Kabalat Tora

Main Menu

  • Soru-Cevap (Tümü)
  • Kavramlar (Tümü)
  • Kitap (Tümü)
  • Video (Tümü)

logo

Header Banner

Kabalat Tora

  • Soru-Cevap (Tümü)
  • Kavramlar (Tümü)
  • Kitap (Tümü)
  • Video (Tümü)
  • Öznellik [38]

  • Bağ’ın Merkezi [37]

  • Ham neden yaptı? [36]

  • Ham ne yaptı? [35]

  • İki Rol [34]

Soru-Cevap
Home›Soru-Cevap›Talmud’da İsa? (1)

Talmud’da İsa? (1)

By Gökhan Duran
30 October 2019
1271
1
Share:

Giriş

Talmud’da, İsa’nın yaşam ve ölüm hikayesinden bahsettiği iddia edilen dört bölüm vardır. Burada bu bölümleri yakından analiz edeceğiz ve bu hikayelerin İsa’nın yaşamından bahsediyor olmasının mümkün olup olmadığını göreceğiz. Kahramanlarımızı tanımlamamıza yardımcı olan iki ayrı bölüme de bakacağız. Bu metinlerden herhangi birinin İsa’ya atıfta bulunduğunu iddia etmede büyük zorluklar bulunduğunu hemen anlayacağız. Çok sayıda tarihçi ve Talmudistin bu meseleleri ele aldıklarını ve bu bölümlerin hiçbirinin İsa’yı anlatmadığını ya da teolojik nedenler ile tarihi yeniden yazma amacıyla hayatları daha sonra karıştırılan ön-İsa figürleri olduğunu göreceğiz.  

Metinler

Talmud’da aynı isimlere sahip birçok insan olduğunu akılda tutmak önemlidir. Talmud’da örneğin 14 Hillel, 61 Elazar ve 71 Hunas bulunur. Josephus, Jesus (İsa) ismini taşıyan, bunlardan en az on tanesi meşhur İsa dönemimde yaşamış, yirmi farklı Jesus (İsa) listeler. Pantera ismi de ilk iki yüzyılda popüler bir isimdi. Talmud’da aynı isimler ile karşılaşmak çok yaygındır ve bugün de aynısı geçerlidir. Bir kişinin sadece ilk ismini vererek bir kişiyi tarif etmek mümkün değildir. Talmud’da babanın adını taşıyan ikinci isimler, insanları daha doğru tanımlayabilmemizi sağlar, ancak; bu da kesin sonuç vermez. İki adamın ve babalarının aynı isimlere sahip olması çok olasıdır. Bu gerçeği göz ardı etmek tarihi bozar.  

İbranice’de “ben” kelimesi “-in oğlu” anlamına gelir. Örneğin “Şimon Ben Gamaliel,” Gamaliel’in oğlu Şimon demektir.

Metin 1: Ben Stada

Talmud Şabat 104b, Sanhedrin 67a

Şöyle öğretilir: Rabbi Eliezer bilginlere şöyle dedi: Ben Stada, Mısır’ın büyücülüklerini derisindeki kesikte getirmedi mi? Ona şöyle dediler: O bir ahmaktı ve sen bir ahmaktan kanıt getiremezsin. Ben Stada, Ben Pandira’dır. (Stada’nın oğlu, Pandira’nın oğludur.) Rabbi Hisda şöyle dedi: Kocası Stada’ydı ve sevgilisi Pandira’ydı. [Hayır,] kocası Pappos Ben Yehuda ve annesi Stada idi. [Hayır,] annesi, kadın kuaförü Miryam’dı [ve Stada olarak bilinirdi]. Pumbedita’da söylediğimiz gibi: Kocasından [Stat Da] yüz çevirmişti.  

Özet

Burada gördüğümüz, Kara Büyü uygulayıcısı olarak kabul edilen Ben Stada adında bir adamın olduğudur. Annesinin adı Miryam’dır ve o da Stada olarak da adlandırılıyordu. Babası Pappos Ben Yehuda olarak adlandırılıyordu. Miryam’ın (Stada), Pandira ile ilişkisi vardı ve bu ilişkiden Ben Stada doğdu.  

İddia Edilen Kanıt

Bazı tarihçiler, Ben Pandira olarak da bilinen Ben Stada’nın İsa olduğunu iddia eder. Annesinin adı Miryam, İsa’nın annesinin ismine benziyordu. Ayrıca, Miryam kadın kuaför yani, “megadla naşaya” olarak adlandırılıyordu [bu çeviri için, bakınız Rabbi Meir Halevi Abulafia, Yad Rama, Sanhedrin]. “Miryam megadla naşaya” ifadesi , Mecdelli Meryem ifadesine benziyordu.  

Problemler

  1. Mecdelli Meryem, İsa’nın annesi değildi. Meryem kuaför de değildi.
  2. İsa’nın üvey babası Yusuf’du. Ben Stada’nın üvey babası Pappos Ben Yehuda idi.
  3. Pappos Ben Yehuda, Talmudik yazın içerisinde diğer bölümlerde yer alan ve bu nedenle bilinmekte olan bir şahsiyettir. Mehilta Beşalah onun Rabbi Akiva ile Tora tartıştığını ve Talmud Berahot 61b’de Pappos Ben Yehuda’nın Rabbi Akiva ile birlikte Romalılar tarafından yakalanıp öldürüldüğünü anlatır. Rabbi Akiva, birinci yüzyılın ikinci yarısında ve ikinci yüzyılın ilk yarısında yaşamıştır. M.S. 134 yılında ölmüştür. Pappos Ben Yehuda, Rabbi Akiva’nın çağdaşıysa, İsa’nın ölümünden sonra doğmuş olmalıdır ve İsa’nın babası kesinlikle olamazdı.

Metin 2: Yeşu

Talmud Sanhedrin 107b, Sota 47a

Peki ya Rabbi Yeoşua Ben Perahya? Kral Yohanan Hurkanus rabbileri öldürdüğünde, Rabbi Yeoşua Ben Perahya ve Yeşu Mısır’daki İskenderiye’ye gitti. Barış olduğunda, Şimon Ben Şeta ona şunu gönderdi: “Benden Kutsal şehir’den (Yeruşalayim) sana Mısır’ın İskenderiye kentine. Kocam senin orta yerinde kalıyor ve ben terkedilmiş oturuyorum.”

