İbranice “Tora” kelimesine yapılan “Yasa” tercümesinin doğru çevirisi “öğreti”dir. Son ikibin yıldır Hrıstiyanlar Yahudi “yasası”nın amacını ve niyetini sıklıkla yanlış anlamışlardır. Ne eski ne de modern dönemlerde Yahudi halkının Tanrı’nın lütfunu kazanabilmek için yasalara uymaları bir problem olmamıştır. Pavlus’ın Yahudi inancı hakkındaki tanımlamalarına tamamen ters olarak, Yahudilik hiçbir zaman “kurtuluş”u kazanmak için yapılması ve yapılmaması gereken “işler listesi” dini olmamıştır. Tam aksine, Yahudi halkı zaten Tanrı’nın lütfunu gördüğü için, Tora’yı gözetmeye kendilerini adamıştır.
Tanrı’nın bilgeliği ve amacı içerisinde, Yahudi halkını O’nun özel halkı olarak seçmiştir ve bu özel çağrıya uygun olarak yaşamaları için Yasa’yı vermiştir. Bu nedenle, Yasa’ya uygun yaşamak kimsenin nefret ettiği bir angarya olmamış, fakat; büyük bir sevinç ve Tanrı’nın halkına verdiği bir ödül olmuştur. (Bkz. Mezmurlar 119)
Hristiyanlar, İsa’dan öncesi ve sonrasında, Tora’nın, Yasa’nın yerine getirilmesi konusunda bir ayrılık olduğunu iddia ederler. İsa’nın ölümü ve dirilişi ile birlikte Yasa’nın hükmünün ortadan kalktığını, Tora’ya, Yasa’ya uygun olarak yaşamanın yerini İsa Mesih’e imanın aldığını belirtirler.
Oysa, Yahudi Kutsal Metinlerinin hiçbir yerinde bu doktrinlerine destek olabilecek en küçük ima dahi bulunmamaktadır, aksine Yasa’nın kusursuz, sonsuza dek geçerli olduğu yazılmıştır.
Pavlus’a göre Tora’nın Yerine Getirilmesi
Romalılar kitabı 7. Bölüm’de Pavlus, Yahudi olmayanlardan çok Yahudileri yasayı terk etmeye teşvik etmektedir. Genel bir yanlış anlama, Pavlus’un Tora’yı Yahudi olmayan kişiler için bir “lanet” olarak tanımladığıdır. Burada Pavlus, Yahudilerin emirlerden (mitsvalardan) kurtulması gerektiğinde ısrar etmektedir.
Örneğin,
Bu nedenle Yasa’nın gereklerini yapmakla hiç kimse Tanrı katında aklanmayacaktır. Çünkü Yasa sayesinde günahın bilincine varılır.
Romalılar 3:20
Aynı şekilde kardeşlerim, siz de bir başkasına –ölümden dirilmiş olan Mesih’e– varmak üzere Mesih’in bedeni aracılığıyla Kutsal Yasa karşısında öldünüz. …..Şimdiyse biz, daha önce tutsağı olduğumuz Yasa karşısında öldüğümüz için Yasa’dan özgür kılındık. Sonuç olarak, yazılı yasanın eski yolunda değil, Ruh’un yeni yolunda kulluk ediyoruz
Romalılar 7:4-6
Oysa her iman edenin aklanması için Mesih, Kutsal Yasa’nın sonudur.
Romalılar 10:4
Yine de insanın Kutsal Yasa’nın gereklerini yaparak değil, İsa Mesih’e iman ederek aklandığını biliyoruz. Bunun için biz de Yasa’nın gereklerini yaparak değil, Mesih’e iman ederek aklanalım diye Mesih İsa’ya iman ettik. Çünkü hiç kimse Yasa’nın gereklerini yaparak aklanmaz.
Galatyalılar 2:16
Tanrı’nın lütfunu geçersiz saymış değilim. Çünkü aklanma Yasa aracılığıyla sağlanabilseydi, o zaman Mesih boş yere ölmüş olurdu.
Galatyalılar 2:21
….Mesih bizim için lanetlenerek bizi Yasa’nın lanetinden kurtardı.
Galatyalılar 3:13
Görüldüğü gibi, Pavlus, Yasa’nın kurtuluş için gerekli olmadığını, kurtuluşun ancak Mesih’e iman ile mümkün olduğunu, Yasa’nın bir lanet olduğu konusunu defalarca vurgulamaktadır.
Tora, Emirleri Yerine Getirmenin Zorluğundan Hiç Bahsetti mi?
