Şabat Duaları
Tora der ki (Şemot 20:8-11):
Şabat gününü, onu kutsal ilan etmek üzere hatırla. Altı gün boyunca çalış ve tüm işlerini yap; fakat Cumartesi günü şabat’tır; Tanrın Aşem’indir. Hiçbir melaha yapmamalısın – sen, oğlun ve kızın, kölen ve cariyen, hayvanın, şehirlerindeki Ger [– hiçbiriniz]. Çünkü Tanrı, altı gün boyunca gökleri, yeryüzünü, denizi ve [her birinin] içindekileri yapmış, yedinci günde ise dinlenmiştir. Tanrı bu yüzden şabat gününü mübarek kılmış ve onu kutsal ilan etmiştir.
Şabat ve hafta içi günlerin ayrımı yapılmaktadır: hafta içi günler çalışma günleridir, Şabat ise çalışmanın yasaklandığı dinlenme günüdür. Tora, Tanrı’nın Yaradılış’ın Yedinci Günü’nde yaptığı gibi, Şabat’ta tüm işlerimizi bırakmamızı emreder. Böylece O’nun gökleri, yeryüzünü ve üzerindekileri yarattığını, varlığımızı O’na borçlu olduğumuzu ve O’na hizmet etmek için yaratıldığımızı hatırlar, buna şahitlik etmiş oluruz.
Bu anlam doğru olsa da Şabat ve hafta içi günlerin ayrımı çok daha derin bir doğaya sahiptir.
Tora’nın seçtiği kelimeler “Altı gün çalışacak ve tüm işlerinizi yapacaksınız”, bir soruyu akla getirir: Bir insan nasıl tüm işlerini Şabat’tan önce bitirmeyi başarabilir? Daha sonra tamamlanması gereken bitmemiş işler mutlaka kalacaktır.
…ve Tanrı’yla Halk’ı arasındaki özel ilişkiyi betimlerler. Hafta içi günlerde akşam, sabah ve öğleden sonra dualarındaki Amidalar birbirinin aynıdır oysa Şabat’ta dört Amida’nın da ana kutsama kısımları farklıdır. Kabalistik geleneğe göre Şabat’ta, Şabat ve Yahudi Halkı “kala” gelin ve Tanrı ” hatan” “damat”tır. Avudarham, Amidalar arasındaki farkları şöyle açıklar; Arvit Amidası’nın ana kutsaması “Ata kidaşta” sen kutsal kıldın, “gelin” ve “damat”ın nişanlanmasını temsil eder (“kidaşta”nın kökü, “kiduşin” nişanlanma ile aynıdır; Şahrit Amidası’nın ana kutsaması “Yismah Moşe” Moşe’nin neşesi, “gelin” ve “damat”ın neşesini temsil eder; Musaf (ek dua) Amidası’nın ana kutsaması, aşık “damat”ın “ketuba” evlilik sözleşmesine eklediği hediyeleri temsil eder; ve Minha Amidası’nın ana kutsaması “Ata ehad” Sen Teksin, “gelin” ve “damat”ın birleşmesini temsil eder. Bu birleşme, Tanrı ve Halkı’nın bir araya gelip mutlak bütünü oluşturmasını sembolize eder.
Kutsal Zohar (Teruma Peraşası’nda) der ki:
İsraeloğulları duaya (ör: Şabat’ın gelişinde Barehu söylemeye) başladığında Şabat’ın gelişinin kutsallığıyla kutsanmış olan göklerde bir ses yankılanır; “Şanslısınız, kutlu halk, günkü siz aşağıda kutsayıp yücelttiğinizde, yukarıda, yüce ve kutsal olanların dinlendiği yerler de kutsanıp yücelecek. (İsraeloğulları) Bu Dünya’da şanslılar ve Gelecek Olan Dünya’da şanslı olacaklar.”
Şabat, Yahudiler için bir kutsanma kaynağıdır. Şabat’a baktığımız, Şabat’tan keyif aldığımız ve Şabat’a dua ettiğimiz süre boyunca iyi ve uzun bir hayata (Pirke deRibbi Eliezer, 18. bölüm), Tora’yı öğrenmiş oğullara (Şabat 23b), hastaların iyileşmesine (aynı kitapta 12a), zenginliğe (aynı kitapta 119a), Tanrı’dan dilediğimiz her şeyin yerine getirilmesine, günahlarımızın affına, Kurtuluş Günü’ne (aynı kitapta 118b), İsrael Toprakları’na (Mehilta’dan Çıkış’a 16, 25) ve Gelecek Dünya’ya (Mehilta, aynı kitap; Pirke deRibbi Eliezer, aynı kitap) kavuşmaya hak kazanırız.
Kutsal Zohar (Yitro Peraşası’nda) bunu kısaca ifade eder: Yukarının ve aşağının tüm kutsallığı Yedinci Gün’e bağlıdır.