Yahudilik’te 8 sayısı aynı zamanda bir semboldür ve bu sembolün önemini anlamak için başka ve belki de daha yaygın bir sembolik sayının anlamını biliyor olmamız gereklidir: Bu sayı 7’dir.
7 sayısının “gizemi” hakkında sosyal medyada dolaşan çoğunlukla yanlış olan paylaşımları bir kenara bırakırsak, öncelikle 7 ve 8 sayılarının sadece kendi başlarına önemli değil, aynı zamanda birbirleriyle de ilişkili olduğunu anlamalıyız. Birkaç örnek verelim: Dünya 7 günde yaratılmıştır. Mişkan 8. günde açılmıştır. Pesah ve Sukot bayramları 7 gün sürmektedir ve Sukot’un hemen ardından 8. günde Şemini Atseret’i kutlarız. Pesah’tan sonra 7 günden oluşan haftadan 7 tane sayarız (Buna Omer sayımı deriz) ve ardından da Tora’nın verildiği Şavuot’u kutlarız. Tora, her yedi yılda bir Erets-Yisrael’de normal çiftçiliği yasaklamaktadır. Toprağın “Şabat” yapacağı bu yıla “Şemita” adı verilir. Her yedi Şemita’nın bitiminde, ellinci yıl “Yovel” olarak kutlanacaktır. Bir çocuk hayatının 8. gününde sünnet edilir. Bir koşer hayvan, en erken hayatının 8. gününde kurban olarak kabul edilebilir. Doğal dünyayı maneviyatın kutsal ışıltısıyla aydınlatmaya hizmet eden Kutsal Tapınak’taki menoranın yedi kolu vardı. Gökkuşağının yedi rengi ve yedi müzik notası vardır. Bir diyatonik gamın yedi perdesi vardır. Bunun gibi daha pek çok örnek vardır.
Okumak isteyenler için Maharal, “Tiferet Yisrael” adlı kitabının ilk iki bölümünde Tora’daki belirli sayıların ardındaki felsefi ve mistik anlamları çok detaylı bir şekilde açıklamaktadır. Pek çok örnek vermekte ve birçok delil sunmaktadır.
Anlamları şudur: 7 sayısı doğal dünyanın tamamını temsil eder. Burada “doğal dünya” olarak ifade edilen kavram yalnızca fiziksel dünyayı değil, Tanrı’nın dahil olduğu tüm dünya demektir. Doğal yollarla elde edilebilen mükemmelliği sembolize eder. Dolayısıyla, Yaratılış anlatısındaki yaratılış yedi günde ve yedi gün ile gerçekleşir. Bir şeyin yedi parçadan oluşması, onun tamamlanma durumuna ulaştığını sembolize eder. 6 sayısı yalnız fiziksel yaratılışı ifade eder. Neden? Bir kişi yeryüzünde durup, üç boyutlu dünyasındaki tüm yönleri (doğu, batı, kuzey, güney, yukarı ve aşağı) sayarsa 6 sayısına ulaşır. Bir sonraki “gün”, 7. gün, Tanrı’ya ayrılmıştır yani Şabat’tır. Fiziksel dünyaya manevi dünyayı da eklerseniz 7 sayısına ulaşırsınız. Şabat, (7. gün) fiziksel dünyanın deyim yerindeyse “ruhu” gibidir, tüm varlıklar için bir yaşam ve kutsama kaynağıdır.
Artık, Pesah ve Sukot gibi aynı zamanda tarım ile ilgili bayramların neden 7 gün olduğu anlaşılmıştır. Pesah ve Sukot’ta, doğaya müdahil olmasından dolayı Tanrı’ya teşekkür eder ve dua ederiz. Yaptığımız her işte, her maddi kazancımızda, topraktan çıkan ve bizi doyuran her üründe Tanrı’nın rolünü hatırlarız.
8 sayısı 7 sayısından sonra gelir ve fiziki dünyanın ötesindeki manevi seviyeyi ifade eder. Bir çocuk doğduğunda doğal olarak, fiziksel dünya gereği sünnetsizdir. Doğduğunda çocuğun Tanrı ile bağlantısı doğanın geri kalanıyla, yani Yaratıcı ile yaratılışı arasındaki ilişki ile aynıdır. Ancak, yaşamının 8. gününde çocuğun Tanrı’ya daha yüksek ve çok daha kişisel bir düzeyde bağlı olduğunu gösteririz. O yalnızca Tanrı’nın sıradan bir yaratımı değildir, aynı zamanda Tanrı ile kendi özel anlaşması (“Brit”) vardır. O, Yahudi halkının bir parçasıdır ve Tanrı ile ilişkilerinin standartlarını korumakla yükümlüdür. Brit mila (sünnet), Yahudi halkı ile Yaratıcımız arasındaki ebedi antlaşma ve bağlantının bir işaretidir. Anlaşmamız akıl üstüdür, akıldan daha üstün bir bağa işaret eder. 8 sayısı da bu dünyanın doğal düzeninin ötesinde olanı temsil eder.
