Hristiyan Yeni Çeviri, Yeşaya 51: 15 ve 16. ayetleri şöyle tercüme etmiştir:
Tanrınız RAB benim. Dalgalar gürlesin diye denizi çalkalayan benim.” O’nun adı Her Şeye Egemen RAB’dir!
“Sözlerimi ağzına koydum, Seni elimin gölgesiyle örttüm; Gökleri yerleştirmen, Yeryüzünün temellerini atman Ve Siyon’a, ‘Halkım sensin’ demen için..
Yeşaya 51:15-16 (Hristiyan Yeni Çeviri)
Söz konusu tercümeye göre Tanrı, söze yeryüzünün tek hakiminin Kendisi olduğunu hatırlatarak başlamakta ve sonra 16. ayette bir kişiye şu yetkileri vermektedir:
[1] Tanrı sözünü o kişinin ağzına koymuştur.
[2] O kişiyi elinin gölgesiyle örtmüştür.
[3] O kişiye, gökleri yerleştirme ve yeryüzünün temellerini atma yetkisini vermiştir.
[4] Siyon’u (İsrael’i) Tanrı’nın halkı oldukları konusunda uyarma görevini vermiştir.
Bir önceki ayette (15.ayette) yeryüzünün tek hakimi olanın Tanrı olduğu belirtilmişti. 16. ayette ise Tanrı sözünü duyuran “kişi”, sadece Tanrı’nın yapabileceği “gökleri yerleştirme ve yeryüzünün temellerini atma” yetkisine de sahiptir. Bu kişi bir insan olamaz, çünkü; “gökleri yerleştirmen ve yeryüzünün temellerini atman” dediğine göre, bu kişi sadece Tanrı olabilir.
Bu kişi kim olabilir? Bu kişi elbette yalnızca yeryüzünde beden almış tanrı olan isa olabilir. (has v’şalom)
Acaba öyle mi? Acaba diğer tercümeler aynı ayeti nasıl çevirmiş bakalım.
Örneğin, önceki Hristiyan tercümesi olan “Kitabı Mukaddes” çevirisine bakalım:
Ve Ben gökleri dikmek, ve dünyanın temellerini atmak, ve Siona: “Kavmım sensin” demek için, sözlerimi senin ağzına koydum, elimin gölgesile seni örttüm.
Yeşaya 51:16 (Hristiyan Kitabı Mukaddes Çevirisi)
Çok ilginç! Kitabı Mukaddes çevirisine göre, gökleri dikecek, dünyanın temellerini atacak olan Tanrı, Siyon’a “kavmim sensin” demek için bir aracı seçmekte ve sözlerini onun ağzına koymaktadır!
Yeni Çeviri’de gökleri dikme ve yeryüzünün temellerini atacak olan kişi ile Tanrı’nın sözlerini duyuracak olan kişi aynı kişi iken, önceki Kitabı Mukaddes Çevirisi’nde gökleri dikme ve yeryüzünün temellerini atacak olan Tanrı’dır ve bir aracıya Siyon’u (İsrael’i) Tanrı’nın kavmi oldukları konusunda uyarma görevi vermektedir.
İngilizce çevirilere de bakalım:
I have put my words in your mouth and covered you with the shadow of my hand— I who set the heavens in place, who laid the foundations of the earth, and who say to Zion, ‘You are my people.’”
New International Version
And I have put my words in your mouth and hidden you safely in my hand. I stretched out the sky like a canopy and laid the foundations of the earth. I am the one who says to Israel, ‘You are my people!’”
New Living Translation
And I have put my words in your mouth and covered you in the shadow of my hand, establishing the heavens and laying the foundations of the earth, and saying to Zion, ‘You are my people.’”
English Standard Version
And I have put my words in thy mouth, and I have covered thee in the shadow of mine hand, that I may plant the heavens, and lay the foundations of the earth, and say unto Zion, Thou art my people.
King James Bible
And I have put My words in your mouth; I have covered you with the shadow of My hand, That I may plant the heavens, Lay the foundations of the earth, And say to Zion, ‘You are My people.’ ”
New King James Version
And I have put my words in thy mouth, and have covered thee in the shadow of my hand, that I may plant the heavens, and lay the foundations of the earth, and say unto Zion, Thou art my people.