Pavlus’un temel öğretileri, Yasanın Tekrarı Kitabı ile çelişmektedir. Bu nedenle Romalılar 10:8’de kendi öğretisi için sorun yaratan kısmı silmek zorunda kalmıştır.
Yasanın Tekrarı 30:14 ayetinin sonundaki “uymanız için ağzınızda ve yüreğinizdedir” , yani “emirleri yerine getirmeniz için” ifadesi, Pavlus’un ısrarla ortaya koymaya çalıştığı her fikre aykırıdır. (Galatyalılar 3:13)
Bu nedenle, Pavlus, Romalılar 10:8’de, Yasanın Tekrarı kitabının tüm 30. bölümü ile kanıtlanmış olan bir kişinin emirleri yerine getirebileceği ifadesini tamamen silmiştir.
Yeter ki, Tanrınız RAB’bin sözünü dinleyin, bu Yasa Kitabı’nda yazılı buyruklarına, kurallarına uyun ve bütün yüreğinizle, bütün canınızla O’na dönün.
“Bugün size ilettiğim bu buyruk ne tutamayacağınız kadar zor, ne de ulaşamayacağınız kadar uzaktır.
O göklerde değil ki, ‘Kim bizim için göğe çıkacak? Kim yerine getirmemiz için onu alıp yayacak?’ diyesiniz.
Denizin ötesinde değil ki, ‘Kim bizim için denizin ötesine gidecek? Kim yerine getirmemiz için onu alıp yayacak?’ diyesiniz.
Tanrı sözü size çok yakındır; uymanız için ağzınızda ve yüreğinizdedir.
Yasanın Tekrarı 30:10-14
Oysa her iman edenin aklanması için Mesih, Kutsal Yasa’nın sonudur.
Musa, Kutsal Yasa’ya dayanan doğrulukla ilgili şöyle yazıyor: “Yasa’nın gereklerini yapan, onlar sayesinde yaşayacaktır.”
İmana dayanan doğruluk ise şöyle diyor: “Yüreğinde, ‘Göğe –yani Mesih’i indirmeye– kim çıkacak?’ ya da, ‘Dipsiz derinliklere –yani Mesih’i ölüler arasından çıkarmaya– kim inecek?’ deme.”
Ne deniyor? “Tanrı sözü sana yakındır, Ağzında ve yüreğindedir.” İşte duyurduğumuz iman sözü budur.
Romalılar 10:4-8
Açıkça görüldüğü gibi Pavlus, “uymanız için” ifadesini çıkarmıştır. Hemen farkedildiği gibi, Yasa’nın gereksiz, yerine getirelemez olduğunu iddia eden Pavlus, kendi fikirleri ile tamamen zıt olan “uymanız için” ifadesini yazamazdı.
Tora’da, emirlerin daima uygulanabilir olduğu, sonsuza kadar geçerli ve gerekli olduğu defalarca kez belirtilmekteyken, Pavlus, Yasa’nın yerine getirilmesinin gereksiz olduğunu yazmaktadır.
“İşte bugün önünüze yaşamla iyiliği, ölümle kötülüğü koyuyorum.
Bugün size Tanrınız Rab’bi sevmeyi, yollarında yürümeyi, buyruklarına, kurallarına, ilkelerine uymayı buyuruyorum. Öyle ki, yaşayasınız, çoğalasınız ve mülk edinmek için gideceğiniz ülkede Tanrınız Rab tarafından kutsanasınız.
“Eğer yoldan döner, kulak vermezseniz, ayartılır, başka ilahlara eğilip taparsanız,
bugün size kesinlikle yok olacağınızı bildiriyorum. Şeria Irmağı’ndan geçip mülk edinmek için gideceğiniz ülkede uzun yaşamayacaksınız.
“Önünüze yaşamla ölümü, kutsamayla laneti koyduğuma bugün yeri göğü size karşı tanık gösteriyorum. Yaşamı seçin ki, siz de çocuklarınız da yaşayasınız.
Yasanın Tekrarı 30:15-19
İşte, Tanrım Rab’bin buyruğu uyarınca size kurallar, ilkeler verdim. Öyle ki, mülk edinmek için gideceğiniz ülkede bunlara uyasınız.
Onlara sımsıkı bağlanın. Çünkü ne denli bilge ve anlayışlı olduğunuzu uluslara bunlar gösterecek. Bu kuralları duyunca, uluslar, ‘Bu büyük ulus gerçekten bilge ve anlayışlı bir halk!’ diyecek.