[Rabbi Yeoşua Ben Perahya] yola çıktı, belirli bir hana geldi ve ona orada büyük saygı gösterdiler. Dedi ki: Bu han ne kadar güzel [Ahsanya, aynı zamanda hancı anlamına gelir]. [Yeşu] şöyle dedi: Rabbi, gözleri dardı. [Rabbi Yeoşua Ben Perahya] ona şöyle dedi: Kötü adam, bu işle mi meşgulsün? [Rabbi Yeoşua Ben Perahya] dört yüz trompet gönderdi ve onu dışladı.

[Yeşu], [Rabbi Yeoşua Ben Perahya’nın] huzuruna birçok kez geldi ve dedi ki: “Beni kabul et.” Fakat [Rabbi Yeoşua Ben Perahya] onunla hiç ilgilenmedi. Bir gün [Rabbi Yeoşua Ben Perahya] Şema’yı okuyordu (bu sırada kimsenin okuması kesilmez). [Yeşu] onun huzuruna geldi. [Yeşu] ‘yu kabul edecekti ve eliyle [Yeşu]’ya işaret etti. [Yeşu], [Rabbi Yeoşua Ben Perahya’nın] onu ittiğini düşündü. Gitti, bir tuğla astı ve ona eğildi.[Yeşu] dedi ki [Rabbi Yeoşua Ben Perahya’ya]: Bana günah işleyen ve başkalarının günah işlemesine neden olan kimseye tövbe etme fırsatı verilmediğini öğrettiniz. Ve öğretmeni dedi ki: Yeşu {Notzri} büyü yaptı ve aldattı ve İsrael’in sapmasına neden oldu.  

Arka Plan ve Özet

Tarihçilerin bu olayların kesin olarak ne zaman gerçekleştiği konusunda fikir ayrılığına sahip olduğunu unutmayalım. Basit olması için, Gershon Tannenbaum tarafından önerilen mümkün olan en geç tarihleri esas alacağız [Yahudi Zaman Çizgisi Ansiklopedisi, sayfa 87]. Yohanan Hurkanus başarılı bir kral ve askerdi. M.Ö. 93’deki zaferini kutlayan bir ziyafet sırasında, bazı Ferisi rabbiler onu rahatsız etti ve her Ferisi rabbinin öldürülmesi için Saduki liderleri tarafından ikna edildi [Hyman, Cilt II, sayfa 691-692, 766].

Rabbi Yeoşua Ben Perahya ve öğrencisi Yeşu gibi bazı rabbiler, Yohanan Hurkanus’tan kaçmak için İskenderiye’ye gittiler [Hyman Cilt II sayfa 647, 692]. Bununla birlikte, Şimon Ben Şeta Yeruşalayim’de, Yohanan Hurkanus’un kayınpederi olan kız kardeşi Salome Aleksandra tarafından saklandı[Hyman, cilt. II sayfa 647, 692, 766, cilt. III sayfa 1212-1213].

Eseniler, Kumranlar ve diğer pek çok grup gibi tarikatlarla ile dolu son derece çeşitli Pelişti’de, Ferisi lider kalmamıştı. M.Ö. 91 yılına gelindiğinde, Yohanan Hurkanus ve oğulları Antigonus ve Aristobulos öldü ve üçüncü oğlu Aleksander Yanay kral oldu. Aleksander Yanay ateşli bir Saduki olmasına rağmen, karısı onu Ferisi üvey kardeşi Şimon Ben Şeta’yı o zamanlar Sadukilerin egemenliğindeki Sanhedrin’e atamaya ikna etti. Yavaş yavaş, birkaç yıl içinde, Şimon Ben Şeta Sanhedrin’deki Saduki rakiplerini geride bıraktı ve Ferisi öğrencilerini üye olarak atadı [Hyman, Cilt. II, sayfa 766-767, cilt. III sayfa 1213-1214].

M.Ö. 80 yılına gelindiğinde, Ferisi rabbilerin sessizce geri dönmesi nihayet güvenli hale geldi ve Şimon Ben Şata, akıl hocası Rabbi Yeoşua Ben Perahya’ya şifreli bir not göndererek, geri dönmesi için onu cesaretlendirdi.[Hyman, Cilt. II sayfa 647-648, Cilt III sayfa 1213-1214] Ferisilerin Yunan-Suriyelilere karşı isyan ettiği ve Haşmonayimlerin krallığı kazandığı zaferden 50 ila 60 yıl sonra, bu Ferisi rabbiler, Helenist putperestliğinin dinleriyle bütünleşmiş yönleri olan heretik tarikatlarla dolu ülkelerine geri döndü. Ferisiler şimdi dini toplumlarının parçalanmasına tanık oluyordu.

Dönerlerken, Yeşu, öğretmeninin sözlerinden birini yanlış anladı ve evli kadınlarla ilgilendiğini ve onlara baktığını gösteren bir şey söyledi. Rastgele cinsel ilişki, Helenist mezheplerin çoğunun bir göstergesi olduğundan, Rabbi Yeoşua Ben Perahya, öğrencisinin Helenizm’den etkilenen bir başka lider olduğundan şüpheleniyordu ve Yeşu’yu uzaklaştırdı [Böyle aceleci bir sonucu çıkarması, bu bölümden birkaç satır önce Talmud tarafından kınanır].

Yeşu’nun akıl hocası ile uzlaşma çabalarından sonra, Rabbi Yeoşua Ben Perahya nihayet hazırdı. Ancak Yeşu, sabah duasının en önemli kısmı olan ve söylemeye ara verilemeyecek olan Şema’yı okurken ona yaklaştı. Yeşu’ya eliyle bir hareket yaptı ama Yeşu bunu gitmesini belirtmek için yapılan bir hareket sandı. Yeşu sonunda vazgeçti ve öğretmeninin şüphesinin haklılığını ortaya koydu. Bir pagan dini benimsedi, kendi Yahudilik mezhebini yaratmaya gitti ve birçok Yahudi’yi yoldan saptırdı.  

İddia Edilen Kanıt

Bazı tarihçiler buradaki Yeşu ve İsa arasındaki bazı benzerlikleri belirtir. En önemlisi, Talmud’un bir el yazmasında Yeşu, Notzri Yeşu olarak adlandırılır ve biraz zorla bu Nasıralı Yeşu olarak okunabilir.  

Problemler

  1. Yeşu, İsa’dan bir asır önce yaşamıştır.
  2. Mevcut yaklaşık dört ayrı el yazmasından sadece bir tanesi HaNotzri (Nasıralı olarak zorlanabilir) ismini içerir. Diğer el yazmalarından hiçbiri bu ismi içermez. Bu da ortaçağ yorumcularının önerdiği gibi, bunun sonradan ekleme olma ihtimalini güçlendirmektedir. [Karşılaştır: Menachem HaMeiri, Beit Habechirah, Sotah aynı yerde].
  3. Notzri, Nasıralı anlamına gelmez. Notzri kelimesi Kutsal Kitap’ta yer alan bir terimdir. Bakınız: Yeremya 4:16 ve Yeremya 31:5 (6). נֹצְרִ֥ים (Kuşatma yapan, gözcü) Kendiniz kontrol edin!

