Hristiyan İncili’nde Matta Kitabı’nda İsa, Ferisiler’e dönüp sorar:
Matta 22:42 Ferisiler toplu haldeyken İsa onlara şunu sordu: “Mesih’le ilgili olarak ne düşünüyorsunuz? O kimin oğludur?”
Yani, günlük konuşma diliyle “Mesih kimin soyundan gelecektir?” diye sormaktadır.
Onlar da, “Davut’un Oğlu” dediler.
22:43 İsa şöyle dedi: “O halde nasıl oluyor da Davut, Ruh’tan esinlenerek O’ndan ‘Rab’ diye söz ediyor? Şöyle diyor Davut:
22:44 ‘Rab, Rabbim’e dedi ki, Ben düşmanlarını Ayaklarının altına serinceye dek Sağımda otur.’
22:45 Davut O’ndan Rab diye söz ettiğine göre, O nasıl Davut’un Oğlu olur?”
22:46 İsa’ya hiç kimse karşılık veremedi. O günden sonra artık kimse de O’na bir şey sormaya cesaret edemedi.
Böylece İsa, bilgisiz Ferisiler’e kendi Kutsal Kitaplarını ne kadar az bildiklerini gösteriyordu. Fakat, bu hikaye hiç bir zaman gerçekleşmiş olamazdı. Çünkü, Mezmurlar 110’a ait yüzeysel bir bilgiye sahip olan herhangi bir Yahudi, İsa’nın bu iddiasından etkilenmezdi. Tanah’a ait kapsamlı bilgiye sahip olan Ferisiler, bu iddiayı akıl dışı bulacaktı.
Hikayenin atıf yapmış olduğu orjinal ayete bakalım:
King James Versiyonu söz konusu ayeti şu şekilde tercüme etmiştir:
“The LORD said unto my Lord, Sit thou at my right hand, until I make thine enemies thy footstool.”
“RAB , Rabbim’e: “Ben düşmanlarını ayaklarının altına serinceye dek Sağımda otur” diyor.
KJV tercümesine göre Rab, (LORD) yani Tanrı, Davut’un Lord’una yani İsa’ya, “Ben düşmanlarını Ayaklarının altına serinceye dek Sağımda otur” demiş gibi gösterilmektedir.
Yukarıdaki ayet, Mesih’ten mi bahsetmektedir? Elbette hayır! Tercümede, iki kelime aynı karşılık ile, “Lord” olarak çevrilmiştir!
Mezmurlar 110:1
Tercüme’de aynı kelime olarak çevrilmiş olan bu iki kelime, aslında orijinal metinde birbirinden farklı iki kelimedir.
יְהֹוָה
İlk kelime, orijinal kelime, tercümede doğru olarak, Tanrı’nın söylenemez olan isminin karşılığı, “Lord-Rab” olarak çevrilmiştir.
İkinci kelime, (ladoni olarak okunur)
לַאדֹנִי
kelimesi ise dehşet verici biçimde kasti olarak yine “Lord-Rab” olarak tercüme edilmiştir.
“ladoni” kelimesinin doğru çevirisi, “Efendim’e” dir. “ladoni” kelimesi İbrani Kutsal Metinleri’nin hiçbir yerinde Tanrı’yı ifade etmez. Bir kişiyi, insanı ifade eder, asla Tanrı’yı ifade etmez. Kendiniz bakın! Kutsal Kitap’ta Tanrı için bir çok isim kullanılır ama “ladoni” bunlardan biri değildir.
Kanıt olarak, yine Hristiyanlar tarafından yapılmış çevirilere bakalım. Bu çevirilerin hiçbirinde “ladoni” kelimesi Tanrı olarak tercüme edilmemiştir:
King James versiyonu (KJV) Yaratılış 24:54
“And they did eat and drink, he and the men that were with him, and tarried all night; and they rose up in the morning, and he said, Send me away unto my master. ( לַאדֹנִי ladoni) (İbrahim).”
“Sonra yanındakilerle birlikte yedi, içti. Geceyi orada geçirdiler. Sabah kalkınca İbrahim’in uşağı, “Beni yolcu edin, efendime döneyim” dedi.”
