Hristiyanlar tarafından bilerek yanlış tercüme edilen, çarpıtılan, ayetin öncesinde ve sonrasında anlatılanlardan koparılarak ayetin amacı ile tamamen ilgisiz anlamlar verilen çok sayıdaki ayetlerden biri de Zekeriya 12:10 ayetidir.
Önce Zekeriya Kitabı 12.bölümü okuyalım:
İsrail üzerine Rab sözünün yükü. Gökleri geren ve yerin temelini atan ve insanın içinde onun ruhuna şekil veren Rab’bin sözü:
Yeruşalim’i çevresindeki bütün halklar için baş döndüren bir kase yapacağım. Yeruşalim gibi Yahuda da kuşatma altına alınacak.
O gün Yeruşalim’i bütün halklar için ağır bir taş yapacağım. Onu kaldırmaya yeltenen herkes ağır yaralanacak. Yeryüzünün bütün ulusları Yeruşalim’e karşı birleşecek.
O gün her atı dehşete düşürecek, her atlıyı çılgına döndüreceğim. Yahuda evi üzerine gözlerimi açacağım, ama öbür halkların bütün atlarını kör edeceğim
Ve Yahuda yöneticileri yüreklerinde, Yeruşalimde oturanlar, Orduların Rabbi Tanrıları ile benim kuvvetimdir diyecekler.
O gün Yahuda yöneticilerini odunlar ortasında yanan bir mangal gibi ve demetler ortasında alev saçan bir meşale gibi edeceğim; ve çepeçevre sağda ve solda, bütün ulusları yiyip bitirecekler ve Yeruşalim’den olanlar yine kendi yerlerinde, Yeruşalim’de kalacaklar.
Ve Rab önce Yahuda çadırlarını kurtaracak, ta ki David Evi’nin övünmesi ve Yeruşalim’de oturanların övünmesi Yahuda’dan üstün olmasın.
Rab, o gün Yeruşalim’de oturanları koruyacak ve o gün onlar arasındaki en zayıf adam David gibi olacak. David Evi melekler gibi, Rab’bin meleği onların önünde gibi olacak.
O gün Yeruşalim’e saldıran bütün ulusları yok etmeye başlayacağım.
Ve lütuf ve yakarış ruhunu David Evi üzerine ve Yeruşalim’de oturanlar üzerine dökeceğim ve DELİP GEÇTİKLERİ YÜZÜNDEN, BANA bakacaklar ve biricik oğlu için yas tutan biri gibi yas tutacaklar ve ilk oğlu için acı çeken gibi onun için acı çekecekler.
O gün Yeruşalim’de tutulan yas, Megiddon Vadisi’nde, Hadadrimmon’da tutulan yas gibi büyük olacak.
Ve ülke, her aile yas tutacak; ve David Evi ayrıca ve eşleri ayrıca, Natan Evi ayrıca ve eşleri ayrıca yas tutacak.
Levi Evi ayrıca ve eşleri ayrıca, Şimeiler ayrıca ve eşleri ayrıca.
Diğer ailelerin hepsi, her aile ayrıca ve eşleri ayrıca.
Şimdi de Hristiyanlar tarafında bilerek yanlış tercüme edilen Zekeriya 12:10 ayetine bakalım:
.. bana yani deştiklerine bakacaklar (NIV)
.. bana yani deştiklerine bakacaklar (NLT)
..bana bakacaklar, deştiklerine (ESV)
.. bana yani deştiklerine bakacaklar (NASB)
.. bana yani deştiklerine bakacaklar (KJB)
.. bana yani deştiklerine bakacaklar (CSB),
..ona! deştiklerine bakacaklar (TLB)
Aslında henüz bu makalenin başında Hristiyanlar tarafından yapılan çarpıtma netleşmiştir. Zekeriya 12:10 ayetinin orjinalinde;
..delip geçtikleri YÜZÜNDEN (NEDENİYLE), BANA bakacaklar..
yazılmış iken,
“.. bana yani deştiklerine bakacaklar..” olarak değiştirilmiştir.
Üstelik The Living Bible çevirisi “bana bakacaklar” kelimelerini bile değiştirerek, “ona bakacaklar” şeklinde yazmıştır!