Asırlar sonra Hristiyanlara Notzrim veya Netzarim biçiminde atıfta bulunulurken, bu terim birçok güçlü topluma atıfta bulunmak için kullanılan bir terimdi. Örneğin, Talmud tarafından “Ben Netzar” adı soyguncular lideri ünlü Palmira’lı Odenathus’a atıfta bulunmak için kullanılmıştır [bakınız: Marcus Jastrow’un Sözlüğü sayfa 30]  

  1. Yeşu ismi tek başına yaygın bir isimdi. İsa (Jesus) adının da yaygın olduğunu biliyoruz [bakınız Koloseliler 4.11].
  2. İsim dışında, hikayedeki hiçbir şey İsa hakkında bildiğimiz hiçbir şeye uymamaktadır.

 

Metin 3: Mahkeme

Talmud Sanhedrin 67a

Şöyle öğretilir: Ölüm cezasına layık diğer herkes için (putperestliğe ayartan kişiler hariç) tanıkları gizlemeyiz. Ayartan kişi ile nasıl başa çıkarlar? İç odada onun için bir lamba yakarlar ve dış odaya tanıklar yerleştirilir, ayartan kişi onları göremez veya duyamazken, tanıkları onu görür ve duyar. Biri ayartan kişiye “Bana özel olarak söylediklerini tekrar söyle” der. Ayartan kişiye şöyle der: “Gökteki Tanrı’mızı nasıl bırakabiliriz ve putperestlik yapabiliriz?” Eğer ayartan kişi tövbe ederse, bu iyidir. Eğer “Bu bizim yükümlülüğümüz ve bunu yapmalıyız” derse, onu dışarıdan duyan tanıklar onu mahkemeye getirir ve onu taşlar. Ve böylece Lud’daki Ben Stada’ya bunu yaptılar ve onu Pesah’tan önceki gün astılar.  

Özet

Bu bölüm, insanları en kötü dini suçlulardan biri olan putperestliğe  (Yasa’nın Tekrarı 13:7-12) ayartan bir kişinin nasıl yakalandığını tartışır. Talmud daha sonra devam eder ve bunun meşhur Ben Stada’yı yakalamak için kullanılan yöntem olduğunu söyler.  

İddia Edilen Kanıt

Yine Ben Stada’yı görüyoruz. Yukarıda büyücülük yaptığı söylenmişti ve şimdi bize bir putperest olduğu da söylenmektedir. Ben Stada ile İsa arasında kurulan benzerlik, İsa’nın da sadece Yuhanna İncili’ne göre Pesah arefesinde idam edilmesidir (Yuhanna 19:14). 

Problemler

  1. Ben Stada’yı İsa ile ilişkilendirme çabası içerisindeki aynı problemler burada da devam etmektedir. Ben Stada, İsa’dan bir asır sonra yaşamıştır.
  2. Ben Stada, bir Yahudi mahkemesi tarafından taşlanmıştır. İsa gibi Roma’lı yöneticiler tarafından çarmıha gerilmemiştir.
  3. Sinoptik İnciller (Matta, Markos ve Luka) İsa’nın Pesah arefesinde değil, Pesah günü çarmıha gerildiğini söyler.(Matta 26:18-20; Markos 14:16-18; Luka 22:13-15). Yuhanna ise Pesah arafesinde çarmıha gerildiğini söyler (Yuhanna 19:14).
  4. İsa, çarmıha Lud’ta gerilmemiştir. 

 

Metin 4: İdam

Talmud Sanhedrin 43a

Şöyle öğretilir: Pesah arefesinde Yeşu’yu astılar ve duyuruyu yapan kişi kırk gün boyunca, Yeşu’nun büyücülük yapmaktan, İsrael’i yoldan çıkarmak ve ayartmak suçlarından dolayı taşlanacağını, onu temize çıkaracak herhangi bir şey bilen bir kişinin çıkıp, onu temize çıkarmasını duyurdu. Fakat hiç kimse çıkıp onu temize çıkaracak bir şey yapmadı ve Pesah arefesinde astılar. Ulla şöyle dedi: Birisi onun için aklayıcı kanıt aramamız gerektiğini düşünür mü? O bir ayartıcıydı ve Tanrı şöyle dedi (Yasa’nın Tekrarı 13:9) “Gözün ona acımasın, ona şefkat gösterme ve onu korumaya çalışma.“

Yeşu farklıydı, çünkü hükümete yakındı.  

Özet

Burada Yeşu’nun infazı hikayesi vardır. Ben Stada gibi, Pesah arefesinde idam edilmiştir. İnfazından önce mahkeme, normalde herhangi bir infazdan önce olduğu gibi ismini temize çıkarabilecek tanıkları aramıştır. Ancak Ulla bu uygulamayı sorgulamıştır. Kutsal Kitap’a göre, putperestliğe ayartan kişilere merhametli olunmamalı ve bu normal uygulama yapılmamalıdır. Talmud, Yeşu’nun farklı durumda olduğunu söylemektedir. Hükümet bağlantıları nedeniyle, mahkeme onu infaz etmemek ve hükümeti üzmemek için sebep aramıştır.  

İddia Edilen Kanıt

Yine Yeşu’yu görüyoruz. Yukarıdaki Yeşu’yu İsa’ya bağlayan tüm ispatlar burada da geçerlidir. Ek olarak, Pesah arefesinde yapılan infaz, Ben Stada ile olduğu gibi, İsa ile başka bir bağlantıdır.  

Problemler

  1. Yukarıda Ben Stada konusunda bahsedildiği gibi, Sinoptik İnciller, İsa’nın Pesah arefesinde değil, Pesah’ta çarmıha gerildiğini söyler.
  2. Yukarıda olduğu gibi, Yeşu İsa’dan bir asır önce yaşamıştır.
  3. Yeşu, Romalılar tarafından değil, bir Yahudi mahkemesi tarafından infaz edilmiştir. Yeşu’nun zamanında, Aleksander Yanay’ın hükümdarlığı zamanında, Yahudi mahkemeleri infaz yetkisine sahipti, ancak mahkemeler dikkatli olmak zorundaydı, çünkü; mahkemeler Ferisiler tarafından yönetilirken, Kral bir Sadukiydi. Mahkemelerin niçin yanlışlıkla Kral’ın bir arkadaşını ederek hükümdarı sinirlendirmek istemedikleri açıktır. İsa zamanında, Roma işgali sırasında, Yahudi mahkemelerinin infaz etme hakkı bulunmuyordu.
  4. Hristiyan İncili’nde İsa’nın hükümette arkadaşlarının olduğuna dair hiçbir kanıt yoktur.

