Sefirot

On Sefirot’un isimleri şöyledir:

 

Hokmah – bilgelik,

 

Binah – anlayış,

 

Daat – bilgi,

 

Hesed – iyilik,

 

Gevurah – kuvvet,

 

Tiferet – güzellik,

 

Netzach – zafer

 

Hod – ihtişam,

 

Yesod – temel

 

Malkut – krallık

 

Ruhsal dünyalarda gerçekleşen her şey Sefirot aracılığıyla gerçekleşir. Ancak daha önce de belirtildiği gibi Aşem değildirler ve Kabalistler onlara dua edilmemesi konusunda uyarmaktadırlar. Tikkunei Zohar’ın sözleriyle: Eliyah, söylevine başladı ve şöyle dedi: “Dünyaların Efendisi, Sen Bir’sin fakat sayısal anlamda değil. Bütün gizli âlemlerden gizli, yücelerin üstünde yücesin; hiç bir düşünce Seni kavrayamaz. On sefirot adını verdiğimiz On “giysi” meydana getiren Sen’sin. Dünyaları açığa çıkaran ve onlar aracılığıyla insanlardan kendini gizleyen Sen’sin.

 

Onları birbirine bağlayan ve birleştiren Sen’sin. Onların içinde olduğun için, bu on Sefirot’tan birini diğerlerinden ayıran kişi, Senin içinde bir ayrılık gerçekleştirmiş gibi düşünülür.

 

Daha önce de tartışıldığı gibi, Tzimtzum, sonlu dünyanın yaratılmasını mümkün kılan “ara seviyelerden” ya da dünyalardan oluşan Seder Hishtalshelut’u sağlayan Or Ein Sof’ın gizlenmesidir. Bu dünyaların her biri manevi bir altyapıya sahiptir ve en temel bileşeni Sefirot’tur.

 

Sefirot, Aşem’in Kendisini aracılığı ile tezahür ettirdiği on yol, kip veya özelliktir. Sefirot, Aşem değildir, ancak bunlar belirli nitelik ve özelliklerin O’nun katından çıkartılabileceği bir araçtır. Sefirah kelimesi, “ifade” veya “iletişim” anlamına gelen fiil “lesaper” ile ilgilidir. Bu, bir Sefiranın işlevinin belirli bir nitelik ifade etmek olduğunu gösterir. Ayrıca “safir” (sapir) kelimesiyle de ilgilidir. Bir safir parlak ve ışık veren bir kıymetli taştır. Bu da bir Sefira’nın işlevinin Işık vermek olduğunu ima eder. Bu iki kavramı birleştiren Sefirot’un iki temel fonksiyonu vardır: ışıklar veya ışık veren cisimler olarak ortaya çıkma ve ifade etmek işlevi, diğeri ise, Işık’ı belirli niteliklerin tezahür edebilmesi için sınırlayan ve tanımlayan kaplar olma işlevi. Sefirot bir kralın iki eli ile karşılaştırılabilir. Bazen kral sağ eliyle, bazen de soluyla çalışır. Sonuçta, kralın kendisi elleri aracılığıyla hareket etmektedir.

 

Aslında, her Sefirah, Işık ve Kaplar olarak iki görünüme bölünebilir. Sefirot Işıkları basit ve biçimsizdir. Aşem’in Sefirot’ta ortaya çıkardığı sonsuz gücünü yansıtırlar. Kapların belirli özellikleri vardır ve bu nedenle Aşem’in sınırlama ve sonluluk gücünü açığa çıkartırlar. Tanım gereği sonsuz olan Ein Sof, sonlu dünyaları Sefirot aracılığı ile yaratır ve yönetir.

 

Sefirot’un dinamiğini anlamak için, insana bakabiliriz, çünkü insan Aşem’in suretinde yaratılmıştır.

 

Tora’nın birçok yerinde, kutsal yazılar Aşem’den insan özelliklerine sahipmiş gibi, “Aşem’in gözleri”, “Aşem’in eli” gibi ifadelerle bahsetmektedir.

