Hayatımıza Tanrısallığı Eklemek
Çölde Sayım Kitabı’nın 4:21–7:89 ayetleri arası Naso Peraşası olarak adlandırılıyor. Bu bölümü okumaya başladığımızda birbiriyle ilgisiz, karışık yasalarla karşılaşıyoruz ve bu yasaların bu bölümde bir araya getirilmiş olması oldukça tuhaf görünüyor.
Bu peraşada, tuma olan (ritüel safsızlık hali) bazı insanlar hakkında bilgi veriliyor. Bir hırsız ile ilgili yasaları ve hırsızın çaldığı şeyleri nasıl geri ödemesi gerektiğini öğreniyoruz. Evliliğinde kocası tarafından sadakatsizlik ile suçlanan kadını (sotah) öğreniyoruz. Ve kendini Tanrı’ya adadığı dönem içerisinde belirli şeylerden uzak durması gereken nazir hakkında bilgi ediniyoruz.
Tuma olma, çalma, sotah ve nazir… Bu yasalar rastgele serpiştirilmiş gibi yani, birbirleriyle tamamen alakasız görünmüyorlar mı? Tora bunları neden bu bölümde bir araya getiriyor?
Belki de bu yasalar o kadar da rastgele değildir, belki birlikte gruplanmalarının bir anlamı vardır. Naso Peraşası’ndaki görünüşte birbiriyle ilgisiz çeşitli yasalara bakalım ve ilginç bir şey bulup bulamayacağımızı görelim.
Çölde Sayım Kitabı ve Levililer Kitabı’ndaki Konuları Birleştirmek
Tuma yasaları (ritüel safsızlık) ile başlayalım. Tanrı şöyle der:
Bene-Yisrael’e emret; tüm tsaraat hastalarını, tüm [bedensel] akıntılı kişileri ve ölüden dolayı tame olan herkesi kamptan göndersinler.
Çölde Sayım 5:2
Neden? Çünkü;
Benim içlerinde barındığım kamplarını tame (saf olmama) yapmasınlar.
Çölde Sayım 5:3
Bekleyin, bir dakika! Bunu daha önce görmüştük! Levililer Kitabı’nda, Tanrı Moşe’ye şöyle demişti:
Bene-Yisrael’i tumalarından ayrı tutun ki aralarında bulunan Mişkanım’ı tame yaparak, tumaları yüzünden ölmesinler.
Levililer 15:31
Bu çok tuhaf! Aynı yasa bize bu bölümde tekrar veriliyor!
Aynı durum bir sonraki yasada da görülüyor. Tanrı, Moşe’ye bir kişi bir şey çaldığında ya da birisine karşı uygunsuz biçimde davranarak günah işlerse ne olacağını söyler:
Suç konusu [borcunu] başmal olarak ödemeli, üzerine de beşinci payını ekleyerek, suçu işlemiş olduğu kişiye vermelidir.
Sayım 5:7
Ve eğer zarar verdiği kişiyi bulamazsa, o halde,
ödenmesi gereken suç konusu [borcu] Tanrı’ya; Koen’e ait olur.
Sayım 5:8
ve buna ilave olarak kendisi için,
onarım sağlamakta kullanacağı onarım-koçu
(Sayım 5:8)
verir. Aynısı..Bunu da daha önce gördük!
Levililer Kitabı’na geri dönelim:
Onu başmal haliyle tamamen tazmin etmeli ve üzerine beşinci paylarını eklemelidir. (Levililer 5:24).
Ve bu ödemeye ek olarak,
Tanrı Adına Aşam-korbanını getirmelidir
Levililer 5:25
Ne getirmelidir?
Aşam-korbanı olarak, davardan [belirli bir] değere sahip kusursuz bir koçu Koen’e getirmelidir.
Levilier 5:25
Yine, Çölde Sayım Kitabı, Levililer Kitabı’ndan bir konuyu açıkça tekrar ediyor.
Ve şimdi, Naso Peraşası’ndaki bir sonraki konuya bakalım: Zina yapmış olma şüphesi taşıyan kadın; Sotah konusuna. Ayetler şöyle başlar:
Herhangi bir adamın karısı yanlış bir yol tutturmuşsa ve ona ihanet etti[ğine dair şüphe söz konusu] ise
Sayım 5:12
Çiftin davalarını çözecekleri Mişkan’da gerçekleşen uzun yasalar ve ritüel sistemi ile devam eder. Tamam, bu yasa tamamen yeni, bu yasayı Levililer Kitabı’nda hiç görmedik, değil mi?