 

Metin 5: Öğrenciler

Talmud Sanhedrin 43a

Şöyle öğretilir: Yeşu’nun beş öğrencisi vardı. Bunlar: Matay, Nekay, Netzer, Buni ve Toda.

Matay’ı [hakimlerin huzuruna] getirdiler. Onlara dedi ki: Matay öldürülecek mi? Şöyle yazılmıştır (Mezmur 42:2): “Ne vakit [=Matay] geleceğim ve Tanrı’nın önünde görüneceğim?”

Ona şöyle dediler: Evet, Matay yazıldığı gibi öldürülecek (Mezmur 41:5) “Ne vakit [=Matay] ölecek, ve adı yok olacak?”  

Nekay’ı getirdiler. Onlara dedi ki: Nekay öldürülecek mi? Şöyle yazılmıştır (Çıkış 23:7) “Suçsuz [= Naki] ve doğru kişiyi öldürmeyeceksiniz.“

Ona şöyle dediler: Evet, Nekay yazıldığı gibi öldürülecek (Mezmur 10:8) “Gizli yerlerde suçsuzu [= Naki] öldürür.”  

Netzer’i getirdiler. Onlara dedi ki: Netzer öldürülecek mi? Şöyle yazılmıştır (Yeşaya 11:1) “Ve Yesse’nin kütüğünden dal [=Netzer] çıkacak.”

Ona şöyle dediler: Evet, Netzer yazıldığı gibi öldürülecek (Yeşaya 14:19) “Ama sen reddedilen bir dal [=Netzer] gibi mezarından dışarı atıldın.”  

Buni’yi getirdiler. Onlara dedi ki: Buni öldürülecek mi? Şöyle yazılmıştır (Çıkış 4:22) “İsrail, benim oğlum [=Beni], ilk doğanımdır (behorumdur).“

Ona şöyle dediler: Evet, Buni yazıldığı gibi öldürülecek (Çıkış 4:23) “Ben de senin behor oğlunu [=Binha] öldüreceğim.”  

Toda’yı getirdiler. Onlara dedi ki: Toda öldürülecek mi? Şöyle yazılmıştır (Mezmur 100:1) “Şükran  [=Toda] Mezmuru.“

Ona şöyle dediler: Evet, Toda yazıldığı gibi öldürülecek (Mezmur 50:23) “Kim şükran [=Toda] kurbanı sunarsa beni yüceltir.”  

Özet

Yeşu’nun öğrencilerinden beşi mahkemeye getirilir, Tanrı’ya ve topluma karşı putperestlik suçu işlemişlerdir ve Kutsal Kitap yasasına göre infaz edilirler. Bu metinler, her öğrencinin kendisini aklamak için zekice bir ayet sunmasını ve mahkemenin de benzer şekilde karşılık vererek bir ayet sunmasını anlatır.  

İddia Edilen Kanıt

Yukarıdaki gibi Yeşu ismi kullanılmıştır. Bu bölümün sağladığı ilave kanıt, Matay’ın, İsa’nın öğrencilerinden biri olan Matta’nın İbranice eşdeğeri olduğudur.  

Problemler

  1. Yeşu’yu İsa ile ilişkilendiren yukarıdaki problemler burada da geçerlidir.
  2. Beş öğrenciden sadece bir tanesinin ismi ile benzerlik kurulabilir. Diğer dördü ile yoktur.
  3. Matay ismi, o dönemde bilinen bir Yahudi ismi olan Matityahu’nun takma adı veya Aramice karşılığı gibi görünmektedir. Haşmonayim Krallığı’na duyulan saygı gereği Matityahu ismi sıradan insanlar arasında tutuluyordu. Bazı el yazmaları, Rabbi Yeoşua Ben Perahya’nın Arbel’de Matay ismindeki ünlü arkadaşından bahseder [Karşılaştır Rabbi Şimon Ben Tzemah Duran, Magen Avot, Zeini basımı (Yeruşalayim: 2000) sayfa 31].

 

Metin 6: Öğrenci

Tosefta Hullin 2:23

Bir zamanlar Rabbi Elazar ben Dama bir yılan tarafından ısırıldı ve Sehanya köyünden Ya’akov, Yeşu ben Pandira adına onu iyileştirmeye geldi, ancak Rabbi Yişmael ona izin vermedi.  

İddia Edilen Kanıt

Burada Yeşu ve Ben Pandira isimlerinin bağlı olduğu tek yeri görüyoruz.  

*******

Teoriler

Bu bölümde, yukarıda verdiğimiz metinler hakkında akademisyenler ve Hristiyan araştırmacıların ne söylediğini yorumsuz olarak aktaracağım:  

Puslu Tarih

Bazı tarihçiler, yukarıdaki bölümlerin tümünün İsa’ya atıfta bulunduğunu düşünmektedir. Verilen tüm detayları, özellikle de tarihleri birbirine bağlama konusunda birçok zorluk bulunduğunu kabul etmekle birlikte, bu tarihçiler “kronolojinin rabbiler tarafından çok üzerinde durulan bir bilim olmadığını” iddia ederler [R.T. Herford, Talmud & Midraş’daki Hristiyanlık, sayfa 347].

Talmud rabbilerinin puslu bir İsa hatırası vardır ve ona kötülük etmek için bunu süslemiştir. Farklı hikayeler arasındaki tutarsızlıklar sonuç değildir, çünkü; rabbiler bunu umursamamıştır. Böylece, İsa Yeşu’dur, Ben Stada’dır, Ben Pandira’dır. Mecdelli Meryem, müjde hikayesine ilişkin belli belirsiz bir aşinalık nedeniyle İsa’nın annesi olarak anılmaktadır. İsa’nın infazı hatırlanmaktadır, ama sadece bazı detaylar hatırlanmaktadır.

Gerçekte, bu tarihçiler, İsa’nın isminin geçmediği ama İsa’ya atıfta bulunduğuna inandıkları metinler bulmuştur. Herford, İsa’ya atıfta bulunduğunu iddia ettiği yirmi farklı metini listelemektedir ve “Talmud’un İsa hakkında ne kadar az şey söylediğinin kayda değer olduğunu” söylemektedir.

