Hristiyanlar, Yahudilerin ancak “yeni antlaşma” ile kurtuluşa kavuşabileceklerini iddia etmektedir. Misyonerler, bu “yeni antlaşma”nın Çarmıh’taki antlaşma olarak, İsa’nın kanının insanlığın günahları için döküldüğünde yaklaşık 2000 yıl önce yerine getirildiğini söylerler. Hristiyanlara göre Tanrı’nın İsrail halkı ile yapmış olduğu antlaşma artık “eski” olmuş, Tanrı bu eski antlaşmayı, yenilemiştir.
Tanrı, “Yeni bir antlaşma” demekle ilkini eskimiş saymıştır. Eskiyip köhneleşense çok geçmeden yok olur.
İbraniler 8:13
Hatta, Hristiyanlar bu yeni antlaşmanın önceden haber verildiğini de iddia ederler:
İsrail Evi ile ve Yahuda Evi ile yeni bir antlaşma yapacağım günler geliyor” diyor Rab,
“Atalarını Mısır’dan çıkarmak için ellerinden tuttuğum gün onlarla yaptığım antlaşmaya benzemeyecek. Onların kocası olmama karşın, bozdular o antlaşmamı” diyor Rab.
“Ama o günlerden sonra İsrail halkıyla yapacağım antlaşma şudur” diyor Rab, “Yasamı içlerine yerleştirecek, yüreklerine yazacağım. Ben onların Tanrısı olacağım, onlar da benim halkım olacak.
Bundan böyle kimse komşusunu ya da kardeşini, ‘Rab’bi tanıyın’ diye eğitmeyecek. Çünkü küçük büyük hepsi tanıyacak beni” diyor Rab. “Çünkü suçlarını bağışlayacağım, günahlarını artık anmayacağım.”
Yeremya 31:31-34
Misyonerler, bu ayetlerde geçen “yeni antlaşma”nın yeni kurtuluş yoluna, Hrıstiyan İncili’ne ve orada bahsedilen İsa’nın ölümü ile sağlanan kefarete atıf olduğunu iddia ederler:
Çünkü bu benim kanımdır, günahların bağışlanması için birçokları uğruna akıtılan antlaşma kanıdır.
Matta 26:28
Peki, Tora’nın emirlerini yerine getirmeyi temel alan Sinay’daki antlaşmaya ne oldu?
İbraniler kitabının yazarı, Yeremya 31:31 ayetini yorumlayarak, Tora’nın yaşam veren emirlerinin eskimiş olduğunu ilan etmektedir:
Tanrı, “Yeni bir antlaşma” demekle ilkini eskimiş saymıştır. Eskiyip köhneleşen ise çok geçmeden yok olur.
İbraniler 8:13
Kısaca, Yeni Antlaşma yazarı, Tanrı’nın Yahudi halkı ile yaptığı antlaşmanın zamanının geçtiğini söylemektedir.
Buna göre, bu Yeni Antlaşma mektubu kurtuluşun İsa’nın Başkahin, kurban ve mesih olduğuna iman ile mümkün olduğunu söylemektedir. (İbraniler 4:14-16)
1.Yeremya Peygamber henüz gerçekleşmemiş, gelecekteki Mesih Çağı’ndan bahsetmektedir. Bu dönemde Yahuda ve İsrail Evleri bir araya toplanacaktır.
Hristiyanlar tarafından bambaşka bir biçime sokulan “Yeni bir antlaşma”, Peygamber Yeremya’nın sözlerinin yeniden kurgulanmasıdır. Yeremya 31: 31-34 ayetleri 2000 yıl önce gerçekleşen veya geçmişte gerçekleşen bir olayla ilgili bir peygamberlik değildir. Aksine, gelecekte Mesih çağında gerçekleşeceklere ait bir peygamberliktir.
İsrail Evi ve Yahuda Evi, daha önce tek bir Kral’ın hükümdarlığı altında yaşarken, ikiye bölünmüş olan Yahudilerin iki devletidir. Ancak Mesih Çağı’nda Yahudiler dağılmış oldukları topraklardan vaat edilmiş olan topraklarına tümüyle döneceklerdir. (Yeşaya 11:11-12; Yeremya 23:8; 30:3; Hoşea 3:4-5)
Yeremya’nın 31:31-34 ‘te İsrail Evi ve Yahuda Evi ile diye belirtmesi, Yeremya’nın Yahudi halkına, kayıp on kavmin tekrar birleşmesi ve yeniden tesis edilmesinden sonra konuştuğunu göstermektedir.
Hristiyanların iddia ettiği gibi İsa’nın ölümü ile yerine gelen yeni antlaşma zamanında söz konusu kavimlerin yeniden birleşmesi veya eski hallerine dönmesi gerçekleşmemiştir.
