“Talmud’a yapılan iftiralar” başlığı altında daha önce yazılmış olan dokuz adet makaleyi okuyabilirsiniz. Birincisi burada: Talmud’a yapılan iftiralar (1) “Giriş”
hristiyan ve müslüman “dini” sitelerde ve sosyal medyada, Talmud’da yer aldığı iddia edilen, onaylanması mümkün görünmeyen birçok metin karşımıza sıklıkla çıkmaktadır. Bu iddia metinleri her nasılsa, noktalama işaretlerine, imla hatalarına, harf eksikliklerine kadar aynı! (Kendiniz kontrol edin. Bu yazıda söz konusu yazım yanlışlarını düzelterek yazacağım. Ancak, dileyen araştırıp, tümünün tek bir kaynaktan kopyala-yapıştır yapıldığını ve aynı hataların tümünde tekrar ettiğini görebilir) olup, söz konusu iddiaları içeren kitaplar yazılmakta, basılmakta, dağıtılmakta ve bu metinlerin altında müslüman ve hristiyanların Yahudiler’e olan nefretlerini ifade ettikleri ortamlar oluşturulmaya devam etmektedir.
İddialara başlayalım.
İddia 1:
Yahudi olmayanların Tora çalışması yasaktır. Tora çalışan Yahudi olmayan bir kişi ölüm cezasına çarptırılır. Sanhedrin 59a’da şöyle demektedir:
“Ve rabbi Yohanan diyor ki: Tora çalışmasıyla meşgul olan bir Yahudi olmayan kişi ölüm cezasına çarptırılabilir; Belirtildiği gibi: “Musa bize bir yasa [tora], Yakup’un cemaatinin mirası olarak emretti” (Tesniye 33:4), bunun onlar için değil, bizim için bir miras olduğunu belirtir.”
Yanıt:
Avoda Zara 3a:
Gemara (Yahudi olmayanlar hakkında) şöyle sorar: Bu mitsvaları yerine getirdikleri için ödüllendirilmiyorlar mı? Ancak, Rabbi Meir’in bir baraytada şöyle söylediği öğretilmiyor mu: Tora çalışan Yahudi olmayan bir kişinin bir Koen Gadol gibi olduğu nereden kaynaklanmıştır? Ayet şöyle der: “Hükümlerim’i ve Kanunlarım’ı gözetmelisiniz; zira insan sadece onları uygulaması sayesinde [gerçekten] yaşayabilir – Ben Aşem’im.” “aşer ya’aseh otam ha-adam ve-ḥai bahem” (Levililer 18:5). Koenler, Levililer ve İsraelliler diye belirtilmemiştir. Bunun yerine daha genel bir terim olan “insan” terimi kullanılmaktadır. Buradan, Tora çalışan Yahudi olmayanın bir kişinin Koen Gadol gibi olduğunu öğrenirsiniz. Bu, Yahudi olmayanların, kendilerine emredilmediği halde, mitsvaları yerine getirdiklerinde ödüllendirildiklerini gösterir.
Tosafot, Sanhedrin 59a’daki Gemara’ya göre (Yasa’nın Tekrarı 33:4) Tora tziva lanu Moşe moraşa – Moşe’nin bize miras olarak Tora’yı emrettiği ayetine dayanarak, Yahudi olmayanların Tora öğrenmelerinin yasak olduğunu belirtir. Bu konudaki tek istisna, yedi Ben Noah (Noahid) yasalarının çalışılmasıdır ve Tosafot, Rabbi Meir’in amacının bu olması gerektiğini öne sürmektedir. Maharşa (Rav Solomon Elazar Eideles), Yahudi olmayanlara izin verilen Tora çalışmasını, bu yedi mitsva ile sınırlı olarak görmememiz gerektiğini ekler. Aslında, ağırlığı nedeniyle vurgulanan yedi yasa dışında, Yahudi olmayanlar için de geçerli olan birçok Tora yasası vardır.
Menahem Meiri, Rabbi Me’ir’in Tora’nın tamamı hakkında konuştuğunu ve Sanhedrin’deki Tora’yı Yahudi olmayanlara yasaklayan Gemara’nın yalnızca Tora öğrenmeye olan ilgilerinin meraktan veya akademik ilgiden kaynaklananlarla sınırlı olduğunu savunur. Ancak Yahudi olmayan bir kişi hakikati arıyorsa, bu durum kendisini Tora’ya götürüyorsa veya Tora’yı okuyup Tanrı ile samimi bir ilişki arzusuyla mitsvaları getiriyorsa, buna sadece izin verilmekle kalmaz, aynı zamanda o kişi bir Koen Gadol gibi kabul edilir.