Buna, Tanrı’nın bizimle Sinay’da doğal olmayan, mucizevi buluşması olmasaydı, dünyamızda bilinmeyecek Tora ve Mitsvot kavramlarının yerine getirilmesi de dahildir. Bu nedenle, Tora’yı aynı biçimde, fiziksel olmayan seviyede aldığımızı göstermek için, Pesah’tan sonra 7 kere 7 gün saydıktan sonra Şavuot’u kutlarız. Matan Tora (Tora’nın alınması), Tanrı’nın doğal dünyaya doğrudan müdahalesiydi. Şemini Atseret de Şavout’un Pesah’ı tamamlaması gibi Sukot’u tamamlamakta, Tanrı ile daha derin bir bağlantı düzeyine hizmet etmektedir.
7 sayısı Tanrı tarafından yaratılışı temsil ederken aynı zamanda, yedi sefirot’a (ilahi nitelik) karşılık gelir. “Tanrı’nın görüntüsünde” yaratıldığımız için, insan karakteri de aynı yedi niteliği içerir: iyilik, sertlik, ahenk, sebat, alçakgönüllülük, temel ve krallık. Pesah ve Şavuot bayramları arasında yedi hafta sayarken bu haftalarda yedi duygumuzu (sevgi, korku, şefkat, azim, alçakgönüllülük, bağlanma ve alıcılık) – haftada bir duygu olmak üzere – mükemmelleştirmeye çalışırız. Bu yedi haftanın sonunda, Şavuot’ta Tora’yı almaya layık olacak kadar kendimizi yeterince mükemmelleştirmiş kabul ediliriz. Tamamlanmış bir kişi yedi duygunun tümü üzerinde kontrole sahiptir.
Aynı fikir hayvanlar için de geçerlidir. Bir hayvan alıp onu yakmalık sunu olarak kurban etmek, Tanrı ile aramızdaki kişisel düzeydeki aynı bağı göstermektedir. Bir fiziksel varlık, bir hayvan alınmakta ve yükseltilmektedir. Bu nedenle bir hayvan ancak yaşamının sekizinci gününden sonra kurban edilebilir.
Bu kavramı kullanarak artık Mişkan’ın anlamını daha iyi anlayabiliriz. Tanrı’nın bizim dünyamızda fiziksel bir evi olamaz. Tanrı fiziksel alanda algılanamaz. Bu nedenle, Tanrı’nın dünyamızda ikamet ettiği yer olan Mişkan’ın, 7’den daha yüksek bir seviyede var olması gerekir. Açılışı, Mişkan’ın özel manevi varlığını ve amacını simgeleyen 8. günde gerçekleşmesi gereklidir.
8 sayısı doğal düzenin bir adım üstünde, doğadan ve onun sınırlamalarından daha yüksek bir seviyenin sembolü olduğu için Hanuka’nın neden sekiz gün sürdüğünü anlayabiliriz. Sayıca çok daha fazla olan Makabilerin Yunanlılarla savaşma kararlılığı mantıklı ya da doğal değildi. Ama inanç ve cesaret ile hareket ettiler ve bu nedenle doğadan daha üstün bir mucizeyi hak ettiler: 8 gün süren bir mucize.
Başka bir örneği de Tanah’taki arp teli sayısı ile verebiliriz. Arp teli, arınma ve manevi uyumun farklı aşamalarına ve seviyelerine karşılık gelir. Bu nedenle Tapınak’ta Levililerin ve Kral David’in çaldığı yedi telli arp, bu yedi nitelikte ruhsal arınmayı ifade ediyordu. 8 sayısının doğanın üstünde olduğunu öğrendik. 8 sayısı, doğal düzeni aşan kutsallığın gücüdür. Gemara şöyle der: “Tapınağın arpının yedi teli vardı ama Mesih’in arpının sekiz teli olacaktır.” Bu nedenle, Maşiah döneminde (Kral David’in zaman zaman ulaştığı bir bilinç seviyesi) Levililer sekiz telli bir arp çalacaktır, çünkü biz 7 nitelikten daha derine ve daha yükseğe ulaşacağız. Çabucak gelsin!
Bu bağlamda Maşiah’ın gelmesinden ve dünyanın nihayet tam arınmasına ulaşmasından sonraki zamanı ifade eden Gelecek Dünya, 10 telli arpla temsil edilir. 10 sayısı tam sayıdır; Dünya, On Emir’e karşılık gelen On Söz ile yaratılmıştır. Ve Gelecek Dünya’da dünya sadece Tora ile meşgul olacak, İlahi Olan’ı kavramaya çalışacaktır.
Kutsal Kitabınızı bilin!
Kutsal Kitabınızı bilirseniz, hiç kimse Tanrı’ya olan inancınızı ve O’nunla olan bağlantınızı çalamayacaktır.