Tam tersine, Hristiyanlığın ortaya çıktığı yüzyılda İsrail Evi var değildi. Asurlular İsrail Evi’ni o tarihten 700 yıl önce (yaklaşık M.Ö. 732) sürgüne göndermişlerdi. Hatta, birinci yüzyılda Yahudi halkı Roma İmparatorluğu içinde ve ötesine dağılmış durumdaydı. Bu nedenle “Yahuda Evi”nin büyük çoğunluğu İsa döneminde vaat edilmiş topraklarda değildi.
Kısaca, yeni antlaşma dönemi henüz gelmemiştir. Yeremya’nın peygamberliği tüm Yahudi halkının , Yahuda ve İsrail’in, yeniden İsrail topraklarında biraraya geldiği Mesih çağını haber vermektedir (Bakınız Hezekiel 37:15-22). Aksine dünya tarihinde birinci yüzyılda olduğu kadar Yahudi halkının yeryüzüne yayıldığı bir dönem olmamıştır. Bu dönem İbraniler kitabının yazarına göre yeni antlaşmanın yerine geldiği dönemdir!
Yeremya 31:34’ün dikkatlice okunması, Yeremya’nın yaklaşık 2000 yıl önce gerçekleşmiş Hristiyan çarmıhından bahsetmediğini, fakat Mesih çağında Yahudi halkının bir araya toplanmasından bahsettiğini hemen göstermektedir.
2.Mesih Çağı’nda Tanrı Bilgisi dünyayı kaplayacaktır.
Mesih Dönemi’nde dünya Tanrı bilgisi ile dolacaktır.
Çünkü sular denizi nasıl dolduruyorsa, Dünya da Rab’bin yüceliğinin bilgisiyle dolacak.
Habakkuk 2:14
Rab bütün dünyanın kralı olacak. O gün yalnız Rab, yalnız O’nun adı kalacak.
Zekeriya 14:9
Yeremya da aynı dönemden bahsetmektedir. Küçük, büyük her insanın Tanrı’yı tanıyacak olduğu dönemden:
Bundan böyle kimse komşusunu ya da kardeşini, ‘Rab’bi tanıyın’ diye eğitmeyecek. Çünkü küçük büyük hepsi tanıyacak beni” diyor Rab. “Çünkü suçlarını bağışlayacağım, Günahlarını artık anmayacağım.” (Yeremya 31:34)
Yukarıdaki ayet açıkca evrensel Tanrı bilgisinin gerçekleşeceği dönemden bahsetmektedir.
Bu destansı olay birinci yüzyılda gerçekleşti mi? Ya da daha sonra? İnsan ırkının her bireyi Tanrı’yı biliyor mu? Elbette hayır.
Bugün Hristiyan Kilisesi her yıl yüzlerce milyon doları insanları Hristiyanlığa çevirmek için harcamaktadır. Eğer her insan, küçük-büyük, Tanrı’yı biliyorsa neden Kilise insanların dinini değiştirmek için bu kadar parayı harcamaktadır?
Şu an her insanın “Tanrı’yı bildiği”, yeni antlaşma döneminde mi yaşıyoruz?
3.Yeremya 31:31’de antlaşma olarak tercüme edilen kelime, vaat, söz anlamındadır. Yeni bir kutsal kitap ya da yeni kurtuluş planı demek değildir.
Yeremya 31:31’deki “antlaşma” olarak tercüme edilen kelime (brit)’dir. Bu kelime yeni bir kutsal kitap, yeni bir kurtuluş planı, eski emirlerin iptali veya yeni bir Tora anlamına gelmemektedir.
“Brit” kelimesi daima antlaşma, vaat, söz anlamına gelir. Bu antlaşma, Yahudi halkı ile Sinay dağında, henüz vaat edilmiş topraklara girmeden önce yapılmıştır.
KANIT:
Ben de Yakup’la, İshak’la, İbrahim’le yaptığım antlaşmayı ve onlara söz verdiğim ülkeyi anımsayacağım.
Levililer 26:42
Ona de ki, ‘Onunla bir esenlik antlaşması yapacağım.
Çölde Sayım 25:12
4.Yeremya, Mesih Çağı’nda gerçekleşecekler ile Mısır’dan Çıkış’ta yaşananları karşılaştırmaktadır.
Yasanın Tekrarı 28 ve 29.bölümlerde, Moşe Rabbenu, tüm Yahudi halkına Tanrılarının sözünü iyice dinler ve onlara ilettiği bütün buyruklarına uyarlarsa bereketler vereceğini, ancak; O’ndan yüz çevirirlerse düşmanlarının topraklarında sürgün edileceklerini belirtmektedir.