 

Ancak, Aşem’in ne bedene ne de biçime sahip olduğunu biliyoruz.

 

O zaman Tora neden Aşem’den bahsederken insana benzer tanımlar kullanıyor? Bunun cevabı, Tora’nın insanların dili ile konuşmasıdır.

 

Aşem, dünyayla olan ilişkisini ifade etmek için yaratmış olduklarından terimler alır. Aşem’in gözü yoktur, ancak gözü yaratır ve dünyada olan her şeyden haberdardır. Aşem’in eli yoktur, ancak O, eli yaratır ve O’nun İlahi takdiri dünyanın kaderini yönlendirir. Tora, Aşem’in insanı kendi suretinde yarattığını söylediğinde, bu, insanın Sefirot’un mikrokozmosu olduğu ve bütün ruhsal altyapının insanda ifade bulduğu, insanda yansıtıldığı anlamındadır.

 

Yaradılışta Aşem’in içkinliği hakkında konuşmayı mümkün kılan Sefirot, O’nun ne olduğuna doğrudan atıfta bulunmadan, O’nun ne yaptığını anlatır. Bu İlahi nitelikler, insanın hem ruhsal karakterinde hem de kelimenin tam anlamıyla fiziksel yapısında yansıtılır. Dolayısıyla Kabalistler, Sefirot’u insan vücudunun çeşitli bölümlerine ve işlevlerine karşılık gelecek şekilde tasvir etmeyi seçmiştir. Yüksek alemlerdeki Sefirot’un dinamiklerini kavramaya çalışırken insanın kavramsal modeline atıfta bulunulur ve daha sonra bu kavramlar Yukarıya yansıtılır. Bu şekilde, insan dili ile yüksek ruhsal alemleri değerlendirebiliriz. Bunu yaparken ihtiyatlı olmalı ve insan modelinin yalnızca Sefirot’un bir yansıması olduğunu bilmeliyiz. Bütün benzetmelerin daha yüksek alemler için geçerli olmayan insani boyutları vardır.

 

Sefirot, insanın ruhsal karakterine de yansır; insandaki her yetenek ve kuvvet, üstteki Sefirot’tan elde edilmiştir.

 

Bir kişi kendisinde bulunan on ruhsal gücü bu dünyada, İlahi hizmette kullanırsa, bunların kaynağını, daha yüksek dünyalardaki Sefirot’u etkileyebilir.

 

On Sefirot genellikle iki kategoriye ayrılır: Akıl (sechel) ve Duygular (middot). Akıl kategorisi, ChaBaD kelimesinin kısaltması olan Chochmah (hokmah), Binah ve Daat’ın üç akıla ait gücünü içerir. Duygusal güçler Hesed, Gevurah, Tiferet, Netzach, Hod, Yesod ve Malkut’un yedi kanalı tarafından temsil edilir. Bunlara ayrıca Üç Anneler ve Yedi Çiftler denir.

 

İlk üçü “anneler” olarak görülür, tıpkı bir annenin yavrularının kaynağı olduğu gibi, diğer yedinin kaynağı ve kökü de onlar olmaktadır. Yedi duyguya “çiftler” denir. Çünkü daha sonra açıklanacakları gibi, iki yönlü bir şekilde kendini gösterirler.

 

Sefirot’un ilki Hokmah’dır. Hokmah, herhangi bir konuyu kavrayan ruhsal yetidir, bu nedenle iki kelimeden; koach – mah kelimelerinden oluşur, olma potansiyeli anlamındadır. Orjinal fikri üretir ve sıklıkla akılda beliren ilk kıvılcıma atfedilir. İçerisinde fikre ait tüm ayrıntıları içeriyor olmakla birlikte henüz bunlar  yoğunlaşmış ve gizlenmiş durumdadır. Potansiyel olarak her şeydir. Bu potansiyel, içerisinde her şeyin bulunduğu bir noktaya benzetilmiştir, ancak hiçbir şey açığa çıkmamış veya tanım kazanmamıştır.Tetragrammaton’da bu, bir noktaya benzeyen ilk harfi, yud ile gösterilir.