Bu, bir zamanlar tarihçilerin standart yaklaşımıydı. Ancak, Talmud rabbilerine karşı açık önyargılı yaklaşım ve isimsiz metinlerden ilgisiz ilişki kurma çabası zaman içerisinde akademisyenler arasında daha dengeli bir yaklaşıma yol açtı:

Goldstein, “Yahudi Geleneğinde İsa” başlıklı doktora tezinde, Bilam ve “belirli bir kişi” gibi Talmud’daki çeşitli referansların İsa’ya atfedilmesini tartışmaktadır. Onun görüşüne göre, bu sonuçlar metinlerde birinin neyi aradığı ile ilgili bir önyargı sonucudur. [Karşılaştır: Goldstein, sayfa 57-81]. Joseph Klausner, Ben Stada ile ilgili metinlerin İsa’ya atıfta bulunduğunu düşünmemektedir [Joseph Klausner, Nasıralı İsa, sayfa 20-23]. Johann Maier,Ben Stada’nın İsa ile ilgisi olmadığı konusunda hemfikirdir ve Ben Pandira’nın da İsa ile hiçbir bağlantısı olmadığını ekler [Johann Maier, Jesus von Nazareth in der talmudischen Uberlieferung, sayfa 237, John P. Meier, A Marginal Jew, Cilt 1, sayfa 106 sayı 45]  Maier ayrıca Sanhedrin 43a’daki Yeşu’nun öğrencilerinin infaz edilmesinin İsa ile ilgisi olmadığını belirtmektedir [Maier sayfa 229, Meier Cilt 1 sayfa 107 sayı 51’de aktarılır].

Katolik rahip ve İsa’nın yaşamının delillerinin en son ve en çok rağbet gören bilimsel analizi, A Marginal Jew kitabının yazarı olan John P. Meier, ortada durur ve şöyle der: “Maier’in kesin, radikal yaklaşımını kabul etmemekle birlikte, onunla bir temel nokta üzerinde hemfikir olabileceğimizi düşünüyorum: En eski rabbinik kaynaklarda, Nasıralı İsa’ya açıkça veya olası bir atıf bulunmamaktadır” [Meier, Cilt 1 sayfa 98]. Meier ayrıca, Herford’un yukarıda belirtilen sözlerine doğrudan bir cevap gibi görünen şu görüşünü de ekler: “Dolayısıyla, Josephus dışında, Hristiyanlık döneminin erken dönemlerinde Yahudi edebiyatı, tarihi İsa ile ilgili bağımsız bir kaynak sunmamaktadır. Nitekim, neden olsun ki? Rabbinik Yahudilik kendi bakış açısına göre çok daha önemli olan hususlarla ilgileniyordu” [Meier, adı geçen yerde].

Birçok modern tarihçi, Talmudik dönemdeki farklı dönemlerden farklı metin katmanlarını tespit eder. Metinler aslen Yeşu, Ben Stada ve Ben Pandira adında, hiçbiri İsa olmayan farklı insanlara atıfta bulunuyordu. Zamanla, farklı Talmudik rabbiler ek ifadeler ve detaylarla birlikte bu metinleri birbirine karıştırdı. Ancak Johann Maier’e göre, bu bölümlerin hiçbiri İsa ile ilgili değildi. Joseph Klausner ve John P. Meier gibi bazı akademisyenler, daha sonraki eklerin bazılarının İsa’ya atıfta bulunmaları gerektiğine inanırken, orijinal temel metin İsa ile ilgili değildir. Bu nedenle, Talmud’un gerçekte İsa hakkında ne söylediğini belirlemek çok zordur.

İki Yeşu

Rabbinik anlayışa göre bu bölümlerde en az iki farklı kişi bulunmaktadır. [Karşılaştır: Tosafot ARoş, Sota 47a, Yeşu başlığı altında; Şabat 104b Ben Stada başlığı altında; Tosafot Şabat 104b  Ben Stada başlığı altında; Rabbi Abraham Zacuto, Sefer Hayuhasin 5: 6, Rabbi Natan David Rabinowitz, Binu Şenot Dor Vador, sayfa 422-425].

Birinci kişi, M.Ö. birinci yüzyılın ilk yarısında, Aleksander Yanay döneminde yaşamıştır. İkinci kişi, ikinci yüzyılın ilk yarısında, Rabbi Akiva’nın trajik ölümüne yol açan Roma zulmü sırasında yaşamıştır.

İlki, Yeşu Ben Pandira, kendi mezhebini başlatmıştı ve birçok takipçisi vardı. Heretik ve putperest öğretileri ölümünden sonra yüzyıllar boyunca sürdü, ancak birçok Yahudi mezhebi gibi İkinci Tapınağın yıkılmasından sonra yavaş yavaş yok oldu.

İkincisi, Ben Stada, tanınmış bir ailedendi, halka açık biçimde putperestlik yapan biriydi. Yakalandı ve cezalandırıldı. İkisi arasındaki bağlantılar babalarının isimleri, Pesah’tan önceki gün infaz edilmeleri ve ikisinin de Mısır’da bulunmuş olmalarıdır. Birincisi muhtemelen sadece bir tesadüftür, çünkü yukarıda da belirtildiği gibi Pantera (İbranice ve Aramice Pandira kelimesinin eşdeğeri) yaygın kullanılan bir isimdir. Ben Stada, Pesah’tan önceki gün, tanınmış üvey babasına uyarak Lud’ta infaz edilmiş olabilir.

O gün, çoğu insan Yeruşalayim’de Pesah korbanlarını hazırlamak için toplanmıştı ve çok az sayıda insan Lud’daki infazlara tanıklık etmiş olmalıydı. Yeşu Ben Pandira,  Yeruşalayim’deki Pesah’tan önceki gün tam tersi bir nedenden dolayı infaz edilmiş olabilir. Heretik tarikatının lideri olmasından dolayı mahkeme, Yeruşalayim’deki kalabalığın infazını görmesini ve tarikatının gerçek Yahudilikten sapma olduğunu öğrenmesini istemiştir.

Her ikisinin de Mısır’da bulunmuş olması, bugün hayatlarında bir kez New York’u ziyaret eden iki Amerikan Yahudi’nin durumuna benzer. M.Ö. 307’den M.S.113 yılına kadar İskenderiye, dünyadaki en büyük ve en ünlü Yahudi topluluklarından birine sahipti. Yüzbinlerce Yahudi’nin bulunduğu bu çok büyük ve aktif bir Yahudi topluluğu,  Rabbi Yeoşua Ben Perahya ve Yeşu’nun saklanabileceği bir yerdi. İskenderiye cemaati Helenistik kültüre olan yakınlığı ile de dikkat çekmiştir. En ünlülerinden olan Philo, eserlerini yalnızca Yunanca yazmıştır ve Yahudilik açısından heretik sayılabilecek Helenistik felsefeyi geliştirmiştir [Samuel Belkin’in Midreşey Filon’un Giriş bölümüne bakınız]. Genç Ben Pandira’nın bu gelişen Yahudi merkezine ziyaretinin geleneksel Yahudiler tarafından putperest olduğu düşünülen melez bir Yahudi-Helenist dini kabul etmesine yol açması kesinlikle şaşırtıcı değildir.  