Yeremya 31:31-34 ayetleri Yeremya Kitabı’nda devam eden temanın bir parçasıdır. Yeremya’nın özgün yazınsal motifi, İsraeloğulları’nın Mısır’dan kurtuluşu ile Mesih Çağı’ndaki ebedi kurtuluşu arasında karşılaştırma yaparak, sonraki ebedi kurtuluşun öncekini gölgede bırakacağını belirtmektedir.
Yeremya bunu şu sözlerle yapmaktadır:
Artık insanların, ‘İsrail halkını Mısır’dan çıkaran Rab’bin varlığı hakkı için’ demeyecekleri günler geliyor” diyor Rab.
“Bunun yerine, ‘İsrail soyunu kuzey ülkesinden ve sürdüğü bütün öbür ülkelerden geri getiren Rab’bin varlığı hakkı için’ diyecekler. Böylece kendi topraklarında yaşayacaklar.”
Yeremya 23:7-8
Yeremya, 31.bölümde Mısır’dan çıkış ile Mesih Çağı’nı karşılaştırmaya devam etmektedir. Yeremya, Mesih Çağı’nın Mısır’dan çıkıştan farklı olacağını, o dönemde Yahudi halkının günahlarından dolayı sürgüne gittiğini, fakat Mesih Çağı’nda, Yahudi halkının “yeni bir antlaşma”ya girerek, onları kendi topraklarına kalıcı olarak getireceğini ve bir daha sürgüne gitmeyeceklerini belirtmektedir.
5.Tanrı’nın antlaşması, emirleri ebedidir, kalıcıdır, değiştirilemez.
Her Yahudi peygamberin belirttiği gibi, Tanrı’nın Yahudi halkı ile olan antlaşması ebedidir. İptal edilemez ve ortadan kaldırılamazdır. Hristiyan İncili’nin yazarları bu ebedi yemini ortadan kaldıramaz veya değiştiremez.
Yeşaya Peygamber, bu yemini yaklaşık 2700 yıl önce duyurmuştur:
Bir anlık taşkın öfkeyle senden yüz çevirmiştim, Ama sonsuz sadakatle sana sevecenlik göstereceğim.’ ” Seni kurtaran Rab böyle diyor.
“Bu benim için Nuh tufanı gibidir. Nuh tufanının bir daha yeryüzünü kaplamayacağına nasıl ant içtimse, sana öfkelenmeyeceğime, seni azarlamayacağıma da ant içiyorum.
Dağlar yerinden kalksa, tepeler sarsılsa da sadakatim senin üzerinden kalkmaz, esenlik antlaşmam sarsılmaz” diyor sana merhamet eden Rab.
Yeşaya 54:8-10
İbraniler kitabının yazarı ise, dikkate değer biçimde Peygamber Yeremya’nın amacının tam tersini ilan etmektedir.
Yahudi Kutsal Yazıları sürekli olarak Tanrı’nın Yahudi halkı ile olan benzersiz ilişkisinin asla yok edilemeyeceğini ve değiştirilmeyeceğini belirtirken, İbraniler Kitabı, Yeremya’nın peygamberliğini radikal biçimde değiştirerek, nasıl oluyor da Tanrı’nın İsrail ile olan antlaşmasından yüz çevirdiğini yazabilir?
Üstelik Yeremya Tanrı’nın Yahudi halkı ile ebedi antlaşmasından bahsetmekteyken:
Gündüz ışık olsun diye güneşi sağlayan, Gece ışık olsun diye ayı, yıldızları düzene koyan, dalgaları kükresin diye denizi kabartan Rab –O’nun adı Her Şeye Egemen Rab’dir– diyor ki:
“Eğer kurulan bu düzen önümden kalkarsa, İsrail soyu sonsuza dek Önümde ulus olmaktan çıkar” diyor Rab.,
Rab şöyle diyor: “Gökler ölçülebilse, dünyanın temelleri incelenip anlaşılabilse, İsrail soyunu bütün yaptıkları yüzünden reddederim” diyor Rab.
Yeremya 31:35-36
Yeremya’nın ebedi Yahudi halkı peygamberliği, Kilise için büyük bir teolojik problem oluşturmaktadır. Çünkü, Hrıstiyan İncili, Yahudi Kutsal Metinleri’nin altını kazmaya çalışmaktadır.
İbraniler 8:13’de belirtilen, “Tanrı, “Yeni bir antlaşma” demekle ilkini eskimiş saymıştır. Eskiyip köhneleşense çok geçmeden yok olur” mesajının tam tersi Yahudi Kutsal Metinleri’nde tekrarlanmaktadır.
Bu emirler ebedidir.