Rambam, söz konusu yasağın yalnızca Yahudi Kutsal Kitabı’nın tanrısallığını kabul etmeyen Yahudi olmayanlar kişilere yönelik olduğunu belirtir. Buna göre Yahudi Kutsal Kitabı’nın tanrısallığını kabul eden hristiyanlara Tora öğretilebilir ama Yahudi Kutsal Kitabı’nın tanrısallığını kabul etmeyen müslümanlara öğretilemez. Çünkü Yahudi Kutsal Kitabı’nın tanrısallığını kabul etmeyen kişiler Kutsal Kitap’ın anlamını kendi yanlış anlamlandırmalarına göre çarpıtabilir ve Yahudi toplumu içinde kafa karışıklığına neden olabilir.
Meiri’ye Yahudi olmayan bir kişinin Tora’yı çalışmamasının nedeni, Yahudi cemaatinin bu kişinin aslında bir Yahudi olduğunu düşünmesi ve “bu kişinin yolunu izleyerek hataya düşeceklerini” düşünmesidir. Başka bir deyişle, Yahudiler, Tora öğrenen bu kişinin mitsvalara uymaya çalışan bir Yahudi olduğunu yanlış bir şekilde varsaydıkları için, onu örnek alarak alaha uygulaması konularında yanlış yönlendirileceklerdir.
Benzer şekilde, R. Yechiel Weinberg, Rambam’ın Tora çalışması yasağı görüşünü, yeni, bağımsız bir din kurmaya çalışan Yahudi olmayanlara karşı daha geniş bir yasağın parçası olarak yorumlar. Bu görüşe göre, Yahudi olmayan kişiler, Yahudiliğin hükümlerini anlamak için Tora çalışıyorsa, yasak uygulanamaz.
İddia 2:
Ketubot 11b: “Üç yaşında ise küçük bir kızla cinsel ilişkiye izin verilir.”
Avoda Zara 37a: “Üç yaşındaki Yahudi olmayan bir kıza tecavüz edilebilir.”
Yanıt:
Ketubot 11b: Rav Yehuda, Rav adına şunları söyledi: Bir yetişkin kadınla ilişkisi olan bir erkek çocuk, onu sopayla yaralanmış gibi yapar.
Rava dedi ki: Bir kız çocukla ilişkisi olan yetişkin bir erkek hiçbir şey yapmamıştır, çünkü bundan daha küçük yaşta [üç yaşından küçük] bir gözüne parmak sokmak gibidir dendiğinde demek istenen buydu.
Bu Talmud tartışmalarına alışık olmayanlar Ravların kullandığı örtmecelere şaşırabilir. Buradaki tartışma, bakire ve bakire olmayan kadınların çeyiz bedeli ile ilgilidir. Ravlar, çeyizin miktarı konusunda son derece ayrıntılı bir tartışmaya girerler. Bakire kadın daha yüksek bir çeyiz alır. Çünkü, ilk kez evlenen bir kadının evlilik sözleşmesine göre alacağı tazminat daha önce evlilik yapıp, ayrılıp, tazminat almış bir kadından daha fazladır. Bu bölümün hangi eylemlere izin verildiği, teşvik edildiği, yasaklandığı ile hiçbir ilgisi yoktur. Bu bölüm, sadece mali konuları tartışmaktadır, yasak veya izin verilen ilişkileri değil! Yahudilik’te cinsel ilişki sadece evlilik ile mümkün olduğu için, bir kadının da erkek gibi evlenene dek cinsel ilişkiye girmemesi beklenir. Bilindiği gibi, kızlık zarı cinsel ilişki ile yırtılabildiği gibi, cinsel ilişki yaşamadan da kızlık zarı zarar görebilir. Talmud burada, cinsel ilişki sayılmayan ama bakireliğe zarar verebilecek olasılıkları tartışır ve reşit olmayan bir erkekle cinsel ilişkinin, katılımcılardan biri tam olarak aktif olmadığı için cinsel ilişki ile bekaret kaybı olarak kabul edilmediğini ekler. Kadının kızlık zarı yırtılmış olsa da, bu eylem cinsel ilişki olarak sınıflandırılmaz, çünkü iki tarafın da özgür iradesi ve isteği ile yapılan bir eylem değildir. Ancak, kesinlikle bir çocuk istismarıdır, bu sınıfa girer ve buna uygun olarak cezalandırılır.
Talmud, yetişkin bir erkek ile üç yaşından küçük bir kız arasındaki cinsel ilişkinin de cinsel ilişki ile bekaret kaybı olarak kabul edilmediğini ekler. Küçük kızın kızlık zarı zarar gördüğü halde hala bakire olarak kabul edilir. Ancak, bu eylem kesinlikle bir çocuk istismarıdır, bu sınıfa girer ve buna uygun olarak cezalandırılır.
Talmud, hiçbir yerde bu tür iğrenç davranışlara izin vermez. Evlilik dışında cinsel ilişki kesinlikle yasaktır (Rambam (Maimonides), Mişne Tora, Hilhot Işut 1:4, Hilhot Na’arah Betulah 2:17; Şulhan Aruh, Even HaEzer 26:1, 177:5) ve bu açık çocuk istismarı vakaları da asla kabul edilemez. Talmud, her türlü olasılığı öngörmeye çalışır ve yalnızca böyle bir durumun ortaya çıkması ve taraflar arasında evlilik sözleşmesinin bir parçası olan çeyiz bedelinin ne olacağı konusunda anlaşmazlık olması durumunu tartışmaktadır. Yani, konu çeyizin bedelidir, izin verilen veya yasaklanan cinsel ilişkiler değildir.
Talmud’un veya Yahudiliğin reşit olmayanlarla cinsel ilişkiye izin verdiği iddiası tamamen yanlıştır. Gerçek şu ki, tarihteki bazı toplumlarda insanlar bazen on yaşında iken evlendirilmiştir. Bu en son Çarlık Rusyası’nda Çar’ın ordusuna alınmamak için yapılmış olsa da (ki bu özellikle Yahudiler için zordu), şu anda yapılmamaktadır. Yahudilik, evlilik dışındaki cinsel ilişkileri açıkça yasaklar.
Bireysel olarak Talmud’un öğretisini takip etmeyen Yahudiler’in olduğu doğrudur. Bu onların kişisel tercihidir ve bu bireylerin dinlerine karşı gelmeyi seçtikleri anlamına gelir. Bazı insanların neden Talmud’a ve dolaylı olarak Yahudilik ve Yahudiler’e karşı temelsiz suçlamalarda bulunduğunu anlamayı ise okuyucuya bırakıyorum.
İddia 3:
Ketubot 51b şöyle demektedir:
Bir kadın kocasının izni ile -parasını vererek- kendisi ile cinsi bir şekilde alakadar olacak bir şahıs kiralarsa, bunda hiçbir kabahat yoktur. fakat bu kiraladığı şahıs gayri yahudi ise bu kabahattir. zira kazançlı çıkan gayri yahudidir. fakat aynı vaziyet, bir yahudi erkeği ile gayri yahudi bir kız arasında vuku buluyorsa zararı yoktur.
Yanıt:
Ne Talmud’un Ketubot traktatında ne de Talmud’un başka bir yerinde böyle bir ifade bulunmamaktadır. Bu iğrenç iftirayı atan kişiler, hem böylesine utanç verici bir metni kaleme almışlar hem de bu mide bulandırıcı metni Talmud’da yer alıyormuş gibi bir traktat ismi ve sayfa sayısı ile birlikte sunarak kelimenin tam anlamıyla bir sahtekarlık, düzenbazlık yapmışlardır. Bu iftirayı da çok sayıda kişi kopyalarak yayınlamış ancak bu iddiayı doğrulama ihtiyacı duymamıştır.
Peki, herkesin birkaç dakika ayırarak böyle bir iftiranın Talmud’da yer almadığını görebileceği hiç akıllarına gelmemekte midir? Hayır. Okuyucu yığınlarının kendilerine sunulanları sorgusuzca kabul edeceklerine o kadar emindirler ki, böylesi bir dolandırıcılığı yapmaktan çekinmemektedirler. Görünüşe göre başarılı da olmuşlardır ki birçok hristiyan ve müslüman bu iddiaları kopyalayıp, büyük bir keşif yaptığını sanmanın getirdiği özgüven ile bilirkişicilik oynamaya devam etmektedir.
İddia 4:
Ketubot 56a şöyle demektedir:
Bütün cinsi işler akşam karanlığında yahut karanlık odada yapılmalıdır. Sebebi açık havada böyle işler yapılsa herkes işini gücünü bırakır seyre dalar ve daha fenası işlerini yapacak yerde cinsi temas yapan adamı taklit etmeye çalışır. Fırıncının ekmeği yanar, üzümcünün üzümlerini gayri Yahudiler çalar, çanakçının çanağı elinden düşer kırılır, nöbetçinin gözü döner şehri düşman basar. Karanlıkta bu işi yapmanın bir başka sebebi de, eğer bu cinsi teması bir gayri Yahudi ile yapıyorsanız bu gayri Yahudi kimseyi şahit olarak gösteremez hatta kendisi bile yüzünüzü iyi göremez.
Yanıt:
Ne Talmud’un Ketubot traktatında ne de Talmud’un başka bir yerinde böyle bir ifade bulunmamaktadır. Bu iğrenç iftirayı atan kişiler, hem böylesine utanç verici bir metni kaleme almışlar hem de bu mide bulandırıcı metni Talmud’da yer alıyormuş gibi bir traktat ismi ve sayfa sayısı ile birlikte sunarak kelimenin tam anlamıyla bir sahtekarlık, düzenbazlık yapmışlardır. Bu iftirayı da çok sayıda kişi kopyalarak yayınlamış ancak bu iddiayı doğrulama ihtiyacı duymamıştır.