Artık, Talmud’da İsa’dan bahsedilip bahsedilmediği konusunda bir fikir birliği olmadığı anlaşılmaktadır. Talmud’un İsa’yı gayrimeşru bir çocuk ya da Meryem’i birçok erkekle birlikte olan bir fahişe olarak tarif eden hiçbir metni bulunmamaktadır. Gösterildiği gibi, yukarıdaki bölümler ise kesinlikle İsa’ya gönderme yapmamaktadır.  

Aşağıdaki tablo bu iki kişiye ait özellikleri yazmış olduğum ilgili metinlerle birlikte göstermektedir:  

 

Yeşu Ben Pandira Ben Stada
Metin 2 Yaklaşık M.Ö. 80’de yaşadı Metin 1 Yaklaşık M.S. 100 yıllarında yaşamıştır.
  Rabbi Yeoşua Ben Perahya’nın öğrencisi   Bazen Ben Pandira olarak ama genel olarak Ben Stada olarak adlandırılır. Bunun nedeni muhtemelen onu Yeşu Ben Pandira’dan ayırmak içindir.
  Zulüm’den Mısır’a kaçtı.Döndüğünde putperest oldu.   Mısır’dan büyücülüğü getirmiştir.
Metin 4 Pesah’tan bir gün önce infaz edildi.   Annesi Miryam bir kuafördü ve Stada olarak bilinirdi.
    Hükümet ile yakın ilişki içindeydi.   Babası Pandira’ydı.
Metin 5 İnfaz edilen beş öğrencisi vardı.   Üvey babası Pappos Ben Yehuda’ydı.
Metin 6 Rabbi Yişmael zamanında dek ünü devam etti.(M.S.133’te öldü) Metin 3 Pesah’tan önceki gün Lud’ta putperestlik nedeniyle infaz edildi.

 

Kutsal Kitabınızı bilin!

Kutsal Kitabınızı bilirseniz, kimse inancınızı ve Tanrı ile olan bağlantınızı çalamaz.  

Kaynak: Gil Student

Post Views: 1,428
0
Shares
  • 0
  • +

1 comment

  1. Ahmet 17 December, 2019 at 21:07 Reply

    İncil de İsa “Ben O ‘yum ” diyecekler ,peşlerinden gitmeyin diye uyarır.”Ben O ‘yum ” dan kasıt “Ben Allah’ ım ” “Ben Tanrıyım ” dır.gerçekten de tarih Tanrılığını ilan edenlerlerle doludur.mesela Kuran da “Ben Allah’ ım ” ifadesi geçer.Fakat Tevrat/ Tanah ‘ın hic bir yerinde , Tanrılığını ilan edeceklerden ,milyarlarca insanı “Ben Tanrıyım ” diyerek peşinde sürükleyecek bir aldatıcıdan (siz yahudilere göre Isa’dan ) bahsetmez. İncil de İsa “YHVH ” olduğunu söyler.Yahşuah ismi YAhve adının farklı kullanılmasıdır.(Hristiyanların iddiaları bu) .Yahudi kutsal metinlerinde biliyoruz ki YHVH kıskanç bir Tanrıdır.böylesi önemli bir olaydan ” Benim adımla biri gelecek,Tanrı olduğunu söyleyecek,inanmayın ” diye kutsal kitabınızda niçin bahsedilmez ? Fakat Sahte Peygamberler hakkında uyarı var.hangisi daha ciddi: sahte peygamber mi sahte Tanrı mı ? Israiloğlu Tanrı’ sının İsa hakkında,Hristiyanlık hakkında sessiz kalmasını nasıl açıklıyorsunuz?

Leave a reply Cancel reply

0
logo

Yahudilik hakkında makaleler yazıyor, çeviri yapıyor, videolar hazırlıyorum.

Sorularınızın tamamına yanıt vermeye çalışacağım. E-posta ile ya da "iletişim" bölümünden bana ulaşabilirsiniz.

Hakkımda

  • ..
  • ..
  • gokhanduran.bv@gmail.com

Instagram

kabalattora

Öncelikle iddiayı görelim: Mika 5:1 (Hristiyan Öncelikle iddiayı görelim:

Mika 5:1 (Hristiyan İncili’nde 5:2) “Ama sen, Beytlehem Efrata, Yahuda boyları arasında küçük olduğun halde, İsrail üzerine hükümdar olacak bana senden çıkacak. Onun kökeni eskiden, eski günlerdendir” ayetindeki “sen, Beytlehem Efrata” “veata beytlehem efrata” ifadesi eril bir ifadedir. Tanah’ta yer alan şehir isimleri eril değil dişildir. O halde Beytlehem bir şehir olamaz.

Ayrıca, söz konusu ayetin devamında (küçük) “tsair” kelimesi de erildir. Eğer Beytlehem, bir şehri ifade ediyor olsaydı bu kelimeyi niteleyen “tsair” kelimesi de dişil “tsairah” olmalıydı. Öyleyse, beyt-lehem bir şehri değil, Lehem Evi’ni yani Lehem klanını ifade etmektedir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Tora, Mısır’dan Çıkış Kitabı’nda Yitro Tora, Mısır’dan Çıkış Kitabı’nda Yitro Peraşası’nda 20. Bölüm’de On Temel Buyruğun verilmesinden hemen sonraki Mişpatim Peraşası’nda, söz konusu on ilkenin ayrıntıları verilir ve bu ayrıntılara ilk olarak kölelik ile ilgili yasalarla başlanır (Bakınız Çıkış 21.2-6). Bu peraşada, Tora’nın büyük üslup özelliklerinden birini, bir olayın anlatımından sonra yasaların ilan edilişine geçişi görürüz.

Bu peraşaya kadar Mısır’dan Çıkış Kitabı’nın esas konusu Yahudiler’in Mısır’daki esaretinden kurtuluşu ve özgürlüğe doğru yolculuğudur. Şimdi ise ayrıntılı yasalar, “özgürlük anayasası” açıklanacaktır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi
Çoğu Hristiyan, Yahudilerin işlemiş olduğu günahlar, yapmış oldukları kötülükler nedeniyle, Tanrı’nın Yahudiler’den yüz çevirdiğini (İbraniler 8:9), Yahudiler ile anlaşmasını bozduğunu, Yahudiler’in artık Tanrı’nın seçilmiş ulusu olmadığını iddia eder.

Sardisli Melito’nun (M.S. 2 Yüzyıl) inanç bildirgesine göre Yahudiler, Tanrı’yı öldürdükleri için, antlaşmayı kaybetmiştir. Bu nedenle Kilise artık “Yeni İsrail”dir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #kilise
Kutsal Kitap’ın Yaratılış Kitabı’nın 6-1 Kutsal Kitap’ın Yaratılış Kitabı’nın 6-10 bölümlerinde anlatılan Noah Tufanı’nın, Gılgamış Destanı’nda anlatılan tufan hikayesinden alındığı iddia edilmektedir. İnceleyelim:

Sümerlilerin Ziusudra hikayesi, Akkadlıların Atrahasis Destanı ve Gılgamış Destanları, Yaratılış Kitabı’nda anlatılan Noah’ın Tufanı anlatımına ek olarak Yakın Doğu’da anlatılmış olan tufan hikayeleridir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Mika 5:1 (2) Kutsal Kitap, Mesih’in doğum yerin Mika 5:1 (2) Kutsal Kitap, Mesih’in doğum yerinin Beytlehem olacağını mı söylemektedir?

Dört kanonik İncil yazarı içerisinde sadece Matta, Yahudi Kutsal Kitabı’ndan alıntılar yaparak, bu ayetlerin İsa tarafından  yerine getirildiğini iddia eder. Her birinin yanlışlığı kolaylıkla gösterilebilecek olan Matta’nın bu iddialarından birine göre Mesih’in doğum yeri Yahudi Kutsal Kitabı’nda belirtilmiştir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık #mesih
Kutsal Ruh

Mezmurlar 33:6 Gökler Rab’bin sözüyle ve onların bütün orduları ağzının nefesi ile yaratıldı.

 

Bu mezmurda, “nefes” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “ruah” (ר֥וּחַ) kelimesidir. “Ruh” olarak tercüme edilebilir. “Söz” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “devar” (דְבַ֣ר) kelimesidir. Üçlü Birlik doktrinine iman eden Hristiyanlar, bu mezmurda üçlü birliğe atıf olduğunu savunurlar. Onlara göre, “Ruh” kelimesi ile işaret edilen Kutsal Ruh, “Söz” kelimesi ile işaret edilen de Oğul’dur. Dolayısı ile hem Kutsal Ruh hem Oğul, Yaratılış’a katılmış eş yaratıcılardır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #islam #yahudi
İsa, kaç tane eşeğe bindi? İsa, Yeruşalayim İsa, kaç tane eşeğe bindi?

İsa, Yeruşalayim’e girerken kaç tane hayvana bindi? Dört kanonik İncil’den üç tanesine, Markos 11:7, Luka 19:29-35 ve Yuhanna 12:14’e göre İsa bir tane sıpaya binmiştir. Bu Hristiyan İncili yazarları, kendi hikayelerini, Zekeriya Peygamber’in Mesih’in Yeruşalayim’e sıpaya binerek girişi ile ilgili peygamberliği İsa tarafından yerine getirilmiş gibi yazmışlardır.

Bu sitede onlarca kez gösterildiği gibi, Matta Kitabı’nın yazarı İbranice bilmiyordu ve bu da tuhaf bir sonuca yol açmıştı. Matta Kitabı’nın yazarı, Zekeriya 9:9 ayetinde yer alan peygamberliği yanlış anlamış, Mesih’in Yeruşalayim’e bir yerine iki hayvan üzerinde girdiğini sanmıştır. Yani, Matta’nın “Palmiye Pazarı’nda” İsa, iki hayvanın üzerine binmişti!

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Gerçekliği Yönetmek (Haşgaha Pratis) Tanrı, E Gerçekliği Yönetmek (Haşgaha Pratis) Tanrı, Evren'i Nasıl Yaratır? Bölüm 03

Devamı için: kabalat.com

#tanya #torahvisuals #kabalat #hasidizm #Yahudilik #yahudi
Çok tanrılı dinlerde, tanrılar ile cinler aras Çok tanrılı dinlerde, tanrılar ile cinler arasındaki ayrım değişkendir. İyi ve kötü tanrılar olduğu gibi iyi ve kötü cinler de vardır. Tanrılar ile cinler arasında niteliksel bir fark yoktur; hatta cinin bir ismi “kötü tanrı”dır. Bunun nedeni, çok tanrılı dinlerde, doğadaki her büyük olay ve kuvveti yöneten bağımsız bir tanrının var olmasıdır. Bu dinlerde cinlerin tanrılardan farkı; daha az güçlü olmaları, daha az bireyselliğe sahip olmaları, ara sıra tanrılara karşı ayaklanmaları ve bazen de başarılı olmalarıdır. 

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #islam
Tanrı kimin kurtulacağını seçti mi? Kalvinis Tanrı kimin kurtulacağını seçti mi?

Kalvinistler neye inanır?

Kalvinistlere göre Tanrı, ezelde, henüz Dünya’ya gelmeden önce insanlardan kimin kurtulacağına kimin ise lanetli olduğuna karar vermiştir.

Tanrı, kurtulmaları için seçilmiş insanları ve lanetlileri dünya hayatında yapacakları iyi veya kötü davranışlara bakmaksızın ezelde belirlemiştir!

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #kalvinizm
Kalvinistler neye inanır? Reform Protestanlar ve Kalvinistler neye inanır?

Reform Protestanlar veya Kalvinistler, insanın başlangıçta işlemiş olduğu günah nedeniyle doğasının tamamen bozulmuş olduğuna, kendi günahlı doğasına esir olduğuna, artık kendi kurtuluşu konusunda hiçbir şey yapamayacak durumda olduğuna inanırlar.

Onlara göre insanlar, kendilerini kurtuluşa götürecek iyi işleri seçme özgür iradesine sahip değildirler. Kendi kuvvetleriyle iman edemezler. Tora’daki buyrukları yerine getirerek, iyi işler yaparak yaşama kavuşmak mümkün değildir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Mezmur 110:1 “Rab, Rabbim’e dedi ki?” Hrist Mezmur 110:1 “Rab, Rabbim’e dedi ki?”

Hristiyan İncili’nde Matta Kitabı’nda İsa, Ferisiler’e dönüp sorar:

Matta 22:42 Ferisiler toplu haldeyken İsa onlara şunu sordu: “Mesih’le ilgili olarak ne düşünüyorsunuz? O kimin oğludur?”

Yani, günlük konuşma diliyle “Mesih kimin soyundan gelecektir?” diye sormaktadır.