Yaakov (Yakup) meleklerden şu mesajı kardeşi Esav’a iletmesini ister:
King James versiyonu (KJV) Yaratılış 32:4
“And he commanded them, saying, Thus shall ye speak unto my lord ( לַאדֹנִי ladoni) Esau; Thy servant Jacob saith thus, I have sojourned with Laban, and stayed there until now”
“Onlara şu buyruğu verdi: “Efendim Esav’a şöyle deyin: Kulun Yakup diyor ki, ‘Şimdiye kadar Lavan’ın yanında konuk olarak kaldım.”
King James Versiyon’u niçin yukarıdaki iki ayette, “ladoni” kelimesini doğru biçimde insanlara (İbrahim ve Esav’a) atıf yaparak, “efendim” olarak tercüme ediyor da, Mezmurlar 110:1 ‘de Tanrı’ya atıf yaparak, “Lord-Rab” olarak çevirmektedir?
Çünkü, Yaratılış 24:54, 56 ve Yaratılış 32:4 ayetleri, İsa’nın Yahudi Kutsal Kitapları’nda önceden haber verildiğini kanıtlamak için kullanılabilecek ayetler değildir. Öte yandan, Mezmurlar 110:1 ayeti, Hristiyan İncili tarafından kullanılmaktadır ve İsa’ya atıf yaptığı kesin olmalıdır. Bu nedenle Matta Kitabı’nın yazarının peşinden gidilerek, bilerek yanlış tercüme edilmiştir. Böylece Hristiyan çeviri orijinal İbranice metnin üzerini kapatmaya çalışmıştır.
Peki, Mezmurlar 110:1’de kimin hakkında konuşulmaktadır? “ladoni – efendim” kelimesi kime atıf yapmaktadır?
Mezmur, şöyle başlamaktadır:
לְדָוִד מִזְמוֹר
(l’David Mizmor) David’E MEZMUR
“Mizmor” kelimesi “şarkı” anlamındadır.
Bu nedenle ilk cümlenin anlamı “David’E söylenen şarkı”dır.
Nitekim, “Psalms” kelimesi de Yunanca “psalmos” yani şarkı kelimesinden gelmektedir.
David’e bu şarkıları kim yazmaktadır?
Kral David’in en büyük hayal kırıklıklarından biri Yeruşalayim’deki İlk Tapınağı yapmasının Tanrı tarafından reddedilmesidir. Tapınak için hazırlıkları yapmış, hatta Tapınak Hizmeti’ni başlatmıştır (2 Samuel 7, 1 Tarihler 14-17, 22-26)
Kral David, birçok Mezmur yazmıştır. Örneğin, 23. Mezmur Kral David tarafından yazılmıştır. 23. Mezmur şöyle başlamaktadır:
מִזְמוֹר לְדָוִד
(Mizmor l’David ) David’DEN MEZMUR
23. Mezmur David tarafından yazılmış olduğu için Mizmor l’David (David’den Mezmur) diyerek başlamaktadır.
110. Mezmur ise לְדָוִד מִזְמוֹר L’David Mizmor (David’e Mizmor) diyerek başlamaktadır.
Mezmurlar’ın bir amacı da, Tapınak Hizmeti’nin bir parçası olan, Tapınak’ta Levililer tarafından bu şarkıların söylenmesidir.
110. Mezmur’da Levililer לְדָוִד מִזְמוֹר L’David Mizmor (David’e Mizmor) diyerek başladıklarında, “Aşem, efendime, diyor…demektedirler.
Aşem’in seslendiği, Tapınak’ta mizmor söyleyen Levililer’in efendisi, Levililer’in mizmoru söylediği kişi, efendi kimdir? David’dir. Aşem-Tanrı değil!
Levililer platformda duracak ve bu ruhsal olarak canlandırıcı Mezmurlar’ı diğer Yahudiler’e söyleyeceklerdir. Böylece, Levililer, şu şarkıyı söyleyeceklerdi:
“RAB (Tanrı) efendim’e (Kral David’e) : “Ben düşmanlarını ayaklarının altına serinceye dek sağımda otur” diyor.
Kutsal Kitabınızı bilin! Eğer Kutsal Kitabınızı bilirseniz, hiç kimse Tanrı’ya olan inancınızı ve O’nunla olan bağlantınızı çalamayacaktır.
Kaynak: