Kabalat Tora

Main Menu

  • Soru-Cevap (Tümü)
  • Kavramlar (Tümü)
  • Kitap (Tümü)
  • Video (Tümü)

logo

Header Banner

Kabalat Tora

  • Soru-Cevap (Tümü)
  • Kavramlar (Tümü)
  • Kitap (Tümü)
  • Video (Tümü)
  • Öznellik [38]

  • Bağ’ın Merkezi [37]

  • Ham neden yaptı? [36]

  • Ham ne yaptı? [35]

  • İki Rol [34]

Kavramlar
Home›Kavramlar›Duayı Anlamak

Duayı Anlamak

By Gökhan Duran
3 June 2017
1195
0
Share:

Tora, duayı “kalbin hizmeti” olarak tanımlar. Tanrı’ya gerçekten hizmet edebilmemiz için dualarımızın sözlerini ve altta yatan anlamları anlamamız şarttır. Fakat duanın genel anlamını ve amacını keşfetmemiz de aynı ölçüde önemlidir.

Yine de, duanın maddi ve semavi alemlerdeki harikulade etkisini tamamiyle takdir etme yeteneğinden yoksunuz. Dua, sadece insanı değil, tüm dünyayı, en büyüğünden en küçüğüne kadar tüm yaratıkları etkiler. Melekler bile İsraeloğulları’nm dualarından etkilenir. Hatta Talmud, duayı evrenin tepesinde yer alan bir şey olarak tanımlar. Duanın yüceliği ve karmaşıklığı bizim sınırlı kavrayışınıızın Ötesinde olduğundan, Bilgeler’in bazı temel kavramları veren birkaç ifadesini alıntılayacağız.

Başlangıçta

Tora duadan ilk defa yaratılışla ilgili olaylarla bağlantılı olarak bahseder. “Otlar henüz dünya üzerinde yoktu ve dünyanın bütün bitkileri henüz filiz vermemişti çünkü toprağı işleyecek adam henüz var olmadığından Yüce Tanrı dünyaya yağmur yağdırmamıştı.” Bitkiler ve otlar yaratılışın üçüncü gününde yaratıldılar fakat altıncı günde insan yaratılana kadar filiz vermediler. Raşi, yağmur yağana kadar hiçbir şeyin büyüyemeyeceğine, Tanrı’nın da insan dua edene kadar yağmuru yağdırmadığına dikkat çeker.

Tora yağmurdan bahsederken sadece yağmuru değil tüm İlahi nimetleri kasteder. Çünkü yağmurun bitkileri büyütüp onları tam gelişime ulaştırması gibi İlahi nimetler de dünyayı tam olarak geliştirecektir. Burada Tora, yağmurun da İlahi nimetlerin de dünyaya sadece dua yoluyla geldiğini öğretir. Dünya tam gelişimine ancak İlahi nimetlerle ulaşabilir ve dünya bu yüzden dua olmadan gelişemez.

Duanın neden dünyanın gelişiminde can alıcı öneme sahip olduğunu tam olarak anlayabilmek için yaratılışın ve duanın amacını daha derinden kavramak gerekir.

Yaratılışın Amacı

Rav Moshe Chaim Luzzatto (Ramchal), dünyanın yaratılış amacının, Sonsuz İyi olan Tanrı’nın, iyiliğini ihsan etmeye karar verişi olduğunu söyler.

Tanrı’nın her şeye gücü yettiğinden, mükemmel canlıların yaşadığı mükemmel bir dünya yaratabilirdi, ancak kazanılmamış hakları ihsan eylemenin en iyi şey olmadığını öngördü. Tüm nimetlere kendi çabamız olmaksızın kavuşmuş olsaydık, bu bizde kalıcı bir utanç duygusu ve tüm varlığımızın sadakaya dayandığı hissini doğurabilirdi.

Tanrı bu sebeple kusursuz olması için çaba gösterilmesi gereken bir dünya ve mükemmelliğe ulaşmak için sürekli kendini geliştirmesi gereken insanlar yarattı. İnsan mükemmelliğe sadece kendi çaba ve başarıları sonucu ulaşabileceğinden ödülünü de tam anlamıyla takdir edecektir.

Mükemmelleşme: İnsanın Esas Amacı

Ramchal şöyle devam eder:

İnsan kusurludur ve varlığının amacı, Tanrı’nın inayetine kavuşmak için bu kusurlarını düzeltmektir. Fakat insanın kusurları tam olarak nelerdir ve kişi kendini nasıl mükemmelleştirebilir?

Eğer mükemmelliği tanımlayabilirsek insanın nesinin kusurlu olduğunu ve bu kusurları nasıl düzeltebileceğini de anlayabiliriz.

En büyük mükemmellik, açıkça Tanrı’nın kendisidir. Ramchal der ki: “Tanrı’nın mükemmelliğiyle karşılaştırılabilecek bir mükemmellik yoktur… Mutlak mükemmellik sadece Tanrı’ya mahsustur. Bu yüzden Tanrı’nın isteği iyilik bahşetmek olduğundan, kısmi iyilik yeterli olamazdı… Gerçek İyi olan yalnızca O olduğundan, bahşetme isteği, içindeki iyiliği vermediği sürece gerçekleşmiş olamaz.”

“Fakat bu iyilik sadece Tanrı’da var olabilir. Bu yüzden bilgeliğiyle, insanın bu gerçek iyiye ancak kendini O’na bağlaması ve O’nun mükemmelliğine katılmasıyla ulaşmasına karar verdi.”

Öyleyse insanın esas amacı’ Tanrı’ya yakınlaşmaktır. Bunu sadece Tanrı’nın iradesini yerine getirerek yapabilir. Fakat insan iradeyi yerine getirmeye sadece sağlık, gıda ve akıl gibi temel ihtiyaçları karşılandığında odaklanabilir. Dahası, maddi dünyanın yaltaklanmaları ve ayartmaları görüşünü bulandırıp onu yoldan çıkmaya sevk edebilir. Bu ihtiyaçlar ve ayartmalarla karşılaşan insan, nasıl olup da Tanrı’ya yakınlaşabilir?

Cevap, duayla başlar. Tanrı’dan mükemmellik arayışımızda yardımcı olacak ihtiyaçlarımızı karşılamasını ister ve hiçbir ayartmanın bizi yolumuzdan çıkartmaması için dua ederiz (dualarımızda  “düşmanlarımızdan” ve  “baskıcılar”dan bahsederken, daha derin–bir düzeyde, gerçek düşmandan, diğer tüm düşmanların sadece onun bir yansıması olduğu Kötü Eğilim’den bahsetmiş oluruz.)

Yine de dua, insanın Tanrı’dan dilekte bulunması ve birşeyler almasından daha ötedir. Tüm ihtiyaçlarımız karşılansa ve tüm ayartmalardan kurtulsak bile yine de mükemmel sayılamayız. Mükemmelliğe giden yol açıkça görünüyor olsa da, ona ulaşmak için kişi Tanrı’nın iradesini yerine getirip Ona yakınlaşmak suretiyle bu yolu yürümelidir. Bunun kolayca başarılacak bir sorumluluk olmadığı açıktır. İnsanın günleri çoğunlukla yemek yemek, uyumak ve hayatını kazanmak arasında bölünmüştür. Hayatının çoğunu olağan, gündelik varoluşa adayan kişi, ne zaman dualarıyla açtığı yolda yürüme fırsatını bulabilir?

Dua: Dünyayı Tanrı’ya Yönlendirmek

Ramchal der ki: “Tanrı insana tüm ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğunu verdi… çünkü insanın dünyayla bağ kurması ve çeşitli sorunlarla karşılaşması (onları “Tanrı’ya adayarak tamamlaması) zorunluydu… fakat kurulan bu bağ gerekli olandan fazla olmamalıdır. Kişi dünyevi sorunlara dolandıkça [Tanrı’dan] uzaklaşır…”

Bu sebeple (maddi dünyanın sorunlarına aşırı takılmayı engellemek için) Tanrı bir çare sundu; kişi tüm dünyevi çabalarını önce Tanrı’nın yanında olup O’na yaklaşarak , tüm ihtiyaçları için ona başvurup sorumluluklarını O’na aktararak yerine getirebilir.