Zekeriya 12. Bölüm’de konuşan kişi, birinci ayette açıkça yazdığı ve bölüm boyunca açıkça görüldüğü gibi Tanrı’dır. Tanrı, Zekeriya 12:10’da öldürülen bir kişi ya da kişiler yüzünden “Bana bakacaklar” demektedir. Delip geçilen kişi ya da kişiler farklıdır, Tanrı farklı. Bu kişi ya da kişiler öldürülünce insanlar Tanrı’ya bakacaklardır.
Hristiyanlar ise, 12:10’da deşilen kişinin Tanrı olduğunu ve Yahudiler’in delip geçtikleri Tanrı’ya bakacaklarını yazmaktadırlar. Ayetteki YÜZÜNDEN-NEDENİYLE kelimesini görmeyip, öldürülen kişi ile Tanrı’nın aynı kişi olduğunu yazmaktadırlar. Öldürülen kişi YÜZÜNDEN-NEDENİYLE Tanrı’ya bakacaklar sözünü görmezden gelmektedirler veya bilerek yanlış tercüme etmektedirler.
Peki, ayetin orijinali bu kadar net, bölümün “Son Günler”de gerçekleşecek olayları anlatmış olduğu bu kadar açık iken, nasıl oluyor da Hristiyanlar bu apaçık çarpıtmayı yapabilmektedir?
Zekeriya 12:10 ve Yuhanna Kitabı Çelişmektedir
Tüm Hristiyan yorumcular ve misyonerler bu bölümü, Son Günler’de İsa ikinci kez dünyaya geldiğinde, Yahudiler yanlış yapmış olduklarını anlayacak, iki bin yıl önce deştikleri İsa’ya bakacaklar, İsa’nın Mesih olduğunu sonunda kavrayacaklar ve pişman olacaklar şeklinde açıklamaktadırlar.
Tüm Hristiyan yorumculara göre;
Deşme-delip geçme, Çarmıh’a Germe olayına atıf yapmaktadır.
Bu olay, gelecekte, İsa ikinci kez geldiğinde gerçekleşecek ve Yahudiler yapmış oldukları muazzam hatayı anlayacaklardır.
Pişmanlık içerisinde Yahudiler, İsa’nın gerçek Mesih olduğunu kabul edeceklerdir.
Onlara göre, öyle ya, bu ayet kendi halkının elinde çarmıha gerilmiş olan İsa’dan başka kimden bahsediyor olabilir ki?
Ne ilginçtir ki Yuhanna Kitabı’nda anlatılanlar bununla çelişmektedir. Yuhanna 19:32-37 arasında yazılanlar, Zekeriya 12:10 ayetinde anlatılan olayın gelecekte değil, İsa öldükten hemen sonra yerine geldiğini söylemektedir! Üstelik, deşme olayı çarmıha germe ile ilgili değildir ve İsa’nın ölüp ölmediğini kontrol etmek için yapılmıştır! Üstelik, İsa’yı deşip, İsa’ya bakanlar da Yahudiler değil, Romalı askerlerdir!
Yuhanna Kitabı’nda, Romalı askerler İsa’nın bacaklarını kırmayı planlamışlardır. Bu “crucifragium” olarak adlandırılan bir yöntemdir. Bu yöntem, çarmıha gerilmiş olan kişinin ölümü hızlandırmak için kullanılırdı. Bacakları üzerinde kendini tutamayan kişi, kendi akciğerlerine baskı yapar ve nefes alamazdı. Bacaklarını kırmayarak suçlunun çektiği acının süresini artırırlardı. Bunu yapmadan hemen önce, Yuhanna Kitabı’na göre, İsa’nın zaten ölmüş olduğunu ve bacaklarını kırmaya gerek kalmadığını görürler. Ama, öldüğünden emin olmak için bir Romalı asker İsa’nın böğrünü bir mızrakla deşer.
Bunun üzerine askerler gidip birinci adamın, sonra da İsa’yla birlikte çarmıha gerilen öteki adamın bacaklarını kırdılar.
İsa’ya gelince O’nun ölmüş olduğunu gördüler. Bu yüzden bacaklarını kırmadılar.
Ama askerlerden biri O’nun böğrünü mızrakla deldi. Böğründen hemen kan ve su aktı.
Bunu gören adam tanıklık etmiştir ve tanıklığı doğrudur. Doğruyu söylediğini bilir. Siz de iman edesiniz diye tanıklık etmiştir.