 

İkinci Sefirah Binah’tır. Binah “bir konuyu başka bir konudan yola çıkarak anlamak ya da çıkarsamak” anlamına gelir. Binah orijinal fikri alır, genişletir ve kapsamını ve derinliğini geliştirir. Hokmah’da gizlenmiş olan fikrin ayrıntılarını açığa kavuşturur ve netleştirir. Bir noktada toplanmış, yoğunlaşmış olan şey şimdi ortaya çıkarılmakta ve anlaşılmaktadır. Aşem’in adında Binah, hey harfidir. Uzatılmış ve çizgilerden oluşmuş olan hey harfi, noktanın uzunluk ve genişlik olarak genişletilmesini belirtir. Hokmah ve Binah asla ayrılmayacak iki iyi arkadaş gibidir. Zohar, onları “saray içinde bir nokta”, Hokmah’ın Binah sarayında gerçeğe dönüşmesi olarak tanımlıyor. Hokmah’daki koach mah (“olma” potansiyeli) Binah’da gerçekleşir.

 

Tasarlanan veya tasaavur edilen bir fikir soyut kalabilir. Daat’ın anlamı, şu ayette “ve Adem Havva’yı bildi (yada-Daat kelimesinden gelir)” belirtildiği gibi bağlanma ve birliği simgelemektedir. Daat yetisi soyut bir kavramı gerçekliğe dönüştürür. Bir fikir hissedilmeli ve uygulanmalıdır ve Daat’ın akıl ve duyguları birleştirme gücü vardır. Yalnızca bir fikre bağlanarak, kendini fikre bağlayarak, kendini fikirle birleştirerek ve fikri sadece anlayarak değil, aynı zamanda hissederek, onu uygulamaya dökülebilir. Daat’ın Hokmah ve Binah ile vücudun geri kalan kısmı (Sefirot) arasındaki nasıl bağlayıcı olduğu açıktır. İnsan vücudunda, ChaBaD’nin üç bilişsel yetisi, sağ beyin yarıküresi, sol beyin yarıküresi ve beyinciğe karşılık gelir; buradan beyni vücudun geri kalanına bağlayan omurilik çıkar.

 

Bir sonraki üç Sefirot Duygulardır. Hesed vücutta sağ kola, Gevurah sol kola ve Tiferet de kalbe karşılık gelir. Kabalistler, Atalarımız Avraam, Yitshak ve Yaakov ile Hesed, Gevurah ve Tiferet adlı üç yüksek Sefirot arasında paralellik kurarlar.

 

Hesed (iyilik), iyilik halini sınırsız olarak herkese yayan özelliktir. Yaratılışın kendisi Hesed eylemidir. Belirtildiği gibi, “Dünya Hesed ile inşa edilmiştir.” Hesed niteliği özelliği, “büyüklük” (Gedulah) olarak da adlandırılır. O’ndan sınırsız sayıdaki dünyaya ve canlılara yaşam yayılır. Avraam’dan öğrendiğimize göre iyilik yapmak iyilikseverin doğasıdır. Hesed’i temsil eden Avraam’da, sonsuz sevgi örneğini görüyoruz. Çadırı her tarafta açıktı ve sıcak konukseverliğini herkese yaymıştı.

 

Hesed’in sınırsız olduğu yerlerde, Gevurah kısıtlama, sınırlama özelliğidir. Sınırlama, daraltma gücü ve kabiliyeti vardır. Yaratılış eyleminde, Gevurah, yaratılmış varlıklar içerisindeki harekete geçirici gücü gizler. Bu, kaynakları içerisinde tamamen erimek, etkisiz hale gelmek yerine somut,maddi varlıklar olarak var olmalarını sağlar. Atamız Yitzhak, bu Sefirah’ın O’nda egemen olması nedeniyle Gevurah ile paralellik göstermektedir. Akeida’da (kurban için bağlandığında) duygularını muhteşem bir şekilde dizginlemişti.