“Bu öncelikli davranış, kişinin tüm çabalarının en önemlisidir… çünkü bu şekilde diğer sorunlarını çözmeye çalışırken dünyanın fiziksel ve maddi unsurlarına dolanıp takılmaz…”

İnsanın dünyevi konularla ilişkisi, varlığını devam ettirmekten daha fazlasıdır; bu, onun amacı için şarttır. Kişi kendisini ve içinde bulunduğu dünyayı, mükemmelliğe ulaştırabilmek amacıyla Tanrı’ya yaklaştırmak için değişik sorunlarla başa çıkmalıdır.

Dua, insanı yaklaştırır. Tanrı’yı yüceltip O’ndan ihtiyaçlarımızı karşılaması için ricada bulunduğumuzda O’nun sahip olduğumuz veya olmayı istediğimiz her şeyin Kaynak’ı olduğu gerçeğine odaklanırız. Dua, can simidimizdir. Dua edene kadar hiçbir şeyi hak etmeyiz ve dua ettiğimizde hiçbir şey imkansız değildir. Aslında tüm varlığımız dua üzerine kurulmuştur. Annelerimiz kısırdı, sadece dua yoluyla tüm Yahudi Ulusu var oldu.

Dua güçlüdür. Hiçbir dua cevapsız kalmaz. Bugün yardımı olmadıysa gelecekte olacaktır; dilekte bulunana değilse, onun çocuklarına; çocuklarına değilse torunlarına veya nesiller sonrasına.

İsteklerimiz hemen yerine getirilmese bile dua amacını gerçekleştirir, çünkü dua yoluyla Tanrı’ya döner ve sadece O’na olan bağımızla gerçek iyiliği anlayabileceğimizi farkederiz. Bu farkındalık bizi Tanrı’ya yaklaştırır. Rambam, duanın asıl amacının Tanrı’ya dönmek ve O’nun yakınlığını aramak olduğunu yazar.

Tanrı’nın her şeyin Kaynak’ı Olduğunu kabul etmek, bizi duada yeni bir seviyeye getirir. Neden O bize her şeyi vermez? Açıktır ki, hayatlarımızı O’nun iradesini yerine getirmeye adamamız için. Örneğin, Tanrı bize zevk alma arzumuzu tatmin için değil, güçlenip O’na hizmet edebilmemiz için yiyecek verir. Öyleyse dua da, dünyanın kendisinin bir ikramiye olmadığını fakat asıl iyiye Tanrı’nın kendisine yaklaşmaya yaradığını anlamamıza yardım eder. Böylece bundan sonraki tüm işlerimiz, bizi Tanrı’ya yaklaştıran araçlar oldukları bilgisiyle gerçekleştirilir. Dua yoluyla Mişna’nın içeriğini, Tanrı’nın dünyasındaki her şeyi sadece Kendi Onuru’na yarattığını gerçekten anlarız.

Bu bakış bizi başka bir noktaya götürür. Tanrı’nın her şeyin Kaynak’ı olduğu ve her şeyin O’na hizmet etmek için var olduğunun farkındalığı, insanı ve aynı zamanda dünyayı Tanrı’ya yaklaştırır. Sıradan bir şeyin Tanrı’ya hizmet için kullanılması onu da hizmetin bir parçası haline getirir. Bu yolla dua, sıradan ve dünyevi görünen her davranışımızı sonsuzluk alemine yükseltir.

Kaynak: Sidur Kol Yaakov

 

Post Views: 874
Tagschaimdualuzzattomosheramchaltanritoratorahyahudiyahudilik
0
Shares
  • 0
  • +

Leave a reply Cancel reply

logo

Yahudilik hakkında makaleler yazıyor, çeviri yapıyor, videolar hazırlıyorum.

Sorularınızın tamamına yanıt vermeye çalışacağım. E-posta ile ya da "iletişim" bölümünden bana ulaşabilirsiniz.

Hakkımda

  • ..
  • ..
  • gokhanduran.bv@gmail.com

Instagram

kabalattora

“Jews for Jesus” adlı Hristiyan misyonerlik k “Jews for Jesus” adlı Hristiyan misyonerlik kurumunun kurucusu olan Moshe Rosen, Mezmurlar 22:17 (16)’de כָּ֝אֲרִ֗י (kaari) kelimesinin Hristiyan çevirilerinde niçin “deliyorlar” olarak tercüme edildiğini açıklamak için yaratıcı çözümler bulmaya çalışmaktadır.

Rosen, misyoner faaliyetleri için çok sayıda dağıtılmış “Y’shua” adlı kitabında,  כָּ֝אֲרִ֗י (kaari) kelimesinin “aslan gibi” anlamına geldiğini ve “deliyorlar” anlamına gelmediğini kabul etmektedir! Ancak bu durum Yahudiler’in söylediklerinin doğru olduğunu kabul etmek anlamına geldiği için, başka bir iddiada bulunmaktadır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Ben Noah Yasaları SORU: Ben Noah Yasaları ismin Ben Noah Yasaları

SORU: Ben Noah Yasaları ismini nereden almaktadır?

CEVAP: Tüm insanlık, Noah’ın soyundan geldiği için, tüm insanlığın sorumlu olduğu ahlaki kurallara Noah’ın Çocukları Yasaları adı verilmiştir. Bu isim, Babil Talmudu Sanhedrin 56a bölümünde kullanılmaktadır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Yahudiliğin bir ırk veya belirli bir halka ait b Yahudiliğin bir ırk veya belirli bir halka ait bir din olduğunu, Yahudiliğe geçişin mümkün olmadığını, Yahudilerin aralarına diğer halklardan insanları almadıklarını, kapalı bir toplum olduklarını duymuşsunuzdur. Sayısız diğer konularda olduğu gibi bu konu hakkında da, içinde bulunduğumuz toplum içerisinde, temelsiz, kulaktan dolma ve nefret dolu yanlış bilgiler bulunmaktadır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik
Öncelikle iddiayı görelim: Mika 5:1 (Hristiyan Öncelikle iddiayı görelim:

Mika 5:1 (Hristiyan İncili’nde 5:2) “Ama sen, Beytlehem Efrata, Yahuda boyları arasında küçük olduğun halde, İsrail üzerine hükümdar olacak bana senden çıkacak. Onun kökeni eskiden, eski günlerdendir” ayetindeki “sen, Beytlehem Efrata” “veata beytlehem efrata” ifadesi eril bir ifadedir. Tanah’ta yer alan şehir isimleri eril değil dişildir. O halde Beytlehem bir şehir olamaz.

Ayrıca, söz konusu ayetin devamında (küçük) “tsair” kelimesi de erildir. Eğer Beytlehem, bir şehri ifade ediyor olsaydı bu kelimeyi niteleyen “tsair” kelimesi de dişil “tsairah” olmalıydı. Öyleyse, beyt-lehem bir şehri değil, Lehem Evi’ni yani Lehem klanını ifade etmektedir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Tora, Mısır’dan Çıkış Kitabı’nda Yitro Tora, Mısır’dan Çıkış Kitabı’nda Yitro Peraşası’nda 20. Bölüm’de On Temel Buyruğun verilmesinden hemen sonraki Mişpatim Peraşası’nda, söz konusu on ilkenin ayrıntıları verilir ve bu ayrıntılara ilk olarak kölelik ile ilgili yasalarla başlanır (Bakınız Çıkış 21.2-6). Bu peraşada, Tora’nın büyük üslup özelliklerinden birini, bir olayın anlatımından sonra yasaların ilan edilişine geçişi görürüz.