İddia 5:
Ketubot 61b şöyle demektedir:
Bir gayri yahudi, Yahudi kızından istifade ederse, bir Yahudi kadınını baştan çıkartırsa bir Yahudi çocuğunu kirletirse, Yahudi umumi kadını ile temas edip kadına parasını vermezse cezaya çarptırılır. Eğer bir Yahudi umumi kadını kullanıp parasını vermemiş ise parası alınır ve değnekle dövülür, bir Yahudi kadınını baştan çıkardı ise ölünceye kadar taşlanır. Bir Yahudi kızını kirleten gayri yahudi’nin başı yarım kesilir ve yavaş yavaş öldürülür. Bütün bunlar bilhassa gayri Yahudilerin önünde yapılmalı ki bunlara müthiş bir ibret olsun ve bizim dehşetimiz karşısında titresinler ve Yahudiye dokunmaya bir daha yeltenmesinler.
Yanıt:
Ne Talmud’un Ketubot traktatında ne de Talmud’un başka bir yerinde böyle bir ifade bulunmamaktadır. Bu iğrenç iftirayı atan kişiler, hem böylesine utanç verici bir metni kaleme almışlar hem de bu mide bulandırıcı metni Talmud’da yer alıyormuş gibi bir traktat ismi ve sayfa sayısı ile birlikte sunarak kelimenin tam anlamıyla bir sahtekarlık, düzenbazlık yapmışlardır. Bu iftirayı da çok sayıda kişi kopyalarak yayınlamış ancak bu iddiayı doğrulama ihtiyacı duymamıştır.
İddia 6:
Ketubot 76a şöyle demektedir:
O adam ki kızkardeşi ile beraber yatıp, kendilerini cinsi zevklere bırakırlar ve kız kardeşi bunu şikayet etmez, bunda bir kabahat yoktur. Fakat kızkardeş şikayette bulunursa bu işi tekrarlamaması bu adama bildirilir”. “O şahıs ki daha annesi yaşlı değildir ve babası ölmüştür ve validesi yabancı erkeklerin koynuna girmek istemez ve kendi oğlu ile yatmak ister ve keza oğluda validesi ile yatmak isterse, böyle bir vaziyette eğer bu işler zor kullanılmadan yapılıyorsa, bize düşen bir vazife yoktur ki oğul evlenme yaşına gelip de başka bir kızla evlenmek talebinde bulunur ve validesi buna mani olmak isterse, oğul kendi karısının cinsi arzularını hem de annesinin cinsi arzularını tatmin etmeli; ta ki validesi başka bir erkek buluncaya kadar.
Yanıt:
Ne Talmud’un Ketubot traktatında ne de Talmud’un başka bir yerinde böyle bir ifade bulunmamaktadır. Bu iğrenç iftirayı atan kişiler, hem böylesine utanç verici bir metni kaleme almışlar hem de bu mide bulandırıcı metni Talmud’da yer alıyormuş gibi bir traktat ismi ve sayfa sayısı ile birlikte sunarak kelimenin tam anlamıyla bir sahtekarlık, düzenbazlık yapmışlardır. Bu iftirayı da çok sayıda kişi kopyalarak yayınlamış ancak bu iddiayı doğrulama ihtiyacı duymamıştır.
İddia 7:
Yevamot 55b şöyle demektedir:
O şahıs ki akrabası kız ile cinsi temas edip bekaret zarını yalnızca gevşetir. O adamdan şikayet edilmemelidir. Ölmüş kadın ile temas o kadının hayattaki vaziyetinde iken yapılan temas gibi kabul edilir. Kadın evli ise her ne kadar ölmüş olsa bile gene evli bir kadın olarak kabul edilir hem de ölmüş bir kadınla çiftleşmek meniyi ziyan etmek demektir.
Yanıt:
Ne Talmud’un Yevamot traktatında ne de Talmud’un başka bir yerinde böyle bir ifade bulunmamaktadır. Bu iğrenç iftirayı atan kişiler, hem böylesine utanç verici bir metni kaleme almışlar hem de bu mide bulandırıcı metni Talmud’da yer alıyormuş gibi bir traktat ismi ve sayfa sayısı ile birlikte sunarak kelimenin tam anlamıyla bir sahtekarlık, düzenbazlık yapmışlardır. Bu iftirayı da çok sayıda kişi kopyalarak yayınlamış ancak bu iddiayı doğrulama ihtiyacı duymamıştır.
Kaynak: Gil Student
Kutsal Kitabınızı bilin!
Kutsal Kitabınızı bilirseniz, kimse inancınızı ve Tanrı ile olan bağlantınızı çalamaz.