 

Gevurah’a “yasa” ve “yargı”(Din) da denir. Yargı, Hesed’in alıcının hakkına, liyakatına orantılı bir şekilde dağıtılmasını ve sınırsız, gereksiz bir şekilde dağıtılmasını talep etmektedir.

 

Gevurah olmasaydı, Yaratılış’ın var olması için gerekli olan Hesed’in sınırları olmazdı. İnsanlar açısından, eğer Hesed egemen olsaydı, dünya günahkârlarla dolu olurdu, çünkü sevgi bütün kötülüğü örtecekti. Tersine, Gevurah egemen olsaydı, hiç kimse yargının denetlemesine dayanamazdı.

 

Hem Hesed hem de Gevurah, aracı bir yeti, Tiferet Sefirası aracılığıyla başarılı bir şekilde işler. Tiferet, Hesed ve Gevurah’ı uyumlu ve güzel sonuçlar ile harmanlar. Tiferet, birçok renkle boyanmış ve harmanlanmış ve güzellik meydana getiren bir kıyafetle karşılaştırılabilir. İnsan içinde, “merhamet” (Rachamim) özelliği ile eşittir.

 

Hesed, merhametin kendisine hiç de uygun olmadığı bir kişiye bile vermeyi ister iken, Tiferet, merhametin uygun olduğu ve sonra da ona layık olup olmadığına bakmaksızın iyiliği ona yayacağı kişiyi arar. Tiferet, hem Hesed hem de Gevurah’ın akışını kabul ettiği anlamıyla “hakikat” (Emet) ile eşittir. Vücutta, Tiferet gövdede merkezi konumda bulunan, sağ ile sol arasında aracılık yapan ve ahengi yaratan kalptir. Tiferet, Atalarımızda, Yitzhak oğlu, Avraam’ın torunu Yaakov’da görülür. Hesed ve Gevurah’ın mükemmel dengesi olan Yaakov’un çocuklarının tümü erdemli kişilerdi.

 

Sonraki üç Sefirot, Netzah, Hod ve Yesod’tur. Bu üç sefirot Hesed, Gevurah ve Tiferet’in uzantılarıdır. Netzah, Hesed’in, Hod, Gevurah’ın ve Yesod,Tiferet’in uzantısıdır.

 

İnsan vücudundaki karşılıkları olarak; Netzah ve Hod iki uyluğa, Yesod üreme organına, Brit Kodeş’e karşılık gelir. Uylukların vücuda destek olup, vücudu hedefine taşıması gibi, Netzah ve Hod da üst Sefirotu yönlendirir. Kabalistler, Netzah’ı Musa’nın kişiliği, Hod’un Aaron ve Yesod’u da Yusuf ile kıyaslarlar.

 

Netzah sözcüğü, “fethetmek” veya “üstesinden gelmek” anlamına gelen menatzeach sözcüğünden gelir. Netzah bu nedenle egemenlik, hakimiyet fikrini belirtir. Sınırsız bir şekilde verildiğinde diğerine baskın hale gelmesi sebebiyle, bu bakımdan Hesed’in bir uzantısıdır. Hod ise tam tersidir. Gevurah’ın bir uzantısı olarak, teslim olma noktasını simgeler. Hod, “teşekkür”, “kabul” ya da “teslimiyet” anlamına gelen Hodaah kelimesinden gelir. Başka bir şey üzerinde tamamen hakimiyet Netzah ilişkisi iken, tamamen teslimiyet Hod ilişkisidir. Yesod, bu ikisini dengeler, iletişime olanak sağlar ve bu nedenle dünyanın temelidir.