Sotah ile ilgili bu yasayı hiç görmedik, ama şu kelimeye daha yakından bakın – מעל – bu kelimeyi daha önce görmüştük. Levililer Kitabı’nda, bu kelime birkaç yerde, çok özel bir şeyi tanımlamak için kullanılır: İnsanlar Tanrı’ya veya Mişkan’a atanmış nesneleri kötüye kullanarak günah işlediğinde.
Bir kişi, uygunsuz kullanımda bulunarak, Tanrı Adına Kutsal olan şeylerden [biriyle ilgili olarak] kazara hata işlerse..
נֶ֚פֶשׁ כִּֽי־תִמְעֹ֣ל מַעַ֔ל וְחָֽטְאָה֙ בִּשְׁגָגָ֔ה מִקָּדְשֵׁ֖י
Levililer 5:15
ve
Bir kişi günah işleyip Tanrı’ya karşı uygunsuz davranış içine girerek
נֶ֚פֶשׁ כִּ֣י תֶֽחֱטָ֔א וּמָֽעֲלָ֥ה מַ֖עַל בַּֽיהֹוָ֑ה וְכִחֵ֨שׁ בַּֽעֲמִית֜וֹ
Levililer 5:21
Şuna bir bakın – başka bir Levililer Kitabı bağlantısı!
Ve şimdi Naso Peraşası’ndaki son yasaya, özel kısıtlamalara uyarak kendisini Tanrı’ya adamayı seçen Nazir yasasına geçiyoruz. Bu yeni bir yasa olduğu için tekrar konusunda endişelenmemiz gerekmiyor. Ama … daha yakından bakalım, Nazirin bağlı kalmak zorunda olduğu iki yasaya:
İlk olarak,
Yeni veya yıllanmış şaraptan kaçınmalı..
Sayım 6:3
Bir Nazir alkolden uzak durmalıdır. İkincisi, bir Nazir tame olamaz,
hiçbir insan cesedinin yakınına gelmemelidir
Sayım 6:6
ebeveynlerine veya kardeşlerine bile!
Babası, annesi, erkek ya da kızkardeşi için [bile olsa] – öldüklerinde onlar için kendisini tame yapamaz.
Sayım 6:7
Daha önce böyle yasalar gördük mü? Alkolden uzak durma ve ailesine bile tame olma yasağı?
Evet! Levililer Kitabı’nda!
Tanrı, Koenleri görevlendirir:
Buluşma Çadırı’na gireceğiniz zaman sarhoş edecek şekilde şarap içmeyin.
Levililer 10:9
Ve daha sonra, Tanrı, Koen Gadol’a şunu söyler:
Hiçbir ölü bedene yaklaşmamalıdır; kendisini babası ve annesi için [bile] tame yapamaz.
Levililer 21:11
Tora’da kendi ebeveyni için bile tame olamayan iki kişi vardır: Nazir ve Koen Gadol.
Öyleyse, hepsini bir araya getirelim.
İlk varsayımımızın tam olarak doğru olmadığını fark ettik – bu yasalar dağınık ve rastgele serpiştirilmiş değil, hepsi Levililer Kitabı ile bağlantılı. Ama artık yeni sorumuz daha da tuhaf: Bu yasaların hepsi neden Levililer Kitabı’na geri dönüyor? Bu ne anlama geliyor?
Çölde Sayım Kitabı’nda Tekrarlanan Bu Temalar Ne Anlama Geliyor?
Bunu bir araya getirmenin anahtarının son örnek olduğunu düşünüyoruz.
Nazir ve Nazir’in Levililer Kitabı’nın koenler ile karşılaştırılması hakkında daha derin düşünelim ve bunu anladıktan sonra, belki de tüm bu tekrarları çok daha açık bir şekilde anlayabiliriz.
Nazir kimdir? Nazir bizden biridir, kendisini Tanrı’ya ayırmayı ve adamayı seçen sıradan bir kişidir. Neden? Bir kişi neden kendisini şarap içmek veya ebeveynlerini gömmek gibi normal aktivitelerin bir parçası olmaktan alıkoyar, kendisini kısıtlar ki?
Çünkü, Nazir bir seçim yapmaktadır – koenlere ve özellikle de Koen Gadol’a bakar, onların Tanrı ile olan bağlantılarını görür ve bunu ister.
Tora ona şunu söyler: Bunu sen de yapabilirsin! Nazir’e, Levililer’deki koenlere verdiği yasalarla neredeyse aynı yasaları vererek, Tanrı bize bir Nazir’in Tanrı ile koen benzeri yakınlığa sahip olabileceğini söyler. Nazir bir tür koendir, ama bizden biridir. O, tabiri caizse, Levililer kitabındaki koenlerin yani Tanrı görevlilerinin kamp versiyonudur.
