Kilise’nin ana inanç ilkesi, yalnızca kan sunusunun günahı aklayabileceğidir. Bu öğretiye göre, İsa’nın ölümü, her insanın sözde asli günah nedeniyle günahkar doğmasını aklayabilecek tek yoldur.
Sadece kan sunusunun günahı aklayabileceği görüşü, kolayca görülebileceği gibi Yahudi Kutsal Kitabı tarafından yalanlanmaktadır. Örneğin, Mezmurlar Kitabı, Yeşaya, Mika, Hoşea ve Yeremya Peygamberler günahkar insanları günahlarını aklamak için kurbanlara güvenmemesi konusunda uyarmaktadır. Peygamberlerin sözleri Hristiyan inancına tamamen zıttır.
Yahudi Peygamberler, Hristiyan inancının tam tersine, insanları günahlarını kabul etmeye, pişmanlığa ve tövbeye çağırmaktadırlar. Gerçekten tövbe edenlerin affedileceği Tanrı tarafından Yahudi Kutsal Kitabı’nda açıkça belirtilmektedir.
Yahudi Kutsal Metinleri, aç kişileri doyurmanın, çıplakları giydirmenin, yoksullara yardımda bulunmanın günahları sildiğini açıkça belirtmesine rağmen, Kilise bunun tam aksini söylemektedir: Günahların aklanması için, İsa’nın insanların günahları için kendini kurban olarak sunduğuna ve kan döktüğüne iman etmenin şart olduğunu iddia etmektedir.
Bu konu, ayrıntılı olarak Günah ve Aklanma makalesinde işlenmiştir.
Bu makalenin asıl konusu Mezmurlar Kitabı 40:6 (Yahudi Kutsal Kitabı’nda 40:7) ayeti, Kilise’nin temeli olan “kan dökülmeden bağışlama olmaz” iddiasını tamamen çürütmektir:
Kurbandan, sunudan hoşnut olmadın, Ama kulaklarımı açtın. Yakmalık sunu, günah sunusu da istemedin.
Mezmurlar 40:6 (7)
Hristiyan İbraniler Kitabı’nın yazarı, Mezmurlar Kitabı’nın bu ayetinin kendi iddialarına olan aykırılığını bildiği için, ayetteki “Ama kulaklarımı açtın” (azenayim karita li) ifadesini silip, yerine sözde İsa’nın kurban olarak sunduğu bedenini ifade etmek için İbraniler 10:5’te ”Ama bana bir beden hazırladın.” sözlerini eklemiştir!
(azenayim karita li) ifadesinin anlamı tartışmaya açık değildir. İsrailli herhangi bir çocuk bu ifadenin “Ama kulaklarımı açtın” anlamına geldiğini bilir.
Aşağıda Hristiyan İncili yazarının, Yahudi Kutsal Kitabı’ndaki ayeti nasıl değiştirdiğini görebilirsiniz:
Mezmurlar 40:6 (7) |
İbraniler 10:5 |
Kurbandan, sunudan hoşnut olmadın, Ama kulaklarımı açtın. אָ֖זְנַיִם כָּרִ֣יתָ לִּ֑י Yakmalık sunu, günah sunusu da istemedin. |
Kurban ve sunu istemedin, Ama bana bir beden hazırladın. Yakmalık sunudan ve günah sunusundan hoşnut olmadın. |
Samimi Hristiyan kardeşlerim, kendiniz kontrol edin!
İbraniler Kitabı’nın yazarı nasıl olur da Tanrı Sözü’nü değiştirebilmektedir? Ayetler üzerinde nasıl olur da oynama yapabilmektedir? Hangi cesaretle bu yalanı yazabilmektedir? Ayetler üzerinde değişiklik yaparak iyi niyetli ama bilgisiz kişileri Hristiyan yapmayı mı tasarlamaktadır? Ayetleri değiştirirse, hemen vaftiz olmaya koşacağımızı mı ummaktadır?
Çok ilginç bir durum da şudur:
Hristiyan çevirileri NIV, ESV, BSB, NASB, KJV, CSB, ISV, NAS 1977, JB 2000, AKJV, ERV…çevirilerinin tümü Mezmurlar 40:6 ayetini “Ama kulaklarımı açtın” olarak tercüme etmektedir.
Kendiniz bakın!
***
Peki, Hristiyanlar, İbraniler 10:5’i nasıl savunmaktadır?
Sözde, Yahudi Rabbiler tarafından yapılmış Grekçe çeviri, “Septuaginta”da, Mezmurlar 40:6 ayetinin “bana bir beden hazırladın” olarak tercüme edildiğini iddia etmektedirler. Hatta bu iddialarını şöyle sunmaktadırlar:
“Yahudiler, İsa ile ilgili peygamberlik sözlerini değiştirdiler!?”
Bu iddiaya göre Septuaginta’da Mezmurlar 40:6 “bana bir beden hazırladın” olarak tercüme edilmiş. Ama sonra Yahudiler, Masoretik metinde bu ayeti değiştirmişler!