 

Hesed, Gevurah ve Tiferet (kısaltılmış haliyle ChaGaT olarak bilinir) üzerindeki Netzach, Hod ve Yesod’un (kısaltılmış biçimde NeHiY olarak bilinir) hareketi, bir oğulu eğiten bir baba ile benzerlik gösterebilir. ChaGaT canlandırıldıktan, harekete geçirildikten sonra, NeHiY’nin işlevi, alıcının bunu nasıl alacağını belirlemektir.

 

Benzetimde, NeHiY üçlü bir işleve sahiptir. Eğer baba bilgiyi kendi zihninde olduğu gibi söylerse, oğlu onu kavrayamayacaktır. Aksine, baba, konuyu küçük çocuğun anlayabileceği şekilde yeniden düzenlemek zorundadır. Bu açıdan, Netzah ve Hod, Kabalistik terminolojide “nasihat eden böbrekler” ve spermi hazırlayan “iki testis” dir. Bu, bir babanın zihnindeki ince bir kavramı işleyerek çocuğun kapasitesine uyacak şekilde değiştirdikleri anlamına gelir.

 

Netzah ve Hod, aynı zamanda “öğütücüler” ve “değirmen taşları” olarak da adlandırılır. Bir değirmen taşının buğday tohumunu un haline getirmesi gibi, bir baba da kavramları parçalara ayırmalı ve hangisinin sunulması ve hangilerinin önüne geçileceğini belirlemelidir. Netzah ve Hod, bir konsepti tüm boyutlarıyla daraltma işlevini yerine getirirler. Nihayet, Netzah, babanın kendine hakim olmasını ve oğlundan öğrenmekten veya yararlı bir etkiden kendini alıkoymamasını sağlar.

 

Bu benzetmeyi daha ileri götürmek Yesod Sefirah’ını da açıklayacaktır. Baba, oğluna öğreteceği şeyi özel olarak prova etse bile bu, gerçek öğretme anı ile karşılaştırılamaz. O anda, babası aklını çocuğununki ile bağlar ve sevgiyle iletişim kurar. Gerçekten oğlunun konuyu anlamasını ister. Babanın isteği ve aldığı zevk ne kadar büyük olursa, oğlunda uyandırdığı etki ve öğrenimi de o kadar büyük olur. Oğul daha çok kavrayabilecek ve baba da doğru orantılı olarak daha çok iletişim kurabilecektir. Baba ile oğlu bir araya getiren bu bağ Yesod’un niteliğidir. Yesod, kendisinden önceki Sefirot’un kanalize edildiği bir huni gibi davranmaktadır.

 

ChaGaT ve NeHiY üçlüsünün neden çiftler olarak adlandırıldığını şimdi anlayabiliriz. ChaGaT, alıcıyı göz önünde bulundurmadan, birinde var olan duygulardır.

 

NeHiY, ChaGaT duygularının başkaları tarafından anlaşılmasını sağlamak için bu duyguları odaklayan güçlerdir. Bundan dolayı, ChaGaT ve NeHiY birbiri ardına gelip, birbirlerine bağımlı oldukları için çiftler olarak adlandırılır.

 

Özetle, Hesed sınırsız vermeyi simgeler. Gevurah sınırsız kısıtlamayı belirtirken, Tiferet bu ikisinin uyumlu bir karışımıdır. Netzah ve Hod, iletim için etkiyi uyarlarlar ve Yesod, derin bağlılık ile iletir. ChaGaT ve NeHiY’in altı Sefirot’u genellikle birlikte gruplandırılır.

 

Sefirot Üçgenleri

 

Kabalistik olarak bunlara “küçük yüzler” denir, Zeir Anpin. Tetragrammaton’da yod harfi Hokmah’ı temsil eder, Hey harfi Binah ve Vav harfi Zeir Anpin’dir.

