Kabalat Tora

Main Menu

  • Soru-Cevap (Tümü)
  • Kavramlar (Tümü)
  • Kitap (Tümü)
  • Video (Tümü)

logo

Header Banner

Kabalat Tora

  • Soru-Cevap (Tümü)
  • Kavramlar (Tümü)
  • Kitap (Tümü)
  • Video (Tümü)
  • Yeşaya 53

  • Brit Şalom, Ben Noah Yasaları Uygulamaları

  • Ulusal Vahiy Bir Yalan Mı?

  • Sözlü Tora

  • “Soyundan olanlara” değil, “soyundan olana”?

Kavramlar
Home›Kavramlar›Cesur Yeni Dünya [18]

Cesur Yeni Dünya [18]

By Gökhan Duran
6 November 2020
1280
3
Share:

Bir önceki “Altıncı Gün” başlıklı yazımızı, Noah’ın hikayesinde, Yaratılış hikayesinde olduğu gibi bir altıncı gün ve söz konusu dört öğeyi içeren bir konuşma olup olmadığını görmek için Dokuzuncu Bölüm’ün başlangıcına bakmanızı önererek bitirmiştik.

 

Şimdi hep beraber Yaratılış 9. Bölümünün başlangıcına bakalım ve ne bulduğumuzu görelim.

 

Yaratılış 9. Bölüm, 1. ayet şöyle başlar:

 

Vayevarech Elokim et Noach

Tanrı, Noah ve çocuklarını kutsadı ve onlara

“Pru u’revu

verimli olun ve çoğalın,

U’mile’u et ha’aretz

ve yeryüzünü doldurun” dedi.

 

İlginç! Bu söz, Adam ve Hava’ya söylenen ile aynıdır. Aslında yan yana karşılaştırırsanız tam olarak aynı konuşmayı görürsünüz:

 
Yaratılış 1:28 Yaratılış 9:1
Pru u’revu u’mile’u et ha’aretz Pru u’revu u’mile’u et ha’aretz
Verimli olun ve çoğalın Yeryüzünü doldurun ve onu ele geçirin. Verimli olun ve çoğalın Yeryüzünü doldurun ve onu ele geçirin.
 

Kesinlikle aynı, dikkat çekici.

Ve bu arada, kullanılan fiil de aynı:

 
Yaratılış 1:28 Yaratılış 9:1
Vayevarech otam Elokim vayomer lahem Vayevarech Elokim et Noah veet bana vayomer lahem
Tanrı, onları kutsadı ve onlara …dedi. Tanrı, Noah ve oğullarını kutsadı ve onlara …dedi
 

Öyleyse, bir önceki yazıda konuşmuş olduğumuz bir numaralı öğe,

1] Verimli olun ve çoğalın

birinci ve dokuzuncu bölümlerde, Yaratılış ve Noah’ın hikayesinde ortaktır.

 

Tamam, öyleyse birinci öğe eşleşiyor, diğer öğelerle devam edelim ve onlar da ortak mı görelim.

İki numaralı öğe şuydu:

 

2] Hayvanlar üzerinde hakimiyetiniz olacak.

Tanrı, hayvanlar üzerinde hakimiyetiniz olacak demişti.

 

…onu ele geçirin. Denizin balıklarına, gökyüzünün kuşlarına ve yeryüzü üzerinde hareket eden tüm hayvanlara hükmedin” dedi. (1:28)

 

​Balıklar, kuşlar, kara yaşamını hatırlayın, bunların hepsine hakim olacaksınız. İbranice’de; Vekivshuha – hakim olacaksınız. Pek, dokuzuncu bölümde buna benzer ne var?

 

Umora’achem vechitchem yiheye al kol chayat ha’aretz…

Yeryüzünün tüm vahşi hayvanları ile göklerin tüm kuşlarında, toprakta hareket edecek olan her canlıda ve denizin tüm balıklarında size yönelik bir çekinme ve dehşet duygusu olacak. (Yaratılış 9:2)

 

Kulağa “hakimiyet” gibi geliyor. Çok benzer.

Ama tam olarak aynı değil.

Burada ne değişti? Evet, egemenlikten bahsediyoruz ama burada bahsedilip, daha önce Birinci Bölüm’de bahsedilmeyen nedir?

Cevap: Korku.

Adam’ın dünyasında kimse korku hakkında bir şey söylememişti. Bu yeni gibi görünüyor, şimdi dünyaya gelen yeni bir şey var: hayvanların sizden korkacağı fikri. Hayvanlar sizden neden korkacak? Ne değişti?

Peki, konuşmalardaki bir sonraki öğeye bakalım. Adam’a yaptığımız konuşmada duyduğumuz bir sonraki şey herkesin ne yediğiydi?

 

3] Bitki yiyeceksiniz

İnsanlar ne yiyordu?

 

“… yeryüzü üzerinde hareket eden her canlıya ise, yiyecek olarak tüm yeşil otları [verdim]”; ve öyle oldu.” (1:30)

 

Dolayısı ile insanlar ne yiyemezdi? İnsanlar, hayvanları yiyemezdi. Şimdi, bir sonraki konuşmaya bakın, Tanrı’nın Noah ile yaptığı konuşmaya:

 

 “..her canlıda ve denizin tüm balıklarında size yönelik bir çekinme ve dehşet duygusu olacak. [Tüm hayvanlar] Elinize verildiler. Hareketli her canlı size yiyecek olacaktır. [Artık] Size her şeyi, tıpkı yeşillik ve bitkiler gibi verdim.” (9:2-3).

 

İşler değişti. İnsanlar artık et yiyebiliyor. Elbette, eğer et yiyebiliyorsan, o halde hayvanlar da senden korkacaktır.