Gizlilik Tanrımız RAB’be özgüdür. Ama bu yasanın bütün sözlerine uymamız için açığa çıkarılanlar sonsuza dek bize ve çocuklarımıza aittir.
Yasanın Tekrarı 29:29
Yaptığı her işte sadık ve adildir, Bütün koşulları güvenilirdir;
Ebediyen ve daima sabittir; Hakikat ve doğrulukla yapılmıştır.
Mezmurlar 111:7-8
Bu konuda ayrıntılı açıklama için : Yasa artık geçersiz mi?
6.Mesih Çağı’nda da Tanrı’nın emirleri uygulanmaya devam edecektir.
Yahudi Peygamberler, Mesih geldikten sonra da Yahudi halkının Tora’nın emirlerini yerine getirmeye devam edeceklerini belirtmişlerdir. Doğrusu, Yahudi Kutsal Yazıları, Tora’nın inançlı biçimde yerine getirimesinin Mesih Çağı’nın simgesel bir özelliği olacağına tanıklık etmektedir:
Onlara tek bir yürek vereceğim, içlerine yeni bir ruh koyacağım. İçlerindeki taş yüreği çıkarıp onlara etten bir yürek vereceğim.
20 Kanunlarımda yürüsünler, hükümlerimi tutsunlar ve onları yapsınlar; Onlar halkım olacak, ben de onların Tanrısı olacağım.
Hezekiel 11:19-20
Kulum Davut onların kralı olacak, hepsinin tek çobanı olacak. Buyruklarımı izleyecek, kurallarıma uyacak, onları uygulayacaklar.
Hezekiel 37:24
Birçok halk gelecek, “Haydi, Rab’bin Dağı’na, Yakup’un Tanrısı’nın Tapınağı’na çıkalım” diyecekler, “O bize kendi yolunu öğretsin, Biz de O’nun yolundan gidelim.” Çünkü yasa Siyon’dan, Rab’bin sözü Yeruşalim’den çıkacak.
Yeşaya 2:3
Bu durum çarpıcı bir soruyu getirmektedir: Kilise liderleri takipçilerini Tanrı’nın emirlerini yerine getirmeye mi çağırmaktadır? Mesihçi gruplar Şabat ve Koşer kurallarını Tanah’a uygun biçimde mi gözetmektedirler? Buna karşın, peygamberler Mesih döneminde insanların emirleri yerine getireceğini söylemiştir. Oysa, mesihçi gruplarda Tanah’ta açıkça belirtilen Şabat yasaklarına uyulmamaktadır.
Gariptir ki, mesihçi gruplar rabbinik ritüel ve geleneklere uyarken, Tora’da açıkça belirtilen emirlere uymamaktadırlar. Madem ki Mesih geldi, o halde neden yasak olanı uygulamaya devam etmektedirler? Kim, gerçekte bu yaşam veren öğretilere uymaktadır? Yahudi halkının inançlı kalanları, Hristiyanlığın temel öğretilerini tümüyle reddetmektedirler.
Hristiyanlar bir yandan Yeremya’nın yeni antlaşmasının, Mesih’in geldiğini söylemekte, bir yandan ise Mesih Çağı’nda yerine getirilmeye devam edilmesi gereken Tora’nın emirlerinin geçersiz olduğunu belirtmektedir.
7.İbraniler Kitabı’nın yazarı Yeremya Peygamber’in sözünü değiştirmiştir!
Gerçekte, İbraniler kitabı yazarı Yeremya’nın orijinal mesajını değiştirmek için Yeremya’nın sözleri ile oynamıştır:
İbraniler 8:9 ‘da, Yeremya’dan “alıntı” yaparken, çok önemli bir kelimeyi değiştirmiştir:
…Onların kocası olmama karşın, bozdular o antlaşmamı” diyor Rab.
Yeremya 31:32
İbraniler kitabı yazarı, kendi anti Yahudi amacı için, metni değiştirmiştir:
..Çünkü onlar antlaşmama bağlı kalmadılar, Ben de onlardan yüz çevirdim’ diyor Rab.
İbraniler 8:9
Yeremya 31:32’deki (baalti) kelimesi “koca” demektir, “yüz çevirdi” veya “reddetti” anlamında değildir. “Kocası” olmak “yüz çevirmek” anlamının tamamen zıttıdır.
Nasıl olur da İbraniler Kitabı yazarı, okuyucularını Hrıstiyanlığın üstün olduğuna ikna etmek için Tanrı Sözü üzerinde oynamalar yapabilmektedir?
Kutsal Kitabınızı bilin!
Kutsal Kitabınızı bilirseniz, hiç kimse Tanrı’ya olan inancınızı ve O’nunla olan bağlantınızı çalamayacaktır.