 

Onuncu Sefirah’a Malkut denir. İlk Sefirah Hokmah’ın nihai gerçeklik kazanmasıdır. Hokmah olma potansiyeli – koach mah iken, Malkut olandır -mah’dır. Tetragrammaton’da, Malkut son Hey harfi olup insan vücudunda Malkut ağıza karşılık gelir. Kabala, Malkut’u Kral David ile eşitler. Temelde, Malkut, daha yüksek Sefirot’tan gelen etkilerin alıcısıdır. Bu bakımdan Malkut kadınsı özelliğe sahiptir. Nasıl bir kadın erkekten alır ve bir çocuğu dünyaya getirir, Malkut da Zeir Anpin’den alır ve yeni bir varlık yaratır. Bir krallıkta, bir kral, halkın kendi egemenliğini kabul ettiğini “kabul eder, alır” ve karşılığında tüm halkın ihtiyaçlarını karşılar.

 

Son Sefirah olarak Malkut, diğer Sefirot’un onun içine döktüğü dışında kendi etkisini göstermez. Genellikle kendi ışığına sahip olmayıp, yeni bir varlık gibi Güneş’in ışığını yansıtan Ay ile karşılaştırılır. Zeir Anpin ile Malkut’un birleşmesi, Kabalah’da Yichud Zun olarak adlandırılır -Zeir Anpin ve Nukvah (Malkut) birleşir. Bir çocuk verebilecek bir fiziksel birleşim gibi tüm yüksek yayınımlar Yichud Zun tarafından etkilenir.

 

Yaratılışın amacı, Aşem’in egemenliğini, ayrı varlıklar olan “özneler” aracılığı ile açığa çıkarmaktır.

 

Bu özneler Kral’ın seviyesinden uzak ve ayrıdır ve sonrasında krallığının boyunduruğunu kabul ederler. Tzimtzum’un amacı, dünyanın yaşam gücünü gizlemek ve saklamak ve böylece bağımsız bir varlık olarak görünmesini sağlamaktı. Malkut Sefira’sı aracılığı ile zaman ve mekan var olmuştur. ir. oluştuğu Malçut Sefirası içinden geçti. Uzay boyutları içerisinde Aşem’i “yukarıda sonsuz, aşağıda sınırsız” ve aynı şekilde dört yönde de kral olarak adlandırabiliriz. Zaman boyutunda, Aşem hüküm sürmektedir, hüküm sürmüştür ve hüküm sürecektir. Malkut, Or Ein Sof’un yaratılışın içinde tezahür ettiği Sefiradır, buna Şekinah denir.

 

Malkut aynı zamanda “Aşem’in ağzı” ya da “Aşem’in konuşması” ile tanımlanır, çünkü dünyalarda Tanrısallığı ortaya çıkarır.

 

Her ne kadar yukarıda on Sefirot içerisine Daat Sefirası’nı almamıza rağmen, bazı Kabalistik metinler Daat’ın yerine Keter’in Sefirası’ını buna dahil etmektedir. Keter kelimesi “taç” anlamına gelir ve tacın başın üstünde durduğu gibi tüm diğer Sefirot’un üzerinde bulunur. Bir kralın tacı, onu halkından ayırır böylece halkı kendisinin hükmü altına girebilir. Egemenlik nesnelerine sadakatleri, taç ve onun otoritesi karşısında hükümsüz olmaları nedeniyle “taç nesneleri” denir. Keter, tüm Sefirot’un üzerinde durur ve “İlahi İrade” (Ratzon) ve “Haz” (Taanug) ile eşlenir. İlahi irade Keter’in dış seviyesi ve Haz ise Keter’in iç seviyesidir. En yüksek, en yüce seviye “İnanç”tır (Emunah).

 

İnsan modelinde, Akıl ve Duygular, akıl ve duygular vücutta yaşayan ruhsal güçlerdir.

 

Akıl zihinde ve Duygular kalptedir. Bununla birlikte, kişinin irade gücü ve hazzı, herhangi bir organın sınırını aşar. Bir bakıma çevreseldir ve Keter olarak tarif edilir. Keter’in iç boyutu Kabala’da Atik Yomin (Eskiden beri Var Olan) olarak bilinir ve dış boyutu da Arich Anpin (uzun çehre) olarak adlandırılmaktadır.