Şimdi dikkat çekici bir şeye geliyoruz, birinci bölümdeki dört numaralı öğeye:

 

4] Hayvanlar da bitki yiyecek.

 

Tanrı’nın Adam’la konuşmasının son öğesi, insanlar ve hayvanların yeşil otlar yiyeceğiydi. Yeşil otlar kelimelerine dikkat etmenizi istiyorum. Daha önce söylendiği gibi, “Yerek Eisev” yani domates, lahana, bunun gibi şeyler. Böylece hayvanlar da insanlar gibi “Yerek Eisev” yiyeceklerdi.

 

“Yerek eisev” kelimelerine Dokuzuncu Bölüm’de de rastlıyoruz! Ama bu defa nasıl kullanılıyor, dinleyin:

 

Kol remess asher hu chai lachem yiheye l’achlah

Hareketli her canlı size yiyecek olacaktır.

K’yerek eisev Natati lachem et kol

[Artık] Size her şeyi, tıpkı yeşillik ve bitkiler gibi verdim (9:3).

 

Canlıları nasıl yiyeceksiniz? K’yerek eisev – onları tıpkı yeşil otlar gibi, bitkisel otlar gibi yiyeceksiniz; Natati lachem et kol – Size her şeyi verdim.

 

Öyleyse olan şu ki bu dünyada hem hayvanlar hem de insan Yerek Eisev’i yiyor ama bu dünyada bir şeyler değişiyor. Bu dünyada hayvanları tıpkı siz ve hayvanların eskiden Yerek Eisev’i yediği gibi yiyorsunuz, yani hayvanlar da artık yeşil otlar gibidir.

 
Yaratılış 1:30 Yaratılış 9:3
“Yeryüzünün tüm vahşi hayvanlarına, gökyüzünün tüm kuşlarına ve yaşayan bir cana sahip olup yeryüzü üzerinde hareket eden her canlıya ise, yiyecek olarak tüm yeşil otları [verdim]”; ve öyle oldu. Hareketli her canlı size yiyecek olacaktır. [Artık] Size her şeyi, tıpkı yeşillik ve bitkiler gibi verdim.
 

Hayvanları yeşil otlar gibi yiyeceksiniz. Ama bir şartla:

 

Ach basar benafsho damo loh tocheilu

sadece, onun kanı olan yaşamla birlikte etini yemeyeceksin. (9:4)

 

Bu tercümenin tam olarak ne anlama geldiği çok garip, ancak İbranice’de biraz daha basit. Basar benafsho – canlı olan hayvan, içinde yaşayan kan olan, yaşayan bir hayvanı yiyemezsiniz. Geleneksel olarak yorumlandığı şekilde bu, Eiver Min Hachai yemenize izin verilmediği anlamına gelir. Eiver Min Hachai‘nin demek istediği, canlı bir hayvandan bir uzuv yemenize izin verilmemesidir. Bir uzvu koparıp yiyemezsiniz. (Yaratılış 9:4)

 

Bunu düşünürseniz, bu aslında 3. ayette söylenenlerden kaynaklanmaktadır. Çünkü 3. ayette hayvanları daha önce yeşil otları yediğiniz gibi yemenize izin verildiğini görmüştük, ama şimdi bu bir şarta bağlanmaktadır: Tanrı onları yeşil otlar gibi yiyemeyeceğinizi söylüyor. Yeşil otlar yediğinizde ne yaparsınız? Sadece koparıp yiyorsunuz, değil mi? Bir üzüm koparıp yiyebilirsiniz. Ama konu hayvanlara gelince koparıp yiyemezsiniz, “hmm bu güzel bir bacak, sanırım o bacağı koparıp yiyeceğim” diyemezsiniz. Hayır, önce hayvanı uygun biçimde öldürmelisiniz.

 
Yaratılış 1. Bölüm Yaratılış 9. Bölüm
Tanrı, Adam ve Hava’ya diyor Tanrı, Noah’a diyor
Verimli olun ve çoğalın (1:28) Verimli olun ve çoğalın (9:1)
Hayvanlara hükmedeceksiniz (1:29) Hayvanlar sizden korkacak. Elinize verildiler (9:2)
Bitkileri yiyeceksiniz (1:29) Hayvanları bitkiler gibi yiyeceksiniz (9:3)
Hayvanlar da bitki yiyecek (1:30) Ama tam da bitki gibi değil. Onları önce öldürmelisiniz. (9:3)
 

Noah’ın dünyası, yeniden yaratılan dünya, Adam’ın dünyası ile aynı görünmüyor. Artık insanoğlunun hayvanlar alemiyle, etrafındaki doğa ile ilişkisi değişti, şimdi durum farklıdır. Noah’ın dünyasında insanın konumu değişir. Noah’ın dünyasında bir şekilde daha büyük bir hakimiyete, daha büyük bir güce sahibiz.

 

 

 

Şimdi düşünmemiz gereken soru şu: Neden? İnsanoğlunun dünyadaki konumunu birdenbire ne değiştirdi? Neden daha büyük güce sahibiz? Neden bu yeni dünyada bir şekilde daha büyük hakimiyet yetkisine sahibiz? Bir sonraki yazımızda bu konuya geri dönmek istiyorum, o zaman görüşürüz.

 

Önceki Yazı: Altıncı Gün

Sonraki Yazı: Noah’ın Dünyası

Kaynak: Rabbi David Fohrman

0
Shares
  • 0
  • +
0
logo

Gökhan Duran

Hakkımda

Mesih Çağı:

  • Soru-Cevap
  • Kavramlar
  • Kitap
  • Video
© Copyright kabalat.com Tüm Hakları Saklıdır.