Tanrımız Rab her çağırdığımızda bize yakın olur. Tanrısı kendisine böylesine yakın olan başka bir büyük ulus var mı?
Bugün size verdiğim bu yasa gibi adil kuralları, ilkeleri olan başka bir büyük ulus var mı?
Yasanın Tekrarı 4:5-8
Şimdi, ey İsrail halkı, Tanrınız RAB sizden ne istiyor? Yalnız şunu istiyor: Tanrınız RAB’den korkun, O’nun yollarında yürüyün, O’nu sevin; bütün yüreğinizle, bütün canınızla O’na kulluk edin;
üzerinize iyilik gelsin diye bugün size bildirdiğim buyruklarına, kurallarına uyun.
Yasanın Tekrarı 10:12-13
Ama bu yasanın bütün sözlerine uymamız için açığa çıkarılanlar sonsuza dek bize ve çocuklarımıza aittir.
Yasanın Tekrarı 29:29
Yaptığı her işte sadık ve adildir, Bütün emirleri güvenilirdir;
Sonsuza dek sürer, Sadakat ve doğrulukla yapılır.
Mezmurlar 111: 7-8
Rab’bin yasası kusursuzdur, cana can katar, Rab’bin buyrukları güvenilirdir, Saf adama bilgelik verir,
Rab’bin kuralları doğrudur, yüreği sevindirir, RAB’bin buyrukları arıdır, gözleri aydınlatır.
Mezmurlar 19:7-8
Yasana (Tora’na) sürekli, Sonsuza dek uyacağım.
Mezmurlar 119:44
Mesih Çağı’nda Yahudi Halkı Emirleri Uygulamaya Devam Edecektir
Onlara tek bir yürek vereceğim, içlerine yeni bir ruh koyacağım. İçlerindeki taş yüreği çıkarıp onlara etten bir yürek vereceğim.
O zaman kurallarımı izleyecek, ilkelerime uymaya özen gösterecekler. Onlar halkım olacak, ben de onların Tanrısı olacağım.
Hezekiel 11:19-20
Kulum Davut onların kralı olacak, hepsinin tek çobanı olacak. Buyruklarımı izleyecek, kurallarıma uyacak, onları uygulayacaklar.
Hezekiel 37:24
Egemen Rab şöyle diyor: Yüreği ve bedeni sünnet edilmemişlerden, İsrail halkı arasında yaşayan yabancılardan hiçbiri tapınağıma girmeyecek.
Hezekiel 44:9
Galatyalılar 5:2 ‘de Pavlus “Bakın, ben Pavlus size diyorum ki, sünnet olursanız Mesih’in size hiç yararı olmaz.” diyerek sünnetin Mesih’in gelişi ile sona erdiğini iddia ederken, bu iddianın tam tersi olarak Hezekiel, sünnet olmamışların gelecekteki Mesih zamanındaki tapınağa giremeyeceğini söylemektedir.
Birçok halk gelecek, “Haydi, Rab’bin Dağı’na, Yakup’un Tanrısı’nın Tapınağı’na çıkalım” diyecekler, “O bize kendi yolunu öğretsin, Biz de O’nun yolundan gidelim.” Çünkü yasa Siyon’dan, Rab’bin sözü Yeruşalim’den çıkacak.
Yeşaya 2:3
Yeruşalim’e saldıran uluslardan sağ kalanların hepsi Her Şeye Egemen RAB olan Kral’a tapınmak ve Çardak Bayramı’nı kutlamak için yıldan yıla Yeruşalim’e gidecekler.
Zekeriya 14:16
Kulum Musa’nın yasasını, bütün İsrail’e iletmesi için Horev Dağı’nda ona verdiğim kuralları, ilkeleri anımsayın.
Malaki 4:4
Pavlus, Musa’nın Yasası’nı Reddediyor
Pavlus’un Hristiyanlığa geçmiş kişilerin en önemlisi olduğu tartışma götürmezdir. Hristiyanlık, Pavlus’un etkisi ile Roma İmparatorluğu ve ötesine ulaşan dünya çapında bir dine dönüşmüştür. Toplamı 27 adet olan Hristiyan kanonik kitapların 13 tanesi Pavlus’a atfedilmektedir.
Pavlus’un mektuplarının Hristiyan düşüncesindeki önemi çok büyüktür.
Pavlus’un mektupları haklı olarak “Hristiyan Manifestosu” olarak adlandırılır. O’nun insanlık için Tanrı’nın kurtarış planı Yahudi Kutsal Yazıları’nda bulunmamaktadır.