Ve bu mantıklı geliyor, çünkü; Levililer Kitabı nedir? Levililer Kitabı bir Tanrı kitabıdır. Tanrı’nın yaşadığı Mişkan olan Tanrı mekanına odaklanmıştık. Tanrı topluluğuna, koenlere, Tanrı temsilcilerine odaklanmıştık. Böylece Tanrı ile bağlantı ve ilişki kurabileceğimiz korbanlar, bayramlar, yasalar, ritüeller ve daha fazlası aracılığıyla nasıl saf ve kutsal olacağımız hakkında konuşmuştuk.
Ama şimdi … Bamidbar’dayız, Çölde Sayım Kitabı’nda. Çölde Sayım Kitabı bir halk kitabıdır. İnsanların birbirleriyle ve Moşe ile nasıl etkileştikleri hakkında konuşuruz. Ulusun yaşadığı yer olan, halkın yeri, kamp hakkında konuşuruz. Ve “İnsan Kitabı” yasaları nasıl görüyor, bunun hakkında konuşuruz. Levililer Kitabı’nda Tanrı’nın bakış açısından gördüğümüz aynı vakaları görürüz, ama şimdi Bamidbar’da, Çölde Sayım Kitabı’nda buna insan penceresinden bakarız.
O halde Naso Peraşası’ndaki Nazir, Levililer Kitabı’ndaki koenin halk versiyonudur. Peki ya kocası tarafından zina yapmakla suçlanan bir kadın, Sotah? “Meila” kelimesinin ortak kullanımına dikkat çekmiştik – peki, “meila” gerçekten ne anlama geliyor? “Meila” yasaları Tanrı için belirlenmiş bir şey ve onu kendi ihtiyaçları için kullanmaya karar veren insanla ilgilidir. Örneğin, süpürgemi Mişkan’a adadım ve sonra onu kendi zeminimi süpürmek için kullanmaya karar verdim. Bunu yaparsam, Tora diyor ki, “ben ve Tanrı arasındaki sınırı bulanıklaştırıyorum, ilişkimizi ihlal ediyorum” demektir. Ve temelde, sotah aynı şeyle ilgili değil mi? Tanrısal alemde, Mişkan’a adanmış şeyleri kötüye kullanmak ne ise, insan ilişkileri aleminde evlilik sadakatsizliği de odur. Yine aynı konu, Levililer’de Tanrı penceresinden, Çölde Sayım’da insan penceresinden.
Öyleyse devam edelim. Teorimiz konusunda haklıysak, Naso Peraşası’ndaki hırsızlık yasaları yine insanları veya kampı yansıtmalı, Levililer Kitabı’ndaki benzer yasalar ise Tanrı, Mişkan veya koenlerle ilgili olmalıdır. Bakalım doğru mu?
Koenler ile ilgili yasalarını tanımlarken Naso Peraşası, Levililer Kitabı’ndan farklıdır. Naso Peraşası ödemeye odaklanır: Eğer hırsız ona geri ödeyecek şekilde mağduru bulamazsa, o parayı Koen’e ödemelidir. Naso Peraşası’nda bir korban sunusundan bahsediliyor, ama bu sonraki durumdur, ilavedir ve bununla ilgili herhangi bir ayrıntı görmüyoruz (Çölde Sayım 5:8). Ancak Levililer Kitabı versiyonunda, aynı korban ile ilgili birçok ayrıntı görürüz :
Tanrı Adına Aşam-korbanını da Koen’e getirmelidir: Aşam-korbanı olarak, davardan [belirli bir] değere sahip kusursuz bir koç.
(Levililer 5:25).
Ve bu bizim yaklaşımımıza uyuyor.
Mişkan ve koenler hakkında olan Levililer Kitabı’nda korbanların tüm ayrıntılarını görürüz. Ama tamamen insanlarla ilgili olan Çölde Sayım Kitabı’nda, bu ayrıntıları görmeyiz. Ama bir fark daha var. Naso Peraşası’nda fazladan bir yasa var. Eğer hırsız, kendisine geri ödeme yapmak için mağduru bulamazsa, parayı koene ödemelidir (Çölde Sayım 5:8). Ama … Naso’nun koenler hakkında konuşmaması gerekiyordu, bu konu Levililer Kitabı’nda olmamalıydı… Sonuçta, koenler Tanrı temsilcileridir. Ve ayrıca, Naso Peraşası koenlerle ilgili olan ve hırsızlıkla hiçbir ilgisi olmayan bir yasa daha ekliyor!
Tanrı Moşe’ye şöyle der:
Bene-Yisrael’in her türlü kutsallarına ait olup, Koen’e getirdikleri her türlü bağış, ona ait olacaktır.