Bu peraşaya kadar Mısır’dan Çıkış Kitabı’nın esas konusu Yahudiler’in Mısır’daki esaretinden kurtuluşu ve özgürlüğe doğru yolculuğudur. Şimdi ise ayrıntılı yasalar, “özgürlük anayasası” açıklanacaktır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi
Çoğu Hristiyan, Yahudilerin işlemiş olduğu günahlar, yapmış oldukları kötülükler nedeniyle, Tanrı’nın Yahudiler’den yüz çevirdiğini (İbraniler 8:9), Yahudiler ile anlaşmasını bozduğunu, Yahudiler’in artık Tanrı’nın seçilmiş ulusu olmadığını iddia eder.

Sardisli Melito’nun (M.S. 2 Yüzyıl) inanç bildirgesine göre Yahudiler, Tanrı’yı öldürdükleri için, antlaşmayı kaybetmiştir. Bu nedenle Kilise artık “Yeni İsrail”dir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #kilise
Kutsal Kitap’ın Yaratılış Kitabı’nın 6-1 Kutsal Kitap’ın Yaratılış Kitabı’nın 6-10 bölümlerinde anlatılan Noah Tufanı’nın, Gılgamış Destanı’nda anlatılan tufan hikayesinden alındığı iddia edilmektedir. İnceleyelim:

Sümerlilerin Ziusudra hikayesi, Akkadlıların Atrahasis Destanı ve Gılgamış Destanları, Yaratılış Kitabı’nda anlatılan Noah’ın Tufanı anlatımına ek olarak Yakın Doğu’da anlatılmış olan tufan hikayeleridir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Mika 5:1 (2) Kutsal Kitap, Mesih’in doğum yerin Mika 5:1 (2) Kutsal Kitap, Mesih’in doğum yerinin Beytlehem olacağını mı söylemektedir?

Dört kanonik İncil yazarı içerisinde sadece Matta, Yahudi Kutsal Kitabı’ndan alıntılar yaparak, bu ayetlerin İsa tarafından  yerine getirildiğini iddia eder. Her birinin yanlışlığı kolaylıkla gösterilebilecek olan Matta’nın bu iddialarından birine göre Mesih’in doğum yeri Yahudi Kutsal Kitabı’nda belirtilmiştir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık #mesih
Kutsal Ruh

Mezmurlar 33:6 Gökler Rab’bin sözüyle ve onların bütün orduları ağzının nefesi ile yaratıldı.

 

Bu mezmurda, “nefes” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “ruah” (ר֥וּחַ) kelimesidir. “Ruh” olarak tercüme edilebilir. “Söz” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “devar” (דְבַ֣ר) kelimesidir. Üçlü Birlik doktrinine iman eden Hristiyanlar, bu mezmurda üçlü birliğe atıf olduğunu savunurlar. Onlara göre, “Ruh” kelimesi ile işaret edilen Kutsal Ruh, “Söz” kelimesi ile işaret edilen de Oğul’dur. Dolayısı ile hem Kutsal Ruh hem Oğul, Yaratılış’a katılmış eş yaratıcılardır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #islam #yahudi
İsa, kaç tane eşeğe bindi? İsa, Yeruşalayim İsa, kaç tane eşeğe bindi?

İsa, Yeruşalayim’e girerken kaç tane hayvana bindi? Dört kanonik İncil’den üç tanesine, Markos 11:7, Luka 19:29-35 ve Yuhanna 12:14’e göre İsa bir tane sıpaya binmiştir. Bu Hristiyan İncili yazarları, kendi hikayelerini, Zekeriya Peygamber’in Mesih’in Yeruşalayim’e sıpaya binerek girişi ile ilgili peygamberliği İsa tarafından yerine getirilmiş gibi yazmışlardır.