Bunlar, “O’nun bir tek kemiği kırılmayacak” diyen Kutsal Yazı’nın yerine gelmesi için oldu. (Mısır’dan Çıkış 12:46)
Yine başka bir Yazı’da, “Bedenini deştiklerine bakacaklar” deniyor. (Zekeriya 12:10)
Yuhanna 19:32 – 37
Hristiyan misyonerler Zekeriya Peygamber’in Yahudiler’in İsa’ya bakacağını önceden haber verdiğini iddia ederken, Yuhanna’ya göre bu ayetin yerine gelmesinin Yahudiler ile bir ilgisi yoktur. Tam tersine, Yuhanna’ya göre Zekeriya Peygamber’in atıf yaptığı kişiler İsa’ya bakan Romalı askerlerdir! Yuhanna’nın hikayesinde Yahudiler yer almamaktadır.
Hristiyan yorumcular, Zekeriya Peygamber’in delip geçme sözü ile kastettiğinin, İsa’nın ellerinden ve ayaklarından çivilenmesi olduğunu iddia ederler. Yuhanna’ya göre ise, deşme olayının çarmıha germe ile ilgisi yoktur, ancak ölüm sonrasında gerçekleşen, ölüp ölmediğini anlamak için yapılan bir eylemdir. Yuhanna’ya göre bu yöntem Yahudiler tarafından önerilen bir yöntem de olmayıp, Romalı askerler tarafından uygulanan bir yöntemdir.
Romalı Asker Hikayesi Niçin Sadece Yuhanna Kitabı’nda geçmektedir?
Dört kanonik İncil içerisinde yalnızca Yuhanna Kitabı İsa’yı “Tanrı Kuzusu” olarak adlandırmaktadır. (Yuhanna 1:29 ve 1:36). Bu Yuhanna’ya özel mesih nitelemesi nedeniyle de, sadece Yuhanna Kitabı, Yahudiler’in crucifragium önerdiğini (Yuhanna 19:31) ve Romalılar’ın bunun yerine İsa’nın böğrünü deldiklerini (Yuhanna 19:33-34) iddia etmektedir.
Sinoptik İncillerin aksine Yuhanna Kitabı, İsa’nın ölümünü Pesah Kuzusu korbanının yerine gelmesi olarak hikayeleştirir. Bu Pesah Kuzusu kavramı Yuhanna için çok önemlidir ve çarmıh olayı çevresindeki diğer olayları da buna göre düzenler.
Bu nedenle, Yuhanna, İsa’nın Pesah korbanları ile aynı zamanda, 14 Nisan günü öğleden sonra çarmıha gerildiğini yazar. Bu yüzden Yuhanna Kitabı’nda son akşam yemeği hikayesi yoktur! Çünkü, bir Pesah Sederi olan son akşam yemeği, Pesah korbanlarının sunulduğu 14 Nisan gününün akşamı yenir!
Sinoptik İnciller, Markos, Matta ve Luka’da İsa’nın Pesah Korbanı oluşu gibi bir kavram olmadığı için, bu üç kitapta İsa, Pesah Bayramı’nın ilk günü olan 15 Nisan’da çarmıha gerilir. Bu nedenle bu kitaplarda 14 Nisan akşamı yenen son akşam yemeği, Pesah Sederi yer alır!
Tora’da (Mısır’dan Çıkış 12:46) bir Pesah korbanının kemiklerini kırmak yasaklanmış olduğu için, Yuhanna, İsa’nın bacaklarının kırılmadığı kısmını hikayesine dahil etmiştir.
Yuhanna Kitabı, Zekeriya 12:10 Ayetini Değiştirmiştir.
Zekeriya 12:10b şu sözlerle başlar, “…וְהִבִּ֥יטוּ אֵלַ֖י אֵ֣ת אֲשֶׁר דָּקָ֑רוּ” (V’hebetu eylai et aşer dakaru) “Ve delip geçtikleri yüzünden Bana bakacaklar” demektir. Bu ayet, değiştirilmeden bırakılırsa, Romalı askerin İsa’nın böğrünü delmesi ile uyuşmayacaktır. Bu nedenle Yuhanna, “BANA” kelimesini değiştirerek, “ONA” ( Yunanaca: όν), (İngilizce: to him) yapmıştır.
Zekeriya 12:10 | Delip geçtikleri yüzünden, BANA (אֵלַ֖י) bakacaklar |
Yuhanna 19:37 | Bedenini deştiklerine (deştikleri adama) (όν) bakacaklar |
Sizce Yuhanna, Tanrı Sözü’nü niçin değiştirmiştir?
Zekeriya 12:10 gerçekte neyi anlatmaktadır?