Her şey bir yana, Hristiyanlar bizden Yahudi Kutsal Kitabı’nın İbranice orijinal metnine bakmamızı değil, sözde bir tercümeye bakmamızı istemektedir. Bize şöyle demektedirler:
“Orijinal İbranice metinde “Ama kulaklarımı açtın” yazıyor olabilir, ama yine de siz orijinaline değil, bir tercümeye bakın!”
Dünyanın neresinde, hangi davada orijinal metin varken, bir tercüme delil kabul edilebilir?
Kaldı ki, kendileri tarafından yapılan yukarıda verdiğim Hristiyan çevirileri de Mezmurlar 40:6 ayetini “Ama kulaklarımı açtın” olarak çevirmektedir.
Septuaginta hakkında söylenen yalan nedir?
Orijinal Septugainta, yalnızca Tora’nın (Musa’nın İlk Beş Kitabı) Yunanca çevirisidir. Dolayısıyla, misyonerlerin rutin olarak iddia ettiği gibi, Peygamberler Kitapları, Mezmurlar, Özdeyişler, Yeşaya vb . kitapları Septuaginta’nın bir parçası değildi.
Bugün, hem Hristiyan hem de Yahudi bilim adamları tarafından kabul edilmektedir ki, orijinal Septuaginta veya “Ön- Septuaginta,” sadece Musa’nın Beş Kitabı’nın yani Tora’nın çevirisiydi. Septuaginta’ya yapılmış olan ilk atıf, M.Ö. 2. Yüzyıl’daki Aristeas’ın Mektubu’nda olup, Septuaginta’nın yalnızca Yaratılış, Mısır’dan Çıkış, Levililer, Çölde Sayım ve Yasa’nın Tekrarı kitaplarının çevirisi olduğunu onaylamaktadır. Birinci yüzyıl tarihçisi Josephus Flavius, Ptolemy Philadelphus hükümdarlığında, yalnızca Tora’nın tercüme edildiğini belirtmektedir. Aynısı Talmud’da da belirtilmektedir.
Hatta, Vulgata’nın başlıca çevirmeni, Kilise babası Jerome, Tarihler Kitabı’na yazdığı önsözde, yaşadığı dönemde (M.S. 342 – 420) Kutsal Kitap’ın en az üç farklı Yunanca tercümesi olduğunu belirtmektedir:
Bunlar:
[1] Üçüncü yüzyıl teologu Origen çevirisi
[2] Hesychius’un Mısır Tashihi
[3] Lucian’ın Suriye Tashihi’dir.
Dolayısıyla, o dönemde Yahudi Kutsal Metinleri’nin birçok Yunanca çevirisi vardı ve her biri Yahudi olmayan kişiler tarafından düzenlenmişti. Elimizde bulunan tüm Septuagintalar, Hesychius ve Hristiyan teologlar Origen ve Lucian tarafından yapılan düzenlemelerden türetilmiştir. Bugün yayınlanmakta olan Septuaginta, Kilise tarafından Hristiyan öğretileri ile uyumlu bir “Eski Antlaşma” üretmek için ısmarlama yapılmıştır. Sonuç olarak, Yahudiler ibadetlerinde veya dini çalışmalarında Septuaginta’yı asla kullanmazlar.
Bugün, “amazon” gibi alışveriş sitelerinden satın alabileceğiniz Septuaginta’ların önsözünde de, İsa öncesinde yazılmış olan Septuaginta’nın yalnızca Tora çevirisi olduğu belirtilmektedir.
Kutsal Ruh, tercümeye mi ihtiyaç duydu?
Hristiyanlar, Hristiyan İncili’nin Tanrı esinlemesi olduğunu, Tanrı’daki üçüncü kişi olan Kutsal Ruh’un kelimeleri İncil yazarlarına tek tek dikte ettirdiğini iddia ederler.
Bu iddia, bariz bir soruyu getirir:
Sözde Üçlü Birlik’in üçüncü kişisi, Tanrı olan Kutsal Ruh, İbranice metinleri anlayabilmek için Yahudi Kutsal Metinleri’nin Yunanca tercümesine mi ihtiyaç duydu?!
Tanrı Kutsal Ruh, Mezmurlar 40:6 ayetini İbraniler Kitabı’nın yazarına aktarırken, Kutsal Kitap’ın Yunanca tercümesine, Septuaginta’ya mı baktı? Tanrı, İbranice’yi unutmuş muydu? Tanrı, İbranice bilmiyor muydu ki Septuaginta’ya ihtiyaç duydu?
Hristiyanlar, ayrıca kanonik incillerin İsa’nın elçileri tarafından yazıldığını, Pavlus’un ise büyük Rabbi Gamaliel’in öğrencisi olduğunu iddia ederler. Görünüşe göre bir Yahudi olan İsa’nın elçileri ve büyük Rabbi Gamaliel’in sözde öğrencisi Pavlus İbranice bilmemekte ve Kutsal Kitap’ın Yunanca çevirisine başvurmaktadır!
Kutsal Kitabınızı bilin!
Diri suların kaynağını bırakmayın, kendinize sarnıçlar, su tutmayan çatlak sarnıçlar kazmayın.
Yeremya 2:13
Bunu yaparsanız, hiç kimse Tanrı’ya olan inancınızı ve O’nunla olan bağlantınızı çalamayacaktır.