“Çünkü sular denizi nasıl dolduruyorsa, Dünya da RAB’bin bilgisiyle dolacak” (Yeşaya 11: 9)
Gelecek neye sahip? Dünyanın 6000 yıl varolacağı ve daha sonra yeni bir hale gireceği yönündeTalmudik ifade vardır. Bugün, İbrani 5766 yılındayız – bu da yedinci binyıldan bizi 234 yıl uzakta yapmaktadır. Kabala, her bin yılın İlahi bir güne denk olduğunu ve yedinci bin yıla yaklaştıkça İlahi Şabat’a yaklaştığımızı, Şabat’ı yansıtacak bir bin yıl olacağını açıklamaktadır.
Bunu en basit anlatımla, hafta içi ve Şabat arasındaki fark ile, manevî gelişme için alan yaratmak için çalışmanın bırakılması ile açıklayabiliriz. Tarihsel açıdan, insanlığın 6000 yıllık tarihi insan yaratıcılığını ve yedinci bin yıl, yaratılıştan Yaratıcı’ya atılmış bir adımı temsil eder. atmaktadır. Bu çağa klasik olarak Maşiah’ın günleri denir.
“Maşiah” kelimesi aslında “yağ sürülmüş” anlamına gelir ve Tora’da yağ sürülerek atanan her kral için kullanılan bi terimdir. Maşiah dönemi bağlamında, bu terim, faal bir insan lideri, yani Kudüs’te ortaya çıkıp, orada üçüncü Tapınağı yeniden inşa edecek ve sürgündekileri toplayacak olan gerçek bir Yahudi kralı ifade eder. Dünyayı ruhsallaştıracak ve “yasa Siyon’dan, Aşem’in sözü Yeruşalayim’den çıkacak.” Dünya çapında barış olacak ve “kurt, kuzu ile birlikte yatacaktır.” Maşiah’ın gelmesi gereken 6000 yılına doğru, O’nun gelişine layık olursak, 6000 yılına yakın tarihlerinde her an Maşiah’ın gelişi gerçekleşebilir. Gerçekten, Maşiah’ın gelmesini hevesle bekliyoruz ve dualarımız O’nun hemen gelmesi taleplerimiz ile doludur.
O günlerde hayat nasıl olacak? Yahudi bilginlerinin en büyüklerinden biri olan Maimonides, herkes için çok yüksek bir yaşam standardı olmasına ve lezzetlerin bolluğunun artmasına rağmen, insanoğlunun peşinde olduğu asıl şeyin “Aşem’i bilmek” olacağını söyleyerek özetlemektedir. Kabalistik terimlerle, insanlığın mistik geleneğin farkında olacağı ve küçük çocukların bile peygamberlik haline girebileceği anlamına gelir. Tora her seviyede açığa çıkacak ve Mitzvaların tamamı uygulanacak ve dünya, maddi açıdan bereketli ve manevi olarak odaklanmış olarak Aden Bahçesi’ndeki haline geri dönecektir.
Yedinci bin yılın yaklaştığı yıllarda Kabala’nın ortaya çıkışı ve Hasidizm öğretileri, Maşiah’ın Açığa Çıkışı’nın kanıtıdır. Mistik eğitimin yaygınlaştırılmasının Maşiah dönemini başlatacağı yönündeki inanca dayanarak, ChaBaD liderleri, mümkün olan en geniş çevrede ve en çok sayıda yerde Hasidizm çalışmasını teşvik etmiştir.
Dünya Maşiah dönemine yaklaşırken, yaşamın her alanında bilgi hızla genişlemektedir. Bu kavram, Zohar’da; “Nuh altı yüz yaşındayken, … göklerin kapakları açıldı.” (Yaratılış 7:11) ayetinin yorumlarken bulunmaktadır. Zohar’a göre altıyüzüncü yıl aynı zamanda altıncı binyıldır ve “Göklerin kapakları”, bilgi ve keşfin benzeri görülmemiş bir oranda dünyaya akmasına izin vermek için açılmaktadır. Örnek vermek gerekirse: 5600 yılı (altıncı binyılın altıncı yüzyılı), miladi 1840 yılına karşılık gelir. O döneme ait acele bir inceleme, 1800’lerin sonlarında Sanayi Devriminin başladığını gösterir. Bu, taşıma, iletişim ve teknoloji alanındaki yenilikleri beraberinde getirmiştir; ChaBaD, eğitim amacıyla, devam eden gelişmelerden fazlasıyla yararlanmıştır. Bilginlerimiz Maşiah’ın Tora’yı aynı anda tüm İsrail’e öğreteceğini söylemektedir. Yüz yıl önce bu mümkün değildi. Bugün, bunu yapmanın imkanları var. Gerçekten, Lubavitcher Rebbe, Tora öğretmek için teknolojinin kullanımını büyük ölçüde teşvik etmiştir. ChaBaD, sanal dünyada Tora yaratmanın öncüsü olmuştur.
Açıktır ki, dünyadaki her şey, hatta teknoloji bir yere doğru gitmektedir. Zohar’da, bilimsel aydınlanma- aşağıdan gelen bilgi – “Yukarıdan” gelen bilgi ile – mistisizm ve Hasidizmin hızla patlayan açığa çıkışı – bir noktada buluşacaktır. Bir cümle ile bilim ve dinin birleşeceğini söyleyerek Zohar’ı özetleyebiliriz. Zaman geçtikçe, bilim, mistik gelenekte zaten tarif edildiği gibi, yaratılışın derin sırlarını ortaya çıkaracak ve herkesin bu bilgilere erişebilmesi için teknolojik yollar sağlayacaktır. Bazen Aşem’i uzaklaştırmak için kullanılan bilim, Ein Od Milvado’yu – “Aşem’den başkası yoktur” ‘u ortaya koyacaktır.
Ancak dünyamızın tüm ilerlemelerine karşın, karmaşaya ve karanlığa neden olabilecek tuzaklar vardır. Modern çağın en büyük sorunlarından biri dikkatimiz, odak noktamız ve konsantrasyonumuzun medya ve maddi tuzaklar ile yönlendirilmesidir. Kim tufana dayanabilir? Tek cevap, kişinin duyularını tazeleyen ve gerçeğe dair hakiki bir perspektif geliştirip devam ettiren Tora’nın arındırıcı bilgisine dalmaktır. Bunun emsali komünist Rusya’da idi. Zulüm yıllarında dine riayetlerine sadık kalanlar, öğretilerini özümsedikleri ve gündelik yaşamlarında farklı bir gerçeklikle yaşayan Hasidizm öğrencileriydi. Bu ders, bugün hala geçerlidir.
KİTABI OKU
Rabbi Nissan Dovid Dubov