 

Seder Hishtalshlut’un herhangi bir aşamasında, Keter, bir seviye ile diğeri arasında aracı olarak görev yapar. Daha yüksek seviyedeki Malkut bir sonraki seviyede Keter olur. Örneğin, dört dünya içinde, Atzilut’un Malkut’u, Beriah için Keter’dir.

 

Keter’in Atik Yomin’i yüksek seviyeye ve Arich Anpin ise alt seviyeye bağlıdır.

 

Şimdi, Sefirot’u, insanın içerisinde kendini grupladığı ve yüksek Sefirot’u yansıtan bir diyagram ile çizebiliriz.

 

Keter’in Üç Seviyesi

 

Emunah (İnanç). Taanug (Haz). Ratzon (İrade)

 

İnsan’daki Sefirot

 

 

 

 

Yukarıda belirtildiği gibi, Sefirot tüm dünyaların altyapısıdır ve mikrokozmos insanoğlunda kendini gösterir.

 

Onlar insan ruhunun, hem hayvani, hem de Tanrısal ruhun (bkz. Bölüm 22) altyapısıdır. Her iki ruh da Akıl ve Duyguların birleşimidir. Nefesh HaBehamit’te (hayvani ruh) baskın güçler Duygulardır ve klasik olarak Kötü Eğilim (Yetzer HaRa) olarak adlandırılırlar. Akıl, Nefesh Elokit’te (Tanrısal Ruh) hakimdir ve İyi Eğilim (Yetzer HaTov) olarak adlandırılır. Nefesh HaBehamit’in akli yetisi öncelikli olarak Duygulara hizmet etmek için kullanılırken, Nefesh Elokit’le, Duygular meditatif Aklın ifadeleridir. Nefesh Elokit’te duyguların uyarılması, duyguları etkileyen meditasyon gücü iledir.

 

Sefirot’un tümünün iç ve dış boyutları vardır.

 

Bu şekilde bir kişiyi ve kişileri etkilerler.

 

Hesed, içsel olarak sevgiye ve dışsal olarak nezakete dönüşür. Nefesh HaBehamit’te, yasaklanmış olanı sevebilir ve haketmeyene nazik davranabilirsiniz. Hasidizm’in ana itici gücü Tikkun HaMiddot’dur – “Nefesh HaBehamit’in olumsuz karakter özelliklerini düzeltmek”. Bu konu 27.Bölüm’de tartışılacaktır.

 

Şimdi Nefesh Elokit’te göründüğü şekliyle Sefirot’u daha ayrıntılı olarak inceleyeceğiz. Bir Yahudi, kendisinde bulunan on ruhsal gücü, burada alt dünyada İlahi hizmet için kullanırsa, onların kaynağını, yüksek dünyalardaki Sefirot’u etkileyebilir. “Yukarıdaki Aşem’in bir parçası” olarak tanımlanan İlahi Ruh’un Sefirot’u ile ilgili olarak, Sefirot’un bütün iç ve dış nitelikleri yalnız Aşem’e yönlendirilir.

 

Hesed: Hesed’in iç görünümü Aşem sevgisi ve O’na yapışma arzusudur. Bu, Hesed’in dışsal niteliğini kişinin Aşem’i taklit etmek ve O’nun niteliklerine yapışmak olarak etkiler.

 

Gevurah: Gevurahın iç görünümü Aşem korkusudur.

 

Bu, Tora’nın kötüleri azarlayarak ve cezalandırarak, Kötülük Eğilimi üzerinde hakim kılması ve izin verilen şekilde kutsallaştırması ile dışsal olarak kendini ifade eder. Tora etrafında bir çit oluşturarak, ihlalleri önleyen tedbirler alınır.

