır. Bunun nedeni, çok tanrılı dinlerde, doğadaki her büyük olay ve kuvveti yöneten bağımsız bir tanrının var olmasıdır. Bu dinlerde cinlerin tanrılardan farkı; daha az güçlü olmaları, daha az bireyselliğe sahip olmaları, ara sıra tanrılara karşı ayaklanmaları ve bazen de başarılı olmalarıdır. 

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #islam
Tanrı kimin kurtulacağını seçti mi? Kalvinis Tanrı kimin kurtulacağını seçti mi?

Kalvinistler neye inanır?

Kalvinistlere göre Tanrı, ezelde, henüz Dünya’ya gelmeden önce insanlardan kimin kurtulacağına kimin ise lanetli olduğuna karar vermiştir.

Tanrı, kurtulmaları için seçilmiş insanları ve lanetlileri dünya hayatında yapacakları iyi veya kötü davranışlara bakmaksızın ezelde belirlemiştir!

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #kalvinizm
Kalvinistler neye inanır? Reform Protestanlar ve Kalvinistler neye inanır?

Reform Protestanlar veya Kalvinistler, insanın başlangıçta işlemiş olduğu günah nedeniyle doğasının tamamen bozulmuş olduğuna, kendi günahlı doğasına esir olduğuna, artık kendi kurtuluşu konusunda hiçbir şey yapamayacak durumda olduğuna inanırlar.

Onlara göre insanlar, kendilerini kurtuluşa götürecek iyi işleri seçme özgür iradesine sahip değildirler. Kendi kuvvetleriyle iman edemezler. Tora’daki buyrukları yerine getirerek, iyi işler yaparak yaşama kavuşmak mümkün değildir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Mezmur 110:1 “Rab, Rabbim’e dedi ki?” Hrist Mezmur 110:1 “Rab, Rabbim’e dedi ki?”

Hristiyan İncili’nde Matta Kitabı’nda İsa, Ferisiler’e dönüp sorar:

Matta 22:42 Ferisiler toplu haldeyken İsa onlara şunu sordu: “Mesih’le ilgili olarak ne düşünüyorsunuz? O kimin oğludur?”

Yani, günlük konuşma diliyle “Mesih kimin soyundan gelecektir?” diye sormaktadır.

Onlar da, “Davut’un Oğlu” dediler.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Mezmurlar 40:6 “bana bir beden hazırladın?” Mezmurlar 40:6 “bana bir beden hazırladın?”

Kilise’nin ana inanç ilkesi, yalnızca kan sunusunun günahı aklayabileceğidir. Bu öğretiye göre, İsa’nın ölümü, her insanın sözde asli günah nedeniyle günahkar doğmasını aklayabilecek tek yoldur.

Sadece kan sunusunun günahı aklayabileceği görüşü, kolayca görülebileceği gibi Yahudi Kutsal Kitabı tarafından yalanlanmaktadır. Örneğin, Mezmurlar Kitabı, Yeşaya, Mika, Hoşea ve Yeremya Peygamberler günahkar insanları günahlarını aklamak için kurbanlara güvenmemesi konusunda uyarmaktadır. Peygamberlerin sözleri Hristiyan inancına tamamen zıttır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Daniel 7:13 “Göğün bulutlarıyla gelen insano Daniel 7:13 “Göğün bulutlarıyla gelen insanoğluna benzeyen biri” kimdir?

Hristiyan İncili’nde “İnsanoğlu” terimi birçok kez kullanılır ve İsa bu terimi kendisi için kullanır. (Bkz. Matta 9:6, Matta 10:23, Matta 11:19, Matta 12:8, Matta 12:32, Matta 12:40, Matta 13:37, Matta 13:41-42, Matta 16:13, Matta 16:27-28, Matta 17:9…)

Hristiyan İncili’ndeki “İnsanoğlu” belirli bir kişiyi, İsa’yı tanımlar, belirlilik edatı alır ve ilk harfi büyük harfle yazılır, Daniel 7:13 ‘deki “insanoğlu” terimi ise belirlilik edatı almaz ve “bir” insanoğlu olarak yazılır. Hristiyanlar, Daniel 7:13 ayetini tercüme ederken, “insanoğlu” kelimesinin ilk harfini büyük harfle yazarlar ki, bu terim İsa’yı işaret ediyormuş gibi görünsün. Oysa, ayetin orjinalinde belirlilik edatı olmadığı gibi, İbranice dilinde büyük harf de yoktur. Hristiyanlar, Yahudi Kutsal Kitabı’nın birçok yerinde olduğu gibi, Daniel Kitabı üzerinde de oynama yapmaktan çekinmezler.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık
Sabah Yıldızı Lucifer Lucifer kelimesi, kelime Sabah Yıldızı Lucifer

Lucifer kelimesi, kelime anlamı olarak “ışık taşıyan” anlamına gelir. “Işık” anlamındaki Latince “lux” kelimesi (Proto Hint Avrupa dilinde “leuk” kelimesi) ve latince “taşıma” anlamındaki “ferre” kelimesinden (Proto Hint Avrupa dilinde “bher” kelimesi) oluşur.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık
Levililer Kitabı tam olarak Mısır’dan Çıkı Levililer Kitabı tam olarak Mısır’dan Çıkış Kitabı’nın bittiği yerde başlar. Mısır’dan Çıkış 40:34-35 ayetlerinde, Tanrı’nın kevod’unu, Tanrı’nın Kutsiyeti’nin ortaya çıkışını okuruz. Daha önce Sinay Dağı’nda duran Tanrı, tarifini Moşe’ye verdiği ve dağın eteğinde inşa edilen Mişkan’a iner:

"Bulut, Buluşma Çadırı’nı kapladı ve Tanrı’nın Onuru (ukevod) Mişkan’ı doldurdu. Moşe Buluşma Çadırı’na giremedi; zira bulut [çadırın] üzerine çökmüş, Tanrı’nın Onuru (ukevod) Mişkan’ı doldurmuştu."

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik
Türkçe çevirilerde “peygamber” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “navi” kelimesidir. Bu kelime aynı dil ailesinde yer alan Arapça’da da “nebi” olarak yer almaktadır. “Navi” kelimesinin kökü “nun, bet ve alef” harflerinden oluşur (נבא). Bu kelimenin kökü “seslenmek” anlamına gelir. “Navi” kelimesi de “konuşan, seslenen” anlamındadır. Bu anlamın en açık örneği Mısır’dan Çıkış 7:1 ayetinde yer alır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi
Load More... Takip edin

Mesih Çağı:

  • Soru-Cevap
  • Kavramlar
  • Kitap
  • Video
© Copyright kabalat.com Tüm Hakları Saklıdır.