American Standard Version
For I have put my words in your mouth and in the shadow of my hands I have covered you, in that when I stretched out the Heavens, and I formed the foundations of the Earth, and I said to Zion: “You are my people!
Aramaic Bible in Plain English
I will put my words into thy mouth, and I will shelter thee under the shadow of mine hand, with which I fixed the sky, and founded the earth: and the Lord shall say to Sion, Thou art my people.
Brenton Septuagint Translation
I have told you what to say, and I will keep you safe in the palm of my hand. I spread out the heavens and laid foundations for the earth. Now I say, “Jerusalem, your people are mine.”
Contemporary English Version
And I have put my words in thy mouth, and have covered thee in the shadow of mine hand, that I may plant the heavens, and lay the foundations of the earth, and say unto Zion, Thou art my people.
English Revised Version
I put my words in your mouth and sheltered you in the palm of my hand. I stretched out the heavens, laid the foundations of the earth, and said to Zion, “You are my people.”
GOD’S WORD® Translation
I have put my words in your mouth and have covered you with the shadow of my hand, so that I could plant the heavens and lay the earth’s foundations, to say to Zion, ‘You are my people.’
International Standard Version
Tüm bu İngilizce tercümeler de ne ilginçtir ki önceki Kitabı Mukaddes çevirisinde olduğu gibi Tanrı’nın gökleri diktiğini ve yeryüzünün temellerini attığını ve Tanrı’nın bir kişinin ağzına sözlerini koyduğunu söylemektedir.
Şimdi de ayetin orijinaline bakalım:
Ve sözlerimi ağzına koydum ve seni ellerimin gölgesiyle örttüm ki gökleri dikeyim, ve yerin temellerini atayım ve Sion’a şöyle diyeyim: “Sen benim halkımsın.”
Yeşaya 51:16 (JPS ve chabad.org çevirisi)
Ayetin orijinalinde, yukarıdaki Kitabı Mukaddes çevirisinde ve İngilizce çevirilerde olduğu gibi sözlerini bir kişinin ağzına koyan ve yerlerin temellerini atan Tanrı’dır. Sözlerini ağzına koyduğu kişi aracılığı ile Siyon’a “Sen benim halkımsın” demektedir.
Peki, ne oldu da Türkçe Yeni Çeviri ” Gökleri yerleştirmen, Yeryüzünün temellerini atman” diyerek sanki bunları yapan “başka” bir kişiymiş gibi tercüme etmektedir?
Bu sorunun yanıtı basittir. Bu çeviriyi okuyan kişi, bu başka “kişinin” isa olduğunu düşünsün. Böylece Kilise, teolojisini satmaya devam etsin.
Bu çeviri sahtekarlığını yapan kişiler, sadece birkaç dakika ayırarak yanlışlığı görülebilecek bu sahtekarlığı yaparken neye güvenmektedir? İddialarının araştırılmayacağına, sorgulanmayacağına ve muhataplarının söylediklerine düşünmeden iman edeceğine güvenmektedir. Bu nedenle de özellikle gençleri araştırmadan uzak tutmaya çalışmaktadırlar.
Bu çeviri sahtekarlığını yapan kişiler, Tanrı’nın Sözü üzerine oynama yapma hakkını nereden almaktadır? Tanrı Sözü’nü değiştirme yetkisini kendilerinde nasıl görmektedirler? Tanrı Sözü üzerinde oynama yaparak bizi hristiyan yapabileceklerini mi sanmaktadırlar? İnsanları hristiyan yapabilmek için her türlü sahtekarlığı mübah mı görmektedirler?
Önünüzde iki seçenek bulunmaktadır: Ya bu sitede onlarca örneği bulunan bu sahtekarlıkları yapanların sözüne sorgulamadan inanacaksınız, ya da Rabbi Moşe Rabbenu, Rabbi Yeoşua, Rabbi Yirmiyahu, Rabbi Yehezkel, Rabbi Yeşayahu, Rabbi Hoşea, Rabbi Hagay’ın yanında olacaksınız. Ben her koşulda İsrael’in peygamberlerinin yanında olmayı seçiyorum.
Kutsal Kitabınızı bilin!
Kutsal Kitabınızı bilirseniz, kimse inancınızı ve Tanrı ile olan bağlantınızı çalamaz.