Zekeriya Kitabı’nın 12.Bölüm’ü Son Günler’de İsrail’i bekleyen görkemli günleri, büyük savaşı ve Mesih Dönemi’nde Tanrı’nın krallığının zaferini işaret etmektedir. Bu bölümün ana konusu “Yeruşalim’in Kurtuluşu”dur. İsrail’in, Yeruşalim’e karşı birleşmiş olan birçok düşmanından nihai olan kurtuluşu anlatılmaktadır.
Yerulaşim “baş döndüren bir kap” (12:2), kendisine karşı ayaklanan düşmanları için kaldırması zor “ağır bir taş” (12:3) olacaktır. En güçsüz Yahudi, en büyük savaşçımız “David gibi olacaktır” (12:8). “O gün, Yeruşalim’e karşı birleşen tüm uluslar yok edilecektir (12:9).
Tanrı, Kendi antlaşma ulusu İsrail’e kurtuluşlarının ve kutsanmalarının canlı bir tasvirini hatırlatmaktadır.Bunu da Zekeriya Peygamber’in ismi aracılığıyla yapmaktadır. Zekeriya “Tanrı hatırlar” demektir.
Zekeriya Peygamber, bu satırların yazılmış olduğu tarihten bir asır önce gerçekleşmiş olan felaketi, gelecekte savaş alanında yaşanacak olan trajediye benzetmektedir:
Zekeriya 12:11
O gün Yeruşalim’de tutulan yas, Megiddon Vadisi’nde, Hadadrimmon’da tutulan yas gibi büyük olacak.
Peki, Megiddon Vadisi’nde, Hadadrimmon’da ne gerçekleşmişti?
Ne var ki, Yoşiya onunla savaşmaktan vazgeçmediği gibi, Tanrı’nın Neko aracılığıyla söylediği sözlere de aldırış etmedi. Kılık değiştirip Megiddon Vadisi’nde Neko ile savaşmak üzere yola çıktı.
Okçular Kral Yoşiya’yı vurunca, kral görevlilerine, “Beni buradan götürün, ağır yaralıyım!” dedi.
Görevlileri onu savaş arabasından çıkarıp kendisine ait başka bir arabaya koyarak Yeruşalim’e götürdüler. Yoşiya öldü ve atalarının mezarlığına gömüldü. Bütün Yahuda ve Yeruşalim halkı onun için yas tuttu.
Yeremya Yoşiya için bir ağıt yazdı. Kadın, erkek bütün ozanlar bugüne dek ağıtlarında Yoşiya’yı anarlar. İsrail’de bir gelenek haline gelen bu ağıtlar Ağıtlar Kitabı’nda yazılıdır.
2 Tarihler 35:22-25
Dürüst Kral Yoşiya, Mısır Kralı Neko’nun okçuları tarafından Megiddon Vadisi’nde öldürülünce, büyük yas tutulmuştu. Zekeriya Peygamber işte bu büyük yasa neden olan trajediyi, ileride gerçekleşecek ve büyük yasa neden olacak olaya benzetmektedir.
Gelecekte, Gog ve Magog savaşında yaşanacak trajik ölüm veya ölümler ve bunların getirdiği büyük yas, Yahudi ulusunun Tanrı’ya dönmesini, tövbe etmesini ve birleşmesini sağlayacaktır. Böylece, bu felaket, Zekeriya Kitabı’nın 12-14.bölümlerinde ve Hezekiel Kitabı 38 ve 39.bölümlerde anlatılan Mesih Dönemi’nin habercisi olacaktır.
Ancak, Tanrı bu savaşta İsrail’in yanında olacak ve İsrail’e karşı birleşip saldıran ulusları yok edecektir.
Romalı askerin İsa’nın böğrünü deldiği zamanda, Zekeriya 12:1-9 arasında anlatıldığı gibi, Yeruşalim ve Yeruşalim’de oturanlar kurtulmamış, tam tersine; İkinci Tapınak yıkılmış, Kutsal Topraklar’daki Yahudiler sürgün edilmiş ve öldürülmüştür.
Sonuç olarak Yuhanna, Zekeriya 12:10’u değiştirerek yazarken, ayetin öncesinde ve sonrasında yazılanları yok saymış ve okuyucularının da böyle yapmasını ummuştur.
Kutsal Kitabınızı bilin!
Kutsal Kitabınızı bilirseniz, hiç kimse Tanrı’ya olan inancınızı ve O’nunla olan bağlantınızı çalamayacaktır.