Pavlus, İsa’nın yaşamında neler yaptığı ve söylediği ile ilgili neredeyse hiçbir şey söylememektedir, çünkü; bu iki kişi asla karşılaşmamıştır. Hatta, insanlar tarafından üretilmiş olan Hrıstiyanlığın en devamlı teolojik doktrinlerinden olan, sözde İsa’nın Beytlehem’de doğuşundan, dağdaki vaazından, vaftiz edilmesinden, Şeytan tarafından ayartılmaya çalışılmasından, görünüşünün değişmesinden (transfiguration), bakireden doğumundan hiç bahsetmemektedir! Çünkü, bu hikayeler henüz icat edilmemiştir.
Pavlus’un mektupları, Matta, Markos, Luka, Yuhanna kitaplarından önce yazılmıştır. Bu kitaplara yayılmış olan temel mesaj ve ilke Pavlus’un mektuplarına dayanmaktadır. Bu mesaj şudur: Tora’nın belirttiği emirleri reddedin ve bu emirler yerine İsa Mesih’e imanı koyun.
Pavlus kendi kurtuluş planını tanıtmıştır: Bir kişi ancak İsa’nın ölüp dirildiğine iman ederek kurtulabilir.
Zaten, Pavlus’un da belirttiği gibi, İsa ölüp dirilmediyse Hrıstiyanlığın bir temeli de yoktur:
Mesih dirilmemişse, bildirimiz de imanınız da boştur.
Bu durumda Tanrı’yla ilgili tanıklığımız da yalan demektir…
1 Korintliler 15:14-15
Pavlus’a göre Musa’nın Yasaları insanlığı kurtarmak için yetersizdir:
Ama şimdi Yasa’dan bağımsız olarak Tanrı’nın insanı nasıl aklayacağı açıklandı. Yasa ve peygamberler buna tanıklık ediyor.
Tanrı insanları İsa Mesih’e olan imanlarıyla aklar.
Romalılar 3:21-22
Peki, Yahudi Peygamberler tarafından Yahudi Kutsal Yazıları’nda belirtilmiş olan ve Mesih Çağı’nda gerçekleşecek olan olaylara ne olmuştur? Pavlus, bu peygamberliklerin gerçekleşmediğini biliyordu. Bu nedenle, bu peygamberliklerin İsa’nın ikinci kez gelişinde yerine geleceğine inanmaktadır. Çünkü, hem İsa, hem Pavlus, Son Günler’in kendilerinin içinde bulundukları çağda gerçekleşeceğine inanıyordu. Ancak bu tahminleri gerçeklememiştir.
Tora’nın yasalarının kurtuluşu getiremeyeceği iddiasını dile getirmek için, Elçilerin İşleri kitabında, Petrus rüyasında, gökten inen çarşaf içinde temiz olmayan hayvanların indiğini görür. Göksel bir ses Petrus’a bu murdar, yasak hayvanları yemesini söyler. Petrus, önce reddeder fakat göksel ses onu, “Tanrı’nın temiz kıldığını” yemeyi reddettiği için uyarır.
Pavlus’un Tora’nın yasalarını tüm emirleriyle birlikte reddetmeyi, onlar yerine İsa’ya iman etmeyi koyma fikri Elçilerin İşleri kitabında vurgulanmaktadır. Kilise, Elçilerin İşleri kitabının İsa’nın hizmeti ile elçilerin hizmeti arasında bir “köprü” olduğunu belirtir, çünkü; elçilerin Pentekost günü Kutsal Ruh’u alışı bu kitapta anlatılmaktadır.
Elçilerin İşleri kitabının bundan daha önemli bir geçişi de anlatmaktadır. Kitabın adı “Elçilerin İşleri” olmasına rağmen, kitap iki kişiye, Petrus’a (1-12. bölümler) ve Pavlus’a (13-28.bölümler) yoğunlaşmaktadır. Bu kitapta, Kilise’nin liderliği Petrus’tan Pavlus’a geçmektedir. Böylece Yahudilik’ten biraz daha ayrılarak, tamamen ayrı başka bir dine, Hristiyanlığa geçmektedir.
Elçilerin İşleri 11.bölüm’e kadar Petrus, Yahudi olmayanlar ile buluşmak, yemek konusunda isteksiz, koşer olmayan yiyecekler yemeyen biri olarak anlatılır. Petrus, bu Yahudi geleneklerini bırakmaya teşvik edilmektedir. Petrus’un Yahudi gelenekleri bırakma konusundaki isteksizliği, Pavlus’u kızdırmaktadır ve Pavlus, Petrus’u inatçı olmakla suçlamaktadır.
