Bir önceki yazıda, Yaratılış Kitabı Birinci Bölüm ile Yaratılış Kitabı Sekizinci Bölüm arasında bazı benzerlikler olduğunu farketmiştik. Birinci Bölüm, her şeyin karmakarışık olduğu bir tür su dünyası gibi görünüyordu – karanlık, kaotik su dünyası, Sekizinci Bölüm’de ise Tufan hikayesi anlatılıyordu. Her iki hikayede de Tanrı’nın rüzgarının, Tanrı’nın ruhunun suların üzerinde dolaştığını duyuyorduk. Belki de bunların tümü tesadüftür. Tesadüf olmadığını anlamanın tek yolu, devam eden kalıpların devam edip etmediğine bakmaktır. Birinci Bölüm ile Sekizinci Bölüm arasında başka benzerlikler var mı? Öyleyse şimdi bir göz atalım.
Bu bölümü okurken ve burada gördüklerimizi hızlı bir şekilde özetlerken, fizik veya astronomi kitaplarında öğrendiğiniz dünyanın ve evrenin ortaya çıkış anlatımı ile ilgili fazla benzerlik taşımayacağını unutmayın. Bu Kutsal Kitap’ın anlatımıdır ve Kutsal Kitap kendi dilini, kendi amacına uygun hikaye anlatma yöntemini kullanmaktadır. Bu yüzden size olayların bilimsel bir anlatımı gibi gelmeyecek; dünyadan sonra ortaya çıkan yıldızları ve tuhaf yerlerdeki suları duyacaksınız.
Başlayalım:
YARATILIŞ / BİRİNCİ BÖLÜM
1:2 Yeryüzü şekilsiz ve boştu, derinliklerin yüzünde karanlık vardı; ancak Tanrı’nın Ruhu suyun yüzünde hareket halindeydi.
AÇIKLAMA
GÜN 1:
KARANLIK, KAOTİK SU DÜNYASI, TANRI’NIN RUHU
Birinci günde, her yer su ile kaplıdır ve Tanrı’nın Ruhu (rüzgarı) suyun üzerinde hareket halindedir. 8. Bölüm’ün başında Tufan sona ererken her yer su ile kaplıdır ve Tanrı’nın Ruhu yeryüzünü tamamen kaplayan suyun üzerinde hareket halindedir.
YARATILIŞ / SEKİZİNCİ BÖLÜM
8:1 Tanrı, Noah’ı ve gemide onunla birlikte bulunan tüm vahşi hayvanlarla tüm evcil hayvanları hatırına getirdi. Tanrı yeryüzü üzerinden bir rüzgar geçirdi ve sular çekilmeye başladı.
1:6 Tanrı, “Suyun içinde bir gök olsun ve suyla suyu birbirinden ayırsın” dedi.
1:7 Tanrı [böylece] göğü yaptı ve göğün altındaki suyla göğün üstündeki suyu birbirinden ayırdı
GÜN 2:
GÖKYÜZÜ, YUKARIDAKİ SULAR İLE AŞAĞIDAKİ SULARI BİRBİRİNDEN AYIRIR.
İkinci günde, yukarıdaki ve aşağıdaki sular birbirinden ayrılır. Yukarıdaki ve aşağıdaki sular arasında gökyüzü yer alır. Tufan sonrasında, Tufan sırasında bir araya gelen yukarıdaki ve aşağıdaki sular birbirinden ayrılır. Tufan sırasında yukarıdaki sular “göklerin pencereleri” olarak adlandırılır ve aşağıdaki sular “ derinliklerin kaynakları” olarak adlandırılır. Gökyüzünden ve yeraltından gelen sular yani yukarıdaki ve aşağıdaki sular arasında gökyüzü yer alır.
8:2 Derinliklerin kaynaklarına ve göklerin pencerelerine set çekildi. Göklerden [yağan] yağmur [böylece] sona erdi.
1:9 Tanrı “Gökyüzünün altındaki sular bir yere biriksinler ve kara görünsün” dedi; öyle oldu.
1:10 Tanrı, kuru toprağa “Yeryüzü” adını verdi ve suların biriktiği yere “Denizler” adını verdi.
GÜN 3:
SULAR ÇEKİLİR, KARA GÖRÜNÜR
Üçüncü günde sular çekilir ve kara ortaya çıkar. Tufan sonrasında sular çekilir ve kara ortaya çıkar.
8:3 Sular yeryüzü üzerinden çekilmeye başladı ve sürekli çekilerek 150 günün sonunda [belirgin biçimde] azaldı.
8:4 Yedinci ayda ayın 17. gününde, gemi Ararat Dağları’nın üzerinde karaya oturdu.
8:5 Sular onuncu aya kadar azalmaya devam etti. Onuncu[ ay]da, ayın birinde, dağların zirveleri göründü.
1:11 Tanrı “Yeryüzü bitki yeşertsin. Yeryüzü üzerinde, tohum üreten otlar ve kendi türüne göre tohum içeren meyveler üreten meyve ağaçları olsun” dedi ve öyle oldu.
1:12 Yeryüzü; bitkiler, kendi türlerinde tohum üreten otlar ve kendi türlerine göre tohum içeren meyveler üreten ağaçlar çıkardı; Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.
GÜN 3 DEVAM:
AĞAÇLAR, BİTKİLER GÖRÜNÜR
Üçüncü günde, karanın ortaya çıkması ile birlikte bitkisel yaşam belirir. Tufan sonrasında, karanın ortaya çıkması ile birlikte, güvercinin ağzındaki zeytin dalı Noah’a yeryüzünde bitkisel yaşamın tekrar belirdiğini söyler.