Bu sitede onlarca kez gösterildiği gibi, Matta Kitabı’nın yazarı İbranice bilmiyordu ve bu da tuhaf bir sonuca yol açmıştı. Matta Kitabı’nın yazarı, Zekeriya 9:9 ayetinde yer alan peygamberliği yanlış anlamış, Mesih’in Yeruşalayim’e bir yerine iki hayvan üzerinde girdiğini sanmıştır. Yani, Matta’nın “Palmiye Pazarı’nda” İsa, iki hayvanın üzerine binmişti!

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Gerçekliği Yönetmek (Haşgaha Pratis) Tanrı, E Gerçekliği Yönetmek (Haşgaha Pratis) Tanrı, Evren'i Nasıl Yaratır? Bölüm 03

Devamı için: kabalat.com

#tanya #torahvisuals #kabalat #hasidizm #Yahudilik #yahudi
Çok tanrılı dinlerde, tanrılar ile cinler aras Çok tanrılı dinlerde, tanrılar ile cinler arasındaki ayrım değişkendir. İyi ve kötü tanrılar olduğu gibi iyi ve kötü cinler de vardır. Tanrılar ile cinler arasında niteliksel bir fark yoktur; hatta cinin bir ismi “kötü tanrı”dır. Bunun nedeni, çok tanrılı dinlerde, doğadaki her büyük olay ve kuvveti yöneten bağımsız bir tanrının var olmasıdır. Bu dinlerde cinlerin tanrılardan farkı; daha az güçlü olmaları, daha az bireyselliğe sahip olmaları, ara sıra tanrılara karşı ayaklanmaları ve bazen de başarılı olmalarıdır. 

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #islam
Tanrı kimin kurtulacağını seçti mi? Kalvinis Tanrı kimin kurtulacağını seçti mi?

Kalvinistler neye inanır?

Kalvinistlere göre Tanrı, ezelde, henüz Dünya’ya gelmeden önce insanlardan kimin kurtulacağına kimin ise lanetli olduğuna karar vermiştir.

Tanrı, kurtulmaları için seçilmiş insanları ve lanetlileri dünya hayatında yapacakları iyi veya kötü davranışlara bakmaksızın ezelde belirlemiştir!

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #kalvinizm
Kalvinistler neye inanır? Reform Protestanlar ve Kalvinistler neye inanır?

Reform Protestanlar veya Kalvinistler, insanın başlangıçta işlemiş olduğu günah nedeniyle doğasının tamamen bozulmuş olduğuna, kendi günahlı doğasına esir olduğuna, artık kendi kurtuluşu konusunda hiçbir şey yapamayacak durumda olduğuna inanırlar.

Onlara göre insanlar, kendilerini kurtuluşa götürecek iyi işleri seçme özgür iradesine sahip değildirler. Kendi kuvvetleriyle iman edemezler. Tora’daki buyrukları yerine getirerek, iyi işler yaparak yaşama kavuşmak mümkün değildir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Mezmur 110:1 “Rab, Rabbim’e dedi ki?” Hrist Mezmur 110:1 “Rab, Rabbim’e dedi ki?”

Hristiyan İncili’nde Matta Kitabı’nda İsa, Ferisiler’e dönüp sorar:

Matta 22:42 Ferisiler toplu haldeyken İsa onlara şunu sordu: “Mesih’le ilgili olarak ne düşünüyorsunuz? O kimin oğludur?”

Yani, günlük konuşma diliyle “Mesih kimin soyundan gelecektir?” diye sormaktadır.

Onlar da, “Davut’un Oğlu” dediler.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Mezmurlar 40:6 “bana bir beden hazırladın?” Mezmurlar 40:6 “bana bir beden hazırladın?”

Kilise’nin ana inanç ilkesi, yalnızca kan sunusunun günahı aklayabileceğidir. Bu öğretiye göre, İsa’nın ölümü, her insanın sözde asli günah nedeniyle günahkar doğmasını aklayabilecek tek yoldur.