Onlar da, “Davut’un Oğlu” dediler.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #hristiyanlık #yahudi
Mezmurlar 40:6 “bana bir beden hazırladın?” Mezmurlar 40:6 “bana bir beden hazırladın?”

Kilise’nin ana inanç ilkesi, yalnızca kan sunusunun günahı aklayabileceğidir. Bu öğretiye göre, İsa’nın ölümü, her insanın sözde asli günah nedeniyle günahkar doğmasını aklayabilecek tek yoldur.

Sadece kan sunusunun günahı aklayabileceği görüşü, kolayca görülebileceği gibi Yahudi Kutsal Kitabı tarafından yalanlanmaktadır. Örneğin, Mezmurlar Kitabı, Yeşaya, Mika, Hoşea ve Yeremya Peygamberler günahkar insanları günahlarını aklamak için kurbanlara güvenmemesi konusunda uyarmaktadır. Peygamberlerin sözleri Hristiyan inancına tamamen zıttır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık
Daniel 7:13 “Göğün bulutlarıyla gelen insano Daniel 7:13 “Göğün bulutlarıyla gelen insanoğluna benzeyen biri” kimdir?

Hristiyan İncili’nde “İnsanoğlu” terimi birçok kez kullanılır ve İsa bu terimi kendisi için kullanır. (Bkz. Matta 9:6, Matta 10:23, Matta 11:19, Matta 12:8, Matta 12:32, Matta 12:40, Matta 13:37, Matta 13:41-42, Matta 16:13, Matta 16:27-28, Matta 17:9…)

Hristiyan İncili’ndeki “İnsanoğlu” belirli bir kişiyi, İsa’yı tanımlar, belirlilik edatı alır ve ilk harfi büyük harfle yazılır, Daniel 7:13 ‘deki “insanoğlu” terimi ise belirlilik edatı almaz ve “bir” insanoğlu olarak yazılır. Hristiyanlar, Daniel 7:13 ayetini tercüme ederken, “insanoğlu” kelimesinin ilk harfini büyük harfle yazarlar ki, bu terim İsa’yı işaret ediyormuş gibi görünsün. Oysa, ayetin orjinalinde belirlilik edatı olmadığı gibi, İbranice dilinde büyük harf de yoktur. Hristiyanlar, Yahudi Kutsal Kitabı’nın birçok yerinde olduğu gibi, Daniel Kitabı üzerinde de oynama yapmaktan çekinmezler.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık
Sabah Yıldızı Lucifer Lucifer kelimesi, kelime Sabah Yıldızı Lucifer

Lucifer kelimesi, kelime anlamı olarak “ışık taşıyan” anlamına gelir. “Işık” anlamındaki Latince “lux” kelimesi (Proto Hint Avrupa dilinde “leuk” kelimesi) ve latince “taşıma” anlamındaki “ferre” kelimesinden (Proto Hint Avrupa dilinde “bher” kelimesi) oluşur.

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik #hristiyanlık
Levililer Kitabı tam olarak Mısır’dan Çıkı Levililer Kitabı tam olarak Mısır’dan Çıkış Kitabı’nın bittiği yerde başlar. Mısır’dan Çıkış 40:34-35 ayetlerinde, Tanrı’nın kevod’unu, Tanrı’nın Kutsiyeti’nin ortaya çıkışını okuruz. Daha önce Sinay Dağı’nda duran Tanrı, tarifini Moşe’ye verdiği ve dağın eteğinde inşa edilen Mişkan’a iner:

"Bulut, Buluşma Çadırı’nı kapladı ve Tanrı’nın Onuru (ukevod) Mişkan’ı doldurdu. Moşe Buluşma Çadırı’na giremedi; zira bulut [çadırın] üzerine çökmüş, Tanrı’nın Onuru (ukevod) Mişkan’ı doldurmuştu."

Devamı için: kabalat.com

#yahudi #yahudilik
Türkçe çevirilerde “peygamber” olarak tercüme edilen kelimenin orijinali İbranice “navi” kelimesidir. Bu kelime aynı dil ailesinde yer alan Arapça’da da “nebi” olarak yer almaktadır. “Navi” kelimesinin kökü “nun, bet ve alef” harflerinden oluşur (נבא). Bu kelimenin kökü “seslenmek” anlamına gelir. “Navi” kelimesi de “konuşan, seslenen” anlamındadır. Bu anlamın en açık örneği Mısır’dan Çıkış 7:1 ayetinde yer alır.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi
“Yazıcıların yalancı kalemi” (Yeremya 8:8) “Yazıcıların yalancı kalemi” (Yeremya 8:8)

Müslümanlar ve Hristiyanlar, Yahudi Kutsal Metinleri’ni didik didik ederek kendi inançlarına destek bulmaya çalışmaktadırlar. Yahudi Kutsal Kitabı’nda bulabildikleri ilgisiz ayetleri öncesi ve sonrasından kopartarak, konuyu değiştirerek, bilerek yanlış tercüme ederek veya kasıtlı biçimde yeni anlamlar vererek, Yahudi Kutsal Metinleri’nden onay aramaktadırlar. Bu konuda belki de an bariz biçimde çarpıtılan ayetlerden biri Yeremya 8:8 ayetidir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #hristiyanlık #islam
İddia 3: "İşte kendisine destek olduğum, gön İddia 3:

"İşte kendisine destek olduğum, gönlümün hoşnut olduğu seçtiğim kulum! Ruhum’u onun üzerine koydum. Adaleti uluslara ulaştıracak."
(Yeşaya 42:1)
 
Yeşaya 42:1 ‘de “destek olduğum” olarak tercüme edilen “etmak” olarak okunan kelime “ahmed” olarak okunabilir. Bu iki kelime birbirine çok benzerdir. Bu kelimenin orijinali “ahmed”dir, ancak; bu ayette bahsedilen kulun İslam Peygamber’i Muhammed’i gösterdiğini gizlemek için bu kelime “destek olduğum” olarak çevrilmiştir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi #islam
Tanah’ta İslam Peygamber’i müjdeleniyor mu? Tanah’ta İslam Peygamber’i müjdeleniyor mu?

Yahudi Kutsal Metinleri yaklaşık olarak 304.900 kelime içermektedir. Bazı müslümanlar, bu kelimeler içerisinden birkaç ayetin İslam Peygamberi’ni müjdelediğini iddia etmektedir.

Devamı için: kabalat.com

#yahudilik #yahudi
Load More... Takip edin

Mesih Çağı:

  • Soru-Cevap
  • Kavramlar
  • Kitap
  • Video
© Copyright kabalat.com Tüm Hakları Saklıdır.