 

Tiferet: Aşem’i yüceltme ve O’nun Tora’sının peşinden merhametle mümkün olan her yoldan koşma gücüdür. Bu, Hiddur Mitzvah (Mitzvot’un yerine getirilmesinde “güzelleştirme” ve “titizlik”), örneğin daha pahalı olmasına rağmen daha güzel bir tefilin veya mezuza sahibi olmak gibi ile ifade edilir. Aynı zamanda Aşem’i düşünce, konuşma ve eylemde mümkün olan her yönden övmekle ifade edilir.

 

Netzah: İnsanı Aşem’e hizmetinden koparacak, O’na yapışmaktan alıkoyacak herhangi bir şey üzerinde hakim olma gücüdür. Bu, Kral David tarafından yapılan savaşlarda olduğu gibi, dünyayı Aşem’in ihtişamı ile doldurmak için kötülük kuvvetleri ile harici, görünür savaşları da içerir.

 

Hod: Fedakarlık ve bir ölümlünün anlayış gücünün ötesindeki aşkınlığı kavrayış ile, kendini geri planda tutup, teslimiyet ve Aşem’i övmenin peşinde koşar.

 

İnsan maddi bir dünya gördüğünde, gerçekte, her şeyi canlandıran ve yaratanın Aşem olduğunu kavrar.

 

Onun sınırlı görüşü onun maddi bakış açısına bağlıdır. Verdiği tüm iyiliklerden dolayı Aşem’e minnettarlığını dile getirir, üst ve alt dünyaların yaratılışındaki tüm eylemleri, nitelikleri ve işleri için Aşem’e şükranını sunar. Bu bağlamda, Hod birinin minnettarlık eylemlerinde samimi olması anlamını taşır.

 

Yesod: Kişi, gerçeğe yoğun bir arzu ve zevkle yapıştığı ölçüde, hayatın ve gerçeğin kaynağı olan Aşem’e bağlı olur.

 

Malkut: Aşem’in egemenliğinin boyunduruğunu kabul etmek ve efendisine gerçek bir hizmetkar gibi Aşem’e huşu ve korku ile hizmet etmektir.

 

Nefesh Elokit’in yukarıdaki tüm Duyguları, Nefesh Elokit’in Aklı tarafından harekete geçirilir. Hokmah, Aşem’i ve onun büyüklüğünü kavrayan “ben-sizlik”in (Bittul) kaynağıdır.

 

Binah, anlayışın uzunluğu, genişliği ve derinliklerinde bu kavrayışın bir sonucu olarak gelen büyük sevinçtir (Simchah).

 

Binah’ın derin kavranışı ile birlikte Daat ile “birleşmesi” (Yichud), Aşem sevgisi ve korkusu duygularını doğurmaktadır. Daat, bu anlayışta ruhun bağlı olduğu bağı temsil eder.

 

Özetle, artık Sefirot’un insanoğlunun ruhunda, mikrokozmosta nasıl temsil edildiğini, üstteki Sefirot’u nasıl yansıttığını ve onu etkilediğini açıkça görebiliriz. Tikkun HaMiddot’un öncelikle ChaBaD aracılığı ile – Aşem’e ve O’nun yaratılıştaki amacına tam bir zihinsel bağlılık yoluyla etkilendiğini de görebiliriz.

 

Sefirah Tablosu

Sefirah Dışsal Görünüm

Yaratılış İçerisinde

(Makrokozmos)

İçsel Görünüm

İnsan İçerisinde

(Mikrokozmos)

 

AKIL

Hokmah Bilgelik Ben-sizlik
Binah Anlayış Sevinç
Daat Bilgi Birleştirme

 

DUYGULAR

Hesed Nezaket Sevgi
Gevurah Kuvvet Korku
Tiferet Güzellik Merhamet
Netzah Zafer Egemenlik
Hod İhtişam Samimiyet
Yesod Temel Bağlanma
Malkut Krallık Hizmet

 

Sonraki Bölüm

Dört Dünya