Sadece kan sunusunun günahı aklayabileceği görüşü, kolayca görülebileceği gibi Yahudi Kutsal Kitabı tarafından yalanlanmaktadır. Örneğin, Mezmurlar Kitabı, Yeşaya, Mika, Hoşea ve Yeremya Peygamberler günahkar insanları günahlarını aklamak için kurbanlara güvenmemesi konusunda uyarmaktadır. Peygamberlerin sözleri Hristiyan inancına tamamen zıttır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Daniel 7:13 “Göğün bulutlarıyla gelen insano Daniel 7:13 “Göğün bulutlarıyla gelen insanoğluna benzeyen biri” kimdir?

Hristiyan İncili’nde “İnsanoğlu” terimi birçok kez kullanılır ve İsa bu terimi kendisi için kullanır. (Bkz. Matta 9:6, Matta 10:23, Matta 11:19, Matta 12:8, Matta 12:32, Matta 12:40, Matta 13:37, Matta 13:41-42, Matta 16:13, Matta 16:27-28, Matta 17:9…)

Hristiyan İncili’ndeki “İnsanoğlu” belirli bir kişiyi, İsa’yı tanımlar, belirlilik edatı alır ve ilk harfi büyük harfle yazılır, Daniel 7:13 ‘deki “insanoğlu” terimi ise belirlilik edatı almaz ve “bir” insanoğlu olarak yazılır. Hristiyanlar, Daniel 7:13 ayetini tercüme ederken, “insanoğlu” kelimesinin ilk harfini büyük harfle yazarlar ki, bu terim İsa’yı işaret ediyormuş gibi görünsün. Oysa, ayetin orjinalinde belirlilik edatı olmadığı gibi, İbranice dilinde büyük harf de yoktur. Hristiyanlar, Yahudi Kutsal Kitabı’nın birçok yerinde olduğu gibi, Daniel Kitabı üzerinde de oynama yapmaktan çekinmezler.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık
Sabah Yıldızı Lucifer Lucifer kelimesi, kelime Sabah Yıldızı Lucifer

Lucifer kelimesi, kelime anlamı olarak “ışık taşıyan” anlamına gelir. “Işık” anlamındaki Latince “lux” kelimesi (Proto Hint Avrupa dilinde “leuk” kelimesi) ve latince “taşıma” anlamındaki “ferre” kelimesinden (Proto Hint Avrupa dilinde “bher” kelimesi) oluşur.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık
Levililer Kitabı tam olarak Mısır’dan Çıkı Levililer Kitabı tam olarak Mısır’dan Çıkış Kitabı’nın bittiği yerde başlar. Mısır’dan Çıkış 40:34-35 ayetlerinde, Tanrı’nın kevod’unu, Tanrı’nın Kutsiyeti’nin ortaya çıkışını okuruz. Daha önce Sinay Dağı’nda duran Tanrı, tarifini Moşe’ye verdiği ve dağın eteğinde inşa edilen Mişkan’a iner:

"Bulut, Buluşma Çadırı’nı kapladı ve Tanrı’nın Onuru (ukevod) Mişkan’ı doldurdu. Moşe Buluşma Çadırı’na giremedi; zira bulut [çadırın] üzerine çökmüş, Tanrı’nın Onuru (ukevod) Mişkan’ı doldurmuştu."

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik
Türkçe çevirilerde “peygamber” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “navi” kelimesidir. Bu kelime aynı dil ailesinde yer alan Arapça’da da “nebi” olarak yer almaktadır. “Navi” kelimesinin kökü “nun, bet ve alef” harflerinden oluşur (נבא). Bu kelimenin kökü “seslenmek” anlamına gelir. “Navi” kelimesi de “konuşan, seslenen” anlamındadır. Bu anlamın en açık örneği Mısır’dan Çıkış 7:1 ayetinde yer alır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi
Load More... Takip edin

Mesih Çağı:

  • Soru-Cevap
  • Kavramlar
  • Kitap
  • Video
© Copyright kabalat.com Tüm Hakları Saklıdır.