Çölde Sayım 5:9
Bu çok garip; Tanrı burada, “Ben koenler hakkında konuşuyorken, sizin de koenleri desteklemeniz gerekiyor” diyor. Bu, Çölde Sayım Kitabı’ndan beklediğimizden tamamen farklı görünüyor, değil mi? Yani, bu tümüyle Levililer Kitabı alanına giriyor! O zaman teorimiz çöktü mü? Hala Naso Peraşası’ndaki yasaların halka odaklandığını söyleyebilir miyiz?
Ama belki de halen mantıklıdır. “Koenler” i gördüğümüzde, doğrudan Levililer Kitabı’nın aklımıza gelmesi doğaldır. Peki bu yasanın odak noktası gerçekte nedir? Kullanılan dile dikkatlice bakın. Naso Peraşası’nın yeni yasası koenlerle ilgili olsa da, Tanrı Moşe’ye, insanların koenlerle ilgilenmeye dikkat etmeleri gerektiğini söylüyor. Onlara vermek zorundalar. Yasa … bizim hakkımızda, halk hakkında! Odak noktamız, koenlerin aldığından daha fazlasını vermektir.
Ve bu bizim için bu bölümün gerçekte ne hakkında olduğunu tanımlar. Tanrı bize şunu söylüyor: “Koenler, Mişkan hizmetini yapacak, ama Koenleri destekleyerek siz, halk, Mişkan hizmetindeki görevinizi yerine getireceksiniz.” Ve aniden, her şey yerli yerine oturur. Levililer, Mişkan’daki koenlere odaklanmıştı – korban sunusunun ayrıntılarını veriyordu. Ama Naso’da, koenler, korbanlar ve Mişkan hakkında konuşurken, bunlar metnin odaklanmış olduğu İsrael halkının penceresinden anlatılır.
Ve şimdi, nihayet birinci yasaya geri dönüyoruz – tuma kanunu, (ritüel safsızlık). Levililer Kitabı’nda tuma’yı görmüştük ve tekrar tuma’yı görüyoruz. Ama herhangi bir fark var mı? Levililer’de Tanrı Moşe’ye halkın tuma konusunda dikkatli olması gerektiğini söyler, ama hangi nedenle? Çünkü, eğer ritüel olarak saf değillerse, Tanrı’nın evi olan Mişkan kirletilecektir. Ama burada Naso’da Tanrı Mişkan’dan asla bahsetmez. Bunun yerine, halk, kamp tame olmamaları için uyarılırlar. Ve daha da ileri gider! Levililer’de Tanrı sadece “Mişkan’ı” kirletmeyin demez. Bunun yerine “משכני” “Mişkan’ım” der. Naso’ya bakın! Tanrı, “kamp” demez, “”מחניהם” “kampları” der.
Bu, kurduğumuz çerçevenin tamamını özetliyor! Levililer’de hala Tanrı’nın yeri olan Sinay’daydık ve her şeyi Tanrı açısından çerçevelendiriyorduk! Tanrı’nın taşınabilir Sinay’ı, Tanrı-yeri olarak Mişkan hakkında konuşuyorduk. Koenler, Tanrı’nın temsilcileridir, Tanrı topluluğudur. Ve şimdi Çölde Sayım’da insan alanında hareket ediyoruz, alanımızı, kampımızı kirletmemeye dikkat etmeliyiz! Şuna bakın! Şimdiki odak noktası insanlar ve onların yeri!
Çölde Sayım Kitabı’ndaki Yasaların Arkasındaki Mesaj
Bazen yasaları teknik zorunluluklar olarak görmek bizim için kolaydır. Yumurtalarını almadan önce ana kuşu gönder, tamam! Pesah bayramını tutun, tamam! Ancak yasaların bize değerleri öğretmek için var olduğunu unutmak çok kolaydır. Anne kuşu neden gönderiyoruz? Pesah bize hayatımızı nasıl yaşayacağımız hakkında bize ne öğretiyor? Yasalar, değerlerin uygulamalar aracılığı ile dışavurumları ise, bu değerler birden fazla şekilde görülebilir. Daha önce Tanrı açısından gösterilen yasaları Naso’da tam olarak insan penceresinden görüyoruz. Tanrı burada olduğu gibi çoklu alemlerde yasaları verdiğinde, Tanrı bize bu Tanrısal değerlerin nasıl açıklığa kavuşturulması ve bunların hayatımızın her alanına nasıl dahil edileceği konusunda bize bir ipucu vermektedir.
Kutsal Kitabınızı bilin!
Kutsal Kitabınızı bilirseniz, kimse inancınızı ve Tanrı ile olan bağlantınızı çalamaz.