8:10 Başka bir yedi gün daha bekledi ve güvercini bir kez daha gemiden gönderdi.
8:11 Güvercin akşam vakti ona geldi; ve İşte– ağzında, yeni koparılmış bir zeytin dalı vardı.
1:14 Tanrı “Gökyüzü kubbesinde, gündüz ve geceyi birbirinden ayırmak için ışık kaynakları olsun” dedi. “Birer işaret olacaklar; bayramları, günleri ve yılları belirleyeceklerdir.
GÜN 4:
TAKVİMİ BELİRLEYEN GÜNEŞ VE AY GÖRÜNÜR
Dördüncü günde, Tanrı, günleri, mevsimleri belirleyen gökcisimlerini görünür yapar. Tufan esnasında gece-gündüz ve mevsimler belirlenemez olur. Tufan sonrasında bunlar yeniden tesis edilir.
8:22 Yeryüzü var oldukça, ekim ve hasat, soğuk ve sıcak, yaz ve kış, gün ve gece [bir daha] işleyişlerini durdurmayacak”.
1:20 Tanrı “Su, canlı sürüleriyle kaynasın ve yeryüzü üzerinde uçucular, gökyüzü kubbesinin yüzünde uçsunlar” dedi.
GÜN 5:
KUŞLAR ORTAYA ÇIKAR
Beşinci günde, dünyada artık kuşlar vardır. Tufan sonrasında, Noah’ın gönderdiği kuş geri dönmez. Dünya’da artık kuşlar vardır.
8:12 Başka bir yedi gün daha bekledi ve güvercini [tekrar] gönderdi. [Güvercin] Ona bir daha dönmedi.
1:24 Tanrı “Yeryüzü her bir canlı türünü – her türde çiftlik hayvanını, toprak hayvanını ve vahşi yeryüzü hayvanını çıkarsın” dedi; ve öyle oldu.
1:26 Tanrı “Görüntümüzde ve benzeyişimizde insan yapalım.
1:27 Tanrı adamı Kendi görüntüsünde yarattı.
GÜN 6:
KARA HAYVANLARI VE İNSAN ORTAYA ÇIKAR
Altıncı günde, yeryüzünde kara hayvanları ve insan görünür. Tufan sonrasında, hayvanlar ve insanlar gemiyi terk ederek yeryüzünde ortaya çıkarlar.
8:16 “Gemiden çık – sen ve seninle birlikte eşin, oğulların ve gelinlerin.
8:17 Yanındaki tüm canlıları – gerek kuş, gerek çiftlik hayvanı, gerekse de yeryüzü üzerinde hareket eden toprak hayvanı olsun – tüm vücutları yanında çıkar. Yeryüzünde kaynaşsınlar ve yeryüzü üzerinde üreyerek çoğalsınlar”.
Bu benzerlikleri şu görsel ile özetlemeye çalışalım:
Bu ve bir önceki yazımızdaki benzerlikler tesadüf olabilir mi? Yaratılış hikayesi ile Tufan sonrası hikaye neden birbirine bu kadar benzesin? Bu benzerlikler ne anlama geliyor ya da bir anlama geliyor mu?
Yaratılış hikayesi neden kendisini Tufan sonrası hikayede tekrar ediyor?
Tanrı, Yaratılış hikayesinde yeryüzünü nasıl yarattığını anlatıyordu. Tanrı, Tufan hikayesinde yeryüzünü nasıl yok ettiğini anlatıyorsa, Tufan sonrasında da yeryüzünü yeniden inşa ettiği bir yeniden yaratılış hikayesini anlatmaktadır!
Yaratılış hikayesinde ve Tufan ile yok ediş hikayesinde hedef yeryüzüydü:
Dünya, Tanrı’nın önünde yozlaşmıştı ve yeryüzü suçla dolmuştu.Tanrı yeryüzünü gördü; ve İşte– yozlaşmıştı. Zira her vücut, yeryüzü üzerinde yolunu saptırmıştı. Tanrı, Noah’a “Tüm vücutların sonu önüme geldi; çünkü yeryüzü [insanların] suçlarıyla doldu” dedi. “Bu yüzden onları yeryüzü ile birlikte yok edeceğim.
Yaratılış 6:11-13
Tufan’ın bu ceza olduğunu daha önce youtube videolarımızda konuşmuştuk, insanlar gerçekten kötüydü ve cezalandırıldılar. Ama şimdi düşünürseniz, asıl mesele insanların cezalandırılması değil, Tanrı’nın yeryüzünü yenilemesidir. Tanrı, yozlaşmış olduğunu belirttiği yeryüzünden kurtulmalı ve yeni bir dünya yaratmalıydı.
Tufan’dan sonraki hikaye sadece insanların yeniden yeryüzüne yerleştiğini ve çoğaldığını anlatan bir hikaye değil, aslında yeryüzünün yeniden yaratım, ikinci bir yaratılış hikayesidir, sanki altı günlük yaratılış yeniden gerçekleşiyor gibidir!
Büyük ödül sorusu ise şudur: Yeryüzü yeniden yaratılıyorsa, bu yeryüzü aynı yeryüzü müdür yoksa farklı bir yeryüzü müdür? Tanrı, farklı kurallarla yeni bir yeryüzü mü kuruyor? Yeni yeryüzü eskisinden nasıl ve hangi açılardan farklı olabilir?
Bir sonraki yazıda bunu konuşmayı umuyorum.
Rabbi David Fohrman