Ne var ki, Kefas Antakya’ya geldiği zaman, suçlu olduğu için ona açıkça karşı geldim.
Çünkü Yakup’un yanından bazı adamlar gelmeden önce Kefas öteki uluslardan olanlarla birlikte yemek yerdi. Ama o adamlar gelince sünnet yanlılarından korkarak sünnetsizlerden uzaklaştı, onlarla yemek yemez oldu.
Öbür Yahudiler de onun gibi ikiyüzlülük ettiler. Sonunda Barnaba bile onların ikiyüzlülüğüne kapıldı.
Müjde gerçeğine uygun davranmadıklarını görünce hepsinin önünde Kefas’a şöyle dedim: “Yahudi olduğun halde Yahudi gibi değil, öteki uluslardan biri gibi yaşıyorsun, nasıl olur da ulusları Yahudi gibi yaşamaya zorlarsın?
Galatyalılar 2:11-14
Petrus, yeni Hristiyan olarak yürüyüşünde zorlanan biri olarak anlatılırken, Pavlus ise yanılmaz bir Hristiyan gibi anltılmaktadır. Bugün, Pavlus Hristiyan doktrininin babası olarak bilinmektedir ve öğretileri Hristiyan teolojisinin temelini oluşturmaktadır.
Pavlus, Koloseliler’e mektubunda Tora’yı gözetmeyi şöyle hor görmektedir:
..Bütün suçlarımızı O bağışladı.
Kurallarıyla bize karşı ve aleyhimizde olan yazılı antlaşmayı sildi, onu çarmıha çakarak ortadan kaldırdı.
Koloseliler 2:13-14
Hatta Pavlus, Yasa’yı zararlı ve süprüntü olarak görerek aşağılamaktadır:
Gayret derseniz, kiliseye zulmeden biriydim. Yasa’ya dayanan doğruluk derseniz, kusursuzdum.
Ama benim için kazanç olan her şeyi Mesih uğruna zarar saydım.
Dahası var, uğruna her şeyi yitirdiğim Rabbim İsa Mesih’i tanımanın üstün değeri yanında her şeyi zarar sayıyorum, süprüntü sayıyorum.
Filipililer 3:6-8
Pavlus’a göre zararlı, süprüntü ise, kimse Yasa’nın gereklerini yaparak aklanamaz ise,
Yine de insanın Kutsal Yasa’nın gereklerini yaparak değil, İsa Mesih’e iman ederek aklandığını biliyoruz. Bunun için biz de Yasa’nın gereklerini yaparak değil, Mesih’e iman ederek aklanalım diye Mesih İsa’ya iman ettik. Çünkü hiç kimse Yasa’nın gereklerini yaparak aklanmaz.
Galatyalılar 2:16
insan iyi eylemler ve tövbe ile aklanamaz ise;
İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı’nın armağanıdır. Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir.
Efesliler 2:8-9
Bunu doğrulukla yaptığımız işlerden dolayı değil, kendi merhametiyle, yeniden doğuş yıkamasıyla ve Kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla üzerimize bol bol döktüğü Kutsal Ruh’un yenilemesiyle yaptı.
Titus 3:5-6
Nasıl oluyor da Luka’ya göre Zekeriya ve Elizabet, Tanrı’nın buyruk ve kurallarına eksiksizce uyabiliyor ve doğru kişiler olabiliyorlar? Asli günah ile doğan bu kişilerin Kilise’nin doktrinine göre aklanmış, günahsız olmaları, emirleri yerine getirebilmeleri ve doğru olabilmeleri mümkün değildir. Kilise doktrinine aykırıdır.
Yahudiye Kralı Hirodes zamanında, Aviya bölüğünden Zekeriya adında bir kâhin vardı. Harun soyundan gelen karısının adı ise Elizabet’ti.
Her ikisi de Tanrı’nın gözünde doğru kişilerdi, Rab’bin bütün buyruk ve kurallarına eksiksizce uyarlardı.
Luka 1:6
Pavlus ise tam tersini söylemektedir.
Yazılmış olduğu gibi: “Doğru kimse yok, tek kişi bile yok.
Romalılar 3:10
Günah bir insan aracılığıyla, ölüm de günah aracılığıyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi.
Romalılar 5:12
Kutsal Kitabınızı bilin!
Kutsal Kitabınızı bilirseniz, hiç kimse Tanrı’ya olan inancınızı ve O’nunla olan bağlantınızı çalamayacaktır.